CHP’li kadınlara AKP'liden dayak
CHP Bahçelievler İlçe Örgütü’nün Kadın Kollarına bağlı mahallelerde broşür dağıtanGülhan Atılır, Eda Özdemir ve Nuray Taşan Ak Partili olduğunu ileri sürdükleri bir kişinin saldırısına uğradıklarını iddia etti. CHP İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek, suç duyurusunda bulunduklarını söyledi.
CHP Bahçelievler İlçe Örgütü'nün Kadın Kollarına bağlı olarak referandum çalışmaları kapsamında mahallelerde broşür dağıtan 3 kadın, AK Partili olduğunu ileri sürdükleri bir kişinin saldırısına uğrayıp dayak yediklerini iddia etti. Darp raporu da alan kadınlarla birlikte basın açıklaması yapan CHP İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek, konuyla ilgili suç duyurusunda bulunduklarını, saldırıyı yapan kişinin ise emniyette ifade verdikten sonra serbest bırakıldığını söyledi.
CHP Kadın Kolları üyeleri, dün Bahçelievler Fatih Caddesi üzerinde broşür dağıttıkları sırada AK Partili olduğunu ileri sürdükleri bir kişi tarafından saldırıya uğradıklarını belirterek, şikayetçi oldular. CHP Kadın Kolları üyesi Gülhan Atılır, Eda Özdemir ve Nuray Taşan hemen karakola giderek, şikayetlerini verdikleri Yenibosna'daki 75. Yıl Polis Merkezi'nde sopayla dövüldüklerini ileri sürdüler.
Saldırıdan sonra CHP İl Başkanı Berhan Şimşek, Yenibosna, Fatih Caddesi üzerinde bir grup partiliyle açıklama yaptı. Olay sırasında partililerin çektiği fotoğrafları da gazetecilere gösteren Berhan Şimşek, 3 kadının demokratik çerçevede referandum çalışması yaptıkları sırada saldırıya uğradıklarını belirterek, şunları söyledi: “Sayın Başbakan iş adamlarını, meslek odalarını, sanatçıları tehdit eder bir vaziyette. ‘Bir taraf olmayan bertaraf’ olur diyor. ‘Demokrasi getireceğim diye anayasa değişikliği yaptım’ diyen Başbakan kendi militanlarını, kendi gerillalarını, AK Parti gerillalarını sokaklarda CHP örgütüne saldırtıyor. Çakallar gibi, kurtlar gibi saldırıyorlar. Dün Yenibosna’da Bahçelievler İlçe Kadın Kollarından arkadaşlarımız, referandum çalışmaları yapıyorlar. Ellerinde broşürlerle nezaket kuralı çerçevesinde evleri ziyaret ediyorlar. Ellerinde sopalı şehir eşkıyaları, Recep Tayyip Erdoğan’ın eşkıyaları arkadaşların kollarını, boyunlarını, ayaklarını darp ediyorlar. Şunu bilsin ki Recep Bey, eşkıya dünyaya da hükümdar olamaz, ülkeye de hükümdar olamaz. Bu ülke çok eşkıyalar, çok haramiler gördü. Çok hainler, ihanet edenler gördü. Geldikleri gibi gidecekler. Bu saygısızlığı, bu onursuzluğu yapan AKP teşkilatı laf ola beri gele anayasa paketinin içerisinde kadına pozitif ayrımcılık getiriyor.
AK Parti teşkilatının, Recep Bey’in kadına pozitif ayrımcılığının resmi buysa, lanet olsun onun pozitif ayrımcılığına. Böyle bir onursuzluğu, böyle bir şerefsizliği, böyle bir terbiyesizliği siyaset nezaketi ve kuralları içerisinde CHP teşkilatı örgütü olarak kabul etmemiz mümkün değildir"
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUK
Daha sonra Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’a seslenen Berhan Şimşek, "Her yere koşan, her konuya yorum yapan Emine Hanım’ın dikkatine. Eşi beyefendi, kadın erkek eşitliğine inanmayan bir başbakanın, kadınlarımızı bu anlamda kendi gerillası, militanı, eşkıyaları tarafından bu şekilde darp edilmesinin, ne açıklama yaparlarsa yapsınlar ciddiyetine inanmıyorum. Daha anayasa referandum oylaması yapılmadan, anayasa değişikliği kendi istediği gibi çıkarsa, Türkiye’de yaşananlar bunlardır. Gereken dersi Türkiye halkı umuyorum ki Recep Bey’e, saz arkadaşlarına, haramilerine, hırsızlarına, gerillalarına ve eşkıyalarına verecektir" diye konuştu.
Bir gazetecinin suç duyurusunda bulunup bulunmayacaklarına ilişkin sorusu üzerine Berhan Şimşek, “Suç duyurusu yapmamız birşeyi değiştirmez. Daha anayasa ve Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu değişmeden, savcılar ve hakimler Recep Bey’in elemanı olmadan, hukuk Recep Bey’in hukuku oldu. Her tarafta korsan afişleri var. Polis benim afişlerimi kaldırıyor. Biz bir faşizmle seçime gidiyoruz. Tabiki suç duyurusunda bulunduk. Sopalara bakın" dedi.
CAMİLERE GİREMİYORUZ
Daha sonra saldırıya uğrayan kadınlar adına konuşan Eda Özdemir, girdikleri mahallelerde kendilerine ‘burası AKP mahallesi, giremezsiniz’ denildiğini belirterek, şunları söyledi: "Dün referandum çalışmaları kapsamında mahallelerde geziyorduk. Bize saldıran beyefendiye referandumla ilgili bilgi vermek istedik. İlk önce Kılıçdaroğlu'na hakaret etti. Daha sonra kendisinin dolandırıcı olduğunu söyledi. Ben de kendisine 8 yıldır iktidarda olduklarını, belgelerle konuşmaları gerektiğini söyledim. Ondan sonra hakarete başladı. Ağıza alınmayacak küfürler etti. Biz de Tayyip Bey’in yaşadığı hayatla kendi hayatına bakmasını söyledik. Sonra bize kadına söylenemeyecek küfürler etti. Daha sonra evine girdi ve biz apartmandan dışarı çıktığımızda arkamızdan sopayla geldi. Biz camide elimizi yüzümüzü yıkamak istesek bile hakaret işitiyoruz. Burası AKP’nin mahallesi, gelmeyin buraya, diye taciz ediliyoruz"
AK PARTİ İSTANBUL İL BAŞKANI BABUŞCU: ORTADA AK PARTİ’Yİ İLGİLENDİRECEK VEYA İLZAM EDECEK BİR DURUM OLMADIĞI GİBİ BİZZAT ŞİKAYETÇİLERİN İFADELERİNDE DE CHP’LİLERİN BASINA ANLATTIKLARI GİBİ DURUMLAR SÖZ KONUSU DEĞİLDİR"
AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu, Bahçelievler’de, bazı basın organlarında yer aldığı gibi bir olay yaşanmadığını, yaşandığı iddia edilen bazı olayların ise AK Parti ile hiçbir ilgisi olmadığını bildirdi.
Bugünkü bazı gazetelerde yer alan "CHP’li kadınlara dayak" başlıklı haberlerle ilgili yazılı açıklama yapan Babuşcu, olayı her yönden soruşturduğunu belirterek, "Ortada AK Parti’yi ilgilendirecek veya ilzam edecek bir durum olmadığı gibi bizzat şikayetçilerin ifadelerinde de CHP’lilerin basına anlattıkları gibi durumlar söz konusu değildir. Bu iddialar, başörtülü kadınlarımızı aşağılamaya çalışan skandal afişi unutturmak ve rezaleti perdelemek için alelacele gündeme sürülmüş birtakım mizansenlerdir" ifadesini kullandı.
"Afiş rezaletinin hiçbir şeyle örtülemeyeceğini" kaydeden Babuşcu, şöyle devam etti:
"Bilindiği gibi, CHP’nin İstanbul’un değişik yerlerine astırdığı referandumla alakalı bir afişte, başörtülü kadınları rahibeye benzetmek gibi son derece edep dışı ve milletimize alenen hakaret eden talihsiz ifadeler yer almıştır. Yapılan iş o kadar çirkin ki, CHP yöneticileri de kendi yaptıkları işi savunamamış, önce inkar yoluna gitmiş, daha sonra da afişleri asanın CHP’li Avcılar Belediyesi olduğu anlaşılmıştır.
CHP yöneticilerine soruyorum, siz ki ’evet’ diyeceğini söyleyen herhangi bir CHP’liyi açıklama yaptığına pişman edip derhal siyasi lince tabi tutuyor, partiden ihraç ediyorsunuz. Peki, milletimize yapılan bu büyük hakaret ve saygısızlığın sorumlularına ne yapacaksınız? Meseleyi birkaç alt düzey görevliye indirgeyip kulağınızın üzerine yatacak mısınız? Avcılar Belediye Başkanı bu rezaleti tek başına mı işledi? Tabii ki hayır. CHP’li Avcılar Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci açıkça şöyle söyledi: ’O afişten hem İstanbul il yönetiminin hem de Avcılar ilçe yönetiminin haberi vardı. Her şey onların bilgisi dahilinde oldu’. İstanbul’da böyle bir rezaletin sergilenmesi karşısında CHP İl Başkanlığı hala hiçbir sorumluluk üstlenmeyecek mi? Millete yapılmış bu büyük hakaret ve saygısızlık karşısında ’gereğini yapan’ bir CHP yöneticisi çıkmayacak mı?"
Babuşcu, millete karşı işlenmiş bu ölçüde büyük bir saygısızlık ve hakaretin kuru özürle geçiştirilemeyeceğini, başta İl Başkanı Berhan Şimşek olmak üzere CHP İstanbul İl Örgütü ilgililerinin, gereğini tereddüt göstermeden yapmaları gerektiğini kaydetti.
Aziz Babuşcu, açıklamasınında şu ifadelere yer verdi:
"Yoksa bu milletin çiğnenmiş onur ve haysiyetinin, herhangi bir CHP’linin referandumda ’evet’ diyeceğine dair siyasi kanaat açıklaması kadar bile bir değeri ve önemi yok mudur? Gözümüz CHP’nin üzerinde. Bu hakaretin, bu saygısızlığın, bu sorumsuzluğun üzerine hiçbir şey olmamış gibi devam edemezler. Bu meseleyi birkaç göstermelik cümleyle geçiştiremezler. Doğrusu bu konuda çok umutlu değilim. Çünkü daha önce açıkça ve doğrudan peygamberimizi hedef alan çirkin sözler söyleyen Önder Sav için de hiçbir şey yapılmamıştı. Maalesef CHP, inanç değerlerimizi istiskale kalkmayı çirkin bir siyasi alışkanlık haline getirmiştir. CHP’nin üst düzey yönetimi milletimize ve inançlarımıza karşı bu saygısızlık ve hakareti yapanlar için ister gereğini yapsın ister yapmasın, milletimiz bu yapılanları unutmayacak ve bunun siyasi bedelini sandıkta ödetecektir."