'Bu bir veda değil!'
Erdoğan merakla beklenen konuşmasını yaptı
Başbakan Erdoğan, son kez aday olduğu AK Parti Olağan Büyük Kongresi’nde merakla beklenen konuşmasını yaptı. Erdoğan'ın konuşmasının başında okuduğu şiir, birçok partiliyi gözyaşlarına boğdu.
İşte Erdoğan'ın merakla beklenen konuşması:
Rabbime bize bugünleri yaşattığı için hamdediyorum. Bize sabrın, bize direnmenin, sebatin değerini öğrettiği için hamdolsun. Ülkeye, millete, halka, hak'ka hizmet için bize bu sevdayı veren Allah'a hamdediyorum.
81 vilayetiyle bu salonda 75 milyon insan var. Bu salonda, Ortadoğu, Balkanlar, Kuzey Afrika, Avrupa, Asya, Kafkasya var. Bu salonda dostluk, muhabbet var. Bugün dünyanın ve insanlığın kalbi bu salonda atıyor. Sizin buradaki heyecanınız, coşku ve emeğiniz bugün buradan tüm dünyaya umut dağıtıyor. Bu salondan Türkiye'yi selamlıyorum. Kars'tan, Hakkari'ye, Muş'tan Muğla'ya, Sinop'tan Mersin'e bu aziz vatan toprağın üzerinde nefes alıp veren her bir kardeşimi gönülden selamlıyorum. Buradan, Bakü, Belgrad'a, Gümülcine, Bağdat'a, Kabil'e, İslamadaba'a, Mogaduş'a, Tunus'a, Cezayir'e, Trablus'a, Kahire'ye selamlarımı gönderiyorum. Buradan kardeşliğin ruhunun en güçlü şekilde yükseldiği bu salonda, Suriye'de insanlık mücadelesi veren kardeşlerime yürekten selam gönderiyorum. Buradan insanlığa bir anıt gibi yükselen Kudüs'ü hasretle selamlıyorum.
Bu muhteşem salondan sevgililer sevgilisi şehri Medine, kıblemiz Mekke'yi hürmetle selamlıyorum. Avustralya'dan Brezilya'ya yeryüzündeki tüm dost başkent ve halklara Türkiye'nin dostluk dayanışma mesajlarını iletiyorum. Bugün aramızda bulunan, sevincimize sevinç katan dost kardeş ülkelerden gelen kardeşlerimizi, Sayın Mursi, Atanbeyev, Ali Osman Taha, Tarık Haşimi, İrsen Küçük, Mesud Barzani, Şahbaz Şerif, Schröder, Dilani, Gannuşi, Meşal, Zahradili ve diğer tüm misafirlerimizi selamlıyor, hoşgeldiniz diyorum.
Bu teşkilat tüm övgüleri hakediyor. Bugüne kadar partide görev yapan milletvekillerimizden sandık müşahidlerimize kadar tüm gönüldaşlarımızı selamlıyorum. Teşkilatımızda görev yapmış bugün aramızda bulunmayan Ahirete intikal eden gönüldaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Kadın kollarımızı bugün hasleten selamlıyorum. Onlar kapı kapı dolaştılar. Özellikle selamlıyorum onları. Gençleri unutmak mümkün mü? Onları da gönülden selamlıyorum. Arif Nihat Asya'nın o muhteşem şiiriyle seslendim.
Delikanlım! işaret aldığın gün atandan!
Yürüyeceksin! Millet yürüyecek arkandan!
Sana selâm getirdim Ulubatlı Hasan'dan!
Genç yaşınıza rağmen binbir başlı kartalı sizler taşıdınız. Sizlere her zaman güvendim. Çünkü sizler atide bulunan ataların evlatlarısınız. Alparslan'ın, Selahaddin Eyyubi'nin, Fatih Sultan Mehmetlerin, Gazi Mustafa Kemal paşa ve asker arkadaşlarının torunlarısınız. Siz Necip Fazıl'ın, Mehmet Akif'in, Sezai Karakoç'un aktığı çeşmeden beslendiniz.
ŞEHİTLER
Buradan sınır karakollarında gözünü değil gönlünü namlunun ucuna koyan genç Mehmetçiklerimizi ve polisimizi özellikle selamlıyorum.Saraybosna'da, Kosava'da Türkiye'nin barışı olan sevdasının neferleri olan Mehmetçiğimizi selamlıyorum. Tüm şehit ve gazilerimizi Allah'ın selamıyla, rahmetiyle, bereketiyle selamlıyorum. Mehmet Akif'in muhteşem dizeleriyle buradan sesleniyorum.
Şehit ve gazilerimizin annelerine gönülden selamlıyorum. Onlar bizim evlatlarımız. Buradan bir kez daha söz veriyorum. Şehitlerimizin hatırasını asla yere düşürmeyeceğiz. Şehitlerimiz karşısında asla mahcup olmayacağız. Şehitlerimizden aldığımız mirası, emaneti, namusumuz, şerefimiz onurumuz bilecek, canımız pahasına çalışmaya devam edeceğiz. 14 Ağustos'ta AK Parti'yi kurarken uzun soluklu bir yarışın içine girdiğimizi biliyorduk. AK Parti, bir adalet, bir kalkınma mücadelesiydi.
Bundan yaklaşık 950 yıl önce Alparslan ordusuna seslendiği konuşmayı hatırlayın. Alparslan böylelikle binlerce sürecek bir medeniyeti araladı. Bu çınarın gölgesinde ayrımcılık oktur, ötekeleştirme yoktur, Bu çınarın gölgesinde Süleymaniye vardır, bu büyük çınarın gölgesinde Mostar vardır, kervansaraylar, medreseler vardır. Bu çınar kılıncın değil, sevginin, kalemin, bilgisayarın tuşlarına inananlarız. Bu yol Kılıçarslan, Alparslan'ın, Melikşah'ın, Fatih Sultan Mehmet'ini Kanuni'nin, Gazi Mustafa Kemal'in, Adnan Menderes'in, Turgut Özal'ın, Necmettin Erbakan'ın yoludur.
Ne diyoruz: Hedef 2023. Ama buradan birşey göremeyeceğiz, O günleri bizler göremeyeceğiz. 2023 hedefimiz dışında bir hedefimiz var. O da bu kuruluşun 1000. yılı olacak. Yeni hedef 2071 olacak. Sultan Alparslan'ın şehit olurken söyledikleri kuılaklarımızda küpedir: Daha bir kaç gün önce yüksek bir yerden orduma bakıyordum. Dünyanın en güçlü ordusu benim, bana kim karşı koyabilirim diyordum. Bana bir sefili gönderdi Allah, beni tahtımdan canımdan etti. Evet azamet, kibir, gurur yanıltıcıdır. Yeryüzünde kibirle yürüyenler her zaman kaybetmiştir. Diyor ki Şeyh Edebali, Sabah ezanıyla doğarlaR, akşam ezanıyla ölürler. Diyorki Ey Osman geçmişini bilki sağlam basasın. Nereden geldiğini unutmaki nereye gideceğini de unutma.
"Allah'tan başka zafer sahibi yoktur"
Bizler AK Parti teşkilatı olarak bu yola milletimizle çıktık. Geçtiğimiz günlerde Hakk'ın rahmetine uğurladığımız Neşet Ertaş diyorki:
Dost elinden gel olmazsa varılmaz
Rızasız bahçenin gülü verilmez
Kalpten kalbe bir yol vardır görülmez
Gönülden gönüle gider yar oy yar oy yar oy yar
Yol gizli gizli Yol gizli gizli
AK PARTİ'NİN KIRMIZI ÇİZGİLERİ
Biz sadece bizi seçenlerin partisi olmadık, olmayacağız. Biz Türkiye parisiyiz. Biz Türk'ünden Kürt'üne herkesin partisiyiz. Biz tüm Anadolu'daki vilayetlerin partisiyiz. Kırmızı çizgilerimiz var. Ne dedik, din etnik ve bölgesel milliyetçilik yapmayacağız. Türkiye'nin ortak paydasının tüm kimliklerini taşıayacak kadar güçlü olduğuna inanıyorduk. Hiçbir komplekse kapılmadan, atılması gereken ne adım var sa hepsini attık. 10 yıl boyunca hiçbir dayatmada bulunmadık. Seçme özgürlüğünü, olabildiğince genişleten aprti olduk. 14 Ağustos'un öncesi ve sonrasında köyleri ziyarettik. Biz Anadolu'nun yoksul köylerinde ayağında çarığı olmayan çocukların gözlerindeki ışığı gördük. Bizi geçeceğimiz yollarda yamalı elbiseleriyle bekleyen teyzelerimizi, bize umutla, hasretle sarılan büyüklerimizi gördük.
'ANA MUHALEFET PARTİSİ VAR YA'
Bu ana muhalefet partisi var ya fiilen ya da fikren içindedir. İçinde olmadığı hiç bir darbe yoktur. Merhum Özal'la başlayan reformların devam edilmesini istediler Anadolu'da. Bu ülkenin önünü açmamızı istiyorlardı. Anadolu'da bize 3-5 yılın değil yüzyılların hasretini gördük. İşte AK Parti, 1920'deki TBMM ruhunu, 1923'teki kurucu ruhunu gerçekleştirmeye çalışan partidir. AK Parti Türkiye'yi normalleştiren, AK Parti korkuları, vehimleri bertaraf eden bir partidir. Kurulduğu gün olduğu gibi bugünde umudun, güvenin, istikrarın partisidir. 10 yıl boyunca kimsenin yaşayaşına müdahale etmedik. Bugün de yarın da karışmayacağız. Yüzde 99'la iktidar olsak, yüzde 1'in hukunu korumak boynumuzun borcu olarak kalacaktır. Biz çoğunluğun azınlığa hükmetmesine karşı olduğumuz gibi azınlığın da çoğunluğa tahakküm altına almasına da müsade etmeyeceğiz.
Gerek salonda gerek dışarıda bizi izleyenlere sesleniyorum: Şöyle unuttuklarımızı yeniden hatırlayalım. Gençler varki bunu hiç bilmezler. Türkiye'ye milletin değerlerine kutsallarına karşı aleni bir savaş yürütüldü. Camilerin kapılarına kilit vuruldu. Camiler, ahıra, müzeye çevrildi. Kur'an-ı Kerim okuması da yasaklandı.
MENDERES VE ÖZAL ÖRNEĞİ
Merhum Menderes'i idam edenler şu mesajı verdiler: "Devlet ile milletin arasındaki mesafeyi kapatırsanız haliniz böyle" olur. dedi. Şu andaki CHP de aynı şeyi söyledi. Sizin de sonunuz "Menderes gibi olur" dedi. Evet o Menderes ezanı aslında döndürdüğünde Anadolu'nun her köşesinde insanlarımız hüngür hüngür ağladı. Camilerden kilitler söküldüğünde insanlar hüngür hüngür ağladı. Biz Menderes'le başlayan bu anlayışla yürüyoruz. Biz hertürlü otoriterleşmeye karşı bir iktidarı savunduk.
Toplumu mühendislerin tahakkümünden kurtardık. Hukuk devleti ilkesinin lafzi olarak değil, fiilen hakim kılınmasını sağladık. Biz hiç bir zaman biz ve diğerleri anlayışına izin vermedik. Siyaset yaparken de ilkelerimizden sapmadık. Kıbrıs'tan Ermeni meselesine her konuda münferit hususlara değil meselenin bütününe baktık. Tüm sorun alanlara muhafazakar demokrat anlayışımızla davrandık. Demokrasinin en iyi ve ileri şekilde yaşatabileceğimiz herkese gösterdik. Tüm Müslüman ülkeler için adeta örnek hale geldik. Biz tıpki Alparslan gibi kefenimizi giyerek bu yola çıktık.
Merhum Özal gibi Allah'ın verdiği canı sadece Allah alır diyerek bu yola çıktık. Biz çetelerden korkmadık. Milletimizin verdiği emanetini canımız pahasına sahip çıktık. Milleti hesaba katmayan seçkincii vesayetçi siyaseti AK Parti'yle millet tarafından tasfiye edilmiştir. Siyaset AK Parti ile itibar kazanmıştır. Şeyh Edebali'nin bir başka muhteşem öğüdü kulağımızda küpedir: İnsanı yaşatki devlet yaşasın.
DARBELER
Bu ülkede hiçbir memur, siyasetçi, vatandaşıma tepeden bakamaz. Kendisine kutsallık izafe edemez. Makbul vatandaş, tehlikeli vatandaş ayrımını ortadan kaldırdık. İşte bugün İmam Hatip Okulları yeniden açıldı. İşte bugün Kur'an öğrenmenin, Siyer'i Nebi öğrenmenin, başörtülü kızlarımızın özgürce okula gitmesinin yolunu biz açtık. Biz milletin fıtratına aykırı girişimlerde bulunmuyoruz. AK Parti'yle darbeler dönemi kapandı. Darbe girişiminde bulunan herkes milletin mahkemelerine çıkacak, orada millete hesabını verecek.
AŞIK VEYSEL SÜRPRİZİ
AK Parti'yi kurarken seçim beyannemesinde Türkiye'nin kronik sorunlarını oraya koyduk. Türkiye'nin meselelerini nasıl çözeceğimizi milletimize ilan ettik. Yüzyıllardır devam eden sorunların bazıları neşter vurdu. Bugün bir çok sorun milletin gündeminden çıkarttık. Elbette tüm sorunları halletmedik. Tüm kardeşlerime bir sürpriz yapmak istiyorum: Hep millete Aşık Veysel'in şu dizeleri hatırlattım:
Uzun ince bir yoldayım
Gidiyorum gündüz gece
Bilmiyorum ne haldayım
Gidiyorum gündüz gece...
Biz efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik. Başımızı her akşam yastığa koyduğumda, bugün millet için, Hakk için ne yaptın. Seçim döneminde milletin huzuruna çıktık. Yaptıklarımızı gözden geçirdik. Yapacaklarımızı düşündük, yapmadıklarımız muhasebesini yaptık. Bir taraftan terörle mücadele ederken, terörün istismar ettiği sorunların üzerine gittik. 10 yıl boyunca hep yalnız bırakıldık. Bunları bahane etmedik. Millet bizimle beraber dedik, geri adım atmadık. Ana ve babaların gözyaşlarını dindireceğiz dedik.
Açık konuşuyorum, Türkiye'de malesef terörün siyaset satılan bir siyaseti, can alıp can satılan piyasası oluşturmuştur. Kaçakçık üzerinden piyasası, Türkiye düşmanı çevrelerden değil sadece işte bu rant çetesinden de destek alıyor. Terör devletin derinlerine sirayet etmiş çevrelerden destek alıyor. Terör bittiğinde rantı da bitecek olanlar, bu mücadelede asla yanımızda olmadılar. Seçim meydanlarında hükümeti terör üzerinden yıpratmak gibi insanlık dışı politikalar yürüttüler. Bir yanda terör örgütünün kuklası, bir yanda şehit cenazelerini istismar eden parti.
KILIÇDAROĞLU'NA BİZ HAZIRIZ MESAJI
Buradan açıklıyorum. Kemal Kılıçdaroğlu randevu istedi. Geldiler 3 arkadaşıyla. Dert terörü çözmekti. Kendileriyle görüşmemizde MHP randevu vermedi. Kendilerin, "şu an da 10 madde öneriniz mi, tespit mi? Ben size o zaman, "siz bırakın MHP'yi, şu an da talimatı verelim. Şu arkadaşlarımız çalışsınlar, nereden istifade edeceklerse etsinler. Sonra rapor getirsinler, bunun üzerinden çalışalım. Biz yürütme olarak üstüme düşen ne varsa yapalım. Yanındaki arkadaş bu üç ayı geçer dedi. Hala dönecekler. Biz hazırız. Arkadaşlara görevi verdim. Sizin başkanlarınızla arkadaşlarımız görüşecek. Evet derseniz arkadaşlarımız masaya oturacak. Biz hesaptan kaçan bir iktidar değiliz.
KÜRT SORUNU
Biz Güneydoğu'yu iyi biliriz. O dağları görmüş siyasetçileriz. Taa gençlik dönemimizden beri. Şu an asker ve polisimizle kıyasıya mücadele var. Biz sadece bu mücadeleyle bu işin çözülmeyeceğini biliyoruz. Bunun için Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi sunduk. Buna bile karşı çıktılar. Ama biz bu projemizi devam ediyoruz. Diplomasi olacak. Sadece bu bölgeye 35 katrilyonu bulan yatırım yaptık o bölgeye. Fakat bölücü terör örgütü, o adımların önünü kesmeye çalıştılar. İş makinalarını yaktılar, mühendisleri kaçırdılar.
10 sene önce Hakkari'de, Iğdır'da, Şırnak'ta havaalanı yapılacak deseydik ne derdiniz? Şimdi Yüksekova'da havaalanı yapılıyor. Yaksalarda yine yapacağız. İnadına bunu gerçekleştireceğiz. Böyle 3-5 çapulcuya bu hizmeti ertelemeyeceğiz. Değerli kardeşlerim tüm muhalefet tarafından yalnız bırakılmamıza rağmen mücadeleye devam edilecek. Kürt kardeşlerime böyle ağır bedeller ödeten, -AK Partilileri kaçırıyor, şehit ediyorlar. Çünkü bölgede rakip gördükleri tek parti AK Parti'dir- eli kanlı terör örgütle bölge insanının hiç bir duygu bağı yoktur.
Van depreminde yardıma gelen polisimi şehit eden bu teröristlerle hiçbir Kürt kardeşlerimin bağı yoktur. Herbir Kürt kardeşimin elini vicdanını koyarak düşünmeli: Cumhuriyet tarihi boyunca hangi hükümet bu kadar cesur, samimi adımlar atılmıştır. Kürtlere karşı onlarca yıldırd sürdürülen red, asimilasyon politikalarına AK Parti son vermiştir. 35 katrilyon yatırımı, Doğu ve Güneydoğuanadolu'ya yatırımı biz yaptık.
AK Parti son derece samimi adımlar atmıştır. Bugünden itibaren yeni bir sayfa açmak, o temiz sayfayı şiddetten koruyup kardeşliğin sayfası yapmak istiyoruz. Biz Kürt kardeşlerimize karşı yüzlerce adım attık. Şimdi artık yeni dönemde Kürt kardeşlerimizin "Yeter artık" diyerek teröre karşı ciddi bir şekilde seslenmesini istiyoruz. Sevgili kardeşlerim her zaman bir şey söylüyorum. Biz hepimiz aynı kıbleye dönüyoruz. Aynı çatının, sofranın fertleriyiz. Terör örgütünün 30 yıldır uyguladığı şiddet zarardan başka bir şey getirmedi. İnadına barış, kucaklaşma, kardeşlik diyorum.
ALMANYA VE FRANSA'YA MESAJ
Şehitlerimizin at sırtıyla ulaştığı yerlere bizim ulaşmamız boynumuzun borcudur. Dünya genelinde ihtiyaç sahibi halka yardım götürmenin derindeyiz. Ta Mogadişu'ya gidiyor, Somali'deki kardeşlerimizin yardımına koşuyoruz. Onlara yardım elini sizin verdiğiniz destekle uzatıyoruz. Filistin'e yardım her zaman sürecek. Mısır'daki yeni yönetim sayesinde çok daha rahat nefes alıyor eminim. İsrail'in bölgedeki uyguladığı teröre karşı asla taviz vermeyeceğiz. Denizde kardeşlerimize saldıran İsrail, bizden özür dilemedikçe, tazminat ödemedikçe, asla ilişkilerimiz normalleşmiyecektir. Doğu Akdeniz'deki ilkeli tutumumuzu sürdüreceğiz. Ermenistan'a da Azeri kardeşlerimize karşı tutumları değişmedikçe bizim de tututmumuz değişmeyecek.
Nefret suçlarıyla, medeniyetler arası çatışma girişimiyle mücadele edeceğiz. İslamofobia bir insanlık suçudur. Hele hele sevgililer sevgilisi peygamberimize hakaret etme cüreti gösteren zihniyete katlanmak, asla bir özgürlüğe tahammül anlayışıyla tanımlamak mümkün değil. İnanç ve düşünce özgürlüğü bu değildir. Tam aksine buna "evet" diyenler bunu ayak altına almışlardır. Bizler ulusal ve uluslararası alanda adımlar atıyoruz. Bu işi dünya platformunda da farklı bir yere oturtacağız. Bu alçakça saldırıyı kınıyoruz. Anti-seminizmi insanlık suçu sayan Batı'nın İslam'a yönelik ırkçı uygulamalara sessiz kalmaya devam edemez. Almanya'ya da Fransa'ya da sesleniyorum: Adımlarınızı atmalısınız. Aksi takdirde medeniyetler ittifakına zarar verirsiniz, medeniyetler çatışmasına yol açarsınız. Biz Libya büyükelçisine de karşıyız. "Onlar cahildir, bir gün öğrenecekler" diyen peygamberin ümmetiyiz.
SURİYE
Suriye'de zalim bir iktidar var. Halkını acımasızca katlediyor. 30 bin insanı katletti. 100 bin kardeşimize kapılarımızı açtık. Rusya, Çin ve İran'a sesleniyoruz: Şu ana kadar yaptıklarınızı yeniden gözden geçirin. Bu zalim yönetimin yanında olanları tarih affetmeyecek. Ana muhalefet partisi verdiğimiz mücadeleyi bir çelişki olarak sunuyor. 1930'lu yıllarda Faşizm'e teslim olan CHP zihniyeti, gitsin Filistin'e soykırım uygulayan İsrail'le işbirliğini gözden geçirsin. Kılıçdaroğlu gitsin, Suriye rejimi gayri meşru sosyal enternasyonalle ilişkilerini gözden geçirsin.
KILIÇDAROĞLU
Biz kendi başbakanına hain damgasını vuran bu adamlarla nereye gidebiliriz. Elindeki kitap parçasıyla başbakanına saldıran bu adamla nereye gidebiliriz. Ben bu adamı tazminata mahkum etmekten bıkmadım. Kayseri Belediye Başkanımız bundan kazandığı tazminatı sucuk olarak dağıtıp yediriyor.
'DEMOKRASİ ADASI'
Ulaşımda tarihi adımlar attık atmaya da devam edeyeceğiz. Önümüzde yıl Marmaray açılıyor. 3.Köprü için çalışmalara devam ediyoruz. Yassıadayı yaslı ada olmaktan çıkarıp yanındaki adayı ile birleştirip demokrasi adası yapacağız. Proje hazır. Onunda adımını atıyoruz.
ERDOĞAN'IN AÇILIŞTA OKUDUĞU ŞİİR
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim
(Devamı için tıklayınız...)