Adanalı yazar Mert Arık başarısının sırrını açıkladı! "Kitapları oyuncak gibi tasarlıyorum"
Çocuk kitaplarıyla büyük bir okur kitlesine ulaşan ve eserleri çok satanlar arasında yer alan Yazar Mert Arık, kitaplarının başarısının arkasındaki sırları paylaştı. Yazar, çocukların en çok oyun oynamayı sevdiğini belirterek, kitaplarını adeta bir oyun veya oyuncak gibi tasarladığını söylüyor. Her detay üzerinde titizlikle çalıştığını ve hikayelerini çocukların ilgisini çekecek şekilde kurguladığını ifade ediyor.
Yazdığı çocuk kitaplarıyla en çok satanlar listesine gören Adanalı yazar Mert Arık, eserlerinin başarısının sırrını açıkladı. Çocukların ilgisini çeken detayların üzerinde aylarca çalıştığını belirten yazar, kitaplarının yalnızca eğitici değil, aynı zamanda eğlenceli ve şaşırtıcı olması gerektiğini vurguladı. "Bir çocuk kitabı oyuncak gibidir," diyen yazar, yeni nesil çocukların ihtiyaçlarına göre eserlerini şekillendirdiğini dile getirdi.
"ÖĞRETMEN OLMAM KİTAPLARIN BAŞARISINDA ETKİLİ"
Sözlerine devam eden yazar Mert Arık kitaplarının neden tercih edildiğiyle ilgili konuşarak, "Aslında bunun çok fazla sebebi var. Tek bir sebep olarak şundan dolayı kitaplarım çok satıyor, çok okunuyor diyemem ama bence en önemli sebep mesleğim. Ben de bir öğretmenim. Sürekli meslektaşlarımla ve öğrencilerimle iletişim halindeydim. Onların nasıl kitaplar istediğini iyi analiz etmeye çalışıyorum. Öğretmenlerin, anne babaların ve çocukların kitaplardan beklentileri sürekli değişiyor. Bu beklentiyi iyi takip etmeye çalışıyorum. Çoğu öğretmen arkadaşımdan “evet, tam da böyle bir kitap arıyordum.” dediğini çok sık duyuyorum. Veya çocukların kitabımı okurken bir sahneye aşırı güldüğünü, heyecanlandığını gördüğümde mutlu oluyorum. Bu tepkiler kitaplarımızın başarısını doğrudan etkiliyor." ifadelerini kullandı.
"KİTAPLARIMI OYUNCAKLAŞTIRARAK YAZIYORUM"
Yazdığı kitaplarda ilgi çekici öğeler barındığını ifade eden Arık, "Bir çocuk en çok neyi sever? Oyun oynamayı. Değil mi? Bir çocuk en çok oyun oynamayı seviyorsa, kitaplarımı nasıl oyunlaştırabilirim? Kitaplarımı okuyan çocuklar oyun oynar gibi nasıl eğlenebilir? Dahası kitaplarımı nasıl oyuncaklaştırabilirim? Hep bu soruları düşünerek kitaplarımı yazıyorum. Hikâye, kapak, resimleme, tasarım; kitabın ismine kadar her bir detay üzerinde aylarca süren titiz bir çalışma yürütüyoruz. Kitaplarımda tek bir nokta yoktur ki üzerinde aylarca düşünmemiş olayım. Kasım ayında yeni bir kitabım çıkacak. Geçenlerde bir baktım. Tam 2 sene boyunca üzerinde çalışmışım. 2 sene her bir detay üzerinde araştırmalar yapmışım. Gerçekten çok büyük bir emekle ortaya çıkıyor bu kitaplar. İstiyorum ki kitaplarımı okuyan çocuklar hayal kursun, şaşırsın, büyülensin, heyecanlansın; o kitabı elinden bırakmak istemesin. “Aa bu ne kadar ilginç” desin. Tıpkı oyun oynarken hissettiği duyguları kitaplarımı okurken de yaşasın. Bu ülkenin çocuklarına kitap okumayı ve hayal kurdurmayı sevdirmek istiyorum. Benim en büyük hayalim bu. Bu duygularla yazmaya devam ediyorum." şeklinde konuştu.
"ADANA KÜLTÜRÜNDEN İZLER BARINDIRIYOR"
Kitaplarını yazarken Adana kültüründen de etkilendiğini ifade eden Arık, "Elbette! Ben de her Adanalı gibi bir memleket sevdalısıyım. Bu yüzden okurlarım kitaplarımda Adana kültürüne dair birçok ize rastlayabilirler. Sadece kitaplarımda değil; yazdığım çizgi film senaryolarında da Adana’ya dair birçok detaya yer veriyorum. " diye belirtti.
"KİTAP ÇOCUĞU EĞLENDİRMELİ"
İyi bir çocuk kitabının nasıl olmasıyla ilgili görüşlerini aktaran yazar Arık, "Bir çocuk kitabı öğreticilikten ne kadar çok uzaksa o kadar iyidir. Çocuk kitaplarının “öğretmek” gibi bir misyonu olduğunu düşünmüyorum. Elbette yazar, okuyucularına bir mesaj iletmek isteyebilir; ama bunu nitelikli bir çocuk kitabıyla yapmak istiyorsa doğrudan değil de dolaylı yoldan algılatarak, duyumsatarak, sezinleterek, yorumlatarak ve günümüz çocuk gerçekliğini göz önünde bulundurarak yapmalı. Yapılan bilimsel araştırmalar bize şunu gösteriyor, kurgu eserlerde didaktiklik çocuğu kitaptan uzaklaştırıyor. Bu yüzden bence bir çocuk kitabı öğretici olmamalı. Kitap çocuğu eğlendirmeli. Hatta büyülemeli, şaşırtmalı, heyecanlandırmalı. Aynı bir oyuncak gibi olmalı. Nesiller çok hızlı değişiyor. Bundan 10 yıl önceki çocuk nesliyle şimdiki çocuk nesli aynı değil. Tamamen farklı nesiller. Her gelen nesli çok iyi tanıyıp ona göre kitaplar yazmalıyız. Yoksa günümüz çocuklarına kitaplarımızı ulaştıramayız. Kendilerine hitap edemiyorsak bizi okumazlar, neden okusunlar ki? Ben olsam, bana hitap etmeyen kitabı ben de okumam. Her daim söylediğim gibi “Bir çocuk kitabı oyuncaktır.” Ben kendime artık çocuk kitabı yazarı derken bir şey daha eklemek istiyorum. Bir “oyuncak tasarımcısı…”" dedi.
MERT ARIK KİMDİR?
Sıcak bir yaz günü Adana'nın Seyhan ilçesinde kitaplarla dolu bir evde doğdu. Mersin Üniversitesinden mezun oldu. Çocukken hayal ettiği gibi öğretmen oldu. Çocukların hayal kurması için yazmaya başladı. “Benim Zürafam Uçabilir” “Uzaya Giden Tren” kitapları kısa sürede satış rekorları kırdı. “Benim Zürafam Uçabilir” kitabının çizgi film uyarlaması yapıldı. Çizgi film senaryoları yazdı. Rüya ve Güneş adında iki kızı, yüzlerce öğrencisi, binlerce hayali var. Tren yolculuklarını, mavi lacivert renklerini ve kütüphane sessizliğini çok seviyor. Bir gün tüm dünya çocuklarının keyifle izleyeceği bir animasyon filmi yazmanın hayalini kurarak yaşamaya devam ediyor.