Bahçeli'den Kılıçdaroğlu'na saldırı açıklaması
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Kılıçdaroğlu'na yönelik saldırı kabul edilemez niteliktedir. Hiç kimse olayların gizli faili ve azmettiricisi olarak partimizi gösteremez. Saldırı bütün yönleriyle incelenmeli, gizli kapaklı hiçbir şey kalmamalıdır" açıklamasında bulundu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik saldırıya ilişkin,"Kaynağı ne olursa olsun, nereden gelirse gelsin, hangi bahaneyle yapılırsa yapılsın şiddeti tasvip etmek, şiddete göz yummak akıl ve vicdan ölçülerini inkar etmektir. CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun Çubuk'un Akkuzulu köyünde katıldığı şehit cenazesinden hemen sonra maiyetiyle birlikte karşı karşıya kaldığı saldırı ve kötü muameleler kabul edilemez niteliktedir." ifadelerini kullandı.
Bahçeli, parti genel merkezinde gerçekleştirilen Başkanlık Divanı toplantısının ardından yaptığı yazılı açıklamada, 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri'nden sonra düşmesi ve yatışması beklenen siyasi tansiyonun günden güne arttığını, kışkırtılan ve kutuplaşmayla birlikte yaygınlık kazanan gerginlik sürecinin tehlikeli bir noktaya geldiğine işaret etti.
Gelişmelerin esef ve endişe verici boyutlara ulaştığının, iç barış ortamı ve toplumsal huzurun açıktan hedef alındığının altını çizen Bahçeli, "Türkiye kontrollü şekilde tırmandırılan, sistematik biçimde genişletilen siyasi anlaşmazlıkların ve sertleşen görüş ayrılıklarının yörüngesine çekilmiştir. Milli beka, milli kimlik, milli varlık ve kardeşlik için duyduğumuz kaygı verici gelişmelerin tamamı ve öngörülerimiz maalesef gerçekleşme yolunda hız kazanmıştır. Bugünkü ülke tablosunda milletimizin sinir uçlarıyla oynanması şöyle dursun, milli sabır ve tahammül sınırları vahim derecede tahrip edilmiştir." değerlendirmesinde bulundu.
İstanbul Büyükşehir Belediye seçimleri üzerindeki sis perdesi, şaibe iddiaları, devamlı kamçılanan ihtilaflar, devamlı körüklenen husumet ve cepheleşmelerin Türkiye'yi bir yol ayrımına kadar getirdiğine dikkati çeken Bahçeli, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
"31 Mart seçimlerinden önce HDP ve PKK'yla siyasi emel ve hedef birlikteliği içine girerek tarihi istikametinden sapan, kuruluş ilkelerinden savrulan CHP'nin, doğrudan kargaşa ve kriz anlayışına saplanması, ülkemizin demokratik imajını karalama hevesi tevili olmayan bir akıl tutulması olarak karşımıza çıkmıştır. Türkiye'nin suhulete, uhulete ve sükunete ihtiyacı varken, milli birlik ve kardeşliğimizin kuvvetlenip temel meselelerin ortak akıl ile kavranması gerekiyorken CHP'nin sancılı ve sorumsuz politikalara meyletmesi bir güvenlik sorununa davetiye çıkarmıştır. 31 Mart öncesi yaptığımız uyarıların hemen hepsi ne hazin ve ibretlik bir vakıadır ki, yaşanmaya, birer birer ortaya çıkmaya başlamıştır.
CHP'nin sırf daha fazla belediye kazanmak için PKK’ya umut bağlaması, HDP'yle aynı hizaya girmesi milletimizde beklendiği gibi büyük bir tepki ve itiraza neden olmuştur. Açıktır ki, kaleme alınan karanlık bir senaryo adım adım icra edilmektedir. Meydana gelen zincirleme olaylar CHP'nin öz eleştiri yapmasını zorunlu hale getirmiştir. İstanbul merkezli derinleşen tahrik kampanyasının, bardağı taşıran sandık yolsuzluklarının, izahı olmayan hak gasplarının, hukuka giydirilmek istenen deli gömleklerinin ülkemizin mefluç hale gelmesi için planlandığı bir vehim değil, bir vakadır. Türkiye ekonomisine yönelik organize saldırıların, 31 Mart'ı kaosa havale etmek isteyen iç ve dış odakların, bunlara çanak tutan maksatlı ve marazi siyasetçilerin yanan ateşe benzin döktükleri, bunu da pervasızca yaptıkları geldiğimiz bu aşamada barizdir, belgelidir."
MHP'nin, Türkiye üzerinde oynanan oyunları dikkatle takip ettiğini vurgulayan Bahçeli, "Özellikle partimizi provokasyonlarına alet etmek isteyen ahlaksızlara karşı uyanık ve soğukkanlı vasfımızı da sonuna kadar koruyacağız." ifadesini kullandı.
"Şiddete göz yummak akıl ve vicdan ölçülerini inkar etmektir"
Başkanlık Divanı toplantısında, son gelişmelerin teferruatıyla görüşüldüğüne değinen Bahçeli, maddeler halinde ifade edilen tespit, teşhis, teklif, uyarı ve kanaatlerin kamuoyuyla paylaşılmasına karar verildiğini bildirdi.
Bahçeli açıklamasında, kamuoyuyla paylaşılmasına karar verilen kanaatleri şu şekilde sıraladı:
"Kaynağı ne olursa olsun, nereden gelirse gelsin, hangi bahaneyle yapılırsa yapılsın şiddeti tasvip etmek, şiddete göz yummak akıl ve vicdan ölçülerini inkar etmektir. CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun Çubuk'un Akkuzulu köyünde katıldığı şehit cenazesinden hemen sonra maiyetiyle birlikte karşı karşıya kaldığı saldırı ve kötü muameleler kabul edilemez niteliktedir.
Milli kültürümüzün, inançlarımızın ve geleneklerimizin tamamen hilafına vasat bulan dünkü manzaraları Milliyetçi Hareket Partisi reddetmektedir. Hiç kimse olayların gizli faili ve azmettiricisi olarak partimizi ve dava arkadaşlarımızı göstermeye kalkışmamalıdır. Partimizi hedef alan iğrenç iftiraların, sosyal medya aracılığıyla yapılan hayasız saldırıların, ilkesiz medya karalamalarının, ilkel isnatların alçak bir komplo olduğu katidir, kesindir. Milliyetçi Hareket Partisinin siyaset ve üslubu kavga ve karışıklığa değil, kardeşlik ve kucaklaşmaya hizmet etmektedir. Sağduyu, sabır, sakinlik ve akıl davamızın harcıdır.
Berat Kandili gecesi Türkiye-Irak sınırında 4 kahramanımız PKK'lı teröristlerin saldırılarıyla şehit olmuş, 6 kahramanımız da yaralanmıştır. 31 Mart seçimlerine kadar hiçbir eylemi görülmeyen katillerin, bugünkü nazik ve hassas dönemde hunhar saldırılarla tekrar gündem olmaları muhataralı bir tezgahın tezahürüne işarettir. Bir yanda YSK'nin İstanbul seçimleriyle ilgili olağanüstü itiraz sürecinin işlediği, diğer yanda 1 Mayıs gösterileriyle ilgili bugünden zorlama ve dayatmaların tedavülde olduğu bir zaman aralığında Çubuk hadisesi gerçekleşmiştir.
Mehmetçik katilleriyle örtülü ittifak yapanların, HDP'yle aynı kareye girenlerin, YPG'ye terör örgütü demekten acziyet yaşayanların protesto edilmeleri neredeyse kaçınılmaz iken, adeta meydan okur gibi, hiçbir tedbir almadan, güvenlik güçlerini bilgilendirmeden, şehit ailesine bilgi vermeden şehit cenazesine katılmaları eğer gaflet değilse, kesinlikle bir gizli gündemin sonucudur.
Ne üzücüdür ki, şehidimiz Yener Kırıkcı'yı ne anan ne de hatırlayan olmuştur. Aziz vatan evlatlarına Berat Gecesi'nde saldıran hainler ikinci plana düşerken Sayın Kılıçdaroğlu'na yönelik saldırılar ön plana geçmiştir. Çubuk'un Akkuzulu köyünün yüksek duyarlılığı, şehidimizin geride bıraktığı acı ve yası dikkate alınmamış, muhtemel provokasyonlar gözardı edilmiştir. Bize göre bunun izahı yoktur. CHP'nin, HDP ve PKK ittifakı sıcaklığını hala korurken yöre halkının infialini ve galeyana gelme ihtimalini hesaba katmamak hem ufuksuzluk hem de siyasi mağduriyet tesis etme hazırlığıdır.
Sayın Kılıçdaroğlu'na yapılan saldırının failleri gözaltına alınmıştır. Her şey hukuk içinde yürütülmektedir. Kuşkusuz menfur saldırı bütün yönleriyle, bütün unsurlarıyla incelenmeli, adli ve idari soruşturma ve kovuşturma süreçleri derinleştirilerek temin ve takviye edilmelidir. Gizli kapaklı hiçbir şey kalmamalıdır. Provokasyon varsa, oyun varsa, tuzak varsa, organize bir tertip ve tezgah kurulmuşsa mutlaka deşifre edilip sonuçlar milletimizle paylaşılmalıdır. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı’nın olay mahallinden Genel Başkanı'nı bırakıp kaçması titizlikle araştırılmalı, olayların içinde parmağının olup olmadığı analiz edilmelidir.
Siyasette farklı ittifak modellerinin konuşulup yeni hükümet sistemine siyasi sicilleri karanlık ve şaibeli isimlerden sosyal medya vasıtasıyla itirazların dillendirilmesi önümüzde ağır bir gündemin varlığına işarettir. Puslu ortamları siyasi çıkarları için devşirmeye kalkışan müflis siyaset eskilerinin, hem Cumhur İttifakı'na hem de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne kurnaz akınları Türkiye'nin uçuruma çekilme amacının en bariz delilidir.
Türk milleti Cumhur İttifakı'na ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne, inanıyorum ki, adanmışlıkla, inanmışlıkla sahip çıkacaktır. Mazileri yıkım ve çözülme olanların yeniden başlarını kaldırmaları beyhude bir çırpınmadır.
Gazi Meclisimizin 99'uncu kuruluş yıl dönümünü kutladığımız bugünlerde, ilk Meclis'in aziz anıları, muhterem emanetleri, Milli Mücadele'nin eşsiz hatıraları milli vicdanda mahfuz tutulup, milli birlik ve kardeşliğimizin daha da güçlenmesine katkı verecektir. Beklentimiz budur, mücadelemiz buna yöneliktir. Bu vesileyle bütün çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı yürekten tebrik ediyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisini bize emanet eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, ilk Meclisin tüm mebuslarını, kurucu kahramanları ve vatanımızın bekası için canlarını seve seve veren muhterem şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.
Vatan ve millet uğruna evlatlarını şehit veren, bu yolda gazi olan, yıllarını bu mücadeleye adayan bütün kardeşlerimden, ailelerinden, arkadaşlarından ve vatandaşlarımdan metanetlerini korumalarını temenni ediyorum. Türk milletinin, CHP ile PKK’nın kurduğu tuzağa düşmeyeceğine, birliğini ve beraberliğini bozmayacağına yürekten inanıyorum. Partimiz ve kadrolarımız, milletimiz üzerindeki oyunu okumuş, görmüş ve bozmak için bir kez daha harekete geçmiştir.
Bilinmelidir ki, Milliyetçi Hareket Partisi karanlık şirret oyunun içinde asla yer almayacaktır. Aziz milletimizi de bu oyuna düşmemesi konusunda uyarmaya sonuna kadar devam edecektir. Kirli oyundaki aktörlerin partimize yönelik saldırıları ve yükselen öfkeleri ters tepecek, nihai olarak sağduyu kazanacak, Türk milleti emin adımlarla 2023 Lider Ülke Türkiye hedefine ulaşacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi bu konuda yeminlidir, hiçbir tahrike prim vermeyecek, doğru bildiklerini haykırmaktan da vazgeçmeyecektir."