AKP’li seçmen Fatih’te Erbakan’ın adaylığına ne diyor?
30 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde CHP’nin Fatih’ten gösterdiği aday, ismiyle değil, daha çok soyadıyla dikkat çekici. En son 1989 yılında SHP ile Fatih’i yöneten sol, bir sonraki seçimlerde bu koltuğu, ANAP, FP ve son olarak AK Parti’ye kaptırdı.
24.02.2014 - 10:06 |
CHP, bu defaysa, Milli Görüş hareketinin sembol ismi, eski başbakanlardan Necmettin Erbakan’ın yeğeni Sabri Erbakan ile şansını deneyecek.
2009 yılında Bayındırlık Bakanlığı Müsteşarlığı'ndan emekli olan Sabri Erbakan, bürokrasiden geliyor. Katıldığı bir söyleşide “Ben de bir dönem Milli Görüşçü’ydüm” diyor.
BBC Türkçe'den Rengin Arslan'ın Fatih’te görüştüğü seçmenlerin önemli bir kısmı ise, Erbakan’ın “Halk Partisi’nden” aday olmasını yadırgıyor.
İşte Aslan'ın Fatih'te yaptığı röportaj:
Henüz seçim havasının ağırlık kazanmadığı, nadiren seçim minibüslerinin görüldüğü Fatih caddelerinde, kamyonetinin arkasında mandalina satan Kadir Özyurt, “Peygamberin torunu gelse, Halk Parti’den aday olsa, yine kazanamaz” diyor.
Kadir Özyurt, 23 yaşından ölene dek Necmettin Erbakan’ın yanında olduğunu söylüyor.
“Rahmetli Erbakan mezardan kalkıp gelse...”
Onun gibi düşünenler az değil. Çarşı esnafından Hacı Mahmut Bey de “Oradan aday olması tuhaf” diye değerlendiriyor bu adaylığı.
Fatih’te Cuma namazı çıkışında sohbet ettiğimiz emekli imam Şemun Balcı da benzer bir görüşü dile getiriyor.
“Rahmetli Erbakan mezardan kalkıp gelse, Halk Partisi’nden aday olsa, bir Erbakan, bir muhafazakar, bir milliyetçi, bir mütedeyyin kesinlikle gidip Halk Partisi’ne oy vermez. Çünkü o, İttihat ve Terakki’nin devamı olan bir parti. Onun ilkeleri farklı, milliyetçi muhafazakar kişilerin ilkeleri farklı” diyor.
Çay sohbetlerine katıldığım Şemun Balcı’nın amcasının oğlu Mahmut Balcı da benzer düşünüyor. “Fatih’te Halk Partisi’nin şansı yok kesinlikle” diye başlıyor konuşmaya ve devam ediyor:
“Benim gibi bir insandan oy alması zordur. Benim gördüğüm kadarıyla hep kendini dine karşı gibi lanse etti. Ona oy verenler öyle insanlardır demiyorum. Ona oy verenlerden iyi insanlar var.”
Bununla birlikte etkin bir muhalefetin yokluğundan şikayetçi; “Ben Ak Parti’den bezdiğimde ona oy verebilmeliyim” diyor.
“Yine de oy verebilirim”
Konuşmak istediğim kadınlar, seçimle ilgili sorularıma pek yanıt vermek istemiyorlar. Konuşabildiklerim de genelde, “Ben AK Parti’ye oy vereceğim” diyor.
Adını vermek istemeyen bir ev hanımı ise, farklı düşünenlerden: “Tayyip son zamanlarda biraz kafamı karıştırdı. Erbakan’ın yeğeninin CHP’den aday olmasını tuhaf karşıladım ama, yine de oy verebilirim” diyor.
Oyunu MHP’ye vereceğini söyleyen bir esnaf ise “siyasette artık hiçbir şeye şaşırmadığını söylüyor” ve bir Erbakan soyadının, CHP’de olmasını normal karşıladığını vurguluyor.
Bir başkası ise, “Tayyip’i çok seviyorum ama CHP’ye oy vereceğim” diyor. Bunun nedenini ise “son zamanlardaki olaylar” olarak açıklıyor. Kime oy vereceğini söylerken veya AKP’ye eleştirilerini dile getirirken, daha alçak sesle konuşuyor.
"Erbakan soyadının CHP’ye oy kazandırmayacağını" söyleyen bir emekli öğretmen, Fatih Belediyesi’nin iki dönemdir başkanlığını yapan Mustafa Demir ile ilgili ilginç bir yorumda bulunuyor: “Artist bir adam. Ama milletin Demir’e antipatisi olsa da, ona oy verir” diyor. Emekli öğretmen, Demir’in “daha mütevazı olması” gerektiğini düşünüyor.
2009 yılında Fatih’te yerel seçimlere katılım oranı yüzde 76 olmuştu. CHP’nin başkan adayı Can Özyedierler oyların yüzde 29,4’ünü, AKP ise yüzde 42,8’ini almıştı.
Haberin Devamı