CHP lideri Kılıçdaroğlu iktidara desteğini dört şarta bağladı:
1) Samimi ve dürüst olacaksınız
2) Gizli kişisel bir ajandanız olmayacak
3) Millete izah edemeyeceğiniz angajmanlara girmeyeceksiniz
4) Ana muhalefet partisine veya millete bilgi vereceksiniz
CHP Parti Meclisi Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, başkanlığında toplandı. Kılıçdaroğlu, toplantının açılışındaki konuşmasında, Türkiye’nin son 10 yıldır gündeminde bulunan ve değişmeyen konulardan birinin de terör olduğunu söyledi. Kış nedeniyle yeni şehit haberlerinin gelmediğini savunan Kılıçdaroğlu, “Kimse sanmasın ki terör bitti. Her kış karşılaştığımız tablo bu” dedi. “10 yılda bu hükümetin terör konusunda kararlı ve tutarlı bir politika izlemediğini herkes biliyor. Mısır’daki sağır sultan da biliyor” diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
- ORTAK TAVIR: Biz çok iyi niyetlerle yola çıktık. Teröre karşı ortak tavır, ortak tutum belirlenmesi gerektiğinin altını hep özenle çizdik. Şunu da söyledik; bu sorunun çözüm adresi TBMM’dir dedik. Orada oturacağız, konuşacağız. Sorunu aşmak için ortak aklı kullanacağız dedik. Bu görüşümüzü hala koruyoruz. En sağlıklı, en tutarlı görüşün de bu görüş olduğuna inanıyoruz. Sayın Başbakan’a bazı önerilerim var; son günlerde gazetelerde, televizyonlarda haberler okuyoruz. Haberleri büyük bir dikkatle izliyoruz. Önerim şu; açık ve dürüst bir politika gütmek gerekiyor, bu sorunu çözmek için. Türkiye’nin en hassas, en can yakıcı konusu, günlük kaygılara, seçim kazanma hesaplarına alet edilmemelidir. Bu çok tehlikeli bir süreç olur. Geçmişte yaşananların faturası daha sonra daha ağır çıktı. Türkiye yeni hayal kırıklıklarını hak etmiyor. Toplum barış ve huzur bekliyor.
- TEK KISTAS: Anneler çocuklarını rahatlıkla askere göndermek istiyor. Onun için biz barışa umutla bakıyoruz. Huzura da umutla bakıyoruz. AKP’nin geçmişteki kötü siciline rağmen umudumuzu koruyoruz. Onun için çıkar hesapları yapmadan, bu sorunun ülkenin çıkarları bağlamında, insanımızın çıkarları bağlamında ele alınıp çözülmesi gerekiyor. Buradaki tek önemli kıstas samimiyet. Sorunu çözmede gerçekten samimi olacağız, ‘ben bu sorunu çözmek istiyorum’ diyeceğiz.
- KORKMAYIN: Demokrasisi sağlıklı çalışan bir ülkede, demokrasinin vazgeçilmez kuralı olan anamuhalefet partisine bilgi verilmesi. Bu çok önemli bir kuraldır. Demokrasinin önemli kuralıdır, sadece bize mi? Hayır. Parlamento’ya da bilgi vereceksiniz. Samimi olarak bu sorunu çözmek istiyorsanız, çözüm araçlarını paylaşmaktan çekinmeyeceksiniz, korkmayacaksınız. Eğer görüşmelere bu çerçevede bakmaz da kendi kişisel çıkarlarınızın ve seçim hesaplarınızın bir gereği olarak bakarsanız, yeni bir hayal kırıklığıyla toplum karşı karşıya kalabilir. Bunun faturası çok daha ağır olur.”
“4 temel ilkemiz var”
Kılıçdaroğlu, İmralı süreci ve terör soruna ilişkin açıklamalarında sürpriz bir destekle iktidara “yeni bir kredi açtıklarını” da söyledi. CHP lideri “dikkat edilmesi gereken 4 temel ilke” olduğunu ifade ederek bu ilkeleri şöyle sıraladı:
“Bir, samimi ve dürüst olacaksınız. İki, gizli kişisel bir ajandanız olmayacak. Üç, millete izah edemeyeceğiniz
angajmanlara girmeyeceksiniz. Dört, anamuhalefet partisine veya millete bilgi vereceksiniz. Bunları yapmazsanız bu sorunu çözemezsiniz. CHP bu temel sorun noktasında en duyarlı, en samimi yaklaşan partidir. Bu ülkede kan dökülmesini istemiyoruz. Hiçbir yurttaşımızın saçının teline zarar gelmesini istemiyoruz. Akılla, mantıkla, sağduyuyla, tarihsel birikimimizle bu sorunu aşabiliriz. Biz geçmişteki bütün hatalara karşın Adalet Kalkınma Partisi’ne yeni bir kredi açıyoruz. Çözün sorunu.”
‘Komşunun evini kundaklarsanız...’
Konuşmasında Suriye konusunda da açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, “Barışı sağlamaya çalışan bütün çabaların arkasında olacağız. Çünkü barış herkesin bir başkası ile konuşmasa da aynı ortamda saygı içinde oturması demektir” dedi. CHP lideri, şöyle devam etti: “O yüzde barışı sadece kendi ülkemizde değil bütün dünyada istemek zorundayız. Eğer siz komşunuzun evi kundaklarsanız, orayı yakmaya kalkarsanız, o yangının bir süre sonra sizin evinizi de saracağını unutmamalısınız. Türkiye bugüne kadar dış politikasında hiçbir zaman komşularının iç işine doğrudan müdahale etmedi. Tam tersine bir yerde yangın varsa o yangını sağduyuyla hoşgörü ile durdurmaya çalıştı ve saygınlık kazandı. İlk kez bu topraklar komşusunu kundaklayan bir siyasal iktidara tanık oldu. Bunun faturası ağır. İç politikada kavga ederiz ama barışırız. Dış politikadaki yanlışların faturası kuşaktan kuşağa aktarılır.”
Haberin Devamı