CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Bursa'da konuştu
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Emeklilik yaşını yükselttiler. Ne diye yükselttiler, sosyal güvenlik sisteminde büyük açıklıklar varmış. Azaldı mı? Azalmadı. Arttı mı? Daha çok arttı. Niye arttı? Hesabını soran var mı? Hesabını soran yok. Şimdi emeklilik yaşını 65 yaptılar." dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bursa'nın merkez Yıldırım ilçesinde bir salonda, sivil toplum kuruluşları, hemşehri dernekleri, esnaf odalarının temsilcileri ve muhtarlarla bir araya geldiği programda yaptığı konuşmada, bölgenin en temel sorunlarından birinin işsizlik olduğunu, aynı sorunun Türkiye genelinde de yaşandığını savundu.
Özelleştirmeler yapıldığını ancak buna karşı işsizlik olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "17 yılın sonunda ne oldu. O mütevazı insan kalktı geldi İstanbul'dan, 'Ben de millet gibi yaşayacağım, ben saraylarda oturmayacağım' dedi, 17 yılın sonunda saraylarda oturdu. Sarayda oturmak ne demek? Sarayda oturmak demek, kira parası yok, mutfak parası yok, uçak parası yok, dolmuş parası yok, okul parası yok. Ne anlar işsizlikten, ne bilir fakirliği, ne bilir yoksulluğu, ne bilir çocukların yatağa aç girdiğini ve biz bu dönüşümü sağlamak zorundayız." ifadelerini kullandı.
Ekonomik gelişmelere değinen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Ne oldu 17 yılın sonunda? Bu memleket geldi, soğan kuyruğuna girdi. Şimdi 200 bin ton patates ithal edecekler, öyle ya memlekette kalmadı diye. Çiftçi eke eke mahvoldu. Tarlalar tamamen dolu, üretimi karşılayamıyoruz, dışarıdan 200 bin ton patates gelecek. Bunu vicdanınıza sormayacak mısınız? Kentsel dönüşüm yapacaklar. İstanbul'da yaptılar. İstanbul'da gecekonduda oturan vatandaşları aldılar İstanbul'un varoşlarına sürdüler, oralar güzel yerler ya, çoğu da deniz manzaralı milyon dolarlık villalar yaptılar, milyon dolarlara sattılar, o gecekonduların sahipleri şehrin varoşlarında bir yerlerde tutunmaya çalıştı. Kentsel dönüşümü nasıl yapacağız? Kentsel dönüşümün kuralı şudur; kentsel dönüşüme girecek olan bütün konutların garantisini büyükşehir belediye başkanı üstlenecek. Yapılacak olan kent planlamasını kente bildirecek. Sonra evlerinizi yıkacaksınız, huzur içinde, güvence neresi? Büyükşehir Belediye Başkanlığı."
"Emeklilik yaşını yükselttiler"
Emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili değerlendirmelerde de bulunan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Emeklilik yaşını yükselttiler. Ne diye yükselttiler, sosyal güvenlik sisteminde büyük açıklıklar varmış. Azaldı mı? Azalmadı. Arttı mı? Daha çok arttı. Niye arttı? Hesabını soran var mı? Hesabını soran yok. Şimdi emeklilik yaşını 65 yaptılar. 60 yaşına geldiniz, prim ödemişsiniz, emeklilikte yaşa takıldılar, bekliyorlar. Gidiyor özel sektöre diyor ki 'Çalışmak istiyorum', patron diyor ki 'Sen yaşlısın, bir sürü genç var.' Dönüyor devlete diyor ki 'Ben emekli olmak istiyorum, iş bulamıyorum', devlet ona diyor ki 'Sen daha gençsin kardeşim, 65'in dolmadı.' Peki bu nasıl geçinecek? Bu nasıl bir sosyal devlet? Peki nasıl çözülür bu iş? Kanun teklifi verdik, İYİ Parti'li milletvekili arkadaşlar da vardı, birlikte kanun teklifini verdik sorunu çözmek üzere. Kim reddetti? AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin milletvekilleri bunu reddetti." CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Aile Sigortası teklifi sunduklarını, bunu da ailenin birliği ve beraberliğine verdikleri önemden dolayı yaptıklarını, toplumun huzuru için ailenin huzurunun da önemli olduğunu ifade etti.
"Silah fabrikalarını satıyorlar"
AK Parti'nin 17 yıldır iktidarda olduğunu ve insanların kuyruklara mahkum edildiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, "Adım gibi biliyorum, o kuyruk varlık kuyruğu olsa en ön sırada sen olurdun. Sen hayatında gidip patates aldın mı, biber aldın mı, soğan aldın mı? Uçan saraya binersin, sarayda oturursun, milleti soğan kuyruğuna mahkum edeceksin, çıkıp diyeceksin ki 'O kuyruk varlık kuyruğudur' ve millet de bunu yutacak. Ülkücü kardeşlerime de seslenmek isterim. 17 yıl yönettiler, vergi aldılar, özelleştirme yaptılar, dünyanın borcunu aldılar, 149 milyar dolar 16 yılda Londra'daki bir avuç tefeciye faiz ödedik. Şimdi silah fabrikalarını satıyorlar, kime Katar'a. Kendisini milliyetçi olarak tanımlayan, kendisini ülkücü olarak tanımlayan kardeşime soruyorum; bana dünyada bir örnek devlet göster, kendi silah fabrikasını götürsün yabancı devlete satsın." değerlendirmesinde bulundu. Devletin bütün imkanlarının bir yerlere seferber edildiğini savunan Kılıçdaroğlu, şunları anlattı: "3,5 milyon Suriyeliye 35 milyar dolar para ödedi. AK Parti'li kardeşlerimin vicdanlarına sesleniyorum; 35 milyar doları verdiniz, niye verdiniz? 'Efendim onlar geldiler.' Niye geldiler? Niye Suriye'nin içişlerine karıştınız. Neden Müslüman kanının dökülmesine izin verdiniz, neden kardeşi kardeşe kırdırdınız? Batılılar silah verecek, Müslümanlar da birbirini öldürecek. Kim buna izin verdi? Nasıl izin verdiniz? Şimdi geldiğimiz noktaya bakın; Suriyeli birinci sınıf vatandaş, bizimkiler ikinci sınıf vatandaş. Suriyeli dükkan açar vergi ödemez, bizimki vergi öder. Suriyeli hastaneye gider para ödemez, bizimki para öder, eczanede para öder. Nasıl bir düzendir bu?"