AK Parti'den yerel seçim açıklaması
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, MKYK sonrası gündeme dair açıklamalarda bulundu. Çelik, MHP'nin İstanbul'da aday çıkarmamasıyla ilgili, "Cumhur ittifakına çok önem veriyoruz. Biz her bölgede adayımızı çıkaracak şekilde çalışıyoruz." dedi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin her seçim bölgesinde seçime gireceğini açıkladı. Çelik, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) Toplantısı devam ederken AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.
Toplantıda, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş'un iç politika konularına, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın ise dış gelişmelere ilişkin sunum yaptığını açıklayan Ömer Çelik, ABD ile ilişkiler, AB ülkeleri, Uzakdoğu ve Afrika'daki önemli gelişmelerle ilgili kapsamlı bir sunum yapıldığını söyledi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fatma Betül Sayan Kaya'nın faaliyetleriyle ilgili bilgilendirmesi olduğunu dile getiren Çelik, "Önümüzdeki dönemde Sosyal Politikalar Başkanlığı daha aktif bir şekilde sahada olacak. Hem seçim sürecine dönük çalışmaları sahada takip etmek bakımından hem de çeşitli sosyal kesimlerle daha çok buluşmak bakımından bunu gerçekleştirecekler." diye konuştu.
Ömer Çelik, AK Parti Teşkilat Başkanlığı ile AK Parti Grup Başkanvekillerinin de sunumları olduğunu aktardı.
Partinin ilgili birimlerinin seçim sürecine ilişkin değerlendirmelerini yaparak, hazırlıklarını gözden geçirdiğini kaydeden Çelik, MKYK üyelerinin de gözlemlerini, sahadaki durumu kapsamlı bir şekilde paylaştığını belirtti.
"AK Parti'nin seçime girmemesi gibi bir şey söz konusu olmaz"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yerel seçimlerde partisinin İstanbul'da aday göstermeyeceğine ilişkin açıklamasının hatırlatılması ve AK Parti'nin de böyle bir çalışması olup olmadığına yönelik bir soru üzerine Ömer Çelik, şöyle konuştu:
"Uzun zamandır Türkiye'nin iktidar partisiyiz. Çok büyük bir örgüte, iddiaya sahibiz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle birlikte Türkiye'nin birinci partisiyiz. Dolayısıyla her seçim bölgesinde, her ilde, her ilçede aday çıkaracak şekilde Genel Merkezimiz çalışmalarını sürdürüyor. Biz Türkiye'nin her tarafında iddialı bir partiyiz. Genel Merkezde bütün birimlerimiz, her seçim bölgesinde seçime girecek, o seçimlerde en yüksek başarıyı sağlayacak şekilde çalışmaları yürütür. Nitekim Genel Başkanımız tarafından teşkilatlarımıza verilen talimat da bu şekildedir. AK Parti'nin herhangi bir yerde seçim çalışması yapmaması, seçime girmemesi gibi bir şey söz konusu olmaz."
"Cumhur İttifakı'na çok önem veriyoruz"
Cumhur İttifakı'nın önem verilen siyasal bir mutabakat olduğuna işaret eden Çelik, "Türkiye'de hain darbe girişiminden sonra ortaya çıkan tabloda ülkemizin bekası, milli güvenliğimizin sağlanması, toplumsal birliğimizin güçlenmesi için birtakım siyasal ilkelerle ortaya çıkmış bir mutabakat... Cumhur İttifakı'na çok önem veriyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Vatandaştan gelen tepkilere bakıldığında Cumhur İttifakı'nın son derece olumlu karşılandığına dikkati çeken Ömer Çelik, buna yönelik toplumsal talebin devam ettiğini, dinamizminin arttığını söyledi.
"Çeşitli görüş ayrılıkları bunu savurmaz, sarsmaz"
Cumhur İttifakı'na dönük ilkelerinin, siyasal duruşun, mutabakatın korunması konusunda titiz bir şekilde çalışmalarını sürdürdüklerini ifade eden Çelik, "Nihayetinde iki parti söz konusudur ve pek çok konuda da ayrı görüşleri olabilir. Belli konularda ayrı görüşlerimiz olabiliyor. Mesela af meselesinde olduğu gibi... Bu meseleleri, Cumhur İttifakı'nın ilkesel mutabakatıyla karşılaştırmamak gerekiyor. Her siyasi meselede Cumhur İttifakı'nın sorgulanması diye bir şey söz konusu olmaz. Herkes, bunun ne kadar kıymetli, değerli olduğunun altını çiziyor. Çeşitli görüş ayrılıkları bunu savurmaz, sarsmaz. Bu ittifak bu şekilde yoluna devam ediyor." dedi.
Yerel seçimlerde bu ittifakın somut bir mekanizmaya dönüşüp dönüşmeyeceğinin önümüzdeki dönemde görüleceğini belirten Ömer Çelik, şu anda bununla ilgili bir somut mekanizmanın ve formülün ortaya çıkmadığını dile getirdi.
Çelik, "Bu formülün ortaya çıkmaması, olması ya da olmaması Cumhur İttifakı'nın herhangi bir şekilde sarsılması anlamına gelmiyor." ifadesini kullandı.
Bahçeli'nin partisinden bir ismi görevlendirdiğine yönelik açıklamasını hatırlatan Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki'nin bu konuda görevlendirildiğini vurguladı.
Görüşmelerin yapılabileceğini dile getiren Çelik, "Süreç içerisinde göreceğiz, Cumhur İttifakı yerel seçimlere dönük olarak teknik bir mekanizma üretebiliyor mu üretemiyor mu? Nihai karar Sayın Cumhurbaşkanımızla, Sayın Bahçeli'nin bir araya gelmesiyle ortaya çıkacaktır." şeklinde konuştu.
AK Parti'nin seçim hazırlığını sürdürdüğünü belirten Ömer Çelik, Cumhur İttifakı'nın varlığıyla, yerel seçimlerde bunun nasıl bir mekanizmaya dönüşeceğinin ayrı konu olduğunu vurguladı.
Çelik, bunun görevlendirilen isimlerin görüşmeleri, müzakereler, nihai olarak Erdoğan ve Bahçeli'nin görüşmesi neticesinde görüleceğini aktardı.
MHP'nin 24 Eylül Pazartesi günü TBMM Başkanlığına sunulacak af teklifine ilişkin soru üzerine, teklifle ilgili tabii ki bir değerlendirmeleri olacağını ifade eden Çelik, "Ama bu şunu değiştirmiyor. Daha önceki pozisyonumuzu bu değerlendirmelere göre tashih ya da revize edeceğiz ya da değiştireceğiz gibi bir yaklaşımı içermiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanlığının bu konuda net konuştuğunu belirten Çelik, devlete ve kişilere karşı işlenen suçlar meselesinin ayrı olduğunun altını çizdi.
Bunları affetme konusunda bir yükümlülüklerinin bulunmadığını dile getiren Çelik, şöyle devam etti:
"Nihayetinde biz şu kişiyi affedelim dediğimizde, o kişinin hukukunu çiğnediği diğer kişinin hukukuna karşı bir tecavüz durumuna düşeriz. Bizim buradaki ilkelerimizde bir değişiklik yok. Daha önce açıklanan ilkeleri herhangi bir şekilde revize etme, değiştirme gibi bir şeyimiz yok. O sebeple de hiçbir MYK'de, hiçbir MKYK'de bu konu görüşülmedi. Çünkü ilkeler açık, pozisyonumuz net, duruşumuz da bir değişiklik yok."
Çelik, teklif Meclise getirildikten sonra bu ilkelerle uygun olan, uygun olmayan tarafları değerlendireceklerini belirterek, "Şu ana kadar bu af kapsamının içerisine sokulmak istenen maddeler ve gündemler konusunda aynı düşünmediğimiz ortadadır. Bunu da açık bir şekilde ifade ettik. Ama pazartesi günü görüp değerlendireceğiz. Değerlendirmemiz kuşkusuz şimdiye kadar Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız tarafından açıklanan ilkeler çerçevesinde olacaktır. Ne kadarı bu ilkelere uyuyor, ne kadarı uymuyor AK Parti pozisyonunu ona göre ortaya koyacaktır." diye konuştu.
"Devletlerin birbirine karşı jestleri"
Katar Şeyhi'nin Türkiye'ye hediye ettiği uçakla ilgili CHP'nin açıklamaları ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, "Türkiye Cumhuriyeti hibe kabul etmez" sözlerine yönelik değerlendirmelerinin sorulması üzerine Çelik, bu açıklamaya katılmadıklarını ve bunu, devletlerin birbirlerine karşı jestleri olarak değerlendirdiklerini söyledi.
Çelik, "Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı da jest yapılıyor. Türkiye Cumhuriyeti devletinin de dünyanın çeşitli yerlerinde, çeşitli devletlere yaptığı jestler vardır. Bu şekilde değerlendirmek lazım." dedi.
CHP'nin, "Hibe edildi, onun karşılığında bir taviz alındı" şeklinde bir tartışma yürütmeye çalıştığını, bunun ciddiye alınacak bir tartışma olmadığını vurgulan Çelik, şunları kaydetti:
"Cumhurbaşkanımızın liderliği tek cümleyle değerlendirilecekse milli meseleler, Türkiye'nin milli çıkarları konusunda kararlılık ve tavizsizlik olarak formüle edilebilir. Bunu söyleyecekleri en son lider, zaten Türkiye Cumhuriyeti devletine, hükümetine bu söylenemez, Sayın Cumhurbaşkanımızdır. Cumhurbaşkanımızın liderliğinin milli meselelerde, Türkiye'nin milli çıkarları, onuru, gururu söz konusu olduğunda yüksek bir kararlılık ve kesin bir tavizsizlik olduğu açık bir formüldür. Bu meseleyi biz devletlerin birbirine karşı jestleri temelinde değerlendiriyoruz. Herhangi bir yanlış görmüyoruz."
Bunun şahıs envanterine değil, Türkiye Cumhuriyeti devletinin envanterine girdiğinin, Türkiye Cumhuriyeti'nin malı olduğunun altını çizen Çelik, Türkiye Cumhuriyeti'nin de dünyanın pek çok yerinde pek çok devlete çeşitli konularda çeşitli mekanizmalarla jestlerde bulunduğuna işaret etti.
Bunun "hibe" ve "taviz" meselesi gibi değil, devletlerin birbirine karşı olağan jestleri olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Çelik, Katar'ın dost ve kardeş bir ülke olduğunu söyledi.
"Atatürk'ün mirası bütün milletimizindir"
CHP'nin İş Bankası hisselerinin Hazineye devrine ilişkin bir soru üzerine de Çelik, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün milletin ortak değeri, Cumhuriyet'in kurucusu ve ulusal lider olduğuna dikkati çekerek, "Dolayısıyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün her türlü mirası Türk milletinin ortak malıdır. Herhangi bir şekilde bir partinin, bir grubun, bir zümrenin değildir." diye konuştu.
Atatürk'ün mirasını, Atatürk'ün söyledikleri konusunda doğru anlamak gerektiğini belirten Çelik, şu değerlendirmede bulundu:
"CHP'de şöyle bir şey oluyor, onun doğal mirasçısı olarak görüyorlar kendilerini. Halbuki o zaman tek parti vardı, başka bir parti yok. Ama Atatürk'ün bu parti meselesi üzerinden bunu konumlandırması Türkiye'nin, Türkiye'deki siyasi partiler sisteminin, Türkiye'nin siyasi partilerle yönetilmesi ilkesine yaptığı bir vurgu olarak değerlendirilmelidir. Eğer biz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün mirasını herhangi bir partinin uhdesinde görürsek, o zaman bu Atatürk'e karşı ulusal bir lider, Cumhuriyet'in kurucusu gibi ilkelerle yaklaşma yerine çok daha indirgemeci bir yaklaşım ortaya koyma şeklinde olur."
Atatürk'ün mirasının tüm milletin olduğunu, her türlü mirasının Türk milleti adına devlette temsil edilmesi gerektiğini dile getiren Çelik, şunları kaydetti:
"Herhangi bir partide temsil edilmesi kesinlikle doğru değildir. Bu Atatürk'ün mirasına karşı yapılmış bir haksızlıktır, bunu net bir şekilde görmek lazım. Herhangi bir partinin 'Atatürk'ün şu ya da bu yerdeki mirasının temsilcisiyim' diye bir bankada temsil edilmesiyse fevkalade yanlış bir meseledir. Bir partinin niye bir bankanın yönetiminde koltuğu olur? Bu da yanlış bir görüntüdür. Esasında Atatürk'e saygı gereği de CHP'nin bu pozisyondan vazgeçmesi gerekir. Bu pozisyonu Türk milleti adına Türkiye Cumhuriyeti devletinin pozisyonu olarak konumlandırmak, bir özen ve dikkat göstermesi gerekir. Fakat maalesef bunu parti meselesi haline getiriyorlar ki Atatürk'e karşı yapılmış en büyük saygısızlıktır.
Bizce doğru tutum şudur, CHP'nin Atatürk'ün mirasına saygı gösterip, Türk milleti adına bunun Türkiye Cumhuriyeti devleti tarafından temsil edilmesi şeklinde bir düzenlemeyi uygun bulması ve bu şekilde temsil edilmesi konusunda hassasiyet göstermesi gerektiğini düşünüyoruz. Aksi takdirde bu mirasa karşı yapılmış bir saygısızlık olarak değerlendiriyoruz."