Ünal Karaman: "Sosa'nın kaptanlığını Pereira istedi"
Trabzonspor Teknik Direktörü Ünal Karaman, kaptanlık konusuna değinerek, "Sosa'nın kaptanlığını Pereira istedi" değerlendirmesinde bulundu.
Trabzonspor Teknik Direktörü Ünal Karaman, Türkiye Spor Yazarları Derneği Trabzon Şubesi’nin düzenlemiş olduğu Spor Masası programının konuğu oldu.
TSYD Trabzon Şube Başkanı Selçuk Kılıç ve yöneticilerin katıldığı toplantıda Teknik Direktör Ünal Karaman, Spor Toto Süper Lig’de oynayacakları Fenerbahçe karşılaşması öncesi gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
"Kulübümüz adına taviz vermeyeceğimiz noktalar var"
Trabzonspor Teknik Direktörü Ünal Karaman, Onur Kıvrak ve Burak Yılmaz’ın kadro dışı bırakılmasıyla ilgili olarak, "Yaşadığımız sosyolojik durumlar içerisinde bu olayların gündem olmaması abesle iştigal olurdu. Onur Kıvrak ve Burak Yılmaz konusu da gündem olmaya müsait konular. Ben uzun yıllarımı Trabzonspor’da geçirdim, beni tanıyacak kadar insanlara zaman vermişimdir diye düşünüyorum. Öncelikle kin ve intikam duygusu benden uzaktır. Bizim bu yapı içerisinde olmamız mümkün değil. Fakat hayata bakışımız da hep büyük bir ciddiyet içerisinde olmuştur. Annemiz, babamız bizi o kültürle büyüttüler. Elbette ki hayata dair bir duruşumuz var ama insanoğlu acizdir. Alacağımız her karar insana dair olmalı. Keşke olmasaydı, o söylemler ve eylemler yaşanmasaydı. Bugüne kadar bulunduğum kulüplerde bir olay hariç kadro dışı sorunu yaşamadım. Tabii ki bazı değerlerimiz var, kulübümüz adına taviz veremediğimiz noktalar var. Sonuçta bir camiayı temsil ediyoruz. Futbolcuların olduğu gibi bizim de sorumluluklarımız var. Bu sorumluluklar içerisinde bu arkadaşlarla ilgili ‘keşke yaşamasaydık’ diyeceklerimiz var. Bu arkadaşlarımız neler yaşayabileceğini tahmin ediyorlardı. Onlar adına üzülüyorum. Yıllardır bu kulüp içerisinde bulundular ve emek verdiler. Biz de bu camiaya hizmet verdik. Bizim de gidiş ve gönderiliş şeklimiz tartışılabilir. İnsan karakteri ve kimliği, hayatı boyunca bütün hataları kendi bünyesinde yaşayabilecek bir ömre sahip değil. Bizim dün yaşadıklarımız, bugünkü futbolculara ders olmalı. Onların yaşadıkları da gelecek nesillere ışık tutmalı. Camia olarak böyle bir karar almak zorundaydık çünkü yaşananlar basit olaylar değil" dedi.
“Onur ve Burak’ta çok emeğim var. En çok ben üzüldüm”
Futbolun bir ekip oyunu olduğunu vurgulayan Karaman, "Ben futbolculuğumda da, teknik direktörlüğümde de Trabzonspor’la bir yerlere geldim. Trabzonspor’da kaptanlık yaptım, Milli Takımda kaptanlık yaptım, Trabzonspor sayesinde yaptım. Beni herkes Trabzonsporlu Ünal olarak tanıdı. Bunun karşılığında da bir duruşum olmalı. Düşündüğümüzü, analiz etmeden söyleme durumumuz yok. Oyuncular anlık tepkiler verebilir ama bunların özünde samimiyet ararız. Benden sonrası tufan diyebilecek boyutta olursanız bu, ekip anlayışı içinde olmaz. Bizim duruşumuzla alakalı olarak kafanızda soru işaretleri yoktur. Sadece Trabzonspor olarak değil, temsil ettiğimiz her kulüpte her noktada o kulübün menfaatleri için hamleler yaparız. Hiçbir oyuncuyu kaybetme lüksümüz yok. Burak Yılmaz’ın Trabzonspor’a alınma noktasında katkım herkesten fazladır. Onur Kıvrak’ın geldiğinde, Manisa kulübüyle ödeme-gönderilme durumları varken kulüpte kalması noktasında ve gelişmelerinde ciddi katkılarım olduğunu düşünüyorum. Burada bir hayal kırıklığı ve küskünlük yaşayacaksak ağabeyleri olarak benim yaşamam lazım. Biz gönüllülük esaslı hizmet veriyoruz. Onun için bazen bizi büyütecek olan şeylerin maddi ve dünyalık kazanımların olmadığını görmemiz lazım. İleride, geriye hoş bir seda bırakacak bir gönül yaratmamışsanız, o gönüllerde geleceğe adım atmamışsanız, başarılı olamamışsınızdır. Birçoğumuz orta ve fakir ailelerin çocuğuyduk. Maddi değerler bizim insani değerlerimizi kaybettirmemeli. Kırgınlık varsa, ben bu kırgınlığı yürekten hissediyorum" diye konuştu.
"Malatyaspor maçını 5-0 biz kazanabilirdik"
"Burada görevde bulunduğumuz sürede ve göreve başladığımız süreçteki şartları en iyi bilen siz basın mensuplarısınız" diyerek sözlerini sürdüren Karaman, "Sezon başında kampa gittiğimizde çalışmalarımızın hiçbir tanesini sizlere kapalı tutmadık. Biz ne yaşamışsak, ne yemişsek beraber yedik. Her şeyimizi sizinle paylaşmaya çalıştık. Kamp dönemi içerisindeki zorlukları ve kulübümüzün beklentilerini sizler de biliyorsunuz. Ünal Karaman olarak ‘Senden beklentimiz çok fazla’ diyorsanız o bana duyduğunuz güvendir, teşekkür ederim. Ama siz geçen seneden sadece 2 oyuncunun parasıyla transfer dönemi geçirmişsiniz. Kamp dönemleri içerisinde transferleri yapamamışsınız, izleme komiteniz oluşmamış ve mütevazı bütçelerle bir kadro yapmışsınız. Buna bağlı olarak ‘uçtuk, kaçtık, şampiyon olacağız’ diyorsanız öyle bir dünya yok arkadaşlar. Sezon başından itibaren 1-2 kötü müsabaka oynamışızdır. Malatyaspor’a 5-0 yenildik ama baktığınız zaman aynı skorla biz de kazanabilirdik. Bizler, futbolun doğrularını yapmaya çalışan bir Trabzonspor oluşturma gayretindeyiz. Elde ettiğimiz veya bazı sebeplerden dolayı istediğimiz sonuçları alamadığımız müsabakalar var" ifadelerini kullandı.
"Şehrimizin bir futbol kimliği, karakteri var"
En iyi Trabzonspor’u ortaya çıkartmak için mücadele ettiklerini kaydeden Karaman, sözlerine şöyle devam etti:
"Arkadaşlar, bir takım sadece aynı tipteki oyunculardan ibaret olmaz. Bizim şehrimizin bir futbol kimliği, karakteri var. Bunlar bir şikayet olarak algılanmasın, biz elimizdeki malzemeyle en iyisini ortaya çıkartmaya çalışıyoruz. Yönetim Kurulu geldiğinde ‘Biz bu sene yapılanacağız’ dedi. Borç yükünü aşağıya çekeceğiz, sonuçsal manada bir beklentimiz yok dedik. Ben Galatasaray maçından sonra telefonlarımı açmadım. Trabzonspor’un doğrularıyla örtüşmediği anda benim olmam mümkün değil. Benim mazeret kültürüm yok. Yeteneğim ölçüsünde, gördüğüm kurslarla antrenman yaptırıyorum. Oyuncuların motivasyonunu yüksek tutmaya çalışıyorum. Oyuncularımın en az hasarla sahadan çıkması için mücadele ediyorum. Bu eksiklikse eğer bunu tartışabiliriz. Geçen sene 8 dakika oynamamış bir oyuncuyu sahadan çıkarttım diye olayı oraya taşırsanız ben sizin insani boyutunuzdan şüphe ederim. Sizin bir duruşunuz olmalı. Biz Fenerbahçe maçına kazanmak için çıkıyoruz. Kendi oyuncularıma sonuna kadar güveniyorum. Elimdeki malzemeyi en iyi şekilde sahaya çıkartmakla yükümlüyüm. Onu yapacağım ve getirisini-götürüsünü maç günü göreceğiz. Gerçekleri bilirsiniz ve gerçekleri görerek hazırlık yaparsanız bunu anlayışla karşılarım. Gaye üzüm mü yemek, bağcıyı mı dövmek? Bugün Trabzonspor adına biz iyi futbol oynatalım diye buradayız. Var olanı en iyi şekilde hazırlayalım diye buradayız. Çok talihsiz kararlarla, çok talihsiz maçlar da yaşadık. Puan kayıpları da yaşadık. Bizim yeteneklerimizden şüphe duymazsanız, daha iyi bir Trabzonspor’u oluştururuz."
"Fenerbançe maçına ve tüm lige maç maç bakıyoruz"
Trabzonspor camiasının Fenerbahçe maçına ve tüm lige maç maç bakması gerektiğini vurgulayan Karaman, "Camia, maç maç bakmalı. Bu takım hiç kimsenin takımı değil. Birçok insan, futbolcu ve yönetici geldi geçti. Değişmeyen tek şey var; bu takım taraftarın takımıdır. Sahip çıkıp çıkmamak tamamen onların tercihi. Ama taraftar birçok gerçeği de bilerek hareket etmeli. Bireysel olarak hırsımı ifade edecek kelime bulamıyorum. Ben maç kaybettiğimde gece 02.00’de kendime ceza idmanı veren bir karakterdeyim. Trabzonspor Kulübü olarak hiçbir oyuncumuzun sorunu, sıkıntısı yok. Dünyanın en güzel heykellerinden, en güzel parçaları alıp bir heykelde buluşturamazsınız. Ortaya bir ucube çıkar. Bu şehrin karakteri öyle olmalı ki binlerce fındığın arasından en iyisini bulmalıyız. Seçerken de ben bunu kimin yanında kullanacağım diye düşünmeliyiz. Onun karakterine uyar mı, uymaz mı demeliyiz. Camiayla, taraftarla, top toplayıcıyla olan diyaloğuna bile bakmalıyız. Futbolcu seçmek kolay değil. O yüzden sizlere, basın mensuplarına çok büyük iş düşüyor. Trabzonspor’u düşünüyorsanız eğer büyük iş düşüyor. Ben dikkat edeceğim, öğreneceğim kaynaklar varsa onlara bakıyorum. Kavgada yüksek ses çıkartan insanlara bakıp zaman kaybedecek biri değilim. Ben durumumuzu arkadaşlarımın bana moral vermeye çalıştığı mesajlardan anlıyorum. Nerelere geldiğimizi görüyorum. Eğer sen bana bir yol haritası çizebilecek eleştiri getiriyorsan başımın üstüne. Ama ‘o mu çıkar’, ‘bu mu girer’ eleştirisini ben görmüyor muyum? O kapasitede değil miyim ben? Ben maç gününde bile maç kadrosunu belirlemeden çalıştım. Beş gün antrenman yapmadı oyuncu, ter idmanında ‘acaba’ diyerek, gözlemleyerek çalıştırdık. Ben bunlara rağmen oyuncuyu 80 dakika sahada tutuyorum. Hem ‘tek forvet mi, çift forvet mi?’ tartışmaları vardı. Bakış açınızda bir adalet olmalı. Ben bunun üstesinden gelirim, idmanlıyım. Çok önemli değil, çekeriz çizgimizi çeker gideriz. Rızkı veren Allah’tır deriz önümüze bakarız. Ama biz hizmet etmeye çalışıyoruz. Biz hoyratça, hadsizce davranamayız. Ben haddimi de yeteneğimi de biliyorum. Bu kulüp duruş gösterdiği noktada burayı düzeltmeden de bir yere gitmiyorum. İzleme komitemiz çalışıyor. Borç yükünden dolayı yönetim kurulumuz özveriyle çalışıyor. Eğer onlar da bu borç yükünü bir hal yoluna koyarsa Trabzonspor önümüzdeki 3 yıl içerisinde daha sağlam hedeflere, daha sağlıklı kadrolarla yürüyecektir" dedi.
"Sosa’nın kaptan olmasını Pereira istedi"
Trabzonspor’da değişen kaptanlık konusuyla ilgili olarak ise Karaman, "Daha önceki dönem içerisinde de bir kaptanlık hususu olmuştu. Sosa ve Pereira’nın kaptanlığı gündeme gelmişti. Pereira için bir beklenti vardı. Kendisiyle konuştuk ve Pereira istediği için Sosa birinci kaptanımız oldu. Pereira da ikinci kaptanımız oldu. Gençlerimiz ve geleceğimiz örnek alsın diye de Yusuf’u üçüncü kaptanımız yaptık" şeklinde konuştu.
"Herkes büyük takım, herkesin iyi oyuncuları var"
Hafta sonu oynanacak olan Fenerbahçe maçına da değinen Karaman, sözlerini şöyle tamamladı:
"Eğer biz Fenerbahçe maçına diğer maçlardan çok farklı bir hazırlık ve motivasyonla hazırlanmazsak bize ‘neden önceki maçlara öyle hazırlanmadın’ demezler mi? Benim nazarımda hepsi saygı duyduğumuz rakibimiz. Fenerbahçe maçına da aynı ciddiyet ve disiplinle hazırlanacağız, aynı şekilde kazanma adına çıkacağız. Ben kendi hissettiğimi ve yaşadığımı söylüyorum. Ben oynadığımız ilk haftadan itibaren söylüyorum herkes herkesi yenebilir. Aradan bir iki hafta geçiyor büyük kulüplerden birinin başındaki antrenör de aynısını söylüyor. Bu gözüken bir şey. Herkes büyük takım ve herkes yetenekli oyunculara sahip. Anı yaşamak ve anı değerlendirmek ve ana hazırlanmak lazım. Biz kendi çapımızda hazırlanıyoruz."