‘Bölgeyi ateş çemberine sokar’
İsrail yönetimine seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğer bu dünyada barış içinde yaşamak istiyorsanız, başkalarını tehdit etmek yerine kendisini ve bölgeyi ateş çemberine sokabilecek politikalardan kaçınmak gerekiyor” dedi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe’de, İslam Dünyası Yükseköğretim Alanının Oluşturulması Toplantısı’nın açılış oturumunda konuştu. Körfez ülkelerine yaptığı ziyareti hatırlatan Erdoğan, gidişinin oradaki bariyerler sebebiyle olduğunu söyledi. Üç kardeş ülkenin düştüğü halin üzüntü yarattığını anlatan Erdoğan, herhangi bir sıkıntı olduğunda bunun diyalog ve istişareyle çözülebileceğini kaydetti.
‘Açarsınız telefonu...’
Bir sıkıntı yaşandığında istişare kapısına müracaat edilmesi gerektiğini söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:
“Açarız telefonu ‘Şurada şöyle bir konu oldu. Neden ne, niçin? Bu sıkıntının altında yatan nedir’. Bunu konuşur ve çözüm yolları ararız. Ama yok çözüm yollarına gitmeyip etrafımıza birilerini de almak suretiyle eğer herhangi bir kardeşimizi köşeye sıkıştırırsak bu kabul edilebilir bir şey değildir. Biz bunları yapmamalıyız, bu bize yakışmıyor. Çünkü bizim her zamankinden daha fazla dayanışmaya, kardeşliğe ihtiyacımız var. Tüm bunların yanında da fikri alışverişe ihtiyacımız var. Şu anda ben karşımdaki topluluğu adeta bunun temel taşları olarak görüyorum. Bu burada kalmamalı, süreklilik arz etmek suretiyle de devam etmeli.” Barışın sembolu Kudüs’ün Müslüman karakterine, tarihi dokusuna yönelik saldırılar karşısında direnmeye, ayakta kalmaya çalıştığını kaydeden Erdoğan, “Müslümanların mevcut güçsüzlüğünden, parçalanmışlığından cesaret alan İsrail yönetimi her gün yeni bir uygulamayla Kudüs’ün İslami karakterini tahribe yelteniyor” dedi.
‘Doğru adım ama yetmez’
Konuşmasında Mescid-i Aksa’daki uygulamalara da değinen Erdoğan, şunları kaydetti: “İsrail’in Müslümanları rencide eden metal dedektör uygulamasından geri adım atması gerilimin azaltılması noktasında doğru bir adım olmuştur. Tabii ki bundan memnuniyetimiz söz konusudur ama arzumuz, yeterli midir, değildir. Cuma namazlarına gelen Müslümanlara o kapıların kapanmasına tahammül etmemiz mümkün değildir. Kaldı ki sadece Filistin’de yaşayanların geldiği bir mabet değildir Mescid-i Aksa...”
Erdoğan, yaşananlarla ilgili İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin’i aradığnıı kaydederek “Sizler de Cumhurbaşkanı olarak ağırlığınızı koymalısınız” dedim. En azından bu metal dedektörlerin kaldırılmasıkararını aldılar” dedi ve ekledi: “Eğer bu dünyada barış içinde yaşamak istiyorsanız, başkalarını tehdit etmek yerine kendisini ve bölgeyi ateş çemberine sokabilecek politikalardan kaçınmak gerekiyor” dedi.
‘Şu yardımcı doçentlik olayı nedir ya?..’
Yardımcı doçentliğin kaldırılmasını YÖK Başkanı Saraç’tan ve rektörlerden rica ettiğini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:
“Ülkemdeki rektörlerimizden de ricam var. YÖK Başkanımız ile de bunu konuşuyorum. Allah aşkına şu yardımcı doçentlik olayı nedir ya? Şunu bir gözden geçirin. Yardımcı doçentlikle ön kesiyoruz. Dünyanın kaç yerinde acaba yardımcı doçentlik var? Ben araştırdığım yerlerde doğrusu böyle bir mekanizma pek görmüyorum. Bunu birileri birilerini oyalamak için yapmışlar. Bu, gerçekten ilmiye sınıfına bir paravan, engel oluşturuyor. Bunu aşmamız lazım ve aşacağımıza inanıyorum. Türkiye’nin Yükseköğretim Sistemi, 184 üniversitesindeki 7,3 milyon öğrencisi, 75 bini doktoralı olmak üzere 150 bin akademisyeni ile güçlü bir yapıya sahip. YÖK’ün ülkemizin bu bilgi ve birikimini İslam ülkelerindeki yükseköğretim sistemleriyle paylaşması gerektiğini de düşünüyorum.”