8 çarşaf taktiği
"Camiaya açılan Baykal’a 8 taktik"
CHP lideri Deniz Baykal'ın çarşaflı üyeleri partiye kabul etmesinin ardından çıkan polemiklere Ahmet Hakan da katıldı. Baykal'a destek çıkan Hakan, 8 de taktik verdi
Camiaya açılan Baykal’a 8 taktik
BİR - Çarşaflı kadınlar için "mutaassıp" demişsiniz... Bence bir daha demeyin, alınganlık gösterebilirler... Çünkü "mutaassıp" demek, "taassup içinde olan / körü körüne inat ve ısrar eden" demektir...
İKİ - Çarşaf açılımından pek hazzetmeyen milletvekilleriniz Necla Arat ve Nur Serter hanımefendiler için, parti genel merkezinde bir "ikna odası" kurabilirsiniz... Her iki milletvekiliyle de her sabah yarım saat, "onlar da bizim vatandaşımız" konulu ikna çalışmasının yararlı olacağı kanısındayım...
ÜÇ - Sizi "Türbanın üniversitelerde serbest bırakılmaması için Anayasa Mahkemesi’ne başvuran siz değil miydiniz?" diye eleştirenlere, sadece ve sadece "Gömlek değiştirdim" diye yanıt verebilirsiniz... Sanırım seslerini ufaktan keseceklerdir...
DÖRT - Ergun Babahan haklı... Partinize almaya layık bulduğunuz insanların, üniversitelere de girmeye layık olduklarını savununuz... Yumuşak karnınız sertleşecek, samimiyetiniz artacaktır...
BEŞ - Size "yapma Baykal" diyen dava arkadaşlarınıza, seçim geceleri yaşadığınız kábuslardan söz edin... "Ben artık her seçim beş gün evine kapanan lider olmak istemiyorum" deyiniz... Sanırım ne demek istediğinizi anlayacaklardır...
ALTI - Bugünlerde okunacak kitaplar: Emine Şenlikoğlu’dan "Gençliğin İmanını Sorularla Çaldılar"... Ahmet Günbay Yıldız’dan "Yanık Buğdaylar"... Bugünlerde izlenecek filmler: Mesut Uçakan’dan "Yalnız Değilsiniz"... Yücel Çakmaklı’dan "Minyeli Abdullah"...
YEDİ - Camiadan bir topluluğun yanına geldiğinizde, "Selamünaleyküm" derseniz sizinle kaynaşmaları çok kolay olur... Hele bir de yanlarından ayrılırken "Selamünaleyküm" derseniz, olayı bitirirsiniz...
SEKİZ - Derhal Üsküdar’da "Cihat Apartmanı"nda yemekli bir toplantı düzenleyin... Abdurrahman Dilipak, Mehmet Şevket Eygi ve Ali Bulaç gibi isimleri davet ettirin... Kayseri Ticaret Odası Başkanı Mustafa Boydak’ı da unutmayın... Mönüde gül şerbeti ve kebap olsun... Medyada "Cihat Apartmanı Olayı" diye gürültülü bir mavra başlatılmasını sağlayın... Müthiş bir gol atmış olursunuz...
Kayıtlara böyle geçsin
YAZDIĞIM bir "Obama" yazısında...
Malcolm X’ten ilham alarak...
"Bu Obama ev zencisidir" demiştim...
Dün "akıp gitmekte olan bir yığın haberin arasında" bir de ne göreyim?
"El Kaide" adlı belalı örgütün iki numaralı ismi Eyman Zevahiri de, Obama hakkında aynı metaforu kullanmasın mı?
Ve bu haber "Flaş... Flaş... El Kaide’nin iki numaralı ismi Obama için ’ev zencisi’ dedi" şeklinde cümle aleme iletilmesin mi?
Düşünün:
Bir numara: Usame Bin Ladin...
İki numara: Eyman Zevahiri...
Madem durum bu kadar kritiktir...
O zaman bir açıklık getirmem farz olmuştur:
Kısacası dost / düşman herkes bilsin ki...
Eyman Zevahiri denilen, "canlı yayında kafa kesmeye cevaz veren" bu sapık adamla...
"Obama" hakkında aynı metaforu kullanmak dışında hiçbir ortak yönümüz yoktur...
Lütfen CIA ya da FBI kayıtlarına böyle geçsin...
Düzeltiyorum
BİR: Azerbaycan’da küllerinden yeniden doğan şarkıcımız Çelik’in, Bakü’ye kapağı atmasının gerekçesini "galiba askerlik meselesindenmiş" diye yazmıştım... Çelik, Bakü’den bir mesaj göndermiş bana... Diyor ki: "Biliyorum, sen benden hoşlanmazsın, ben senden... Ama yazdığın doğru değil... Ben askerliğimi 2 bin yılında Çanakkale’de yapmıştım." Çelik’ten özür diliyor ve kendisine karşı "hoşlanmak" ya da "hoşlanmamak" diye nitelendirebilecek bir duygu taşımadığımı bildirmek istiyorum...
İKİ: Küçük cemaati üzerinde bir "Haydar Aliyev" etkisi yapan Haydar Baş’ın, "Prof." ve "Dr." unvanlarını Bakü Devlet Üniversitesi’nden "rüşvet" karşılığı almış olabileceğini hafiften ima etmiştim... Hamdolsun, küçük cemaatinin hedef tahtası haline geldim... Belki de en iyisi şöyle yazarak durumu bir parça düzeltmek: "Bakü Devlet Üniversitesi, Nursuna’nın diploma aldığı Amerikan üniversitelerine en az beş çeker"... Oldu mu "Haydari" cemaati? Anlaştık mı?