Vodafone Arena'nın büyüsünü Eva açıkladı!

Beşiktaş, Vodafone Arena'da kaybetmiyor. 41903 kapasiteli yeni stadında maçlarını oynayan siyah beyazlılar berabere

kaldıkları maçlarda bile 2-3 gol atıyor. Bu işin sırrı nedir? Yönetim mi ? Şenol Hoca mı ? İyi futbolculardan kurulu takım mı? Yoksa her hafta stadı dolduran taraftar mıydı? Evet gerçekten başarının sırrı neydi?

Ben yıllardır, Beşiktaşı takip ediyorum ve her yıl şampiyonluğa oynayan Kara Kartal ya şampiyon oluyor ya da ikincilikle bitiriyor. Şampiyon olamadığı sezonlarda bile vefakar taraftarı ve rahmetli Başkan Süleyman Seba "şerefli ikincilikler" dedi.

Gerçekten başarının sırrı neydi? Başarılı yönetim, başarılı hoca ve iyi oyunculardan kurulu bir takım. Bunların hepsi doğru.Peki futbol da başarılı olmak için bunlar yeterli mi ?

Bu sorunun cevabını almak için Beşiktaşın çılgın, kızıl saçlı kızı Eva Hamamcı'ya sordum. Beşiktaş yeni stadında maç kaybetmiyor berabere kaldığı maçta bile 2-3 gol atıyor. Bunun sebebi nedir? Eva başlıyor konuşmaya...

"Henüz çiçeği burnunda bir stad olan Vodafone Arena'nın bambaşka bir büyüsü var. Normalde 90 dakika susmayan bizler buranın ortamından ayrı bir etkilendiğimiz için tribünde bestelerimizle, aşık olduğumuz takımımıza desteğimizle 90 dakika kendimizi kaybediyoruz. Bu atmosferden sahada futbolcularımız da etkileniyor. Özgüvenleri artıyor. Sahiplenilldiklerini, sevildiklerini biliyor, görüyor ve sahada bu duyguları birebir yaşıyorlar. Sormuş olduğunuz soruda tabiki biz taraftarların çok büyük bir payı var fakat sadece taraftara bağlamamak lazım. Sahadaki futbolcularımızın bu başarının gelmesi için canla başla verdikleri emeği görmezden gelemeyiz. Bunun yanı sıra bir

camiada genel manada huzur çok önemlidir. Beşiktaş bir aile ortamı içerisinde huzurlu bir şekilde idmanlarına ve maçlarına çıkıyor. Herkes birbirini sahipleniyor, saygı duyuyor. Bir takımın futbolcularının hocasıyla arasının iyi olması çok önemlidir. Galibiyetlerin ve iyi oyunun en büyük payını Şenol Güneş hocamıza verebiliriz. Çünkü kendisi oyuncularımıza baba şevkatiyle yaklaşıyor ve kendisine herkes saygı duyuyor. Sonuç olarak bu başarıyı belli kesimlere maal etmek değilde camianın geneline maal etmek gerekli çünkü nasıl ki futbol bir takım oyunu ise başarı takım oyunu ile geliyorsa camia olarak bizde takım ruhuyla hareket ediyoruz yalnızca maçlarda değil her alanda Beşiktaşımızın başarısı için emek sarfediyoruz" dedi.

Kendisini dinlerken adeta kendimden geçtim. Beşiktaş taraftarın ağzından bunları duymak bambaşka bir duygu. Ne demiştik Beşiktaşın çılgın kızıl saçlı kızı adı üstünde, çılgın Eva devam diyor anlatmaya...

"Beşiktaş'ın benim hayatımda ki yeri sadece maç haftaları veya maç günleri değildir, benim her günüm Beşiktaş. Maçımızı içerde oynuyorsak bir gün öncesinden hangi formayı giyeceğim hazırlanır. Eğer maçımız cuma yad a pazartesiye denk geliyorsa işyerinden erken çıkmanın planlarını yaparım. Hafta sonuna denk geliyorsa maç günü uyku tutmaz. Çünkü kafada hep akşamına Beşiktaş'a kavuşmanın düşünceleri vardır. Kahvaltımı yapar, formamı giyer, kendimi sokağa atarım."

Eva'nın söyledikleriyle şimdi daha iyi anlıyorum; Beşiktaş neden bu kadar başarılı, neden kaybetmiyor! Evet Eva yı dinledikten sonra Beşiktaş sadece bir kulüp değil siyah beyaz taraftar için bir tutku, bir aşk olmuş. Milyonların takımı Beşiktaş.