CHP'ye soğuk duş!
Bir grup aydın tarafından kaleme alınan "Sol Belediyecilik Deklarasyonu"yla CHP'ye hem çağrıda hem de uyarılarda bulunuldu.
Deklarasyonda, "Gezi direnişi, kanıksadığımız anlamdaki siyasetin tanımını ve iklimini değiştirdi. Toplumun tüm dinamiklerini; kadınları, çocukları, yaşlıları ve engellileri; öğrencileri, emeğin değerini öncelleyen bir belediyecilik anlayışını sol politika ve adaylarla taçlandırma beklentisinin bu kadar yüksek olduğu bir dönemde CHP’nin sokağın beklentisini göremediğini düşünüyoruz" denildi.
Aralarında Alaz Erdost, Cüneyt Cebenoyan, Enver Aysever, Eren Aysan, Levent Üzümcü, Meryem Göktepe, Nazlıcan Özkan, Nazım Alpman, Orhan Alkaya, Pınar Kür ve Tarık Akan'ın da aralarında bulunduğu 50'ye yakın aydın tarafından kaleme alınan "Sol Belediyecilik Deklarasyonu"nda şunlar kaydedildi:
AVUNANLAR
Gezi direnişi, kanıksadığımız anlamdaki siyasetin tanımını ve iklimini değiştirdi; bu çekim gücüne belediyecilik anlayışları da dahil. Tarihsel mirasın bize gösterdiği yegane gerçek; sokağın güçlendiği dönemlerin etkili/belirleyici sol politika üretmeye zemin oluşturduğudur. Vedat Dalokay ve Ahmet İsvan’a iki büyük anakentin kapılarının yüzde 60'ın üzerinde yüksek oyla açılması, esasında Gezi ruhunun asla sapmaması gereken yolundan izler taşımaktadır. Geldiğimiz noktada acı olan ise; medeniyete giden yolun ilk adımları olan mağara/duvar yazılarının benzeri yalın ve odaklı mesajları binlerce yıl sonra Taksim’de ve Kızılay’daki duvarlardan okumaktan korkan siyasi aktörlerin varlığıdır. Eldeki aygıtların işlevsiz ve kısır kaldığı geçtiğimiz dönemde; sokağın ve kent muhalefetinin, projecilik safsatalarını neden istemediğini ve ortaya koyacağı tahayyülü temsili siyasi arenaya ve yerel yönetime taşıma görevini üstlenecek sol belediyeciliği görmeyenlerin ve sağ politikacılarla avunanların düştüğü pozisyondur.
SOL POLİTİKA KAZANDI
Toplumun tüm dinamiklerini; kadınları, çocukları, yaşlıları ve engellileri; öğrencileri, taşeron işçileri, doğanın ve emeğin değerini öncelleyen bir belediyecilik anlayışını sol politika ve adaylarla taçlandırma beklentisinin bu kadar yüksek olduğu bir dönemde CHP’nin sokağın beklentisini göremediğini düşünüyoruz. Kaldı ki; mevcut ekonomi-rant merkezli bir anlayışın toplumun aklında ve vicdanında gömüldüğü bir süreçte, paylaşımcı bir belediyeciliği ve bunun da öznesinin doğa ve insan olması gerçeğini düşünenlerin çoğunluk olduğunun görülmesi gerekir. Sicili hayli kabarık kent suçlarına yenilerini eklemekten başka bir ulvi amacı olmayan, alametifarikası beton-asfalt belediyeciliğinden öteye geçmeyecek sağdan adaylara açılan kucağın temsilcilerine, dayanmak istediği siyasi gelenekte DİSK grevine greyder anahtarını işçilere veren ve üst sınıfın golf sahasını kent insanına park olarak açan Vedat Dalokay’ın ve sosyalist kimliğini saklayarak değil, öne çıkartarak ‘seçim kazanan’ Ahmet İsvan’ın olduğunu, 1989’da sol belediyecilik politikaları ile zafer kazandığını hatırlatmak isteriz.
SAĞ BELEDİYECİLİK HAK ETMİYORUZ
Siyasetin belirleyici pozisyonundakileri takipçi konumuna düşüren, ezberini bozan, fiyakasını çizen; sebepleri, sonuçları ve etkilerini on yıllarca tartışacağımız ve yeniden şekillendirme kalibresine daima hayran kalacağımız Gezi direnişini yaşamışken, kısa vadeli çıkarlarla alternatif olma hevesinin toplumun beklentisini karşılamayacağını, bizlerin hak etmediği sağ belediyecilik anlayışını kabul etmeyeceğimizi; birleştiren, dürüst ve sol adayları destekleyeceğimizi belirtmek isteriz. Soldan politika üretmek isteyen tüm siyasi aktörlere rant ve ekonomi politikalarını değil; birleştiren bir aday ile, doğayı ve insanı gözeten belediyeciliği hayata geçirmek üzere açık çağrımızdır.