Gazete Vatan Logo

'Bu sorunu da yine CHP çözecek!'

Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP, 9 yıl sonra Diyarbakır’da
miting yaptı. Kılıçdaroğlu, konuşmasında Erdoğan’ı hedef aldı: Diyarbakır neyse, Edirne odur. Bitlis neyse Trabzon da odur. Bölenlere karşı direniyoruz. Bölücü olan belli, Ankara’da oturuyor. Kimliği belli, adı da Recep Tayyip Erdoğan’dır

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçime 12 gün kala Diyarbakır’ı ziyaret etti. İstasyon Meydanı’nda toplanan Dyarbakırlılar’a seslenen Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ın kendisinin Hakkari’de düzenlediği mitingde Türk bayrağının olmadığı eleştirisine yanıt verdi; faili maçhul cinayetler, yüzde 10 barajı gibi bölgeyi ilgilendiren birçok önemli konuya değindi. Poşu takarak kürsüye çıkan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

OHAL HER YERDE: Bu ülke için yaşıyoruz, geleceğimiz çocuklarımız için çaba sarf ediyoruz, gayrılık, ayrılık yok. Barışı her ortamda dile getireceğiz. Diyarbakır’a sayın Erdoğan geldi ve söz verdi. Dedi ki sevgili Diyarbakırlılar biz eski Diyarbakır hapishanesini yıkacağız size yeni modern bir hapishane sözü verdi. Bir Kemal kardeşiniz size yeni hapishane sözü vermiyor, size fabrika sözü veriyor. Geçmişimizle yüzleşeceğiz, acılarımızı paylaşacağız. Özgürlük, demokrasi istiyorsak önce geçmişimizle yüzleşerek yapacağız bunu. O hapishaneyi müze yapacağız. Her gelen geçmişte yaşanan dramları görsün öğrensin diye. Geçmişte büyük acılar yaşandığını söyledim. OHAL vardı, OHAL’i kaldırdık dediler. Şimdi OHAL her yerde var.

FAİLİ MEÇHULLER: Faili meçhuller bitti denildi. Ancak 7 yılda 110 faili meçhul var. Dur ihtarına uymadı diye kolluk görevlileri tarafından öldürülenlerin sayısı 315 kişi. Cezaevlerinde tutuklu olup, hükümlü olup tedavi için izin verilmeyen ve bu yüzden hayatını kaybedenlerin sayısı 212 kişi. Ve daha önemlisi kişiyi suçluyorsunuz, tutukluyorsunuz tutuklu sayısı ise 28 bin kişi, daha bunlar mahkum olmamış. Siz aylarca içeride tutuyorsunuz. Daha önemli şey. Düşünce açıklama suçu. Sadece düşüncesini açıkladığı için 2010’un ilk 6 ayında 596 kişi yargılanıyor, düşünce açıkladığı için öngörülen hapis cezası 1219 yıl. 21’inci yüzyılın Türkiyesi’nde düşüncesini açıkladı diye 1219 yıl hapis cezası istenir mi? Bunu isteyen hükümet demokrat hükümet olabilir mi, özgürlükçü barışı getirebilir mi, kardeşliği getirebilir mi?”

AKP ÖZGÜRLÜKÇÜ DEĞİL: Taş attı diye yüzlerce çocuk hapislerde. Kayıplar için gelin komisyon kuralım, uluslararası standartlarda kuralım kayıpları araştıralım, faili mechulleri aydınlatalım diye 6 önerge verdik ama reddettiler. Faili meçhulleri görmemezlikten geldiler.

ÖZGÜRLÜKÇÜYÜZ: Biz demokratız, özgürlükçüyüz, gel kaldıralım yüzde 10 barajını diyoruz. Yine dedi ki darbelere karşıyız, biz de darbelere karşıyız. Bütün darbeler diyor ki, TSK’nın 35’inci maddesi var ona dayandırıyor, o zaman gel 35’inci maddeyi değiştirelim. Efendim siz popülizm yapıyorsunuz kanun teklifi veremezsiniz diyorlar. Arkadaşlara talimat verdim hemen kanun teklifi verin dedim verildi. Geldi mi AKP gelmedi. Gelemez özgürlükçü değil, demokrat değil, yürekli değil insan haklarından yana değil, kadın erkek eşitliğinden yana değil, aile mutluluğundan yana değil.

AKP, Ahmed Arif ne diyor. Bunlar engerekler ve çiyanlardır, bunlar aşımıza göz koyanlandır’ diyor bunları tanı tanıda büyü. Bunları tanıyın Diyarbakırlılar siz de. Özel yetkili mahkemelerden bu ülkeyi kurtaracağız. Ne demek özel mahkeme Recep Tayyip Erdoğan’ın mahkemeleri savcıları. Diyarbakır’dan Silivri’ye özel mahkemeleri kaldıracağız”

BDP’Lİ BAŞKANLAR: Halkın iradesiyle seçilen belediye başkanlarını, aylarca hapiste tutuyorlar. Kelepçelerle sıraya dizdiler fotoğraflarını çektiler medyaya servis yaptılar. Eğer halkın iradesine saygılıysanız, halkın iradesine saygı gösteriniz o insanları aylarca neden tutulduklarını bilmiyorlar, aylarca tutukluyorsunuz. Çünkü gizlilik kararı getiriyorsunuz. O nedenle daha özgürlükçü uygar bir ülkede olması gereken yargı sistemini getireceğiz. Bağımsız insan haklarından yana bir yargı düzenini kuracağız çocuklarımızı, kadınlarımızı, gençlerimizi koruyacağız. Düşünce özgürlüğü getireceğiz. Her türlü düşüncenin özgürce tartışıldığı bir Türkiye’yi ayağa kaldıracağız.

ÇAYINIZI İÇMEDİK: Biz yeteri kadar Diyarbakır’a gelmedik, sizinle konuşmadık. Oturup çayınızı, kahvenizi içmedik. Yeteri kadar derdinizi dinlemedik. Ankara’da oturduk bize oy verin dedik, şimdi bunu değiştiriyoruz. Yeni CHP yeni bir anlayış, özgürlükçü bir parti, daha demokrat bir Türkiye, demokrasiyi içine sindiren bir parti sizin ayağınıza geliyoruz. Daha çok geleceğiz, oturacağız konuşacağız, daha çok çayınızı içeceğim.

BÖLÜCÜ ERDOĞAN: Türkiye bir bütündür hiç kimse bölmek istemiyor. Bu güzel coğrafyada hepimiz kardeşçe huzur içinde barış içinde yaşıyacağız. Bir şey daha söyleyeyim. Efendim diyor sizin mitinginize niye bayrak yok diyor. Bayrak bu ülkenin 73 milyon yurttaşın ortak paydasıdır. Bayrak üzerinden siyaset yapılmaz, hepimizin bayrağıdır, onurudur hepimizin şerefidir. O bayrağı göndere çekerken hepimiz saygı duyarız. Onun üzerinden politaka yapmak bölücülüktür. En büyük bölücü de Recep Tayyip Erdoğandır. Size sözüm var. Barışı getireceğim.

SORUNU ÇÖZECEĞİM: Başbakan Erdoğan, ilginç bir insan. Geliyor diyor ki, efendim Kürt sorunu var eyvallah, sonra diyor ki bu sorun benim sorunum. Sonra bakıyoruz böyle bir sorun yok diyor. Böyle bir sorun var mı? Var mı böyle bir sorun? Millet mi doğruyu söyler, Recep Tayyip Erdoğan mı? Ben de size inanıyorum. Böyle bir sorun var, o sorunu çözmek Kemal kardeşinizin görevi olacaktır. Biz şunu yapacağız oy isteyeceğiz. Oy versenizde vermeseniz de sizi sorununu çözeceğim. Çünkü benim için yandaş yok sadece vatandaş var.

ŞİİRLE BİTİRDİ: Diyarbakırlı şair Ahmet Arif’in şu şiiriyle konuşmasını tamamladı: Öyle yıkma kendini/Öyle mahsun, öyle garip.../Nerede olursan ol/İçerde, dışarıda, derste, sırada/Yürü üstüne üstüne/Tükür yüzüne celladın/Fırsatçının, fesatçının, hayının.../Dayan kitap ile/Dayan iş ile/Tırnak ile diş ile//Umut ile, sevda ile, düş ile/Dayan rüsva etme beni...

Türkçe, Kürtçe pankartlar açıldı

Kürtçe, ’Barış ve eşitlik için sesini Salih Sümer’le birleştirin’ pankartının yanı sıra, ’Biz Kürtler diğer etnik gruplarla dün de bir arada beraber yaşıyorduk, bugün de beraber yaşıyacağız’, ’Hedef tam demokrasi, hedef yeni anayasa’, ’Özgür basın istiyoruz’, ’Cezaevi değil fabrika istiyoruz’, ’Yaşasın Türk-Kürt kardeşliği’ dövizleri taşındı.

Bu miting Erdoğan’a ders olsun

Kılıçdaroğlu, Diyarbakır’da esnefı gezdi, vatandaşlarla sohset etti. CHP lideri kağıt toplayan çocukla karışlaşınca durdurdu ve yanaklarından öptü. Kılıçdaroğlu, Diyarbakır’daki mitingi öncesi havaalanından parti otobüsüyle miting alanına gelirken, BDP’nin desteklediği bağımsız milletvekili adayı Emine Ayna’nın seçim bürosu önünden geçtiği sırada bir grup BDP’li zafer işareti yaptı. Grupta bulunan bazı gençler, ’Biji serok Apo’ sloganı attı. Başbakan Erdoğan’ın ‘Sivas’ın ötesine gidemiyorlar’ eleştirisine yanıt veren Kılıçdaroğlu, “Bu miting aslında Recep Tayyip Erdoğan’a ders olsun. Türk bayrağı yok’ diyordu işte Diyarbakır’da o bayrak da vardı. Şimdi ne diyecek merak ediyorum. Bayrak üzerinden politika yapan bir başbakan bakalım ne diyecek, milletin yüzüne nasıl bakacak. Milleti bölüyor. Böyle bir başbakan olabilir mi? Bütünleştirmesi lazım, milleti bölüyor. O bayrak benim bayrağımsa, Reşo’nun da bayrağıdır. Bizim bayrağımızdır” diye konuştu.

2007’de Diyarbakır’ın durumu?

AKP: %40.90

(6 vekil çıkardı. Kalan 4 milletvekilliğini bağımsızlar aldı)

CHP:% 2.01

MHP: % 2.44

2011’de 11 milletvekili seçilecek.

Haberin Devamı