Yine uzatma yine Karşıyaka

SÖYLEMEK için yazının sonunu beklemeyeceğim. İki takıma da salonda yer alan taraftarlara da böyle güzel bir maç izlememizi sağladıkları için teşekkür ederek başlamak istiyorum. Göz ayırmanın mümkün olmadığı bir maçtı. F.Bahçe Ülker son maçta ortaya koyduğu -özellikle pota altındaki- ciddi üstünlük sonrası, dün akşam da karşılaşmaya etkili başlayan taraftı.

ANCAK Karşıyaka o maçtaki Karşıyaka değildi. Son maçta çemberin uzağında kalmaktan canı çok yanan İzmir ekibi, evinde çemberini savunmakta çok daha agresifti. İlk kez ilk çeyreğin bitimine 1:55 kala öne geçen Kaf-Kaf, çeyreği 17-16 önde tamamladı. Bogdanovic ve Vesely dışında skor bulamayan sarı-lacivertliler 2. çeyreğe temposunu yükselterek başladı. Başa baş geçen mücadelede yükselen tempo Kaf-Kaf’a yaradı. Ribauntlarda yakaladığı üstünlükle ekstra hücum şansı yakalayan ev sahibi, skor üstünlüğünü ele geçirdi. F.Bahçe bu bölümdeki maç temposuna ayak uyduramadığı gibi karşı koyacak sertliği de gösteremedi (39-29).

TOP paylaşımı ve doğru şut seçimleriyle 2. yarıya etkili başlayan taraf Karşıyaka’ydı. Ancak ilk yarıda hiç katkı veremeyen Goudelock, 3. çeyrek sonunda sahneye çıktı ve farkın erimesinde etkili oldu. 2:02 kala Oğuz’un basketiyle fark 6 sayıya indi. Karşıyaka’nın düşen temposu konuk ekibin işine yarasa da skoru Diebler belirledi: 58-49.

SON periyotta Cemal Nalga’nın benchten gelerek verdiği müthiş katkı, Dixon’un etkili oyunu Karşıyaka adına bir kez daha farkı çift hanelere taşısa da Melih’ Mahmutoğlu’nun başı çektiği geri dönüşle Kanarya maça tutundu. Rakibinin basit hatalarından faydalanmayı bilen sarı-lacivertliler maçı uzatmaya taşısa da fauller sebebiyle oyun dışı kalan, benchte tutma tercihiyle değerlendirmediği ve en önemlisi süre verip istikrarlı verim alamadığı oyuncularının son hamlesi galibiyete yetmedi.