Ajite ettin de ne oldu?
İçişleri Bakanı Beşir Atalay'dan bir itiraf, bir sitem
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, “İçişleri Bakanlığı, insan hakları bakanlığı gibi algılansın istedim. O yönde inanın çok adım attık” diyerek, ‘Demokratik açılım’la ilgili bakanlığının görevlendirilmesinin, isabetli karar olduğunu söyledi. Atalay, Habur’da yaşananları “Bir yol kazası” olarak nitelendirdi, “Habur olayını en ajite ederek takdim eden Baykal olmuştur. Velev ki biz yanlış yaptık, bunu ajite ettirici şekilde takdim ettin de ne oldu?” dedi. Atalay’ın değerlendirmeleri şöyle:
Sorunu sessiz çözdük
Açılım konusunda görevlendirilmem Başbakanımızın bir kararıdır. İçişleri Bakanlığı’nın bu konularla ilgilenmesi de isabetli oldu. Vallahi dışarıya bunu hissettirdik mi, hissettiremedik mi bilmiyorum. İçişleri Bakanlığı, insan hakları bakanlığı gibi algılansın istedim. Güvenlikten sorumlu bakanlığın böyle algılattırılması kolay değil. Ama o yönde inanın çok adım attık. Buradaki birçok problemi, sürtüşme alanlarını sessiz sessiz çözdük.
Poliste zihniyet değişimi
(Karakolda dayak olayları, Festus Okey’in ölümü gibi) öyle olaylar var; ama bir yandan da bu sene daha hiç kötü muamele ve işkenceyle ilgili dava olmadı. Onları yendik. Polis merkezlerini yeniledik, her yere kamera taktık. Daha insani ortamlar haline getirdik, 40 bin polisi eğittik. Bu olaylara karışanları da korumadık. Büyük teşkilat, problemler olabiliyor. Esas olan zihniyet değişimi. Kırmadan değişim için zamana yaymamız gerekiyor.
Açılım hızla sürüyor
Demokratik açılım yürüyor. Belki algılatma olarak bizim de hatalarımız olabilir. Ama çabuk zamanda çok beklenti bu işlerde yanıltıcı. Bunlar zaman alıcı ve sabırla iğneyle kuyu kazarcasına uğraşmayı gerektiren işlerdir. O uğraşı tüm boyutlarıyla sürüyor, içeride dışarıda.
Habur bir yol kazası
Habur bir yol kazasıdır. Ama onun olmaması için 2 gün önceden Ahmet Türk ile görüştük. Tarım Bakanımız Mehdi Eker Bey’in, Orman Çiftliği Genel Müdürlüğü’ndeki makam odasında görüştük. Gizli bir görüşme değildi. ‘Ne olur bu süreci tahrip ettirmeyin. Bu insanları öyle karşılatırsanız yansımaları yanlış olur, bunu yaptırmayın’ dedim. ‘Sizi üzecek bir şey olmayacak rahat edin’ dedi. Oradan tekrar telefonla konuştuk. Sonuna kadar çaba gösterildi, ama önlenemedi.
Baykal’ın büyük yanlışı
Sayın Baykal, siyasi hayatındaki en büyük hatayı bu konuda yaptı. Habur olayını en ajite ederek takdim eden Baykal olmuştur. Velev ki biz yanlış yaptık, bunu ajite ettirici şekilde takdim ettin de ne oldu? Bu süreç belki daha fazla yara aldı. Terör işin en acı boyutu; ama şimdi iyi bir yerdeyiz. Şu manada: Halk şu anda teröre bir anlam veremiyor. Soruyorsunuz, bu terör niye tekrar şu anda? Bilmiyor cevabını. Ha diyor o zaman uluslararası bir etki var mutlaka!
Gelişler sürece zararlı
Gelişleri biz durdurduk. Oradan veya Avrupa’dan gelişi durdurduk. Böyle gelişi biz yürütemeyiz. Ben de yürütmek istemem bu gelişi. Bu gelişin özü şudur: İnsanlar gelsin, örgütten ayrıldığını ifade etsin, normal hayatını yaşasın. Nitekim o gelişlerin sürece katkısı olmadı, sürece zararı oldu.
Muhatabımız Meclis
Yol haritası diye bir şey konuşulup duruyor. Ama bana gelmedi. Biz istedik ki bu işler Meclis çatısı altında olsun. Muhatap da oydu. Bildiğimiz sebeplerle, o parti kendisi bir muhatap gibi algılanmak istemedi. Bize esas muhatabı gösterir gibi bazı konuşmalar oldu. O zaman sağlıklı bir görüşme yapamazsınız.
Köyler isim değiştiriyor
Çok adım atıldı. Yerleşim merkezlerinin isimleri değişiyor. Gelirse bana ben imzalıyorum. Şimdi size sayı veremem. Bir köyde oturanların yarıdan fazlası, kendi ismini değiştirmek istiyorsa valilik bize yazıyor. Bu illa Türkçe’den, Kürtçe’ye değil, Türkçe’den Türkçe’ye de insanlar şehirlerinin ismini değiştirmek istiyor. Bize yazıyor ben de onaylıyorum.
Artık rahat konuşuluyor
Bu süreç başladıktan sonra Türkiye’de bu konuların ne kadar rahat konuşulduğunu, tartışıldığını görüyorsunuz. Herkes daha gerçekçi şekilde konuya bakabiliyor. Bırakın dil kursunu, RTÜK daha geçenlerde 14 radyoya, televizyona izin verdi. Bunun içinde Türkçe’si, Zazaca’sı, Arapça’sı var, artık bunlar mesele olmaktan çıktı. Yani Türkiye’de çok büyük rahatlama var.
PKK’da sıkışmışlık var
Büyük bir sıkışmışlık söz konusu onlar için. Biz demokratik ve insani çözümü hep öne alıyoruz. Terörle güvenlik birimlerimiz gerektiği gibi mücadele ediyor edecek. Onlara da her türlü desteği veriyoruz vereceğiz. Çok etkili bir mekanizma yürütüyoruz. Bırakan İrlanda, İspanya örneklerini incelemeyi onları rapor haline getirilmesini sağladım. Yaptığımız görüşmeler, toplantılar hepsi belgeleniyor. Kitaplaştırmayı da düşünüyorum. (Hürriyet)