Atamalar AKP’nin yargıyı ele geçirme süreci!
Kılıçdaroğlu savcı atamalarına sert çıktı, bir soru üzerine de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin Türkiye ziyaretine ilişkintepkisini doğal karşıladığını söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın "Bazı savcıların ’iktidar
savcısı’, ’AKP savcısı’ olduğu şeklinde bir imaj çıktı ortaya. İmajın da ötesine geçti, böyle bir yapı çıktı ortaya" dedi.
Kılıçdaroğlu, Afyonkarahisar’a giderken parti otobüsünde gazetecilerle sohbet etti.
Bir gazetecinin, Dersim ile ilgili açıklamalarını hatırlatarak, Başbakan’ın buna yönelik cevabını değerlendirmesini istemesi üzerine
Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Başbakan ağzından çıkana her zaman dikkat etmek zorundadır. Ne söyledi? ’Dersim ile ilgili belgeleri açıklayacağım’ dedi. Hatta bunu tehdit eder gibi
söyledi. Biz de gayet sakin bir şekilde ’Sen Başbakan’sın, devleti sen yönetiyorsun, devletin arşivleri var, arşivleri açıkla’ dedik. Yani şantaj yapmak Başbakan’a yakışır mı? Başbakan’a yakışan nedir? ’Ben açıklarım’ dediği zaman
belgeleri açıklamasıdır. Bu kadar basit. Açıklayabilir mi? Samimi söylüyorum, inanıyorum açıklayamaz. Çünkü onu açıklayacağı yüreği yok. Söylemek kolay, yapmak
zordur. Sayın Başbakan söylediğini yapmalı. Tutarlı olmak istiyorsa bunu yapmalı."
Kılıçdaroğlu, bir başka gazetecinin, Başbakan Erdoğan’ın "CHP’nin tek partili dönemindeki belgeleri açıklayacağım" sözlerini anımsatması üzerine de
"Ne diyordu? ’Ergenekon’u öğrenmek istiyorsanız Dersim’e bakın’ demiyor muydu? Biz de bakmak istiyoruz. Belgeleri niye gizliyorsun? Açıkla. Var olan dosyaya
baktık. Karşımıza Hayati Yazıcı çıktı ama orada kimi göreceğimizi bilmiyoruz. Açıklasın bakalım belgeleri kimmiş bunlar. Arşivler açık değil. Başbakanlık
Devlet Arşivi’nde bile bütün belgeler açık değil. Bunu bilmeyen mi var? Herkes biliyor, bir tek Başbakan bilmiyor. Sözde halkı uyutacak" değerlendirmesinde bulundu.
"Tek partili dönemlerde yaşananlardan şimdiki CHP’nin sorumlu tutulmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu Kılıçdaroğlu, "Eleştirecek
başka bir şey bulamıyor da onun için. Ne yapacak? Cumhuriyet tarihi ile hesaplaşıyor Sayın Başbakan. Öyle anlaşılıyor. O dönemi eleştirecekmiş. O dönemi
eleştiren dünya kadar kitap var zaten" şeklinde yanıtladı.
-"GENELKURMAY DEVLETİN İÇİNDEYSE ARŞİVLERİ AÇILSIN"-
Kemal Kılıçdaroğlu, "Siz Genelkurmay arşivlerinin de mi açıklanmasını istiyorsunuz?" sorusunu şöyle yanıtladı:
"Genelkurmay devletin dışında bir organ değil ama Sayın Başbakan diyorsa ’Genelkurmay devletin dışında bir organ’ ona bir şey diyemeyiz. Devletin içindeyse devletin arşivleri açılsın. Kaldı ki ben Plan Bütçe Komisyonunda görev yaptığım dönemde gizlilik kararı alınan arşivlerin, belgelerin belli bir süre sonra kamuoyuna açıklanmasını istedim. Bir süre konulur. Bu İngiltere’de,
Amerika’da var, birçok ülkede var. 30-40 yıl geçer, sonra bu belgeler kamuoyuna açıklanır. Bizde hiç açıklanmıyor. Niye hiç açıklanmıyor? Devletin arşivlerinin
de belli bir süre sonra açılması lazım, kendi tarihimizi bilmek zorundayız. Daha sağlıklı tahlillerin olması açısından onlar gerekli."
Başka bir gazetecinin, "Ebedi sır olmaz" sözleri üzerine Kılıçdaroğlu, "Onu, sadece biliyorsunuz Dolmabahçe’de yaşadık. İki kişi görüştü ve görüşmeyi
mezara götüreceklerini söylediler. Bu da herhalde sadece bizim ülkemizde rastlanan bir olay. Demokrasisi sağlıklı çalışan bir ülkede böyle bir olay
olmaz" ifadelerini kullandı.
Kemal Kılıçdaroğlu, 1915-16 olaylarına ilişkin arşiv belgelerin de açıklandığını anımsatarak, "O döneme ait, 1915-16 yıllarına ait Osmanlı
belgeleri açıklandı. Bu, gayet güzel bir şey. Bir eksik, yanlışlık varsa, o günün koşulları dikkate alınarak tarihçiler tarafından değerlendirilir. Buna sağduyu
ile yaklaşmamız lazım ama geldiğimiz noktada Başbakan ’ben açıklarım ha’ diyecek, biz suçluymuşuz gibi... Buyur açıkla. ’Yok, şimdi elimizde, belge yok...’ Çocuk
kandırıyor" diye konuştu.
Bir konuşmasında özel hayatin gizliliğine vurgu yaptığı anımsatılarak, "(Bizde de belge var, biz de mi açıklayalım?) dediniz. Bunu biraz açar
mısınız?" sorusuna Kılıçdaroğlu, şu cevabı verdi:
"Bize de çok sayıda belge geliyor, biz onları açıklamıyoruz. Sonuçta ’bunlar doğru değil’ diyoruz. Kişilere, özel hayatın gizliliğine saygımız var.
Buna hukuk devleti içerisinde önce Cumhuriyet savcılarının uyması gerekir. Adı üstünde Cumhuriyet savcısı... Cumhuriyet savcısı unvanını bırakıp, ’AKP
savcılığına’ soyunursa bu doğru değil. Görünen tablo bazı savcıların ’iktidar savcısı’, ’AKP savcısı’ olduğu şeklinde bir imaj çıktı ortaya. İmajın da ötesine
geçti, böyle bir yapı çıktı ortaya."
-AİLE SİGORTASI SİNEMALARDA TANITILACAK-
Kemal Kılıçdaroğlu, "Yargıtay ve Danıştaya savcılar atandı. Bu arada idari mahkemelere de atamalar yapıldı. Sizin eleştirileriniz yerini mi buldu?"
sorusuna, "Yargının ele geçirilmesi süreci aşama aşama devam edecek. Yargı siyasallaştırılacak. Bu atamalar da bunun göstergesi. Önümüzdeki süreçte bunu
daha çok göreceğiz" karşılığını verdi.
Bir gazetecinin, "İlginç isimler de var" sözleri üzerine Kılıçdaroğlu, "İsim vermek istemiyorum ama AKP’nin yargıyı ele geçirme sürecidir. Yapılan
uygulamalar bunu açıkça gösteriyor zaten" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, Van’da ve İstanbul’da gerçekleştirilen toplantıların devamının gelip gelmeyeceği sorusuna, "Düşünüyoruz. Bir Konya’da yapmayı
düşünüyoruz ama seçim takviminde bu toplantı süresi arasında bir sıkışıklığımız olur mu diye kaygımız var ama ön hazırlıkları yapılıyor. Eğer yapabilirsek
yapacağız. Bu kez mütedeyyin insanların kaygıları, onların CHP’ye bakışları, beklentileri... O çevre ile de görüşmek istiyoruz" karşılığını verdi.
Kemal Kılıçdaroğlu, seçim hazırlıklarına ilişkin soru üzerine de şunları
söyledi:
"Diğer partileri bilmiyoruz ama aşağı yukarı broşürlerimizi büyük ölçüde hazırladık. Reklam filmlerimiz büyük ölçüde hazır. 1900’e yakın sinemada aile
sigortasıyla ilgili hazırlanan filmin gösterimine ilişkin çalışmalar sonuçlandı. İş, bir sözleşmeye kaldı. Onların fiyat görüşmeleri devam ediyor. Karadeniz,
Trakya, Anadolu’da afişlerimizi asabileceğimiz yerler için personel gönderildi, ön görüşmeler yapıldı. İyi bir çalışmamız var. Dün Parti Meclisi’nde gençlikle
ilgili bir projemizi açıkladık. Seçmen davranışlarıyla ilgili belki de Türkiye’de ilk kez bir siyasal parti bizim seçimler sırasında ağırlık vereceğimiz ilçeler
bazında, bugüne kadar daha çok il bazındaydı, bir değerlendirme yaptık. Bununla ilgili bir sunuş yapıldı. Önümüzdeki günlerde il başkanları, ilçe başkanları ve
kadın kollarını çağıracağız. Onlarla ilgili bir toplantımız var. O toplantılarda
da aile sigortası üzerinde duracağız, söylemlerimiz üzerinde duracağız. O toplantıda il ve ilçe başkanlarına çok ayrıntılı bir doküman vereceğiz. Seçimler
sırasında hangi sandıklarda, hangi bölgelerde çalışmanın yoğunlaşması gerekir onunla ilgili planlarımız olacak."
-SAROKZY’NİN TÜRKİYE ZİYARETİ-
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin Türkiye ziyaretine ilişkin
tepkisini doğal karşıladığını söyledi.
Kılıçdaroğlu, "Olması gereken bir tepkiydi. Sarkozy’nin Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne giriş sürecine sıcak bakmadığını, engeller çıkardığını
biliyoruz. Yasal değişiklikler de yapıldı Fransa’da biliyorsunuz. Sarkozy’nin Türkiye’ye daha sıcak bakmasını isterim. Türkiye’ye gelirken de G20’nin bir üyesi
olarak geliyor ama biz daha farklı bir kimlikle Türkiye’ye gelmesini, görüşmeler yapmasını, tarafları dinlemesini isterdik. Yani Sayın Başbakan’ın tepkisi haklı"
diye konuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu, MGK sonuç bildirgesinde Ortadoğu ve Afrika’da yaşanan gelişmelere dikkat çekildiği hatırlatılarak, "Olayların Türkiye’ye bir yansıması
olur mu? Bir sıçraması söz konusu mu sizce?" sorusuna, "Hayır, Türkiye’ye bir sıçrama olacağını düşünmüyorum. Türkiye’nin konumu Ortadoğu ve Kuzey Afrika
ülkelerinden biraz farklı. Bizim demokrasi kültürümüz, onlara göre bir hayli eski. Dolayısıyla baskı kurumsallaşmazsa bir sorun çıkmaz Türkiye’de" yanıtını
verdi.
Kılıçdaroğlu, "Aile sigortası ile ilgili Savunma Sanayi bütçesinde kısıntı yapma gibi bir düşünceniz söz konusu mu?" sorusuna da şu karşılığı
verdi:
"Hayır. Zaten bütçeden ayrılacak pay çok büyük bir rakam değil. Aile sigortası ile ilgili bütçe hazırlanırken, bütçede denge içerisinde yapılacak.
Bütçe her yıl artar zaten azalmaz ki... Sonuçta aile sigortası kapsamında 14 kurum var. 14 kurumun bütçesini alıyoruz, tek bir bütçeye indiriyoruz. Personeli
çok daha az oluyor. Yapılan yardımlar çoğu zaman amaca uygun olarak kullanılmıyor. Bu konuda Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulunun son derece
güzel hazırlanmış bir raporu var. O rapora baktığınız zaman bizim ne yapmak istediğimiz çok daha net çıkıyor ortaya. Hem tasarruf yapıyoruz hem kaynakları
etkin kullanıyoruz ama olur ya bir yerden bir kısıtlama yapılacaksa, herhangi bir yerden yapabiliyoruz. Buna Milli Savunma Bakanlığının bütçesi de dahil."
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, CHP’nin internet sitesinde yer alan Arapça çeviri bölümü hatırlatılarak, "Arapça "Arapça ne mesaj veriyorsunuz" sorusu üzerine, "Demokrasi ve özgürlük" dedi.
YENİ BİR MÜCADELE
Kılıçdaroğlu, Afyonkarahisar’da, Atatürk Spor Salonu’nda halka seslendi. CHP’nin gönlünde Afyonkarihisar’ın ayrı bir yeri ve önemi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Bir el, yere düşmüş bir asker. Bayrağı elinde tutuyor ve indirmiyorsa o bayrağı tutan Afyon’un elidir" dedi.
CHP’nin şimdi yeni bir mücadeleyi başlattığını belirten Kılıçdaroğlu, "Bu mücadele insan hakları mücadelesidir. Bu mücadele özgürlükler mücadelesidir. Bu mücadele demokrasi mücadelesidir. Bu mücadele bir tek çocuğun bile yatağa aç girmediği bir Türkiye mücadelesidir" diye konuştu.
Ak Parti’nin 8 yıldır ülkeyi yönettiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, bu süre içinde hiç bir toplum kesiminin memnun olmadığını savundu. Herkesin "Bu düzenden kim memnun?" diye sorması gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Bu düzenden Recep Bey ve yandaşları memnun" dedi.
’LÜZUMSUZSA SÖNDÜR’
Salonu dolduran partililerin açtığı ve üzerinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın karikatürünün bulunduğu ’Lüzumsuzsa söndür’ yazılı afişi işaret eden Kılıçdaroğlu, "Lüzumsuzsa söndür diyor arkadaşımız. 12 Haziran’da ampulü söndürün. Güneşi doğurmaya var mıyız?" dedi. CHP’nin bunun için yola çıktığını, hedefinin amacının bir olduğunu anlatan Kemal Kılıçdaroğlu, "Kul hakkı yiyen kim olursa olsun hesabını sormak benim boynumun borcudur. Vatandaş zengin olacak, varlıklı olacak, derdi olmayacak, işi gücü olacak" sözleriyle konuşmasına devam etti.
Afyonkarahisar’ın 8 yıl içinde kan kaybettiğini, ilde işsizlik ve yoksulluğun arttığını ileri süren Kemal Kılıçdaroğlu, "Afyonlu tercihini yaptı. Ama o tercihinin karşılığını alamadı. Adalet ve Kalkınma Partisi’ne kepçe ile milletvekili verdi. Ama AKP, Afyon’un kepçe ile vermesine karşılık bir kaşık su bile vermedi" diye konuştu. İşsizliğin bir sonucu olarak Afyonkarahisar’ın yoğun göç veren illerden biri haline geldiğini ve sonucunda milletvekili sayısının 7’den 5’e düştüğünü belirten Kemal Kılıçdaroğlu, "Ama haksızlık yapmayalım, Recep Bey bir şey yaptı. Afyon’daki icra dairelerinin sayısını 2’den 5’e çıkardı" dedi.
MİKROFONDAN DUYMAZLAR
Başbakan Erdoğan’a herhangi bir Afyonkarahisar ziyaretinde "Afyon’un kaderi nedir?" diye sorulmasını isteyen Kılıçdaroğlu, "Bir soru daha var. ’Niye bizim icra dairlerinin sayısı 7den 5 e çıktı?’ Ben buradan soruyorum, belki Ankara’dan Beyefendi’nin kulakları duyar diye. Ama mikrofonla konuşurken duymazlar, telefonla konuşurken duyarlar" sözleriyle Başbakan Erdoğan’a yüklendi.
Kılıçdaroğlu’nun konuşması ’Telekulak Tayyip’ sloganlarıyla kesilirken CHP Lideri, "Recep Bey Afyon’un kaymağını yedi, Afyon’u bitirdi. Recep Bey’e kaymak yok artık. Afyon’dan kaymak çıkmasın" diyerek eleştirilerini sürdürdü.
Afyonkarahisar Türkiye’nin en önemli mermer yatağıyken yeni yapılan Devlet Hastanesi binasında Çin’den mermer ithal edildiğini dile getiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, "Benim hesap sormam için halkın desteğine, sizin gücünüze ihtiyacım var. Destek vereceksiniz ki adam gibi hesap nasıl sorulurmuş, ben ona gösteriyim. Ben memur Kemalim, işçi Kemalim, esnaf Kemalim, emekli Kemalim, sanayici Kemalim. Ben halkçı Kemalim" sözleri ise büyük alkış aldı.
MÜBAREKLEŞİYORLAR
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu konuşması sırasında salondan yükselen ’Tayyip sonun mübarek olsun’ sloganlarına ise "Bizde de Mübarek var. Mübarekleşiyorlar" diye karşılık verdi. AK Parti iktidarının toplumun üzerine baskı kurduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, "Gazeteler yazmayacak, televizyonlar söylemeyecek, kimse Recep Bey’i eleştirmeyecek, çünkü o dokunulmaz. Bu nasıl demokrasi? Kimi eleştireceksin? CHP. Sanki CHP iktidardaymış gibi. Açın yandaş kanalları, bakın bakalım. Sabahtan akşama CHP’ye vuruyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar ne söylerse söylesinler iktidara gelmekte kararlıyız. Gücümüzü de halktan alacağız" şeklinde konuşmasını sürdürdü.
Konuşmasında kendisinin halka adağını dile getiren Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin sorunları çok ama sorunları çözümsüz bir ülke olmadığını söyledi. Tek ihtiyacın aklı ve bilimi egemen kılmak olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Aldatanlar ve Kandıranlar Partisi diyorlar, sorunumuz o" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasının ardından salondan ayrıldı.
SIFIR OY ALDIĞI KÖYDE
Kılıçdaroğlu, Afyonkarahisar mitinginin ardından beraberindeki Genel Sekreter Bihlun Tamaylıgil ve Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ve Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ünlütepe ile birlikte partininin ’sıfır’ oy aldığı merkeze bağlı Küçükçobanlı Köyü’nü ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, köyde evlerin kapılarını çaldı, köylülerle tokalaştı ve bir eve kısa süreliğine misafir oldu. Kılıçdaroğlu, köyü yürüyerek dolaşırken Küçükçobanlı’da yaşayan Mehmet Candan’ın eleştirileri Miletvekili Ünlütepe’ye zor anlar yaşattı. Candan, CHP’li milletvekilini bir kez olsun köyde görmediklerini söyledi. Van’daki köylülerin sorunlarıyla Afyonkarahisar’daki köylülerinin sorunlarının birbirinden farklı olmadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, köylülerin "Bu gemiyi hep birlikte yüzdürmemiz lazım" isteklerine "Hep birlikte güzel yüzdürmemiz lazım" diyerek ek yaptı. Köy muhtarını da ziyaret eden Kılıçdaroğlu, Küçükçobanlı Köyü’nden hiç oy alamadıklarını belirterek, "Olur ya bizim eksiğimiz, kusurumuz vardır. Vatandaş bize anlatır. Biz de dersimizi alır çalışırız diye geldik" dedi.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Küçükçobanlı’nın ardından parti otobüsüyle Düzağaç Beldesi’ne geçti. Burada DP’den CHP’ye katılan Belediye Başkanı Osman Kavas’a parti rozetini takan Kılıçdaroğlu, parti otobüsünün üzerinden belde halkına seslendi. AKP’nin 8 yıldır iktidarda olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Afyon gibi yer yerde, kırmızı etin bir numaralı merkezi burası, ithal angus getirdiler. Memleketi iyi yöneten bir parti, Cumhuriyet tarihine bakın dışarıdan angus getirmiş mi? Süreleri doluyor. 12 Haziran. Biz bu ülkeyi birilerine teslim etmeyeceğiz. Beraber gönül birliği içinde mücadele edeceğiz, güzel Türkiye’yi yeniden kuracağız" diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Düzağaç Beldesi’ndeki ziyaretle birlikte Afyonkarahiser programını tamamlayarak karayoluyla İzmir’e hareket etti.