Gazete Vatan Logo

'Bunlar doğru mu?'

CHP'li vekil, Erdoğan'a bu görüntüleri sordu

'Bunlar doğru mu?'

CHP Kocaeli milletvekili Hurşit Güneş, basına elinde bazı görüntü ve fotoğraflarla orada silahlı eğitim yapılıp yapılmadığını sordu.

Hatay'daki Apaydın Kampı'yla ilgili iddiaların peşini bırakmayan CHP Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş, Başbakan Erdoğan'a "Özgür Suriye Ordusu Komutanı Riyad El Esad 25 Haziran'da Apaydın Kampı'na geldi mi" sorusunu yöneltti.

Güneş, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Suriyeli sığınmacıların kaldığı Hatay'daki Apaydın Kampı'na ilişkin açıklamalarda bulundu.

Bunlar doğru mu

CHP'li milletvekillerinin kampa girişine izin verilmediğini ve bunun ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuya ilişkin değerlendirmesinde kendisine yönelik olarak "sen zabıta mısın?" ifadesini kullandığını belirten Güneş, "Sayın Başbakan benim Kocaeli milletvekili olduğumu hatırlamıyor galiba. Ben milletin vekiliyim, milletin zabıtasıyım. Ama merak ediyorum o gerçekten kimin zabıtası? Bu bölgede kimin, hangi ülkenin zabıtalığını yapıyor" dedi.

Bunlar doğru mu

Toplantıda bir televizyon kanalı tarafından Apaydın Kampı'nda kalan ve Suriye Özgürlük Ordusu'nun komutanlarından olduğu iddia edilen bir kişi ile yapılan röportajı basın mensuplarına izlettiren Güneş, bu kişinin röportajda, silahlı adamlarının Türkiye'de bulunduğunu anlattığını söyledi.

Güneş, "Apaydın Kampı, Türkiye'nin Suriye'de izlediği yanlışlığı gösteren çok önemli bir simge. Herhangi bir kamp değil" dedi.

25 Haziran'da kampa gelmiş midir?

Bu kişinin kim olduğunu, neden askeri giysilerle dolaştığını, Apaydın Kampı ile ne ilgisi olduğunu ve bu kişi ile ilgili herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığını soran Güneş, şöyle devam etti: "Muhammed Hamdullah kimdir, Apaydın Kampı'nda kalmış mıdır? Albay Riyad El Esad, 30'dan fazla generalle 25 Haziran tarihinde bu kampa gelmiş midir? Bu kampta hala kalmakta mıdır? Malik El Kürdi kimdir? Bu kampta Pravda muhabiri Daria Aslamova ile bir görüşme yapmış ve bu görüşmede ağustos ayına kadar Esad'ı devireceklerini söylemiştir.

Bunlar doğru mu


Apaydın Kampı'nda 575 barınma çadırı vardır. Sınır üç kilometredir. Neden sınır üç kilometredir? Gerçekten Suriye'nin resmi ordusunun kaçanlarının yerleştirildiği bir kampsa onun daha uzak bir bölgeye yerleştirilmesi gerekmez mi? 575 barınma, 17 genel maksatlı çadır olmasına rağmen neden sadece 170 yatak vardır? Türkiye'de 80 bin sığınmacı var. Oysa Suriyeli 200 bin sığınmacı var. Bunun bir kısmı Lübnan'da, bir kısmı Irak'ta bir kısmı Ürdün'de. Kimse Ürdün veya Irak'ı sınırlarından silah geçirmekle suçlamıyor, iddiada bulunmuyor. Sadece Türkiye için bulunuluyor."

Suriye Özgürlük Ordusu'nun resmi internet sitesinde Hatay olarak verilen adresin daha sonra Şam olarak değiştirildiğini, ancak telefon numarasının hala bir Türk GSM operatörünü gösterdiğini de ileri süren Güneş, bunların kuşku uyandıran durumlar olduğunu söyledi.

Apaydın Kampı'nda silahlı eğitimin olmadığı yönünde açıklamalar yapıldığını da belirten Güneş, elinde silah bulanan bir kişinin fotoğrafını göstererek, gazetelerde de yer alan ve Apaydın Kampı'nda çekildiği iddia edilen fotoğrafın doğru olup olmadığını sordu.

Koç: "Yasak savma"

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç ise, "Apaydın Kampı'nın, şimdi barındırdığı iddia edilen silahlı askeri unsurların kamufle edilmesinden sonra TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nun ziyaretine açıldığını, bunun bir yasak savma olduğunu" ileri sürdü.

Koç, yaptığı yazılı açıklamada, CHP milletvekillerinin girişine izin verilmeyen Suriyeli sığınmacıların kaldığı Hatay'daki Apaydın Kampı'nın TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunun ziyaretine açılmasını değerlendirdi.

Haluk Koç, şunları kaydetti: "Apaydın Kampı, şimdi barındırdığı iddia edilen silahlı askeri
unsurların kamufle edilmesinden sonra TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nun ziyaretine açılıyor. Bu bir yasak savmadır. Şimdiye kadar ulusal ve uluslararası medyada çıkan haberlerdeki iddialardan kaçmaya çalışan bir manzara sergileniyor. Maalesef Türkiye Suriye'deki iç çatışmanın fiilen tarafı haline getirilmenin sonuçları ile uğraşır hale getiriliyor."

Dış politikanın başbakanların, dışişleri bakanlarının kişisel angajmanları, çıkarları, hevesleri için yapılmayacağını belirten Koç, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: "Başbakanlar kendilerini cumhurbaşkanlığına taşıyacak gücü halktan almalıdır. Egemen güçlerden vize ve destek alma anlayışına sahip olanlar tarih önünde mutlaka hesap verirler. CHP kimsenin çıkarına uygun dış politika çizgisi izlememiştir ve izlemeyecektir de. CHP sadece Türkiye'nin ve Türk milletinin çıkarlarını gözetir, emperyalizmin kuyrukçusu olanların yanında olmamıştır, olmayacaktır. Bir kez daha CHP olarak sizi yaşadığımız tüm risklere karşı ulusal çıkarlarımızı gözeten bir politika çizgisine ve bunların görüşüleceği meşru TBMM zeminine çağırıyoruz. Milletimize de çağrıda bulunuyoruz, hedef Türkiye Cumhuriyeti'nin toprak bütünlüğüdür. Bu gidişi ve senaryoyu birlikte bozmak zorundayız, herkesin aklını başına alması ve bu gidişe 'dur' denilmesi acil bir gereklilik haline gelmiştir."

Haberin Devamı