Gazete Vatan Logo

ABD'den peş peşe açıklamalar!

Amerika Birleşik Devletleri Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Kelly Craft, gündeme ilişkin açıklamalarda bulunarak, "Keşke tüm Suriyelileri evime götürebilseydim" ifadelerini kullandı.ABD Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, "İdlib'de yaşananlar uluslararası sisteme bir meydan okumaktır. Ve birçok başka ülkeyi de etkilemektir. Açık veya kapalı biçimde bu sürece dahil olan bir çok sayıda ülke var. Türkiye'nin rolünün ne olduğunu hepimiz biliyoruz" dedi.

ABD'den peş peşe açıklamalar!

Amerika Birleşik Devletleri Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Kelly Craft, Hatay ve Ankara'da temaslarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kabul edilen Craft, Hatay sınırını geçti, mültecilerle yüz yüze görüştü. Craft temaslarından hemen sonra CNN TÜRK Diplomasi Muhabiri Sena Alkan'a konuştu.ABD Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey önemli açıklamalarda bulundu.

"ENDİŞEMİZ NEDENİYLE BURADAYIM"

*Sayın Büyükelçi, CNN TÜRK'te bize katıldığınız için teşekkürler. 9 yıl, 6 milyon yerinden edilmiş insan. Bizim Suriye'de gördüğümüz bu. Dün ilk kez üst düzey bir heyet kuzeybatı Suriye'yi ziyaret etmiş oldu. Orada 108 milyon dolar insani yardım açıkladınız. İlk olarak sizin BM Güvenlik Konseyi'nde dediklerinizi bir kez daha söylemek isterim. Ne kadar daha sessiz kalacağız? Daha kaç çocuğun soğuktan donarak ölmesi gerekiyor yeter dememiz için? Ben de size bunu sormak istiyorum. Yeter diyene kadar kaç bebek ölecek?

Tam da bu nedenle buradayım. Bu endişe nedeniyle buradayım. Trump yönetiminin ve Dışişleri Bakanı Pompeo'nun endişesi nedeniyle buradayım. Ne olduğunu kendi gözlerimizle ilk elden görmek için buraya geldim. Duyurduğumuz insani yardım benim için çok önemli bir şeydi. Bunu duyurmak için Amerikan halkından daha fazla bu durumu önemseyen bir toplum olmadığını düşündüğümüz için oraya gittim. İki önemli sınır kapısı var. Dün sadece birini gördüm. Güvenlik Konseyinde pazartesinden itibaren iki sınır geçişini konuşacağız. Bunların açık kalması çok çok önemli, hatta mecburi. Muhakkak bir ateşkes olması, insani yardım sadece sahadaki duruma bir cevap niteliğinde ve Dışişleri Bakanı Pompeo çok net konuştu. Tek cevap sahada sağlam ve sürdürülebilir bir ateşkes. Bu bu akşam da olabilir eğer irade olursa, yarın da olabilir ama bunu herkese vurgulamamız lazım.

Haberin Devamı

"KEŞKE TÜM SURİYELİLERİ ALIP EVİME GÖTÜREBİLSEYDİM"

*Sayın Büyükelçi oraya gittiğinizde Suriyeli mültecilerle görüştüğünüzde ne hissettiniz, ne düşündünüz? Benimle paylaşabilir misiniz?

Temelde hissettiğim, oradaki sohbetlerde hissettiğim şuydu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a mültecileri alma iradesi için gösterdikleri minnettarlıktı. Sadece onları almak değil aynı zamanda onları topluma kazandırmak için de. Bu insanlara vatandaşlık verme çalışmaları, onları istihdam etme çalışmaları, tüm bunlar insani bir erdemdir. Yarın uçağa bindiğim o insanların hepsiyle yaptığım sohbetleri yanımda götüreceğim. Keşke onları gerçekten yanıma alıp evime götürebilsem. Ama güvenlik konseyine gittiğimde paylaşmam gereken vicdani bir sorumlulukla gideceğim. Sadece orada yaptığım görüşmeler değil, aynı zaman da hissettiklerim de öyle. Uluslararası toplum şunu anlamalı, mültecileri davet etme yükünü paylaşmalıyız. Onlar evlerini terk etmek istemiyorlar. Onlar da mükemmel bir dünyada evlerinde olmak isterlerdi. Ama uluslararası toplum mültecilere güvenli bir yer sağlamak ve daha fazla yardım yapmak için yükü paylaşmalı.

Haberin Devamı

"BEYAZ BARETLİLER GERÇEK BİR KAHRAMAN"

Beyaz Baretliler'le tanıştığım an çok etkileyiciydi. Bir grubu televizyonlardan izlemek, videolarını görmek ya da belgesellerini izlemek ayrı ama bu sefer bu belgeseli gerçekte görmek. İşte bu kusursuzdu, hatasızdı. Onlar gerçekten kahraman. Aileniz evinizde ve sizin başka bir ailenin hayatını kurtarmak için yarın kendi ailenizi göremeyebileceğinizi biliyor. Bu işte benim buradan ayrılırken götüreceğim şey.

Haberin Devamı

"İDLİB'DE GÜVENLİ BÖLGE İÇİN ÖNCE ATEŞKES ŞART"

*Sayın Büyükelçi çok uzun zamandır güvenli bölge ve uçuşa yasak bölge çağrıları var. ABD'li Senatör Lindsey Graham da dün uçuşa yasak bölge çağrısı yaptı. Uçuşa yasak bölge ve güvenli bölge ilanını neden görmüyoruz? Bu bu kadar zor mu?

- Bence gerçek cevap öncelikle sürdürülebilir bir ateşkes olması gerektiği. Güvenli bölgeyi nasıl tanımlıyoruz? Bir ateşkes olmadan güvenli bir bölge de olmaz. Dışişleri Bakanımız Pompeo da çok net söyledi. Erdoğan ve Putin arasındaki görüşmelerde umuyoruz ki olur bir ateşkes tesis edilecek. Çünkü ateşkes olmadığı sürece sahada ilerlemek olmayacak.

*Yani görüşmelerden bir ateşkes çıkarsa uçuşa yasak bölge ve güvenli bölge için çabalarınızı artıracak mısınız?

Haberin Devamı

Geleceği öngöremiyorum ama görüşmelerde bir ateşkes kararı çıkar ve bu sürdürülebilir olursa, dediğim gibi sürdürülebilir olması şart bu ateşkesin. Ve sahada hiçbir hareket olmaması şart. Ancak öyle bu konuda görüşmeleri ilerletebiliriz.

"RUSYA VE ESAD REJİMİNDEN HESAP SORULMALI"

*Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "Rusya ile karşı karşıya gelmek istemiyoruz" dedi ama sahada bu yönde ciddi bir risk var. Bu en kötü senaryo olarak adlandırılıyor. Eğer bu senaryo gerçekleşirse ABD Suriye'de Türkiye ile bir askeri angajmana girer mi? Her ne kadar Amerikan Başkanı Trump, "Sonsuz savaşlar bitmeli" demiş olsa da.

Bu konuşmanın Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Amerikan Başkanı arasında geçen bir konuşma olduğunu biliyorum ama bu durum bir anda olmadı. Rusya ve Esad rejiminden hesap sorulmalı. Bu Suriye halkına karşı planlı bir şey. Benim endişem, benim gelme nedenim Suriye içinde yerinden edilmiş kişiler ve elbette Türkiye'de ve elbette Lübnan ve Ürdün'de.

"RUSYA'YA BU SALDIRGANLIĞI DURDURUN DİYECEĞİM"

*İlk kez BM Rusya'yı sivil alanları bombaladığı için direkt olarak sorumlu tuttu, siz buraya ziyaret gerçekleştirdiğiniz bu günde. Ne beklemeliyiz sonrasında? BM resmi olarak sivil ölümlerden Rusya'yı sorumlu tutar mı?

- Pazartesi gününden itibaren iki sınırından açık kalması için çalışacağım ve Rusya'nın burada olduğumu ve burada neler yaşandığını gördüğümü, burada ilk müdahale edenlerden ya da Beyaz Baretliler, İdlib için Türkiye'de çalışan insanlardan neler duyduğumu anlamasını sağlayacağım. Rusya'nın durması gerektiğini söyleyeceğim. Rusya'nın bu saldırganlığı durdurması gerektiğini söyleyeceğim. Esad rejimine yardım etmeyi Rusya'nın da ve bu hain saldırılara dahil olan herkesin de bırakması gerekiyor.

"ESAD REJİMİNİ DEĞİŞTİRMEK İÇİN BURADA DEĞİLİZ"

*Esad rejiminden bahsettiniz. Cenevre siyasi süreci neredeyse ölü, anayasa komitesi çalışmaları şu an işlemiyor. Astana süreci de işlemiyor. Tek geri kalan Esad rejimi. ABD'nin Esad rejimine dair tutumu nedir? Bir rejim değişikliği midir?

- Sanırım bir tutum değişikliği herkesin hoşuna giden şey olurdu. Biz burada Esad rejimini değiştirmek için değil, Suriyelilere yardım etmek için buradayız. Değişimi talep etmek onlara bağlı bir durum. Biz burada her zaman yaptığımız gibi onları insani olarak desteklemek için varız.

"5 MART ZİRVESİ ÖNCESİ RUSYA'YA ÇAĞRIMIZ: ATEŞKES"

*6 Ocak'ta Putin ve Erdoğan, İstanbul'da buluştuğunda bir tweet attı ABD Suriye Büyükelçiliği ve dedi ki "Amerika Birleşik Devletleri izliyor". 5 Mart'ta olacak görüşme için sizin Türkiye'nin başkenti Ankara'dan Rusya'ya çağrınız ne olurdu?

Bizim mesajımız direkt Dışişleri Bakanı Pompeo'dan geliyor. O mesaj da şu; tek çözüm sağlam ve sürdürülebilir bir ateşkes. Mesajımız bu.

"TÜRKİYE'NİN ROLÜNÜ HEPİMİZ BİLİYORUZ"

ABD Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey ise "İdlib'de yaşananlar uluslararası sisteme bir meydan okumaktır. Ve birçok başka ülkeyi de etkilemektir. Açık veya kapalı biçimde bu sürece dahil olan bir çok sayıda ülke var. Türkiye'nin rolünün ne olduğunu hepimiz biliyoruz" dedi.
ABD Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, "İdlib halkıyla dayanışma duygularımızı göstermemiz lazım. Bu bölgede 3 milyon kişi var, gerçekten çok zor şartlar altında yaşıyorlar. Bir yandan Esat rejiminin baskısına maruzlar. Söz konusu rejim bir kez daha tamamen kendi vatandaşlarının umurunda olmadığını gösteriyor. Çok acımasız saldırılar düzenliyor sivillere karşı. Bu durum sadece ABD hükümetinin görüşünü yansıtmıyor aynı zamanda başka bağımsız kuruluşlarında hazırladıkları raporlarda aynı durumu görüyoruz. Birleşmiş Milletler yetkililerine sunulacak raporlarda da bu durum tekrar ifade ediliyor. Dayanışma dediğimiz ne anlama geliyor? Öncelikle insani yardım gerekiyor. Burada daha önce görüşmemiş boyutlarda bir insani kriz yaşanıyor, 21. yüzyılın en büyük insani krizi yaşanıyor. Suriye sınırında Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliği de bu görüşü tekrar ifade etti. Ancak burada sadece bir insani krizden bahsetmiyoruz, bunu da unutmamamız gerekiyor. Suriye'de kimyasal silah kullanıldığını daha önce gördük. Kimyasal silah kullanımı sadece Birleşmiş Milletler kararlarının ve uluslararası anlaşmaların ihlali, kitle imha silahları kullanımın ötesine geçen bir durum söz konusudur. Esat rejiminin genel olarak attığı adımlar bütününün bir yansımasıdır" dedi.
"ULUSLARARASI DÜZEN AÇISINDAN CİDDİ BİR RİSK VAR"
James Jeffrey, "Rusya ve İran gibi Suriye destekçilerinin adımlarının İdlib'de kritik bir noktaya geldiğini görüyoruz. İdlib artık Suriye ihtilafının merkezi haline gelmiştir. Burada yıllarca öncesine, 1930'lu yıllara dönmemiz gerekiyor. O dönemde hatırlayacaksınız uluslararası toplumu zorlayan başka durumlarda vardı. Özellikle Güney Çin denizinde, Kırım'da huzursuzluk yaratan şeyler vardı. Ancak İdlib'de yaşananlar uluslararası sisteme bir meydan okumaktır. Ve birçok başka ülkeyi de etkilemektir. Açık veya kapalı biçimde bu sürece dahil olan bir çok sayıda ülke var. Türkiye'nin rolünün ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Rusya, İran, Lübnan'da Hizbullah koalisyon güçleri ki başında ABD var, kuzeydoğu da ve güneyde çeşitli operasyonlar yapıyor bu güç. Aynı zamanda İsrail hava kuvvetlerinin özellikle İran'a karşı operasyonlarının olduğunu, harekatları olduğunu biliyoruz. Aynı zaman bu güçler arasında bir ihtilaf olması söz konusu. Türkiye ve Rusya'nın mesela İdlib'de böyle bir ihtilaf yaşama olasılığı çok yüksek. Bu yüzden uluslararası düzen açısından ciddi bir risk var. Söz konusu riskin kaynağı kolektif güvenliğe karşı bir tehdit olabilir, Birleşmiş Milletler şartına karşı bir tehdit olabilir ya da doğrudan bir askeri çatışma söz konusu olabilir. Böyle bir riskin yüksek olduğuna inanıyoruz biz. Bu yüzden komşu ülke olarak Türkiye'nin bazı sorumlulukları var tabi. Özellikle güvenlik konusunda Türkiye'nin bazı sorumlulukları var. Suriye'nin bütün diğer komşularının benzer sorumlulukları var. Aynı zamanda ABD'nin sorumlulukları var, Arap dünyasının var, Avrupa Birliği'nin var, NATO'nun var. Yani bütün ilgili tarafların sorumlulukları var" dedi.
Jeffrey, "Biz bütün bu ülkelerin çözüme dahil olması gerektiğine inanıyorum. Birleşmiş Milletler liderliğinde siyasi bir çözüm olmasını istiyoruz. Bir askeri çözüm kabul etmiyoruz biz. Suriye devletinin İran ile beraber yaptıklarının ne olduğunu hepimiz biliyoruz zaten. Her düzeyde çok hızlı olarak çalışmalarımızı devam ettirmemiz gerekiyor. Başkan Trump ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın direkt olarak insani yardım konusunda ne yapılacağını ele alma konusunda görüşmesi de gündem de tabi. Özellikle de en direkt yanıt olarak yapabileceğimiz şey bu. Ama bunun ötesine geçmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu.