Gazete Vatan Logo
Futbol'Transferden futbolcunun haberi yok'

'Transferden futbolcunun haberi yok'

Messi, Xavi, İniesta,Ronaldo gibi ünlü futbolculara yakınlığıyla bilinen ünlü gazeteci Yasemin Akduman Pelosi,geçirdiği korkunç trafik kazasından sonra ilk kez konuştu...

'Transferden futbolcunun haberi yok'

Röportajı gerçekleştiren Mehmet Berk Ergin sorduğu sorular ve aldığı cevaplar şöyle,

Öncelikle geçmiş olsun, çok zor günler geçirdiniz ,bizlerde ardınızdan dualarımızla destek olmaya çalıştık, o kötü günleri hatırlatmak istemiyorum, şimdi nasılsınız, umarım toparlandınız?

Çok teşekkür ederim, dualarını benden esirgemeyen herkese minnettarım. Evet gerçekten de çok zor zamanlar geçirdim. Kaza yaptığım arabamdan sağ çıkmam bir mucizeydi. Doktorlarım yaşamak için çok mücadele ettiğimi söylediler. O sıralar ölmekten korkmadım çocuğum Kevin’i bir daha göremeyecek olmaktan dolayı çok korktum. Allah’a şükürler olsun şu an iyiyim. Ama tam olarak değil tabii ki de,fizyoterapilerim devam ediyor.

Tekrardan geçmiş olsun dileklerimle,Yasemin Akduman Pelosi kimdir? Nasıl bu kadar çok sevildi?

Teşekkür ederim,sağ olun.Ben spor aşığı bir insanım. Küçüklüğümden beri bu böyleydi.Ben çok hırslı ve azimli bir yapıya sahibim.Bunu yapacağım dedim mi. Mutlaka yaparım.Ben kimsenin torpili olmadan,ne babamın soyadıyla,nede ünlü bir futbolcunun sevgilisi olarak bir yerde işe başlamadım.Kendi emeğim,kendi hırsımla her şeyi başardım. Bununla da gurur duyuyorum.

Türk futboluna yıllarca gazeteci olarak hizmet ettiniz sizce bu mesleğin avantajları Ve dezavantajları nelerdir?

Evet, ben tarihleri sevmem,ama uzun zaman oldu. Avantajları ve dezavantajları var tabi ki.Bir kere hiç kimseye yaranamazsınız. Bir takimin hakkında iyi bir şey yazmışsınızdır,öte ki takımın taraftarları size sinir olur. Bazen sizi tehdit etmeye kadar gider durum.

Gazeteciliği bir Meslek olarak seçmek isteyen gençlere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz ?

ilk önce eğer isi seviyorlarsa bu ise başlasınlar. Ve sabretsinler. Merdivenlerin basamaklarını teker çıksınlar. çabuk çıkanlar o çabukluk tada aşağıya düşerler. Bunu unutmasınlar.

Ballon d’Or a katılan tek Türk gazeteciydiniz,o anları bizimle paylaşır mısınız ?

Evet,orada bir Türk olarak bulunmak ülkemi temsil etmek muhteşem bir duygu. Ben 5 seneden beri orada bulunuyorum.Futbolun Oscarı olan Ballon d’Or da kırmızı halıdan geçip o ortamı yaşamak muhteşem bir olay.

Messi ve Ronaldo’ya yakınlığınızla biliniyorsunuz ,bazı demeçlerde de Messi benim favorim demiştiniz? Bu konuda neler düşünüyorsunuz?

Evet,ben Messi’yi daha çok beğeniyorum.Oyun stilini ve karakterini..Bu yüzden Messi diyorum.

Şu anda yaptığınız çalışmalardan biraz bahseder misiniz ?

Su an kazadan sonra kendime gelmeye çalışıyorum ve biraz dinlenmeye aldım kendimi.

Sporun içinde unutamadığınız anınız var mı? Varsa bizimle paylaşır mısınız?

Olmaz mı o kadar çok var ki. Zaten kitap yazıyorum.Orada da bir sürü animi anlattım. Simdi size de anlatayım. Fenerbahçe 1998 senesinde Kocaelispor’dan Moshoeu’yu transfer etmişti. Transferi Ali şen ve Sefa Sirmen iki başkan kendi aralarında yapmıştı. Futbolcunun haberi bile olmadan. Bütün gazeteler her gün manşetten Moshoeu’la ilgili haberler yapıyordu. Ama kimse Moshoeu’yu bulup ta röportaj yapamamıştı.Ben o sıralar Show Tv de çalışıyordum. Müdürüm Şansal Büyüka’ya ben Moshoeu ile röportaj yapabilirim dedim. O sıralarda Moshoeu’da ülkesi Güney Afrika’da tatilde.Şansal abide bana Yasemin biliyorsun bizim bir ekip Kompey’la röportaj yapmaya Güney Afrika’ya gitti kamerayı ülkeye sokamadı. Kamera için özel izin gerekli. Buda bakanlıktan oluyormuş. Bayağı uzuyor dedi.Boşu boşuna masraf yapıp elimiz bos dönmeyelim dedi.. Bende Şansal abi bana güven ben yapıcam dedim.Sonra Moshoe’yu aradım.O da bana yardım edeceğini söyledi. Ben ve kameraman atladık 10 saatlik uçak yolculuğundan sonra. Johannesburg’a geldik. Uçağa körük takılmıştı. Uçak kapısından cıktık karşımda Moshoeu’yu görünce ona öyle bir sarıldım ki. O an tamam bu iş bitti dedim.Ülkesinin Milli Takımında oynadığı için Güney Afrika’da Moshoeu çok tanınıyordu. Normalinde uçak kapısına oraya kimseyi sokmazlar. Sonra Moshoeu’yu bizi başka bir kapıdan ülkesine soktu. Pasaport kontrolü bile olmadan. Bende orada çok büyük yankı uyandıran Moshoeu röportajını yapmış oldum. İstanbul’a döndükten sonra,yüklü bir primle Sansal abiden övgü dolu sözler beni bekliyordu. Bu benim hiç unutamadığım güzel bir anımdır.

Kitap yazıyorum dediniz biraz daha detaylayabilir misiniz ?

Sporla ilgili yasanmış bilinmeyenleri ve hayatımdaki tecrübeleri paylaşacağım.

Sabırsızlıkla bekliyoruz. Son zamanlarda yaşanan hakem hataları hakkında ne düşünüyorsunuz?

Hakem hataları dünyanın her tarafında vardır. Tabi ki de bizim ülkemizde de var.Ben onların ekstra yaptıklarını zannetmiyorum. Saniyelik olaylar. O anki refleksleriyle karara veriyorlar. Biz o pozisyonları tv den defalarca izleyip karar veriyoruz. Hakemlik zor meslek.

Katılıyorum,oğlunuz Kevin çok başarılı,kendisini takip ediyoruz,ileride hangi bayrak altında müsabakalara katılmasını istersiniz?

Teşekkür ederim.Kevin su an İsviçre Milli Takımında mücadele ediyor. İleride kendisi karar verecek hangi takıma geçeceğine. Ama ben Annesi olarak gönlüm tabi ki de Türk Milli takımından yanayım. Ama kendi kararını sonuçta Kevin verecek. Ben ona yolu gösteririm,ama yapıp yapmayacağı ona kalmıştır.

Gençlerimiz hakkında konuşurken soralım,toplumumuzda sporculara verilen değeri nasıl bulmaktasınız?

Ben Türk toplumunun futbolculara verdiği ilgi ve değeri çok fazla ve abartılı buluyorum.Bazen inanmak istemiyorum. Havalimanına 5000 kişinin bir futbolcuyu karşılamaya gelmesini. Avrupa’da yok böyle bir olay.Buda futbolcuları hele ki yabancı futbolcuları çok şımartıyor.Reto Ziegler Fenerbahçe’ye gelmeden ilk röportajını ben yapmıştım. Kendisi çok mütevazi bir insandır.İsviçre’de futbolcuları sokakta görseler kimse dönüp bakmaz bile. Ama Türkiye gelince ilgiden dolayı hepsi değişiyor. Bizim insanimiz bence her şeyi fazlasıyla abartıyor.

Günümüzde meslek veya hobi dendiğinde erkeklerin önemli bir çoğunluğunun fikri futbola dayalı,bir bayanın futbolun içinde olmasına çevrelerimiz pek alışkın değil bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Bence spor camiası bana alıştı. 22 seneden beri bu işi yaptığıma göre bana alıştılar..

Sizin futbola olan bağlılığınızın çok büyük olduğu gözlerden kaçmıyor,bu da bir futbolcu olma hayalinizi tetikliyor mu ? İster misiniz bu zamanların imkanı sizin yıllarınızda olsaydı ?

Evet ben daha önceki röportajlarımda da söylemiştim. Ben çok iyi futbol oynayabiliyorum. küçükken hep erkeklerle maç yapardım.İlk önce beni oynatmıyorlardı.Kızım diye,ben hep seyrederdim. Bir gün eksik futbolcu olunca beni de takıma aldılar, baktılar iyi oynuyorum.Devamlı kadrodaydım. Ayağımsa, dizimde inanılmaz top sektirebilirim. O zamanlar okulla birlikte ikisinin olması zordu. Ben okulu tercih ettim. Su an olsa yapar mıydım bilemiyorum futbolculuğu. Çünkü ülkemizde daha halen bayan futbolu revaçta değil malesef.

Türk spor kamuoyu’ndaki en büyük sıkıntılardan biri de transferde yaşanan başarısızlıklar. Sizce düzgün bir transfer politikası nasıl olmalı?

Evet kötü transferler oluyor. Milyon Euro’ların cirit attığı bir ayak oyunu futbol. Kaliteli futbolcular Türkiye’ye gelmek istemiyor.Öncelikle tercihleri İspanya,İngiltere;Almanya,İtalya oluyor.Gelen iyi yabancılarda belli bir yaş üstü oluyor.İsimsiz yabancı futbolcuları izlemeden alıyorlar. Bir kaç kasetini seyretmekle futbolcu transfer olmaz.Gideceksin o futbolcunu canlı maçlarını seyredeceksin. Ondan sonra transfer edeceksin.Bunu yapan kulüp çok az malesef.

Kesinlikle,daha önce bunu yazılarımda dile getirmiştim,Fatih Terim'in gönderilmesi ve Mancini hakkında ne düşünüyorsunuz?

Fatih Terim’in gönderilmesi bence hatalı bir yaklaşımdı. Fatih Terim"e karşı büyük bir saygısızlık yapıldığını düşünüyorum. Mancini çok kaliteli bir Teknik Direktör. Ama futbolcularını ve diğer takımların futbolcularını tanıması zaman alacak.

Profesyonel takımın şehre katkısı nelerdir, iyi bir kadro için para mı, tecrübe mi gerekli?

Akil,bilgi,tecrübe gerekir. Bunun en iyi örneğini Gençlerbirliği’ni gösterebiliriz. İlhan Cavcav bunu en iyi yapabilen kulüp başkanıdır.

Konu beğendiniz isimler iken soralım, en beğendiğiniz teknik adamlar ?

Fatih Terim, Yılmaz Vural, Mehmet Özdilek, Samet Aybaba.

Peki en beğendiğiniz futbolcular ?

Selçuk İnan ve Sancak Kaplan

Geçen hafta oynanan derbi hakkında ne düşünüyorsunuz,adil bir sonuç oldu mu sizce ?

Fenerbahçe-Galatasaray maçını seyrettim. Öyle zevkli bir maç seyredemedim.Malesef Türkiye’de pek zevkli maçlar seyredemiyoruz.Ama Fenerbahçe iyi oynayan taraftı. Kazanmayı hakketmişlerdi.

Ve son olarak bundan sonra ne gibi projelerde imzanızı göreceğiz?

Su an dediğim gibi kitap yazıyorum. Bitmesine az bir zaman kaldı.

Haberin Devamı