Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları:
Bugün Türk Polis Teşkilatı'nın 173. yıldönümünü hem gururla hem de buruk bir kalple kutluyoruz. Çünkü Türk polisi milli güvenliğimizi temin amacıyla birçok şehit ve gazi vermiş ve bu uğurda birçok badirelere göğüs germiştir. Polis olmak zordur. Polis olmak özveri ve özgüven ister, yetmedi mangal gibi bir yürek ister. 10 Nisan 1845'ten bugüne kadar, emniyet ve esenliğin bekçisi olmayı başaran Türk Polis Teşkilatı bizim gururumuz olmuştur. Biz polislerimizin hangi zorluklar altında görev yaptığını biliyoruz.
Türk polisi, Türk milletinin güven ve bekasının 173 yıllık hizmetkarıdır. Ek gösterge artışından tutun da emekli polislerimize verilen 100 liralık temsil tazminatının yükseltilmesi için gerekli müracaatı derhal yapacağımızdan herkesin emin olmasını istiyorum.
OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ'NDEKİ KATLİAM HAKKINDA
Osmangazi üniversitesine görevlendirilmiş kara şahış, akademisyenlerimizi katletmiştir. Olayın önü ve arkası dikkate alındığında üzüntümüz kadar kaygımızda büyümektedir. Görevleri başında uğradıkları saldırıyla yaşamını yitiren kardeşlerimize rahmet diliyorum.
Üniversite'nin rektörüne de sert tepki gösteren Bahçeli "Gün yüzü görmemeli" açıklamasını yaptı.
Bahçeli sözlerine şöyle devam etti: Üniversite hayatı tartışmalı, şahsiyeti ve ahlakı sancılı, sosyal ve beşeri hayatı sakat ve alçak bir anda gündeme yerleşmiştir. Önüne gelene, kafasını taktığını, mesnetsiz iddialarla FETÖ'cü diye suçlayan cani, üniversitede korku haline gelmiştir. 4 ailenin umut ve hayallerini söndüren şerefsiz en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Üniversite yönetiminin katil ile ilgili akıl sağlığı yerinde değildi açıklaması özrü kabahatinden büyüktür. Madem akıl sağlığı yoktu neden gerekli önlemler alınmadı. Akli dengesi yerinde olmayan birinin ihbarlarına ihtimam gösterilmesi bir bakıma suç ortaklığı değil midir? Akli dengesi olmayan, ar damarı çatlak bir şahsın ne işi vardır üniversitede? Görevden alacak basiret hangi hallerde gösterilecektir? Üniversitede ilim ve irfanın omuz üstünde olunması gerekirken, taburların omuza alınması nasıl açıklanacaktır. Bu şahsın kripto FETÖ'cü olduğu herkesin dilindedir.
"KİM KİME BELGE OLMADAN FETÖ'CÜ DİYORSA..."
Kim kime belge olmadan FETÖ'cü diyorsa onlarda bir kuyruk acısı, karanlık bir açık var demektir. FETÖ'cü olduğu konusunda birçok emare bulunan şahıs üniversiteye gölge düşürmüştür. Suç ve suçluya ön açanlar gizlenemeyecek kadar nettir. Sosyal medya zeminleri üzerinden ona bunu FETÖ'cü, çeteci gösteren, fitne yayan kim var ya lokması haram, ya da kripto damarı hafiyedir. Bunlar FETÖ'nün hedefleri için gizli bir faaliyet içinderdir. FETÖ'nün kökünün kurumasına destek verir gibi görünüp takoz koyan da bunlardır. Bunlara aldanmayın, kanmayın. Bu engelin kaldırılması vatan ve millet görevidir. FETÖ'nün kripto damarı son derece faal ve aktiftir. Kripto damarın tam manasında deşifresi ve imhası çok acil bir ihtiyaçtır.
"OHAL'İN SÜRMESİ MİLLİ BİR ZORUNLULUKTUR"
FETÖ'cüler temizlenmeden, yok edilmeden OHAL bitmez, bitemez. OHAL'i kaldırmaya teşebbüs etmek cinayet ve gafilliktir. Bu yüzden OHAL'in sürmesi milli bir zorunluluktur. Bu kokuşmuşlara Allah'ın izniyle izin vermeyeceğiz. Buna hiçbir zalim, hiçbir işbirlikçi engel olamayacaktır. Koro halinde 'OHAL kalksın' diyenler, kaosa alkış tutan, kripto damara göz kırpan şuursuz ve sorumsuz zihniyetlerdir. Normal şartlarda değiliz ki OHAL'i kaldıralım. Tehdit geçmedi ki OHAL'e son verelim. CHP'sinden TÜSİAD'ına, AB'sinden BM'ye kadar OHAL'e karşı gelenler, öncelikle Türk milletinin beka meselesini kavrayamayan, kavramak gibi dertleri de olmayan maksatlı çevrelerdir.
"CUMHUR İTTİFAKININ ZAYIFLAMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ"
Cumhur ittifakının zayıflamasına izin vermeyeceğiz. 2019 Mart seçimlerinde dikkatli bir dil, hassas bir uslup kullanacağız. Asıl hedeften şaşmayacağız. AK Parti ile son derece seviyeli anlaşma ve uzlaşmaya dayalı tavrı sürdüreceğiz. Yol kazası istemiyoruz. Sığ çıkar hesaplarla hareket etmeyeceğiz. Denizi geçmek isterken derede boğulmayacağız. Pusuya yatıp Cumhur ittifakının çatlamasını bekleyenlere fırsat vermeyeceğiz. CHP'liler PYD'yi selamlasın biz önümüze bakacağız. CHP durmasın arka kapılarda, İP'le görüşsün, HDP ile buluşsun. Biz Zeytin Dalı hareketinin mirası ile sevinirken, CHP sanatçılarla uğraşmaya girişmiştir. Sayın Kılıçdaroğlu'nun ağzından çıkanı kulağı duymuyor. CHP'lilerin sanatçıları eleştirmesi akıl tutulması, ahlak kırılmasıdır. Bu son çıkışta sakat bir dünya görüşü sırıtmaktadır. Ana muhalefetin başındaki zat tavrını ve tarzını çirikin ve çirkefleştirmektedir. HDP'yi destekleyen sanatçıların dışındakiler cHP tarafından sanatçı sayılmıyor. Yazıkalr olsun. CHP ayrışmayı, kutuplaştırmayı destekleyen yobaz bir sistem haline gelmiştir. CHP Türk milletinin gerçeğinden bir
haber garabete dönüşmüştür. Kurucu parti, cumhuıriyet düşmanlarının ini haline gelmiştir. Kahraman askerlerimize destek veren sanatçıların tutumu alkışlanacak bir tutumdur. Sayın Kılıçdaroğlu rahatsız olduysa kendine yakışanı yapsın. Kılıçdaroğlu ayaklarına Mekapklarını giyip yPG üniforması giyebilir. Önüne geçen yoktur, karşısında engelde yoktur. Buyursun yolu açık olsun. Türk milletinin hakkında vereceği hükmee seve seve ya da istemeye istemeye kabule etsin. CHP lideri Kılıçdaroğlu söz konusu çıkışıyla ülkemizin terörle mücadelesine karşı çıkan ülkelere dolaylı destek vermiştir. Gezi seviciler kandil sevdalıları devlete küfreden sözde sanatçılar CHP çatısı altında sonlarını hazırlayacaklar. Bu CHP'den bi halt olmaz.
"ESAD KONTROLDEN ÇIKMIŞTIR"
Doğu Guta ve çevresinde katliam yaşanmaktadır. Esad rejimi çocuklara ki,myasal silahlarla saldıracak kadar kontrolden çıkmıştır. Şam hesabı sorulması gereken bir insanlık suçu işlemiştir. Suriye topraklarında 11. yüzyılda haçlılar ne yaptıysa, Esad daha ileri taşımıştır. Doğu Guta'daki saldırıyı kınıyor, lanetliyorum. Parmağı olanlar doğduklarına pişman edilmelidir. İnsanlık dışı saldırıların tevhili yoktur. Masulara sarin gazı ile saldırmanın hiçbir sebebi açıklaması olamaz. Suriye'nin geleceğine Suriyeliler karar vermelidir." dedi.
"PYD'YE BİNLERCE TIR SİLAH GÖNDEREN ABD MASA DIŞINDA BIRAKILMIŞTIR"
3'lü bir mekanizma kurulması konusunda anlaşıldı. PYD'ye binlerce TIR silah gönderen ABD masa dışında bırakılmıştır. Bölgesel istikrar için terörle mücadele kapsamında TSK operasyon yapmış bölgenin sahiplerine geri vermiştir. Süren operasyonlar sivil hassasiyeti en üstte tutmaktadır. Türkiye, İran ve Rusya, Soçi'de üst düzey toplantılar düzenlemiştir. Yaşanan sivil kayıpların engellenmesini isteyen Türkiye büyük bir yol almıştır. Zirve sonrası açıklamada, Suriye'nin toprak bütyünlüğü konusundaki tavır oldukça değerlidir. Görüşümüz bu yöndedir. Suriye'deki teröristler sadece Türkiye için değil, bölgedeki tüm ülkeler için tehdittir. Suriye ve Irak'ın toprak bütnlüğünü kazanması Türkiye'nin beka meselesidir. Esad'ın katliamından bize ne deme lüksümüz yoktur. Sırtlarını nereye yaslarlarsa yaslasınlar kafalarını ezmek borcumuzdur.