Başbakan Yıldırım: ABD ile 3 sorunumuz var
Terörle mücadele konusuna ilişkin konuşan Yıldırım, “ABD ile üç sorunumuz var düzeltilmesi gereken” dedi. Yıldırım, bedelli askerlik sorusuna da cevap verdi
Başbakan Binali Yıldırım, TRT haber televizyonunda Erhan Çelik’in sorularını cevapladı. Rusya’da meydana gelen patlama sonucu ölenler ve yaralananların olduğunu belirterek konuşmasına başlayan Yıldırım, Rus halkının acılarını paylaştıklarını ve Medvedev’e de taziyelerin hükümet olarak iletildiğini ifade etti. Yıldırım, Kılıçdaroğlu’nun ’15 Temmuz kontrollü bir darbe girişimiydi’ açıklamalarına ilişkin değerlendirmede bulunarak, “15 Temmuz darbe girişimi kontrollü bir darbeydi diyor? Ne demek istiyor ben anlamadım, siz anladınız mı? Bu ne demektir, bu 249 tane şehidimizin ruhunu incitmek demektir. Onların ailelerini perişan etmek demektir. 2 bin 196 gazimizin bir anlamda onların bütün dünyalarını yıkmak demektir. Ben Sayın Kılıçdaroğlu’na soruyorum, eğer bunu bir bilgiye, belgeye dayanarak söylüyorsa bunu lütfen açıklasın. Bu çok önemli bir iddiadır. Bu iddia, sadece iş başındaki hükümeti tenkit etmek, karalamakla ifade edilemez. Bu koca milleti zan altında, Cumhurbaşkanımız çağrı yaptı, biz milleti darbe var, Cumhurbaşkanımız çağrı yaptı, biz darbe olacağını bile bile, planlaya planlaya milleti sokağa döktük, insanların ölmesine sebep olduk, insanların sakat kalmasına sebep olduk. Bunu mu demek istiyor Sayın Kılıçdaroğlu. Bu çok adice bir suçlamadır, şiddetle reddediyoruz” dedi.
“Bedelli askerlik programımızda yok”
Bedelli askerliğin gündemde olup olmadığına ilişkin konuşan Yıldırım, “Yok böyle bir şey, programımızda gündemimizde yok” dedi.
CHP yönetiminin hayır kampanyasına sarılmasını anlamanın mümkün olmadığını söyleyen Yıldırım, partilere oy verilmediğini, Türkiye’nin geleceğine oy verildiğini dile getirdi. Yıldırım, vatandaşlara 16 Nisan referandumuna ‘evet’ demeleri yönünde çağrıda bulundu.
Tek adam tartışmaları
Tek adam tartışmalarına değinen Yıldırım, "Tek adam padişahlıkta, monarşide olur. Tek adam demokraside olmaz. Demokraside egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Bugünkü gibi değil, öyle yazmasına rağmen egemenlik kayıtsız şartsız milletin olmuyor, ara ara burnunu sokanlar oluyor. Belediye başkanı, muhtar iki tane mi seçiyoruz? Meclisi var, ekibi var, bunları niye konuşmuyoruz? İkinci sene millet memnun kaldı, millet tekrar seçiyor, üçüncü sene memnunuz tekrar seçelim diyor, yok. Öyle bir durum var. Patronun millet olduğu yerde tek adam olmaz. Türkiye'nin bir bölgesine gidip rahat oy alıp, vaziyeti idare etmekle olmaz. Sahillerden belirli bölgelerden oy alacağız, siyaset de devam edecek, genel başkanlıkta var, fiyakam da yerinde. Güneydoğu'ya gideceğim oy alacağım, terör örgütüne teslim olacağım, öyle bir şey yok. Türkiye'nin her tarafından oy alması lazım. Herkesten oy alması lazım. Alamazsa seçilemez cumhurbaşkanı. Bu sistem, garantili hükümet sistemi veya millet hükümet sistemi. Millet sandıkta iki tane oy veriyor. Birisini Cumhurbaşkanına birisini de milletvekillerine. Güvenoyunu millet veriyor. Millet diyor ki 5 sene sana görev verdim, git çalış. Vatandaşın beklentilerini karşıla. Ülkeyi kalkındır, memleketi iç tehditlere dış tehditlere karşı koruyor. Diktatörlük dediğin, babadan oğula, dinamik güçleri kullanarak alavera dalaverayla yıllarca iş başında kalmak demek" şeklinde konuştu.
"Fesih diye bir şey yok"
Yürütmenin memleketin işlerine bakacağını, Meclisin kanunlar yapacağını belirten Yıldırım, "Şimdi iktidar partisi olur vermeden hiçbir milletvekilinin teklifi kabul edilmez. İkinci konu Meclis sadece milletvekilleri kanun yapacak. Hükümet kanun teklifi veremiyor mevcut sistemde. Burada öyle bir şey yok. Konya milletvekili kanun teklifi verecek, gerekli desteği bulunca kabul edilecek. Fesih yok, Meclisi feshetme diye bir şey yok. Seçime götürme var. Meclisi seçime götürme. İki tane irade oluşuyor. Biri yasama, biri yürütme, ikisine de kararı millet veriyor. Meclise ve cumhurbaşkanına seçim yenileme yetkisi veriyor bu sistem. Bu durumda ilk akla gelen seçime götürmek midir, oturup anlaşacaklardır. Gerekli cezayı verir millet, yapamazsınız bunu. Karşılıklı seçim kozu, hakkı, aslında uzlaşmayı getiriyor. Kriz çözmeyi getiriyor, anlaşmayı getiriyor. Bu eminim ki istikrarı, tek başına güçlü iktidarı 5 yıl boyunca koruyacak. Bu, teminat maddesi, sigorta maddesi" açıklamasında bulundu.
Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Gelecek değişiklikle, cumhurbaşkanı, bakanlar veya cumhurbaşkanlığı yardımcıları her türlü suçla suçlanabilecekler. Hem suçlama çeşitleri artıyor, her konuyla ilgili hakkında suç iddia edilebiliyor. Bir başka şey daha var, o yalan. Ömür boyu bunlar dokunulmaz olacak, yok böyle bir şey. Görev yaptığın dönemlere ait iddia ortaya atılırsa, oradaki kurallar uygulanacak. Bu, hukukun evrensel kuralıdır. Suç işlediniz, suç işlediğiniz tarihte suç filanca, daha sonra kanun değiştirildi, yeni hükümler geldi. Biz onu kabul etmiyoruz, yeniye göre sizi yargılayacağız diyebilir misiniz?"
600 milletvekilinin nüfus artıkça temsilde adaleti sağlamak için getirildiğini belirten Yıldırım, 51 ülkede milletvekili seçilme yaşının ise 18 olduğunu ifade etti. Yıldırım, "CHP'nin amansız bir çelişkisi var, nedir o? CHP, 2011 seçim beyannamesine bakın, diyor ki ben seçilme yaşını 21'e indireceğim. 2015 Şubat ayında CHP Milletvekili Mahmut Tanal Meclise kanun teklifi veriyor, bu CHP grubu tarafından onaylanıyor. Ne diyor o teklif, seçilme yaşını 18'e indirelim. Bu millete bunu nasıl izah edeceksiniz? 18-25 arasındaki seçmenlere bunu nasıl anlatacaksınız, sizin samimiyetinize, dürüstlüğünüze nasıl inanacaksınız?" diye sordu.
"Bakan sayısı azaltılmalıdır"
Mevcut anayasada 'bakan sayısına' ilişkin hiçbir şeyin olmadığını kaydeden Yıldırım, "AK Parti Genel Başkanı olarak bakan sayısı daha da azaltılmalıdır. Kişisel görüşüm bakan sayısının daha da azaltılması. Koca Amerika 14 bakanla idare ediyor. Yeni sistem, yeni seçimlerden sonra devreye girecek. Biz, bu arada nasıl bir değişiklik yaparız, o ayrı konu. Yeni sistem kabul edildikten sonra, halkın yüzde 51 oylarıyla seçilen kimse bunun kararı verilecek" şeklinde konuştu.
Vesayet odaklarının artık milli egemenliğe dil uzatamayacağını anlatan Yıldırım, çift başlılığın ortadan kalkacağını, kararların hızlı verileceğini, yatırımların ona göre yapılacağını ifade etti. Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'evet çıkması durumunda olacaklar şunlar olacak' söylemlerini hatırlatarak, "Sen ana muhalefet partisi başkanısın. Söylediğin her sözün bir bağlayıcılığı var, onu gün gelir vatandaş sana hatırlatır" dedi.
"Cumhurbaşkanımızı hemen partimize davet ederiz"
Partili cumhurbaşkanlığına hemen geçilip geçilmeyeceğine ilişkin soru üzerine Yıldırım, "Diyelim ki evet çıktı, Sayın Cumhurbaşkanımızın başımızın gözümüzün üstünde yeri var. Dolayısıyla biz onu hemen partimize davet ederiz, yetkili kuruluşlarımızla görüşürüz. HSYK yeniden yapılanacak. Diğer hükümler, mevcut yasalar gözden geçirilecek, mevcut içtüzüğü. 2019 seçimleri, cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimleri yapılacak" diye konuştu.
CHP'li vekil Hüsnü Bozkurt'un açıklamaları
CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt'un 'referandumda evet çıkarsa sizi denize dökeriz' sözlerini sert bir dille eleştiren Başbakan Yıldırım, "Gerzek, kuş beyniyle koca bir milleti denize dökecekmiş, sen kimsin be? Bu millet Kurtuluş Savaşı'nda düşmana dersini verdi, sen ne oluyorsun da milleti tehdit ediyorsun. Bunlar asla kabul edilebilir bir şey değil" dedi.
Taşeron konusu
Taşeron konusuna değinen Yıldırım, "800 bine yakın çeşitli kurumlarda taşeron çalışan var. Bunların çalışma şartları kadrolu memurlardan daha kötü, ücretleri daha düşük. Zor bir konudur. Bu konunun önemini biliyoruz, çalışmalarımız devam ediyor. Burada iyileştirmeler, makul, adil bir sonuç inşallah olacak. Mesele bildiğimiz bir mesele, üzerinde çalışıyoruz" dedi.
“15 Temmuz’u unuttu Kılıçdaroğlu”
Darbe günü Kılıçdaroğlu ile konuştuğunu hatırlatan Yıldırım, “Yanınızdayız, bu bir darbedir, milli egemenliğe karşı bir kalkışmadır’, bunları söyledi bana. Daha sonra Yenikapı’ya geldi. Darbeyi lanetledi. Darbeye karşı dayanışma içinde oldu. Ondan sonra ne olduysa bir haller oldu, 15 Temmuz’u unuttu Sayın Kılıçdaroğlu. Uzun zamandır dile getirmiyordu, şimdi dile getirdi, insanın kanı donuyor. Bunun amacı ne olursa olsun böyle bir şey kabul edilemez. Ülkede bir darbe oluyor, Meclise bombalar atılıyor ve içeride de milletvekilleri de var. CHP’li, MHP'li, Ak Parti’li de var, yani biz bile bile insanları ölüme mi gönderdik? Bunu mu demek istiyor Kılıçdaroğlu? Bu akılla, izana uyar mı? Aklı başında bir adam bunu söyleyebilir mi? Bunu söylüyorsa ispat etmesi lazım. Kontrollü bir darbe, neye dayanarak söylüyorsun? Hangi ülkenin yöneticisi milletini bile bile ölüme gönderir. Senin bu alçaklardan ne farkın kalır. Şiddetle reddediyor ve kınıyorum, bu iddiasını da Sayın Kılıçdaroğlu’nu ispata davet ediyorum. Bütün bu söylediklerinin bana o gece telefonda söyledikleriyle alakası yok. Yenikapı ruhuyla da örtüşmüyor” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun ‘AK Parti içinde ByLockçu milletvekilleri var’ açıklaması
Kılıçdaroğlu’nun ‘AK Parti içerisinde ByLockçu milletvekilleri var’ sözlerinin hatırlatılması üzerine Yıldırım, “İş yargının elinde, yargı bu konuda gerekli çalışmaları yapıyor. Bizim görevimiz de yargıya destek olmak, savcılara destek olmak. Sayın Kılıçdaroğlu bunu sürekli tekrarlıyor. AK Parti içerisinde 120 ile 180 milletvekilinde ‘ByLock’ var diyor. Ben açıkça yok diyorum, benim elimde böyle bir bilgi yok. Alınması gereken birimlerden de bunu sordum, böyle bir bilgi yok. Ama bize vermediler, Kılıçdaroğlu’na gönderdilerse o zaman ben Kılıçdaroğlu’na diyorum ki ‘kamuoyuna bunları tek tek açıkla, her şeyi bilelim’. Veya bize vermiyorsan ver savcılıklara, götür savcılıklara ver kardeşim. Öyle şey olur mu? Siyasetçi, bürokrat, yargı mensubu, asker, polis ne varsa biz gelen bilgilere göre gereğini yapıyoruz” şeklinde konuştu.
“FETÖ ile alakalı 47 bin 128 kişi şu anda şüpheli olarak tutuklu”
FETÖ ile alakalı olarak 47 bin 128 kişinin şu anda şüpheli olarak tutuklu olduğunu anlatan Yıldırım, 141 bin 547 şüpheli hakkında da işlem yapıldığını ifade etti. Yıldırım, FETÖ ile mücadele kapsamında yapılan operasyonlara işaret ederek, “Tamamıyla tasfiye edildi, hiçbir sorunumuz yok demek mümkün değil. Her gün yeni bir belge çıkıyor, buna göre işlemler yapılıyor. Bu bir zaman meselesi. Burada dikkat etmemiz gereken, bu çalışmayı yaparken 40 yıllık bir birikimin sonucu bu. Titiz davranmak mecburiyetindeyiz. Suçlu ile suçsuzu birbirinden ayırmamız lazım. Örgüt karışık bir örgüt, şeffaf değil. Beyazla siyah gibi değil. Zaman zaman hatalar oluyor mu, oluyor. Bazen bürokraside başka meseleden dolayı, aralarında husumet olanlar birbirlerini şikayet ediyorlar. O yüzden biz bir itiraz mekanizması kurduk. Adaylar belirlendi, onların güvenlik soruşturmaları yapılıyor. Gelen itirazlar değerlendirilecek. Hakları bulunanlara hakları iade edilecek. Şu an OHAL olduğu için yargı yolu kapalı” diye konuştu.
‘Yeniden darbe olacak’ iddiaları
Yıldırım, yeniden darbe olacak iddialarının sorulması üzerine, “Bunu da yayıyorlar. İçeride dışarıda, sosyal medya ile. Akrabalarının moralini yüksek tutmak için bu dedikoduları yayıyorlar. Milletimiz rahat olsun biz nöbetteyiz. Biz görevimizin başındayız. Herhangi bir sıkıntı yok. Millet rahat etsin. İnşallah olmaz. Bir çılgınlık yapmaya kalkarlarsa bu sefer bedelini daha ağır öderler. Çılgınlığın mevzuatı yok. Biri bir çılgınlık yapabilir ama onu da canıyla öder” dedi.
FETÖ elebaşı Gülen’in iadesi
FETÖ elebaşı Gülen’in iadesine ilişkin soru üzerine Yıldırım, "Bizim açımızdan darbe işinin arkasında Pensilvanya'nın olduğundan zerre kadar şüphe yok. ABD’nin dediği ‘bu bir hukuki süreçtir, bu süreç işliyor, ondan sonra karar verilecek’. Bu bizi tatmin etmiyor. Biz idari yönden de yeni yönetimin konuya daha fazla sahip çıkmasını ve süreci hızlandırmasını istiyoruz. Gelen üst düzey yöneticilere bunu dile getiriyoruz. Bu işin peşini bırakacak değiliz. Eski yönetime göre daha müspet düşünüyoruz, daha ümitliyiz. Birkaç konu var, Türkiye’yi rahatsız eden konular aklı selim içinde ele alınırsa ilişkilerin düzelmemesi için bir şey yok” ifadelerini kullandı.
“ABD ile düzeltilmesi gereken üç sorunumuz var”
Terörle mücadele konusuna ilişkin konuşan Yıldırım, “ABD ile üç sorunumuz var düzeltilmesi gereken. Bir tanesi bu 15 Temmuz olayı ve FETÖ, bununla ilgili Türkiye’ye destek olmalarını istiyoruz. FETÖ elebaşısı orada olduğu sürece bizim ilişkilerimizin tam anlamıyla gelişmesi beklenmemeli. İkinci konu, Suriye'de DEAş’a karşı yapılan mücadele. ABD bizim terör örgütü olarak gördüğümüz YPG ve PYD gibi örgütlerle Rakka’da DEAŞ operasyonu yapmak istiyor veya yapmaya çalışıyor. YPG ve PYD gibi örgütlerle Rakka’da operasyon yapılmasını doğru bulmuyoruz. Bu Türkiye-ABD stratejik ortaklığına zarar verir diyoruz. Üçüncü konumuz da bütün bu 15 Temmuz darbe hareketiyle birlikte Türkiye kamuoyunda ABD’ye karşı güven kaybı var. Bu güven kaybını tersine çevirecek adım atılması lazım” açıklamasında bulundu.
“Bir bankacımızın tutuklanması siyasi manevra”
Bu üç konunun iyileştirilmesi gerektiğine işaret eden Yıldırım, “Bir de Rıza Sarraf davasını, bir bankacımızın tutuklanması, o davayı da Türkiye’ye bulaştırmaya çalışmaları siyasi manevra. Bunu Türkiye’ye bulaştırmaya çalışıyorlar” dedi.
Fırat Kalkanı Operasyonu’nun dışında başka bir operasyonun olup olmayacağının sorulması üzerine Başbakan Yıldırım, “Bundan sonra icap ederse, nasıl icap edecek? Sınırlarımıza can ve mal güvenliğimize bir tehdit olursa, sınırlarımızın dışında biz ona müdahale etme hakkımız her zaman saklıdır. Şartlar oluşursa, lüzum hasıl olursa bu operasyon devam eder, onun adı da başka olur” diye konuştu.
“DEAŞ’la mücadele için gönderilen silahların yarısı PKK’ya gidiyor”
DEAŞ’la mücadeleye değinen Yıldırım, “DEAŞ’la mücadele için ağır silahlar gönderiyorsunuz, tamam gönderin bir şey demiyoruz ama o silahların yarısı PKK’ya gidiyor. PKK’da bizim güvenlik güçlerimize zarar veriyor. Bir dost ülkenin bunu yapmaması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Terörle mücadeleye işaret eden Yıldırım, “Panik halindeler, dağa adam çıkaramıyorlar, peşlerindeyiz” dedi.
Terör örgütlerinin aynı kaynaktan yönetildiğini anlatan Yıldırım, “Bunu nereden biliyoruz, 15 Temmuz gecesi askerlere saldırmayın, onlar ihtilal yapacak diye telsizden geçiyor, oradan biliyoruz. Görüşüyorlar, konuşuyorlar. Ortak hedef Türkiye’yi zayıflatmak. Demokrasiyi kesintiye uğratmak, Türkiye’nin birliğine, kardeşliğine zarar vermek. FETÖ’cüler Avrupa’nın ülkelerinde tirit atıyorlar. Hayır propagandalarını yapıyorlar” açıklamasında bulundu.
Türkiye-AB ilişkilerine ilişkin Yıldırım, “Almanya ile yönetimi birbirinden ayırmak lazım. Değişik ülkelerde yaşayan insanların Türk halkıyla, Türkiye ile problemi yok. Avrupa Birliğinin genelinde de normal vatandaşların Türk halkıyla alakalı bir olumsuz düşünceleri de yok. Olumsuzluğu oluşturan siyasetçiler” diye konuştu.