Adana'nın sıcak ikliminde ferahlatıcı bir lezzet arayanların ilk tercihlerinden olan bici bici, kendine özgü yapısı ve damaklarda bıraktığı tatla adeta bir efsane haline geldi.
Adana halkının günlük yaşamının bir parçası olan bu geleneksel tatlı, şehri ziyaret edenlerin de mutlaka deneyimlemesi gereken bir lezzet olarak öne çıkıyor.
Bici bici, temelini buğday nişastası ve suyun oluşturduğu özel bir jöleden alıyor. "Bici" olarak adlandırılan bu beyaz, hafifçe tatlı jöle, elle küçük küpler halinde hazırlanıyor. Ardından bol miktarda rendelenmiş buzla buluşan bici, üzerine genellikle gül veya portakal çiçeği suyu ile tatlandırılmış şekerli bir şerbetin eklenmesiyle canlanıyor.
Servis aşamasında ise bici biciye görsel bir şölen katan muz dilimleri ön plana çıkıyor. İsteğe bağlı olarak nar taneleri ve hindistan cevizi rendesi de bu serinletici lezzete eşlik edebiliyor. Son olarak üzerine serpilen aromatik tarçın, bici bicinin kendine has tadını tamamlıyor.
HAFİFLİĞİ VE FERAHLATICILIĞIYLA YAZ AYLARININ VAZGEÇİLMEZ TATLISI
Bici bici, ağızda bıraktığı hafif ve tatlı tadın yanı sıra, buzun serinletici etkisiyle de özellikle yaz aylarında büyük bir rağbet görüyor. Jöle kıvamındaki bicinin yumuşaklığı, buzun çıtırtısı ve meyvelerin tazeliği bir araya gelerek benzersiz bir yeme deneyimi sunuyor.
ADANA KÜLTÜRÜNÜN BİR PARÇASI
Sadece bir tatlı olmanın ötesine geçen bici bici, Adana'nın kültürel kimliğinin de önemli bir parçasını oluşturuyor. Sokak aralarındaki tezgahlardan modern kafelere kadar her yerde kolayca bulunabilen bu lezzet, yöre halkı için sadece bir tatlı değil, aynı zamanda bir nostalji ve bir araya gelme vesilesi anlamına da geliyor.
