Çavuşoğlu, Almanya'nın Hamburg kentinde Türkiye'nin Hamburg Başkonsolosluğunun rezidansında Türk vatandaşlarına hitap etti.
Konuşmasını dinlemek için gelen vatandaşları selamlayan Çavuşoğlu, Almanya'ya gelmeden önce İstanbul ve Antalya'da olduğunu, bu toplantının yapılacağını öğrenen oradaki vatandaşların da Hamburg'a selam gönderdiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın da selamları olduğunu belirten Çavuşoğlu, "Sizlere MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve tüm milliyetçi ülkücü kardeşlerimin de selamlarını getirdim." dedi.
"Maalesef bu sistematik bir engellemedir"
Vatandaşlarla daha geniş bir salonda buluşmayı arzu ettiğini, ancak bunun mümkün olmadığını belirten Çavuşoğlu, "Sizleri bu açık havada, soğukta üşütmek istemezdik. Buradaki komşularımızdan özür dilemek istiyorum. Onları da akşamın bu saatinde rahatsız etmek istemezdik. Ama bunun sorumlusu biz değiliz. Bunun sorumlusu sizlerle salonlarda buluşmamızı engelleyenlerdir." diye konuştu.
Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Bakınız 3 tane sizlerle buluşacağımız düğün salonunu iptal ettiler. Aynı şekilde otelde bu toplantıyı yapacaktık, oteldeki salonu da iptal ettiler. Bir vatandaşımız, arkadaşlarımızla bir sözleşme imzaladı. O vatandaşımıza sistematik baskı yaptılar. Polis, istihbarat, çok açık konuşacağım, herkes geldi, 'iptal et' dediler. Vatandaşımız delikanlı mert bir vatandaşımız, 'hayır ben iptal etmem' dedi. Ama dün akşamüstü, vatandaşımızın yerini mühürlediler, yangın gerekçesiyle. 20 yıldır çalışan işletmeyi yangın gerekçesiyle iptal ettiler. Bugüne kadar neredeydiniz? Maalesef bu sistematik bir engellemedir."
Türkiye'nin Almanya'yı her zaman dost gördüğünü ve dost görmek istediğini aktaran Çavuşoğlu, "Bizim Almanya'ya yönelik hiç bir husumetimiz olmadı ve olmaz da. Ama Almanya'nın sistematik bir şekilde Türkiye karşıtlığı ve Almanya'da yaşayan vatandaşlarımıza özellikle sistematik bir şekilde yaptığı baskı kabul edilemez. Madem dostsak, bu dostluğa yakışmaz. İkili ilişkilerimize yakışmaz." dedi.
"Bu engellemeler bizi sindiremez, bizi korkutamaz"
Çavuşoğlu, Avrupa'da 5 milyondan fazla Türk vatandaşının yaşadığını ve birçoğunun Almanya vatandaşlığına kabul edilmediğini hatırlatarak, "Hem vatandaşlığa kabul etmeyeceksin hem de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıyla bizim buluşmamızı engelleyeceksin. Bu insanlığa, demokrasiye, insan haklarına, toplanma özgürlüğüne sığar mı? Lütfen bize insan hakları demokrasi gibi konularda ders vermeye kalkmayın." şeklinde konuştu.
Dünyanın her yerinde vatandaşlar ve soydaşlarla bir araya gelindiğini belirten Çavuşoğlu, "Bu engellemelerle bir yere varamayız. Herkes bilsin. Bu engellemeler bizi sindiremez, bizi korkutamaz. Vatandaşlarımızla aramızdaki bağı hiç kimse koparamaz." ifadesini kullandı.
Çavuşoğlu, yapılan uygulamanın sistematik bir faaliyet olduğunu, Türkiye'nin Almanya'daki hiçbir seçim sürecinde taraf tutmadığını ve yönlendirici olmadığını söyledi.
Türkiye'nin hiçbir dost ülkenin iç siyasetine karışmamayı prensip edindiğini vurgulayan Çavuşoğlu, "Alman vatandaşlığını alan Türkler istedikleri gibi seçimde oyunu kullanırlar, kullansınlar. Demokrasinin gereği budur." dedi.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin Avrupa'daki vatandaşlarına bulundukları ülkeye kendi kültürlerini koruyarak entegre olmaları tavsiyesinde bulunduğunu anımsatarak, "Hiçbir yerde sığıntı olmayız. Almanya'da yaşayan Türkleri biz Almanya ile aramızdaki en önemli güç, en önemli bağ olarak görüyoruz. İlişkilerimize katkı sağlayan kardeşlerimiz olarak görüyoruz. Fakat Almanya'nın da bizdeki referanduma karışmaması gerekir." şeklinde konuştu.
Referandumda 'evet' diyenlere de 'hayır' diyenlere de fırsat eşitliği verilmesi gerektiğini ifade eden Çavuşoğlu, "Referandumda evet diyenler engelleniyor, hayır diyenlere yardımcı olunuyor. Bu doğru değil." diye konuştu.
Çavuşoğlu, "Hayır etrafında birleşmek, bir ülkenin bir başka ülkenin referandumuna, seçimine müdahale etmek kimsenin haddine değildir. Demokratik de değildir." dedi.
Çavuşoğlu, Almanya'nın Hamburg kentinde Türkiye'nin Hamburg Başkonsolosluğunun rezidansında Türk vatandaşlarına yönelik yaptığı konuşmada, Avrupa'nın ciddi bir sorunu olduğunu, bunun Hollanda'da ve başka ülkelerde de görüldüğünü söyledi.
Bakan Çavuşoğlu, ''Hollandalılar
haber gönderiyor bakan bize gelmesin. Gelirse (Aşırı sağcı parti lideri) Wilders kazanır. Wilders bu noktaya gelinceye kadar neredeydiniz? Bu ırkçı partileri kim büyüttü? Ben mi büyüttüm bu ırkçı partileri? 10 yıldır söylüyoruz. Avrupa'da ırkçılık had safhada, Avrupa'da yabancı düşmanlığı bizi korkutuyor. İslam karşıtlığı antisemitizm bunların hepsi Avrupa'da var. Bunlar insanlık suçudur.'' diye konuştu.
Avrupa'nın ortak değerlerini her zamankinden güçlü savunması ve sağlam durması gerektiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, "Arkadaşlarımıza söyledik. Sizlerde de zemin kayması var dedik. Wilders'in ve diğer ırkçı partilerin söylemlerine tevessül etmeye başladınız. Bu ciddi zemin kayması. 'Peki ortak değerleri kim savunacak? Siz de kayma oluyor neden?' Oyları geri alabilmek için bu strateji yanlış stratejidir. Orijinal ırkçı parti var. Sen onu taklit ettikçe oyları daha da artar. Fransa da Le Pen kazanmasın Hollanda'da Wilders kazanmasın tamam kazanmasın biz de ırkçıların kazanmasını istemiyoruz ama bunun faturasını niye bize kesiyorsun bunun sorumlusu biz miyiz?'' diye konuştu.
Avrupa ülkelerinin Türkiye'de yapılacak referandumda ''hayır'' diyenlere konuşma izni verdiğini, diğer ülkelere de izin verdiğini belirten Çavuşoğlu, herkesin seçim kampanyası yaptığını ancak bakanların toplantılarının iptal edildiğini, bunları doğru bulmadığını kaydetti.
Bakan Çavuşoğlu, Almanya ile bundan sonra nasıl davranılacağı konusunda şayet sorun varsa çok açık konuşulması gerektiğinin altını çizdi.
- ''Biz tüm dünya ile ilişkilerimizi iyi sürdürmek istiyoruz"
Bakan Çavuşoğlu, dış politikayı dünyanın her yerinde başarılı bir şekilde proaktif ve çok yönlü bir şekilde sürdürürken özellikle insani dış politikaya önem verdiklerine işaret ederek, şöyle konuştu:
''Bugün Türkiye yaptığı insani yardımlarla kalkınma yardımlarıyla rakam olarak ABD'den sonra ikinci ama milli gelire göre birinciyse işte bu Türkiye'nin vicdani ve insani dış politikası sayesindendir. Biz insanlar arasında ayırırım yapmıyoruz. Afrika'ya sahip çıkıyoruz, 39 büyükelçiliğimiz var. Cumhurbaşkanımızla Afrika turu yaptık. Her türlü yardım götürüyoruz. Etyopya'da, Güney Sudan'da kıtlık var. Burada insanlara sahip çıkıyoruz yardım kampanyası başlattık. Dünyanın en büyük ülkeleri Somali'de büyükelçiliklerini havalimanında konteynerlerde kurarken Türkiye Cumhuriyeti en büyük büyükelçiliğini 85 dönüm üzerinde Mogadişu'da kuruldu. Biz Latin Amerika'ya da gidiyoruz. Afrika'dan başlayan Meksika ve körfez ülkelerine gittik. Şimdi Körfez İşbirliği Konseyi ile serbest ticaret müzakerelerini başlatıyoruz. AB ile Gümrük Birliği anlaşmasını güncellemek istiyoruz. Biz hep yapıcı adımlar atıyoruz. Son zamanlarda diplomaside baş döndürecek trafik yaşıyoruz. Türkiye'de herkesi ağırlıyoruz. Şansölye Merkel'de, May da Türkiye'ye geldi. Etyopya Cumhurbaşkanı da geldi. Libya Başbakanı geldi, bugün Ürdün başbakanı Ankara'da. Her gün bir misafir ağırlıyoruz. Biz tüm dünya ile ilişkilerimizi iyi sürdürmek istiyoruz.''
- "Türkiye'ye karşı sistematik kampanya var"
Son zamanlarda Türkiye'ye yönelik sistematik bir kampanya olduğunu savunan Çavuşoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Her kesimde var bunun organize olduğunu biliyoruz. Buralarda hiçbir şeyin tesadüf olmadığını biliyoruz. Size yönelik baskılarında sistematik ve kontrol altında olduğunu biliyor ve doğru bulmuyoruz. Şu an Cumhurbaşkanı olan Steinmeier de geldiğinde diğer görüşmelerimizde tüm Alman dostlarımıza şu soruyu soruyoruz. 'Siz bugüne kadar hiç Türkiye'nin Almanya'ya düşmanca bir tavır gördünüz mü?' 'Bir tane örnek verin veremediler yok.' NATO içinde müttefik en önemli dostumuz Almanlar. Ülkemizde tatil yapıyor. Niye düşman görelim cevap yok. Siz niye bu tavır içindesiniz varsa sorun konuşalım. Almanya'da Avrupa'da yaşayan Türklere baktığımızda radikalleşen Türk var mı? Yok.' Çünkü bizim dinimiz radikalleşmeye karşı. İslam dini barış dini özellikle DİTİB başta olmak üzere Diyanet İşleri Başkanlığıyla iş birliği olduğu için radikalleşme olmadı. Avusturya'da (Dışişleri Bakanı) Sebastian'a sordum var mı? 'Radikalleşen Türk dedim, yok' dedi. İşte bunun da sebebi bu. Doğruları oturup konuşmamız lazım. Birbirimize açık dürüst olmamız lazım. Bunu istiyoruz biz aynı samimiyeti de görmek istiyoruz."
Türkiye emin adımlarla yoluna devam ediyor
Çavuşoğlu, Türkiye'nin emin adımlarla yoluna devam ettiğini tüm engellemelere, içerde ve dışarıda hasmane tutumlara ve hainlere rağmen yoluna devam ettiğini, istikrarını koruduğunu kaydetti.
Türkiye'nin Suriye'de barış için ateşkes için kuşatma altındaki insanları kurtarmak ve onlara insani yardımda bulunmak için güç bulundurduğunu belirten Çavuşoğlu, çözümün olması için en büyük katkıyı sunan ülkenin de Türkiye olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin ekonomisinin Moodys ve diğerlerinin olumsuz kararları ve 15 Temmuz hain darbe girişimine rağmen büyüdüğünü hem de Avrupalıların imrendiği bir şekilde büyüdüğünü anlatan Çavuşoğlu, cumhuriyetin 100. yıl hedeflerine ulaşmak için gece gündür çalıştıklarını dile getirdi.
Bugüne kadar Türkiye'ye ve Müslümanlara karşı Avrupa'da sistematik bir kampanya olduğu kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı da aynı kampanyanın yürütüldüğüne dikkati çeken Çavuşoğlu, ''Çünkü Müslüman Türk deyince akıllarına Cumhurbaşkanı geliyor. Şunu iyi bilin sahte manşetlerle kara propaganda yurt içinde ve dışında vatandaşlarımızın Recep Tayyip Erdoğan sevgisini engelleyemez azaltamaz, bunu bilmelisiniz anlamalısınız.'' diye konuştu.
"Siz ne yaparsanız yapın Türkiye 2023 hedefine ulaşacak"
Vatandaşların teröre tepki gösteren sloganları üzerine Çavuşoğlu, ''Şehitler ölmez vatan bölünmez. Vatanı bölmek isteyenlere ne yapıyoruz biliyor musunuz? inlerinde de dağlarda da şehirlerde de o teröristlere karşı mücadele ediyoruz.'' dedi.
Çavuşoğlu, "Kahrolsun PKK" sloganları üzerine de konuşmasına şöyle devam etti:
''PKK dostları burada çok öyle demeyin. Sonra çok üzülür onların dostları. Geçen sene 15 Temmuz'dan sonra demokrasi mitingi düzenlediniz sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan size hitap etmek istedi engelledi. Ama PKK'lı teröristler burada toplanırken her türlü destek sağlandığı gibi terörist başına kandilden canlı yayınla hitap ettirdiler. Çifte standartın en güzel örneği bu. Tüm teröristlerin Avrupayı hedef seçmesi tesadüf değildir. FETÖ'cüler, PKK'lılar, DHKP-C'liler de ne kadar Türkiye karşıtı terörist varsa Avrupa'da özgür bir şekilde dolaşıyor, yer buluyor hatta ağırlanıyorsa fahri hemşerilik veriyorlar, resepsiyonda ağırlanıyorlar. Af edersiniz itlerine sahip çıkıyorlar. Yeni Türkiye'de teröristlere yer yok. Yeni ve güçlü Türkiye'yi hiç kimse engelleyemez. Siz ne yaparsanız yapın Türkiye 2023 hedefine ulaşacak.''
''Komşunu al da gel kampanyası''
Bakan Çavuşoğlu, Berlin'de yarın dünyanın en büyük turizm fuarına katılacağını belirterek, Cumhurbaşkanı'nın Avrupa'daki Türklere yaptığı turizm çağrısını yenileyerek, ''Başbakanımız da bu çağrıyı destekledi. Bu sene hepinizi inşallah Türkiye'ye bekliyoruz ama yalnız değil. Komşularınız da alın gelin Alman dostlarınızı da alın gelin. Ben Antalya milletvekiliyim. Antalyalı turizmciler hepsi aynı şeyi söylüyor tüm engellemelere rağmen turistler gelecekler. Türk misafirperverliğinin en iyi örneğini yaşadıklarını bize söylüyorlar. Türk milletinin özelliği misafirperverliğini yaşatması göstermesidir. Sizleri bekliyoruz sadece Antalya'ya değil diğer şehirlere de bekliyoruz." diye konuştu.
Avrupa'daki Türklerin Türkiye'ye esas selamlarının 16 Nisan'da geleceğini, bundan şüphesinin bulunmadığını kaydeden Çavuşoğlu, ''Burası başkonsolosluk olduğu için burada propaganda yapmıyoruz. Bu vatandaş buluşması. Size herhangi bir şey söylememize gerek yok. Sizler her zaman gibi gereğini yapacaksınız. Bundan şüphemiz yok.'' dedi.
Çavuşoğlu, yurt dışında yaşayan vatandaşların Türkiye'de söz sahibi olmasını istediklerini ve bu nedenle cumhurbaşkanlığı, referandum, başbakanlık gibi seçimlerde oy kullanma hakkı getirildiğine işaret ederek, konuşmasını şöyle tamamladı:
"16 Nisan'dan sonra inşallah sadece cumhurbaşkanı ve parlamento için olacak bunlarda söz sahibi olmanızı istedik. Bu hakkınızıda en iyi şekilde kullanmaya başladınız. Önümüzdeki referandumda hakkınızı kullanacaksınız. Demokratik bir haktır kimse bunu engelleyemez. Duyarlı olacağını biliyoruz bekliyoruz. Şunu bilin Türkiye'de tek derdimiz tek millet, tek derdimiz tek bayrak, tek derdimiz tek vatan tek devlet. İşte 80 milyonuyla tek millet ve tek devlet ay yıldızlı şanlı bayrağımızına altında ilelebet yaşamaya devam edeceğiz. Tüm baskılara engellemelere rağmen. Sizler koşarak buraya geldiniz, coşkumuza ortak oldunuz rabbim sizden razı olsun."