Türkiye İspanya'dan nasıl puan alır?

Hürriyet Gazetesi'nden Uğur Meleke'ye göre Türkiye, Hırvatistan maçında sergilediği takım elbiseli-kravatlı oyunundan vazgeçmeli ve mücadele etmeli, koşmalı:

"Eğer İspanyollar'a karşı da bu takım elbiseli-kravatlı oyunumuzu sürdürürsek eğer olmadan olmuş tavrımızda ısrar edersek hiçbir şansımız olamaz kesinlikle. Futbolda kalitenizle fark yaratmanız için koşmanız, çabalamanız gerek önce"

İspanya pas trafiğiyle bilinen bir ekip. Meleke'ye göre orta sahada uzmanlığı top kazanmak olan agresif bir ön libero şart. 'Elde bir Mehmet Topal var' diyen Meleke, onun da 'manasızca' stoperde değerlendirildiğini söylüyor, 'orta saha generallerine değil, merkezde ısıran Mehmet'e ihtiyaç var' diyor.

Meleke'ye göre İspanya'dan puan almak için savaşmak, sahanın her yerine basmak, hayatın maçını oynamak gerekiyor.

Demirkol: Savunma öncelikli oyun olmayacak

Fanatik Gazetesi'nden Mehmet Demirkol ise 'Beklenti puan ama asıl beklenti oyun' diyor:

Emin olduğumuz konu savunma öncelikli bir oyun oynamayacağımız. Zaten bunu yapamıyoruz. İspanyollar’dan topla oynama yüzdesini alabilmek sadece bizim için değil, tüm takımlar için hayal. O zaman dönenleri toplayıp hızla hücum etmek isteyeceğiz. Bu bağlamda iki seçenek var gibi gözüküyor. Burak’la klasik diziliş. Ya da Oğuzhan ve Volkan’ın hücum öncelikli olduğu bir 4-6-0. Beklenti puan tabii. Ama asıl beklenti oyun. Hırvatistan maçındaki oyun turnuvayı mental olarak kapattırabilir. Oyuncuların refleksi puan çıkmasa bile Çek maçını kazandırabilir. Olur mu? Hiç kuşkunuz olmasın. Olabilir.

Alpay Özalan: Taktik değil yürek

Alpay Özalan, Türkiye'nin tarihinde ilk katıldığı Euro 96'da forma giyen isimlerden. Hırvat Vlaovic'i düşürmeyerek gündem yaratan eski savunma oyuncusuna göre milli takım taktikle değil, coşkuyla oynamalı:

"İlk maçta biraz tempomuzun düşük olduğunu gördüm. Çok iyi bir şans var elimizde, rahat bir İspanya'ya karşı oynayacağız. Biz bunu avantaja çevirecek oyuncu grubuna sahibiz. Türk milli takımının artık sistemler üzerine değil de coşkuyla oynaması gerekir. Biz çünkü hep kalpten, yürekten, coşkuyla oynayıp çok maç kazandık, milli takım düzeyinde. Arkadaşlarımız da bayrağımıza, milletimize, 78 milyonu arkasına alarak o coşkuyu sahaya yansıttığı zaman sıkıntı yaşamayacağımızı zannetmiyorum"

Gültiken: Kadroda değişiklikler kaçınılmaz

Türk futbolunun eski golcülerinden Ali Gültiken de "Dinamik bir savunma anlayışının yanında, çok daha çabuk rakip kaleye gidebilecek bir oyun anlayışına ihtiyacımız var. Bu oyun düzenini oynamayı düşündüğümüzde de, Hırvatistan maçına göre kadroda değişikliklerin olması kaçınılmaz görünüyor. Volkan Şen, Emre Mor ve Burak Yılmaz gibi çok daha süratli ve rakip arkasına gidebilecek oyuncuların bazılarıyla bu maça başlamak gerekiyor. Şu ana kadar gelen haberler de bu yönde olacağını gösteriyor" şeklinde düşünüyor.

Uçar: Bulduğunu atacaksın

Türk futbolunun yine önemli isimlerinden, Fanatik Gazetesi yazarı Feyyaz Uçar da "Topun olduğu yere o kadar çabuk geliyorlar ki topu kullanmak için saliseler kalıyor. Defans arkası koşularını seven iki santraforumuz var. Burak ve Cenk. İkisi ağır gelebilir ama biri sahada olmalı. Onları defans arkasında buluşturmak bize fırsat yaratabilir. Pozisyon sayımız çok olmayacak. Girdiğimizi atmakta büyük fayda var. Boş koşu ile rakip arkasında topla buluşmakta emsalsizler. Sahanın her yerinde kademe yapmak zorundayız. Defansta ki kadememizde, ofsaytı bozmamalı. Ofsaytı bozup elini kaldıran defans oyuncularından sıkıldık artık. Trajikomik oluyorlar. Sahada Türkçe konuşulmalı. Bilgi amaçlı konuşan takımlar sahada bir kişi fazla olurlar. Ama mutlaka pozisyon öncesi, sonrası değil. Yaşı büyük olandan ziyade oyunu gören oyuncu konuşmalı ki faydası olsun. Sevgili Ozan, top havada iken adın değil soyadın gibi ol ki o topa başkası vuramasın" ifadelerini kullanıyor.

Gökhan Zan: Nasıl gol atacağız bilmiyorum

Habertürk'te yazan eski futbolculardan Gökhan Zan ise İspanya'ya karşı gol bulmanın zorluğuna değiniyor:

"İspanya, Avrupa Şampiyonası finallerinde 600 dakikadır gol yemedi. Turnuva tarihindeki en uzun gol yememe serisi bu. Böyle bir takıma karşı nasıl gol atacağız bilemiyorum. Emre, Arda, Hakan ve Oğuzhan’ın sürpriz denemelerine ihtiyacımız var. Bu kez santrforda Fatih Hoca’nın Cenk yerine Burak’la başlayacağını düşünüyorum. Rakip hücumdayken savunmada M.Topal ile Hakan Balta’nın arasına destek güç olarak Ozan girmeli. Fatih Hoca maç içinde kontratak oyuna da dönebilir. Bu dönemde de Emre Mor’u Çalhanoğlu’nun yerine kullanabilir"

(Al Jazeera)