Bakan Çavuşoğlu: Almanya'dan müttefiklik ruhuna uygun davranmasını bekliyoruz
Almanya Dışişleri Bakanı ile görüşen Bakan Çavuşoğlu,"Barış Pınarı Harekatı konusunda Almanya'dan beklentimiz müttefiklik ruhuna uygun davranmasıdır. Barı Pınarı Harekatı bölgesine Birleşmiş Milletler verilerine göre 30 bin kişi geri dönmeye başladı" dedi.
26.10.2019 - 14:35 | | AA
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, temaslarda bulunmak üzere Ankara'da bulunan Alman mevkidaşı Heiko Maas ile Dışişleri Bakanlığı'ndaki görüşmesinin ardından düzenlediği ortak basın toplantısında konuştu. Terör örgütü YPG/PKK'nın Türkiye'nin güney sınırlarına yakın bölgelerden çıkarılması konusunda ABD ve Rusya ile varılan mutabakatlara değinen Çavuşoğlu, mevkidaşı Maas ile yaptığı görüşmede Suriye meselesini tüm boyutlarıyla ele aldıklarını belirtti.
"Almanya'dan beklentimiz, müttefiklik ruhuna uygun davranmasıdır." diyen Bakan Çavuşoğlu, ABD ve Rusya ile varılan mutabakatlar çerçevesinde bu ülkelerin sahada varılan fiili durumu tanıdıklarına dikkati çekti. Terör örgütlerinden temizlenen bölgelere Suriyelilerin dönüşü konusunda Almanya ile görüş ayrılığına sahip olmadıklarını dile getiren Çavuşoğlu, "(Barış Pınarı Harekatı bölgesine) Birleşmiş Milletler verilerine göre 30 bin kişi geri dönmeye başladı." ifadesini kullandı.
Çavuşoğlu, "Suriye'nin toprak bütünlüğü ve göçmenlerin gönüllü dönüşü konusunda en hassas ülke biziz." değerlendirmesinde bulundu. Terörle mücadelede uluslararası toplumun birlikte çalışması gerektiğine vurgu yapan Çavuşoğlu, "ABD'nin Interpol tarafından aranan bir teröristle diyalog kurması kabul edilemez." dedi.
Haberin Devamı
Maas ile görüşmesinde ikili ilişkilerin yanı sıra Suriye meselesini de tüm boyutlarıyla ele aldıklarını vurgulayan Çavuşoğlu, Almanya'dan Türkiye'ye ağır eleştirilerin geldiği bir dönemde Alman mevkidaşının Türkiye'ye yaptığı ziyaretin önemine işaret etti.Çavuşoğlu, Türkiye'nin Suriye sorununun çözümüne yönelik çabalarının Almanya'dan yeterli takdiri görmediğini belirterek, "Almanya'dan beklentimiz, aramızdaki müttefiklik ruhuna uygun davranmaları ve teröre karşı mücadelemizde bizimle dayanışma içerisinde hareket etmesidir." şeklinde konuştu.
Avrupa'daki PKK'lılar
PKK'lıların Avrupa'nın çeşitli ülkelerde şiddete başvurmaktan çekinmediğini anımsatan Çavuşoğlu, başta Almanya olmak üzere Avrupa'daki Türk toplumunun bu durumdan duyduğu endişeyi aktardı. Çavuşoğlu, Türkiye'nin güneydoğu sınırında oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek üzere yapılan Barış Pınarı Harekatı ile ABD ve Rusya ile varılan mutabakatlara ilişkin de Alman mevkidaşı Maas'ı bilgilendirdiğini söyleyerek, "Varılan mutabakatlarla hem ABD'nin, hem de Rusya'nın Barış Pınarı Harekatı'nın meşruiyetini ve bu harekat sayesinde sahada oluşan yeni durumu tanıdıklarını vurguladım." ifadesini kullandı. Suriyelilerin ve yerinden edilmiş insanların harekatla terörden temizlenmiş bölgelere gönüllü ve güvenli şekilde dönüşünü sağlamayı hedeflediklerini vurgulayan Çavuşoğlu, tüm taraflarla yaptıkları görüşmelerde bu amaçlarının altını çizdiklerini kaydetti. Çavuşoğlu, şu anda Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekat bölgelerine 360 binden fazla Suriyelinin döndüğü bilgisini paylaşarak, bu insanlara gerekli her türlü yardımı yapmayı sürdürdüklerini anlattı. Suriye'ye şu ana kadar ulaşan insani yardımların yüzde 80'inin Türkiye üzerinden gittiğini söyleyen Çavuşoğlu, Suriye'ye komşu ülke olmasının yanı sıra, insani konulardaki hassasiyetlerinin de bu durumda etkili başlıca faktör olduğunu vurguladı.
Almanya'nın AB dönem başkanlığı
Çavuşoğlu, Almanya'nın gelecek yılın ikinci yarısında Avrupa Birliği'nin (AB) dönem başkanlığını üstleneceğini anımsatarak, "Umarız AB'nin kurulmasına öncülük eden Almanya, AB ülkelerindeki halkların beklentisine uygun politikalar üretmeye katkı sağlayacaktır." dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gelecek günlerde Almanya, İngiltere ve Fransa liderleriyle görüşme planına ilişkin ayrıntıları da Alman mevkidaşıyla yaptığı görüşmede ele aldıklarını dile getiren Çavuşoğlu, "Her zaman ikili ve çok taraflı düzeyde iş birliklerine açık bir ülkeyiz." şeklinde konuştu. Çavuşoğlu, Almanya Savunma Bakanı Annegret Kramp Karrenbauer'ın ortaya attığı Suriye'nin kuzeydoğunda uluslararası güvenli bölge kurulması fikrine ilişkin bir soruya yanıtında, "Suriyelilerin ve yerinden edinilmiş insanların gönüllük esasına göre bu bölgelere güvenli şekilde dönmesi söz konusu. Bu saatten sonra bu öneriyi çok gerçekçi bulmuyoruz. Bu saatten sonra bu bölgelerin terörden arındırılması ve insani konulara odaklanılması daha faydalı olur diye düşünüyoruz." şeklinde konuştu.
Mehmetçiğin insani konulardaki yüksek hassasiyetine işaret eden Çavuşoğlu, Türkiye'nin kimyasal silah kullandığı yönündeki gerçek dışı propaganda gibi iftiralara kanıtlarıyla gerekli cevabı verdiklerini anlattı. Çavuşoğlu, "Milli Suriye Ordusu'nu (MSÖ) 'cihatçı' diye nitelendirmek doğru değil. Çünkü Fırat Kalkanı Harekatı bölgesinde 3 binden fazla DEAŞ'lıyı biz onlarla beraber etkisiz hale getirdik. MSO, DEAŞ ile mücadele ederken alkışlıyoruz, PKK ile mücadele ederken 'çihatçı' diye gerçek dışı ithamlarda bulunulması doğru değil." ifadesini kullandı.
Suriye'nin toprak bütünlüğünün kendileri için çok önemli olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, şöyle devam etti: "YPG/PKK, İsrail'in başını çektiği Fransa dahil birçok ülke, Suriye'yi bölmek isterken hiç kimse Suriye'nin toprak bütünlüğüne bu kadar hassasiyet göstermiyordu. Biz Türkiye olarak buna bağlıyız. Cumhurbaşkanımızın söylediği gibi bizim Suriye topraklarında gözümüz yok. Suriyelilerin gönüllü şekilde dönmesi konusunda en hassas ülke biziz. Ege adalarında mülteciyi taşıyan birçok bot vuruldu, delindi. Bu insanları zorla göndermek insani de değil, aynı zamanda da suç. Suriye'deki sorunun birçok boyutu var. Bir ülkenin tek başına üstesinden gelmesi mümkün değil. Birlikte çalışırsak insani dramları azaltabiliriz."
Çavuşoğlu, Türkiye'nin ABD tarafından F-35 projesinden çıkarılıp çıkarılmayacağına ilişkin bir soruya, "Türkiye, F-35 programının ortaklarından biridir. Türkiye'nin bazı çalışmalara katılmaması büyük haksızlıktır. S-400 alımından sonra ABD maalesef tek taraflı bazı adımlar attı. F-35'in bazı parçalarını Türkiye üretiyor. Dolayısıyla bu programdan çıkarılması kimsenin yararına değil. Bunların düzeleceğine inanıyoruz." diye cevap verdi. ABD'nin Interpol tarafından aranan bir teröristle diyalog kurmasının doğru olmadığına değinen Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"PKK'nın önden gelen teröristlerinden bir tanesidir. Türkiye'deki birçok terör saldırısının da sorumlusudur. Hakkında Interpol tarafından kırmızı bülten çıkarılmıştır. Böyle bir teröristle ABD Başkanı'nın konuşması, ABD'nin diyalog kurması kabul edilemez. Bir insanın bir ismi olur. Bunun terörist olduğu belli de ismi nedir, her gün isim değiştiriyor. Bir insan niye kod adı kullanır? General Mazlummuş, oymuş buymuş, bunlar kabul edilebilir şeyler değil. Yayınlanan kırmızı bültenin bir kopyasını ve diğer belgeleri, bir notayla ABD tarafına ilettik."
Haberin Devamı
Haberin Devamı
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ise şunları dile getirdi: "Son olarak New York'ta BM'de görüştük ve yoğun şekilde Suriye'yi ele aldık. Aramızda önemli görüş ayrılıkları var fakat böyle bir durumda konuşmamız lazım. Birbirimiz hakkında değil. Ciddi bir diyaloğa ihtiyacımız var. Biz Türkiye ile bu diyaloğu sürdürmek istiyoruz. Türkiye'nin AB ile olan ilişkileri bakımından ortak sorumluluklarımız var. Almanya için Türkiye çok önemli bir NATO müttefikidir. Biz şu anda bu savaşın çok uzun sürdüğünü görüyoruz, önümüzde kış var. Tekrar korkunç bir savaşın yaşandığı kış olup insanların acı çekmesini istemiyoruz. Türkiye, Almanya ve AB olarak sorumluluğumuz var.
Soçi mutabakatının ardından yeni gerçeklerle karşı karşıyayız. Bu konuyu görüştük. Soçi'nin sonuçlarını ele almak durumundaydık. Sağduyu ile adım atmalı ve Suriye'deki durumun istikrar kavuşması için çaba harcamalıyız. DEAŞ'la mücadele sona ermiş değil. Soçi mutabakatı kapsamında ateşkesin sürmesi ve uzatılması çok önemli.
Türkiye'nin belirli koşulların yerine getirilmesi durumunda bu hususu ilerleteceği yönünde mesaj aldık. Oradaki insanların ve oraya geri dönmek isteyen sivillerin çıkarlarının da bunu mümkün kılması açısından da önemli olduğunu düşünüyorum. Bir diğer konu ise Soçi'de yapılan mutabakat temelinde Türk güçlerinin Kuzey Suriye'de kalıcı varlığı olmaması, geçici bir statüko olarak değerlendirilmesi, bunu da konuştuk ve teyit ettik.
Uluslararası insan yardım kuruluşlarının buraya ulaşması önemli. Buraya gönüllü ve temelde güvenli şekilde dönmeleri konusunda teyidinizi aldım. Yapıcı bir görüşme oldu."
Haberin Devamı