‘Bölgede barıştan öte bir amacımız yok’
Katar’ı ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, El-Arab gazetesine verdiği mülakatta, “Mühim olan, bölgedeki tüm kardeşlerimizin, bölgedeki insanların barış, huzur ve güven içinde hayatlarını idame ettirmesidir. Bizim gizli ajandamız yok” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bahreyn ve Suudi Arabistan’ın ardından Körfez turunun son durağı Katar’ı ziyaret etti. Burada El-Arab gazetesine konuşan Erdoğan, iki ülke ilişkileriyle ilgili şunları söyledi:
‘Katar kara gün dostu’
“Türkiye-Katar ilişkileri özellikle son yıllarda her alanda hızla gelişiyor, mükemmel bir seviye yakaladık. Birbirimize güveniyoruz, ilişkilerimizi daha ileriye taşıma konusunda her iki ülkede de güçlü bir siyasi irade var. Karşılıklı güven artık stratejik boyuta da evrilmiş durumda. İlişkilerimiz de muhabbetimiz de her gün daha da güçleniyor. Yüksek Stratejik Komite, kısa sürede meyvelerini verdi. Doha ve Trabzon’da gerçekleştirdiğimiz ilk iki toplantıda, 30 anlaşma imzaladık. Bize göre, Türkiye ile Katar’ın bu derece yakın işbirliği içinde olması bölgenin geleceği açısından da çok önemli. Katar’ın 15 Temmuz darbe girişimi sırasında ve sonrasında sergilediği desteği unutamayız. Katar kara gün dostu olduğunu gösterdi.”
‘Kimse kaygılanmasın’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-Katar yakınlaşmasından kaygı duyanlarla ilgili soruyu şöyle cevaplandırdı: “Kimse Türkiye ile Katar’ın tamamen kardeşlik esasına dayalı yakınlaşmasından, iş birliğinden kaygılanmasın. Ne dedik, biz bu işbirliğini bölgedeki tüm ülkelere teşmil etmek istiyoruz. Mühim olan, bölgedeki tüm kardeşlerimizin, bölgedeki insanların barış, huzur ve güven içinde hayatlarını idame ettirmesidir. Bunun ötesinde bir amacımız yok, olamaz. Anlaşmalarımız şeffaf, görüşmelerimizi herkesin gözü önünde yapıyoruz... Sadece bu iş birliğinin istikrarlı büyümesini temenni ediyoruz. Beni bilen bilir... Ben samimiyetten yanayımdır, açıkça konuşmayı severim, sahici olma taraflısıyım. Bakın çok net ifade ediyorum: Bizim bir gizli gündemimiz, gizli ajandamız yok. Kamuoyuna deklare ettiklerimizden farklı bir görüşümüz de bulunmuyor. İşte burada yine tekrar tüm bölge ülkelerine iş birliğini genişletme çağrısında bulunuyorum.”
‘Batı aciz duruma düştü’
Batılı ülkeleri 15 Temmuz konusunda özeleştiriye davet eden Cumhurbaşkanı, basın özgürlüğü konusundaki eleştirilere ise şu yanıtı verid: “Bazı yayın organlarının kapatılması yargının verdiği kararlar neticesindedir. Terörle iltisaklı olan, terör propagandası yapan yayın organları kapatıldı. Batı’da gazetenin ya da bir televizyonun gerek maddi, gerek içerik, gerek eğilimler açısından El Kaide’yle bağlantılı olduğu ortaya çıksa ne olur? Sahipleri ya da çalışanları hakkında basın özgürlüğü adına hiçbir hukuki işlem yapılmaması mümkün mü? Türkiye’de bazı kişilerin tutuklanması, o kişilerin gazetecilik faaliyetlerinden ya da görüşlerinden değil, adi suçlardan tutun da terör örgütlerine mensubiyete kadar uzanan farklı suçlardan dolayıdır. Gazetecilik kılıfı altında suç işlenmesine, hiçbir hukuk devleti seyirci kalmaz.”
‘Tünelin ucunda ışık göründü’
Erdoğan, Türkiye-Rusya-İran işbirliğiyle Suriye’deki trajedinin sona erdirilip erdirilemeyeceği yönündeki soru üzerine şunları söyledi: “Suriye’de barış öncelikle Suriyelilerin sonrasında da üç ülkenin çıkarları için hayati boyutta. Halep’teki ateşkes, Astana görüşmeleri kuşkusuz önemli ve ciddi adımlar. Tünelin ucunda bir ışık göründü. Bu ışığı öldürmeden, daha da büyüterek, tünelden, kaostan çıkmamız gerekir; 20 Şubat’taki Cenevre görüşmeleri bu açıdan mühim. Suriye meselesinin çözümü açısından Sayın Trump döneminde ABD’nin takınacağı tavrın yanı sıra Suudi Arabistan ve Katar gibi bölge ülkelerinin de önemli katkılar sağlayabileceklerine inanıyorum.”
‘Mısır halkı kadim dost’
Erdoğan, “Kahire ile sorununuz sadece Sisi mi?” şeklindeki soruya cevaben şunları kaydetti: “Mısır, bölgenin en etkili devletlerinin başında geliyor. Mısır’la bizim de tarihi bağlarımız çok sıkı, kuvvetli, derin. Mısır halkı bizim kadim dostumuz. Bizim Mısır kardeşlerimizle hiçbir sorunumuz yok, olamaz da... Fakat Mısır yönetimiyle diplomatik açıdan maslahatgüzar seviyesindeyiz. Küreselleşme, ticaret, ekonomik boyutlarda ilişkilerimiz var; Mısır tarafı TOBB öncülüğünde iş adamlarımızı Kahire’ye davet etti. Bunlar önemli ve gerekli. Bu ilişkiler siyasi boyuta da yansır mı diye sorarsınız, o önümüzdeki süreçte yaşanacak gelişmelere bağlı. Şahsen ben, Mısır’da siyasi mahkumlara yönelik af başta olmak üzere atılacak olumlu adımların, sadece toplumsal barış açısından değil, dış ülkelerle ilişkiler açısından da daha sağlıklı bir atmosfer oluşturacağına inanıyorum.”