Cumhurbaşkanı Erdoğan Bloomberg TV'ye konuştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan Bloomberg TV'ye konuştu. Erdoğan, " Savunma ihtiyaçlarımızı ABD'den karşılayamıyorsak başımızın çaresine bakarız" dedi. Erdoğan ayrıca Gazze katliamıyla ilgili "Böyle bir şey olamaz, sorumluları Netanyahu ve Trump" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bloomberg TV'ye verdiği mülakatta Başkanlık seçimlerini kazanması halinde para politikalarında daha etkili bir rol oynayabileceğine vurgu yaparak, "Türkiye'nin çıkarlarını korumak için bu adımları atacağız, ülkemizin çıkarları neyi gerektiriyorsa bunu yaparız." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İngiltere ziyareti kapsamında Londra'da Bloomberg TV kanalına verdiği mülakatta Türk ekonomisi ve yaklaşan 24 Haziran seçimlerini değerlendirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bir defa siz devlet başkanısınız. Halk para politikalarıyla ilgili konularda kimi sorumlu tutar? Bunu Başkan'a soracağına göre para politikalarında etkili olan bir Başkan görüntüsü vermeye mecburuz." ifadelerini kullandı.
"Vatandaşa hesap veren, devleti yönetendir"
Başkan'ın bu etkinliğinin önemli bir değişiklik olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu birilerini rahatsız edebilir, ama mecburuz. Vatandaşa hesap veren, devleti yönetendir." değerlendirmesini yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konudaki adımları bir yerleri rahatsız etmek amacıyla atmadıklarını vurgulayarak, "Ancak Türkiye'nin çıkarlarını korumak için bu adımları atacağız, ülkemizin çıkarları neyi gerektiriyorsa bunu yaparız." dedi.
Merkez Bankası ile ilişkiler
Erdoğan, Merkez Bankası yönetimi ile olan ilişkisinin ne şekilde devam edeceğine bir ilişkin bir soruya da, "Şu anda Merkez Bankası ile bir ilişkimiz var, bundan sonra da aynı istikamette devam edecek. Ülke yönetiminde yeni değiliz, görevi yeni devralmıyoruz ki; 16 yıldır ülkeyi aralıksız yönetiyoruz." şeklinde yanıt verdi.
Başkan olarak para politikalarında daha etkin rol oynayacağını kaydeden Erdoğan, küresel ölçekte para politikalarında uygulanan yönetişim ilkelerini Türkiye'de de uyguladıklarını ve uygulayacaklarını dile getirdi.
"Ülkemize asla kaybettirmeyeceğiz"
Erdoğan, "Bu yönetim anlayışı Amerika'da ne ise, Avrupa'da ne ise, Türkiye'de de aynı şekilde olacak. Onlar için meşru olan bir şey bizim için gayrimeşru olamaz. Bunu herkes böyle bilsin. Adımlarımızı da ona göre atacağız. Ülkemize asla kaybettirmeyeceğiz." değerlendirmesini yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'nin faiz politikasının bilindiğini, bunu yeniden keşfetmeye gerek olmadığını ve uluslararası anlamda da diğer ülkelerin faiz politikalarının bilindiğini belirterek, "Biz de adımlarımızı ona göre atıyoruz, değerlendirmelerimizi en ince şekilde ona göre yapıyoruz. Ona göre de kendi kararımızı vereceğiz." dedi.
"Türkiye, çok daha farklı bir döneme uyanacak"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Haziran'daki seçimlerle ilgili olarak, kendisinin Başkanlığı kazandığı, ancak Parlamentoda karışık bir tablonun ortaya çıkması durumunda ne yapacağıyla ilgili bir soruya da şu cevabı verdi:
"Bizde bir laf vardır: Dereyi görmeden paçalar sıvanmaz diye. Biz de dereyi görmeden paçaları sıvamıyoruz. Önce seçim sonuçlarını bir görelim. Sizin dediğiniz anlamdaki bir neticeye göre hazırlıklarımız şüphesiz olacaktır. A, B, C planlarımız var. Fakat görünen o ki, şu anda iyi gidiyoruz. İnanıyoruz ki arzu ettiğimiz plan ortaya çıkacaktır. 40 gün sonra inanıyoruz ki Türkiye, çok daha farklı bir döneme uyanacaktır."
"Başımızın çaresine bakacağız"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 alımıyla ilgili, "Eğer biz bunu kalkıp da ABD'den alamıyorsak, Senato buna müsaade etmiyorsa, Kongre buna müsaade etmiyorsa, biz başımızın çaresine bakmayacak mıyız? Tabii ki başımızın çaresine bakacağız. Ve şu anda biz aynı şekilde bu konuda atacağımız, atmaya hazırlandığımız adımlar var, bunları da atacağız." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İngiltere ziyareti kapsamında Londra'da Bloomberg TV kanalına verdiği mülakatta gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Rusya'dan S-400 hava savunma sistemleri aldığı için Türkiye'nin ABD yaptırımlarıyla karşı karşıya kalması söz konusu olursa tutumunun ne olacağı sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin NATO üyesi bir ülke olduğu yanıtını verdi.
NATO müttefiki bir ülke olarak Yunanistan'ın Rusya'dan S-300 füzelerini aldığını hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Yunanistan'a bir şey söylendi mi? Söylenmedi. Diğer taraftan, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Türkiye'nin S-400 alma kararına ilişkin 'Bu, müttefikimizin kararıdır. Kendi tercihlerini yapabilirler.' değerlendirmesinde bulundu. Şu anda biz ihtiyacımız olan korumacılık anlamında da, önlemler anlamında da bu tür ihtiyaçlarımızı müttefiklerimizden herhangi bir ülkeden alabilme noktasında bir hürriyete, bir bağımsızlığa sahibiz. Eğer biz bunu kalkıp da ABD'den alamıyorsak, Senato buna müsaade etmiyorsa, Kongre buna müsaade etmiyorsa, biz başımızın çaresine bakmayacak mıyız? Tabii ki başımızın çaresine bakacağız. Ve şu anda biz aynı şekilde bu konuda atacağımız, atmaya hazırlandığımız adımlar var, bunları da atacağız. İcabında Rolls Royce ile bazı görüşmelerimiz oldu, oluyor, devam edecek. Onlarla da bu konuda adımlar atacağız, atmaya devam ediyoruz. Şu anda görüşme paketlerimizin içinde onlar da var."
"ABD'nin yaptırım değil, dayanışma için destek vermesi lazım"
Rusya'dan S-400 alımıyla ilgili ABD'den bir yaptırım bekleyip beklemediği sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu anda ABD böyle bir yaptırıma girer mi, girmez mi onu bilemem. Ama benim bildiğim tek şey var. Özellikle bizim için stratejik ürünler olarak düşündüğüm doğalgaz, petrol gibi ürünleri Rusya’dan alıyoruz. Rusya ile ilişkilerimizi bu noktada kesemeyiz. Eğer ABD ile müttefiksek, bu bizim için yaptırım değil, bize dayanışma gerektirir." diye konuştu.
Türkiye ve ABD'nin NATO müttefiki olduğunu hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"O zaman bize ABD yaptırım değil, dayanışma için destek vermesi lazım. Terör örgütlerine destek vereceksin ama Türkiye’ye yaptırım uygulayacaksın, öyle bir şey olur mu? İşte maalesef Kuzey Suriye'de 5 bin tır silah mühimmat geldi, 2 bin kargo uçak silah, mühimmat geldi. Kim getirdi bunları? Amerika. Ve ben kendilerine bunları açık ve net söyledim ve dediler ki 'savaş bittikten sonra biz bunların hepsinin seri numaralarını alıyoruz; bunları toplayıp alacağız'. Biz bunları daha önce Irak’ta gördük. Irak’ta bunlara alamadınız, almadınız. Ve PKK'nın elinde kaldı bunlar. Sonra biz oradaki mücadelede PKK’dan bunları topladık aldık. Bu gerçeklikleri biz müttefiklikle nasıl bağdaştıracağız. Böyle müttefiklik olabilir mi? Biz burada samimiyet istiyoruz. Samimiyet olduğu zaman mesele yok."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trump ile ilişkilerinin sorulması üzerine, "Şu ana kadar herhangi bir sıkıntı yaşamadık. Ama tabii düşüncelerimizin örtüşmediği birçok yerler olmuyor değil, oluyor." ifadesini kullandı.
ABD'deki Hakan Atilla davası
Erdoğan, ABD'de yürütülen eski Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla davasına ilişkin de şu değerlendirmelerde bulundu:
"Şu anda tabii Halkbank'a çok büyük bir haksızlık yapılıyor. Özellikle Hakan Atilla herhangi bir suçlu değil. Hakan Atilla, sürekli Amerika'ya gidip gelen, son altıncı gidişinde ise herhangi bir suç ortada yokken alıkonulan, gözaltına alınan bir arkadaşımız. Böyle adaletsizlik olamaz. Ve şu anda da ne yazık ki orada gözaltında, tutuklu ve tutuklu olarak da şu anda akıbetini bekliyor. Mahkemeler farklı bir şekilde şu anda devam ediyor ve buradan çıkacak netice nedir bilemiyorum. Bir yargı süreci var. Bir yargı süreci içerisinde de özellikle Halkbankımızın avukatları bunları takip ediyor. Temenni ederim ki Türkiye-ABD ilişkilerini tamamıyla yerle yeksan etmeyecek bir netice çıkar."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Adaletsizlik olduğunu belirtiyorsunuz. Adaletsizlik olduğunu düşünüyorsanız ülke olarak cezayı ödeyecek misiniz?" sorusuna, netice ortaya çıkmadan bir şey söylemenin yanlış olduğu yanıtını verdi.
Erdoğan, "Hakan Atilla kesinlikle suçsuzdur. Dolayısıyla biz onun beraatını bekliyoruz. Çünkü ortada bir suç yok ki. Söyleyebildikleri, isnat edebildikleri bir suç yok ki... Böyle bir insana suç isnat etmek bir defa kabul edilebilecek bir şey değildir. Kaldı ki Hakan Atilla eğer suçlu olarak ilan edilecek olursa bu bir defa Türkiye Cumhuriyeti devletini adeta suçlu olarak ilan etmek anlamına gelir." dedi.
Konuya ilişkin neticeyi görmeden bir şey söylemenin mümkün olmadığının altını çizen Erdoğan, "Önce netice çıksın, netice çıktıktan sonra tabii ki kanunlar neyi gerektiriyorsa onun gereğini de bankamız yapacaktır." dedi.
"Dersimizi iyi çalıştık"
Erdoğan, "Tasarladığınız sistem sadece hem cumhurbaşkanlığı hem parlamento seçimlerini kazanmanız durumunda mı iyi çalışan bir sistem? Bir parçası buna uymadığında çalışmayan bir sistem mi?" sorusuna karşılık, derslerini iyi çalıştıklarını ve sistemi çalıştırmayacak herhangi bir gelişmeye de fırsat vermeyeceklerini belirtti. 7 Haziran'da sistemi tıkayan veya tıkamak isteyenler olduğunu, kendisinin de Cumhurbaşkanı olarak sistemin önünü açtığını ve hemen kasım seçimine gidildiğini anlatan Erdoğan, söz konusu seçimlerde halkın "bu böyle olmaz" diyerek AK Parti'yi tekrar tek başına iktidara getirdiğini, böylelikle de sistemin önünün açıldığını, çalışmaya başladığını hatırlattı.
ABD'nin Tel Aviv'deki büyükelçiliğini Kudüs'e taşıması
ABD'nin Tel Aviv'deki büyükelçiliğini Kudüs'e taşıması ve bunu protesto etmek için abluka altındaki Gazze sınırında düzenlenen gösterilere katılan Filistinlilerin şehit edilmesini değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yaptırımları artık sürekli duymaktan bıktıklarını söyledi. Amerika'nın İran'a yaptırımının yeni olmadığını vurgulayan Erdoğan, daha önce de bir yaptırım uyguladığını hatırlattı. Bunu bölgenin huzuru açısından doğru bulmadıklarının altını çizen Erdoğan, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumunun da yaptığı açıklamayla "İran, edimlerini yerine getirmiş bir ülkedir" değerlendirmesinde bulunduğunu dile getirdi. Erdoğan, şöyle devam etti:
"Peki neye göre şu anda İran'ı cezalandırıyorsunuz? Bunlar doğru şeyler değil. Kaldı ki sayın Obama döneminde yürüyen bir süreç var. Sayın Obama döneminde yürüyen süreçte her şey normal, Obama işten ayrılınca bu defa yeni bir uygulamayla İran cezalandırılıyor. Şimdi bunlar doğru şeyler değil. Ve bunların hepsi de yani bölgenin barışına değil, bölgede gerginliklere neden olan gelişmeler. Ve biz bölgenin gerginliklere gitmesini istemiyoruz. Artı bu bölge yoruldu. Bu bölgede bir an önce barışı temin edelim; huzurlu bir dünyaya hep birlikte katkıda bulunalım. İşte bugün Kudüs'ü İsrail’in başkenti olarak ilan etme adımı, yine bölgenin gerilmesine çok ciddi bir adımdır. Ve işte Gazze'de bugün öldürülen insanların sayısına bakıyoruz. Bakın bu bir felakettir. 37 kişi ki daha fazla olduğuna inanıyorum ve yüzlerce insan yaralı ve gerçek mermiyle bunlar yaralandılar. Bu nasıl bir şeydir? 700 yaralı şu anda Gazze'de söz konusu, böyle bir şey olamaz ve bunun iki tane sorumlusu var: Sayın Trump ve Netanyahu."
Putin ve Netanyahu'nun el sıkışmasının iki lider arasında yeni bir dönemin başlangıç işareti olup olmadığına yönelik soru üzerine Erdoğan, "Ben şu anda Sayın Putin'le Netanyahu arasındaki el sıkışmanın ne getirip ne götüreceğini doğrusu henüz anlamış değilim." şeklinde konuştu.