‘Çocuklar öldürülmesin şeker de yiyebilsinler’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, ‘TRT 39. Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği Cumhurbaşkanlığı Kabul Töreni’nde konuştu. Erdoğan, şunları söyledi:

‘Daha genç hissediyorum’

“Heyecanlıyım, coşkuluyum, bugün kendimi daha da genç hissediyorum. Ama bu yıl da dünyanın çeşitli yerlerinde ne yazık ki 10 binlerce çocuk 23 Nisan’ı görme imkanı bulamadı. Suriye ve Irak’ta savaşın, Somali başta olmak üzere Afrika’nın çeşitli yerlerinde açlığın pençesine düşen tüm çocuklara buradan şahsım, sizler ve ülkemin çocukları adına selamlarımı gönderiyorum. Kalplerimiz ve dualarımız onlarladır. Bakınız bir şairimiz ne diyor: Benim sizden kendim için hiçbir şey istediğim yoktur / Şeker bile yiyemez ki kağıt gibi yanan çocuk / Çalıyorum kapınızı teyze, amca, bir imza ver / Çocuklar öldürülmesin şeker de yiyebilsinler. Evet, çocuklar öldürülmesin. Büyüklerin yol açtığı savaşların faturası çocuklara kesilmesin. Büyüklerin vurdumduymazlığının bedelini minik bedenler ödemesin.”

‘Dünya basını ne dedi?’

“Kısa bir süre önce işte Suriye’de kimyasal silahlarla öldürülen ikiz çocuğun babasını ülkeme davet ettim. Hemen çocuklarını gömdükten sonra kendisini Hatay’da ağırladım. Tabi o fotoğraf karelerine düşen ikiz yavrusunu kucağında görüntüleyen dünya basını, acaba bu olay karşısında ne dedi? Halbuki yüzlerce, binlerce çocuk Suriye’de kimyasal silahlarla, konvansiyonel silahlarla öldürülmüştü. Sevgili çocuklar, kendi ülkelerinizde geleceğin yöneticisi olacak sizlerden bir ricam var. Lütfen sorumluluk sahibi olduğunuzda, bugün sizin yaşınızda olan çocukların dünyanın diğer bölgelerinde hangi şartlarda yaşadığını unutmayın. Her ölüm erkendir ama çocuk ölümü gerçekten çok erkendir. Biz, çocuklar yaşasın istiyoruz. Çocuklar yaşasın ki büyüdüklerinde daha güzel bir dünyanın inşasına katkı sağlasınlar istiyoruz. Daha da önemlisi çocuklar sadece yaşamakla kalmasın, kendilerini güvende hissetsinler, gıdadan giyime, eğitimden sağlığa, her türlü hizmeti alsınlar istiyoruz. Bunun için sizlerin desteğine ihtiyacımız var. Anne babalarınızdan, öğretmenlerinizden başlayarak ülkenizdeki tüm büyüklerden, dünyadaki çocukların yaşadıkları sıkıntılar konusunda daha hassas olmalarını talep etmelisiniz. Emin olun siz isterseniz olur.”

YSK’nın kararı kesin, bu iş bitti

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan CHP’nin referandum itirazıyla ilgili olarak “Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin yetki alanında değil. YSK’nın kararı kesin bu iş bitti” dedi.

A News’a konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun itirazları için “Millet iradesine saygısızlık yapmaya hakkın yok” diye konuştu. Avrupa’daki ‘Evet’ oranlarını değerlendiren Erdoğan, “Avrupa’nın müdahalesi ters tepti” dedi. AGİT’in raporuna değinen Erdoğan “Tarafsız ve bağımsız olmaları gerekir. AGİT’in tarafsızlığına nasıl inanayım?” ifadesini kullandı.

Trump’la görüşme 16 Mayıs’ta

ABD Başkanı Donald Trump ile ne zaman görüşeceğinin sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tarih şu anda belirlendi. Zannediyorum 15-16 Mayıs’ta Çin’e gideceğim. Çin’den oraya geçeceğim. Trump’la görüşme tarihimiz herhalde 16-17 Mayıs olacak. Yani Çin’den 15’inde ayrılıp, direkt Amerika” dedi. Türkiye ile ABD’nin ikili ekonomik ilişkilerinde ticaret hacmini, 50 milyar dolara çıkarmak gerektiğini vurgulayan Erdoğan, ABD ziyaretinin ‘Bereketli ve isabetli’ olacağını ifade etti.

AB ve BM’ye eleştiri

“Suriye ve Irak’tan ülkemize gelen, büyük bir bölümü de çocuk olan 3 milyon sığınmacıya sınırlarımızı ve kucaklarımızı açtık. Dünyada bunun başka bir örneği yok. Şu ana kadar 6 yılda 25 milyar dolar bunun için yatırım yaptık. Peki dünyadan bir şey geldi mi? Ne yazık ki AB’den gelen 725 milyon dolar, BM Mülteciler Konseyi’nden gelen 550 milyon dolar. 25 milyar dolar nerede, 1,5 milyar dolar nerede? Gelse de gelmese bunu yapacağız. Şair (Sezai Karakoç) şöyle diyor, ‘çocuk öldü mü güneş simsiyah görünür gözümüze’. Uluslararası kuruluşlardan ve diğer ülkelerden ciddi bir yardım almıyor olmamamıza rağmen 6 yıldır bu insanlarla evimizi ve ekmeğimizi bölüştük, bölüşmeye de devam edeceğiz.”