Cumhurbaşkanı adaylığı savaşı başladı! Peş peşe hamleler... Kılıçdaroğlu, İmamoğlu...
Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi CHP'de adaylık krizi devam ediyor. Seçimlere daha 2 yıl olmasına rağmen açıklamalar peş peşe geliyor. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu arasında adaylık konusunda savaş başladığı ifade ediliyor.
Hürriyet gazetesinden Abdulkadir Selvi, CHP içindeki adaylık krizin köşesine taşıdı. Selvi, "Hep diyorum, kimse Kılıçdaroğlu’nun siyasi zekâsını küçümsemesin. Şimdiye kadar ağırlıklı olarak Millet İttifakı’nın ortak adayı üzerinde değerlendirmeler yaptık. Kılıçdaroğlu da o yönde konuştu. Ama dün, “Birden fazla adayımız olabilir” diye bir çıkış yaptı." diye yazdı.
Selvi'nin ilgili yazısı şu şekilde:
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adaylığıyla ilgili olarak FOX TV’de İsmail Küçükkaya’nın programında çok önemli açıklamalar yaptı.
Hap gibi konuştu. Satır araları dahil, Kılıçdaroğlu’nun konuşmasını çok iyi analiz etmek gerekiyor. En çok da Ekrem İmamoğlu’nun kurmaylarını toplayıp, bu mesajları iyi değerlendirmesi gerekiyor.
1- Kılıçdaroğlu, “Bizim adayımızı Millet İttifakı belirleyecek” dedi. Burada daha önceki beyanlarına aykırı bir durum yok.
Ama tabii ortak aday olursa. Bu şerhi neden düştüğümü az sonra anlayacaksınız.
2- “Millet İttifakı liderleri olarak önce ilkelerimizi konuşacağız” dedi.
ÖNCE DEKLARASYON YAYINLANACAK
Burada İmamoğlu’nu sınırlamaya dönük bir manevra var. Çünkü Millet İttifakı güçlü parlamenter sisteme dönüşü savunuyor. Cumhurbaşkanı adayı belirlenirken, kamuoyuna bir deklarasyon yayınlanacak. Ama önce bu deklarasyonu aday olacak kişinin kabul etmesi gerekiyor.
Sistem değiştirilerek 2 yıl içinde parlamenter sisteme geçileceği, seçilen cumhurbaşkanının yetkilerini başbakana devredeceği, icra yetkisinin hükümette ve başbakanda olacağı, cumhurbaşkanının ise sembolik yetkileri olacağı taahhüt edilecek.
3- Kılıçdaroğlu’nun “Konuşulacaksa cumhurbaşkanının nitelikleri tartışılmalı” sözlerinin anlamını biliyorsunuz. Anayasa’da cumhurbaşkanı olacak kişinin nitelikleri yer alıyor. Ama bir de “Kılıçdaroğlu Anayasası” var. Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adayıyla ilgili bir profil ortaya koydu.
“Temiz biri olacak, vatandaşlar arasında ayrım yapmayacak, nefsine hâkim olacak, ‘Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmeyeceğiz’ demeyecek. Aday olacak kişinin devleti bilmesi gerek” dedi.
KRİTİK NOKTA
Bu kriterlerin iki yüzü var. Birinde Kılıçdaroğlu, kendini tarif ediyor. Sadece “Adı Kemal soyadı Kılıçdaroğlu olacak” demiyor. “Seçilirse ‘Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmeyeceğiz’ demeyecek” sözleriyle ise İmamoğlu’nu hedef alıyor. Bu konuda Kılıçdaroğlu cephesinde ciddi bir hassasiyet oluşmuş durumda. O nedenle biraz açmak istiyorum.
Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığını savunanlar, “Ekrem İmamoğlu cumhurbaşkanı seçilirse, 5 yıl boyunca tüm yetkilerini kullanarak Erdoğan gibi güçlü bir başkan olarak ülkeyi yönetir. Oysa biz güçlü parlamenter sisteme dönüşü öneriyoruz. Cumhurbaşkanı seçilen kişi 2 yıl içinde parlamenter sisteme dönüşü sağlayıp, yetkilerini başbakana devretmeli. Kendisi sembolik cumhurbaşkanı olmayı kabul etmesi lazım. İmamoğlu bunu yapmaz. Bu durumda bizim parlamenter sisteme dönüş tezimiz çökmüş olur” diyorlar.
Kılıçdaroğlu’nun “Yani bütün yetkileri aldım dolayısıyla ben cumhurbaşkanlığı süresince bütün yetkileri kullanacağım. Hayır. Siz o yetkileri parlamentoya iade edeceksiniz” sözlerinin hedefi İmamoğlu.
İMAMOĞLU, GÜÇLÜ CUMHURBAŞKANI OLUR
Peki İmamoğlu bu konuda ne düşünüyor?
Edindiğim izlenim, bu değerlendirmelerin Ekrem İmamoğlu’nun da kulağına ulaştığı yönünde. İmamoğlu “Millet bana 5 yıl süreyle ülkeyi yönetme yetkisi verdi. Milletin verdiği yetkiyi neden paylaşayım?” eğiliminde mi? Orasını bilmiyoruz. Bir haksızlık yapmak istemem. Çünkü İmamoğlu bu konuda bir değerlendirme yapmadı.
HER PARTİ KENDİ ADAYINI ÇIKARABİLİR
Hep diyorum, kimse Kılıçdaroğlu’nun siyasi zekâsını küçümsemesin. Şimdiye kadar ağırlıklı olarak Millet İttifakı’nın ortak adayı üzerinde değerlendirmeler yaptık. Kılıçdaroğlu da o yönde konuştu. Ama dün, “Birden fazla adayımız olabilir” diye bir çıkış yaptı.
Peki bunu ne zaman yaptı? Meral Akşener’in, Ekrem İmamoğlu’nu, “İkinci Fatih” ilan etmesinden sonra yaptı.
Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu konusunda bir dayatma ile karşı karşıya kalırsam, ortak aday formülü suya düşer, ilk tura her parti kendi adayıyla girer, dedi.
Müthiş bir hamle.
Her parti kendi adayını gösterdiği takdirde, CHP adayı olarak Kılıçdaroğlu kendisini mi yoksa İmamoğlu’nu mu aday gösterir?