Cumhurbaşkanı Erdoğan: BM'nin kesinlikle reforme edilmesi şarttır
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda Uluslararası Zeytindağı Barış Ödülleri Töreni ve "Kudüs'ün Son Yüzyılı" Belgeseli Galası'nda konuştu. Erdoğan, "Dünyadaki ülkelerin güvenliğini 5 ülkenin keyfine bırakan bir sistemin sürdürülebilirliği yoktur. BM'nin kesinlikle reforme edilmesi şarttır" dedi.
Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda Uluslararası Zeytindağı Barış Ödülleri Töreni ve "Kudüs'ün Son Yüzyılı" Belgeseli Galası'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Filistin ve Kudüs'te yaşananlar zalimlerin zulümlerini meşrulaştırma çabasından başka bir şey değildir. İsrain'in Filistinlilere karşı uyguladığı şiddet zalimin zulmünü her geçen gün arttırdığını gösteriyor. Bu duruma uluslararası toplumun gösterdiği kayıtsızlık hiçbir halkın güvende olamayacağı bir geleceğin işaretidir" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamasında "İsrail'den iki dünyada da davacıyız" ifadelerini kullandı. Dünya 5'ten büyüktür diyerek itirazlarımızı dile getiriyoruz diyen Erdoğan, "Dünyadaki ülkelerin güvenliğini 5 ülkenin keyfine bırakan bir sistemin sürdürülebilirliği yoktur. BM'nin kesinlikle reforme edilmesi şarttır" dedi.
"İSRAİL'DEN İKİ DÜNYADA DAVACIYIZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamasında "İsrail'den iki dünyada da davacıyız" ifadelerini kullandı. Dünya 5'ten büyüktür diyerek itirazlarımızı dile getiriyoruz diyen Erdoğan, "Dünyadaki ülkelerin güvenliğini 5 ülkenin keyfine bırakan bir sistemin sürdürülebilirliği yoktur. BM'nin kesinlikle reforme edilmesi şarttır" dedi.
"DÜNYA LİDERLERİ KORKUYOR"
Türkiye olarak çarpıklıkların düzeltilmesi için harekete geçtik. 5 ülkenin işine gelmediği gibi diğer dünya liderleri de korkuyorlar. Acaba akıbetimiz ne olur. Çünkü hepsinin bu 5 ülkeden çıkarları var. Hamdolsun bizim böyle bir bağlantımız yok. Biz sadece Hakk'a ve halkımıza bağlıyız. Dünyaya baktığımız zaman kadınlar ve çocuklar... Çoğunlukla kendi kararları olmayan savaşların bedelini ödemek zorunda kalıyor. Filistinli kadınlar ve çocuklar İsrail zulmünün en büyük mağdurları.
"BİZE DÜŞEN DAİMA HAKK'IN VE HAKLININ YANINDA YER ALMAKTIR"
Güçsüz ile güçlünün hikayesi.. Habil aslında Kabil'den daha güçlüydü. Sadece Kabil, Habil'den daha vicdansız ve fesattı. Bunlar kötü ama hepsi insana dair hasletlerdir. Gerçek bu. İyi ve kötü, hak ve batıl arasında seçim yapma iradesi mahlukatın en şereflisi yapan temel haktır. İnsanlık tarihindeki haksızlıkların gerisinde bu irade vardır. Bize düşen daima Hakk'ın ve haklının yanında yer almaktır. Gözümüzün önündeki bu hakikate ulaşmak kolay değil. Tek derleri pastadan pay almak isteyenler dünyamızı yakıp yıkarken geride kurbanlar bıraktılar. Filistinlilerin 70 yıldır maruz kaldığı saldırılar, Suriyelilerin, Iraklıların yaşadığı trajediler bundandır.
"BATI'YI İYİ BİLİRİM. İYİ TANIDIM, 16 YILLIK BAŞBAKANLIK VE CUMHURBAŞKANLIĞI YAŞAMIMDA"
Biz zulmedecekler diye bizdeki muhacirleri göndermedik. Onları kamplarımıza aldık. Bazı komşu ülkelerde mültecilere yapılan zulmü gördük. Bize gelip yardım istediler. Türkiye olarak biz hiçbir karşılık beklemeden bu kardeşlerimizle ekmeğimizi paylaştık. Çünkü biz ensar olmaya taliptik. Biz sevgililer sevgilisi Peygamberimizi ağırlayan ensarı biliyorduk. Yaptığımız çalışmalara destek olmak üzere 3 milyar Avro ve ardından bir 3 milyar Avro sözü verdi Batı. Şu ana kadar 1 milyar Avro verdiler. İşte Batı bu.. Batı'yı iyi bilirim. İyi tanıdım, 16 yıllık Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı yaşamımda. BM'den 550 milyon Dolar geldi. Bunlar bu... Buna karşılık aynı kesimler Suriye'de yaptıkları birkaç saatlik operasyonda bilmem kaç yüz dolarlık bomba kullandıkları için böbürleniyorlar.