Tatil için gelmedim hedefim büyük!
Yıldız oyuuncu, Galatasaray ile Şampiyonlar Ligi'ni yine kazanacağına çok inandığını söyledi
Nasıl da zor bir işin peşinde olduğumun farkındaydım. Dile kolay... Dünyanın en önemli futbolcularından Galatasaray’ın yeni transferi Didier Drogba’yla röportaj yapan ilk Türk gazeteci olmak için bilmediğim bir kıtaya doğru yol alacaktım.
Cumartesi’yi pazara bağlayan gece Türk Hava Yolları’nın İstanbul-Johannesburg arası 9.5 saatlik uçuşunda aklımda hep bu dünya yıldızı ile nasıl konuşacağım, nasıl bir fotoğraf alacağım ve sorularıma vereceği yanıtlar vardı. THY’nin direkt uçuşu ile geldiğim Johannesburg’ta pasaporttan öğlen 12.00 gibi çıktım. Maç başka bir kentte idi. Ayrıca Fildişi Sahili takımı da karşılaşmanın yapılacağı Rustenburg kentine yakın bir tesis olan Royal Marang Otel’de konaklıyordu. 2.5 saatlik yolculuk sonrası soluğu statta aldım.
Burada Drogba ile konuşacak ertesi gün için randevu talep edecektim. Ancak ilk şoku Fildişi’nin elenmesiyle yaşadım. Ağızları bıçak açmıyordu. En büyük hayalkırıklığını da takımın lideri olarak Drogba yaşıyordu. Çünkü bu altın jenerasyonun son şansıydı ve Drogba ile arkadaşları bunu yine tepmişlerdi. Benim programım da alt-üsttü artık. Eboue beni tanıyıp yanıma gelmesine karşın Drogba üzgün şekilde otobüsün yolunu tutmuştu. Kupanın favorisi Fildişi’nin programı bir anda değişmişti.
Uykularım kaçtı bundan ötesi yok
O gece gözüme uyku girmedi. Çünkü ertesi gün (Pazartesi) Fildişi takımı ülkeyi terk edecekti. Kamp yaptıkları otele bırakın girmeyi, çevresine bile yaklaşma şansım yoktu. Askerler koruyordu. Benim kaldığım yer ise Fildişi kampına yaklaşık 2.5 saatlik mesafedeydi. Toplu taşıma diye bir şey yoktu. Neredeyse cebimdeki bütün parayı taksicilere verdim diyebilirim. Sabah erkenden Drogba ve takım arkadaşlarının kaldıkları otelin önüne gittim. Buralara kadar gelmişken boş dönmek istemiyordum. Öğleden sonra bir kıpırdanma oldu. Fildişi takımı otobüsle otelden ayrılıyordu. Hemen peşlerine takıldım. Johannesburg’a kadar (2.5 saat) takip ettim. Havaalanında en azından bir araya gelebileceğimizi sanıyordum. Ama otobüsten inmedi! Ne Drogba ne de Eboue vardı. Arsenal forması giyen Gervinho’ya yaklaşarak, Drogba’nın nerede olduğunu sordum? Sadece Johannesburg’ta bir otelde olduğunu ama hangi otel olduğunu bilmediğini söyledi. Ümidim giderek azalıyordu. Çünkü Drogba belki de gece ülkesine gidecekti. Kafamı yastığa bu soru işaretleri ile koydum.
Mario’nun telefonu
O moralsizlikle saatimi de kurmadan yattım. Çünkü Drogba’nın izini kaybetmiştim. Dönüş uçağımı da 1 gün öne çektim. Sabah beni uyandıran kişi ise Mario adında bir kuyumcu oldu. Fildişi-Nijerya maçını izlerken tanışmıştık. Bana “Drogba’nın yerini öğrendim. Michelangelo’da” dedi. Ülkenin en lüks otellerinden birisiydi bu. Taksi bulmak da zordu ülkede. Biraz bekledikten sonra 09.00 gibi otele vardım. Ancak otel görevlileri Drogba’nın otelde olmadığını söyledi. Yine de beklemeyi tercih ettim. Çünkü Mario bana “10.00’da çıkış yapacak” demişti. Ne var ki gelen giden yoktu.
Kalou sağolsun
Artık pes etme noktasına gelmiştim ki bir anda Salomon Kalou’yu gördüm. Beni Drogba’ya O’nun götürebileceğini rüyamda görsem bile inanamazdım. Kalou’dan yardım istedim. Evet istihbarat doğruydu. Drogba bu oteldeydi ama alan o kadar büyüktü ki kaldığı yer O’nu beklediğim yerden çok farklı çıktı. Kalou ile beraber otel içindeki towersın yolunu tuttuk. Kalou odasına çıkarken bana “Burada bekle gelecek” dedi. Biraz sonra Drogba gerçekten geldi. Dünya basınının peşinden koştuğu hatta yanına yaklaşamadığı Drogba’ya Türkiye’den geldiğimi söyledim. Kupadan elenmenin verdiği moral bozukluğu her halinden belliydi. Ancak beni kırmadı. Ve başladık sohbete;
Mourinho’ya gerek yoktu
- Geçen yıl da adın Galatasaray için geçiyordu. Ancak bugün Galatasaray’dasın?
* “Evet transfer döneminde Galatasaray Kulübü ile menajerlerim çok konuştu. Hatta ben gelmeyi çok istiyordum. Ancak kulübüm Chelsea bırakmadı. Hatta beni bırakmamaları benim için sürprizdi. İstediğim kontrata yanaşmıyorlardı ama yine de bırakmak da istemediler. Chelsea’de sezonu tamamladım ve Çin’e gittim. Yine de Şampiyonlar Ligi şampiyonu unvanı ile geliyorum.”
- Eboue sana neler söyledi?
* “Tahmin ettiğimden daha büyük bir kulübe transfer olduğumu söyledi. O da çok mutlu. Benim çok takdir ettiğim ve beğendiğim bir oyuncu Eboue. Galatasaray’ın bir oyuncu için ideal bir kulüp olduğunu, hedefleri olduğunu belirtti. Ayrıca taraftardan ve stattan övgüyle bahsetti. Ben de o taraftarın karşısına çıkmak için sabırsızlanıyorum.”
- Mourinho sana Galatasaray’a gidebilirsin dedi mi?
* “Mourinho çok büyük coach. Ona saygı duyuyorum. Her zaman görüşüyorum da. Ama Galatasaray’ın teklifini değerlendirirken konuşmamız olmadı. Zaten böyle bir kulüp için Mourinho’nun “Git” demesine gerek yok. Nasıl bir seçim yaptığımın farkındayım.”
- Galatasaray hakkında neler düşünüyorsun?
* “Büyük bir takım. Sadece Türkiye’de değil, Avrupa’da da başarıları var. Bu yıl Şampiyonlar Ligi’nde geldiği nokta önemli. Önü de açık görünüyor. Bu da beni çok etkiledi. Tercihimde Şampiyonlar Ligi’nde 16’ya kalmasının çok etkisi oldu.”
- Bundan sonraki hedefin nedir?
* “Galatasaray’la Şampiyonlar Ligi kupasını bir kez daha kaldırmak. Buna bütün kalbimle inanıyorum.”
- Shangai kulübüyle problem tam olarak nedir?
* “Herkes rahat olsun. Hiçbir problem yok. Galatasaray’a imza attım ve oynayacağım. Sözleşmemi fesh ettikten sonra hesabıma eski kulübüm 33 bin dolar yatırmış. Ama artık çok geç.”
- Fatih Terim’le çalışacaksın. Yeni coachun ile ilgili neler düşünüyorsun?
* “İyi ve tecrübeli bir coach. Eboue de söyledi özelliklerini. Sürekli başarıyı istemesi çok önemli.”
Sneijder özel biri
- Yeni takım arkadaşların hakkında ne söyleyeceksin? İsim verebilir misin?
* “Sneijder önemli bir yetenek. Kariyeri, başarıları ortada. Onunla aynı takımın bir parçası olmak bir forvet için özel bir his. Büyük bir oyuncu. Elmander de çok önemli bir forvet. Bildiğim ve beğendiğim hücum oyuncularından biri. Ayrıca Muslera ve Melo gibi tanınan oyuncular da var. Türk oyuncular hakkında çok fazla bilgi sahibi değilim.”
- 12 numarayı sen mi seçtin?
* “Hiç problem etmem numarayı. Hangisi olsa giyerdim. Kulüp öyle istedi. “
- Çin’den sonra futbola olan özlemin arttı mı?
* “Kesinlikle. Futbolu, oynamayı özledim. Emekli olmaya ve tatile gelmiyorum İstanbul’a. Benim gibi büyük hedefleri olan büyük bir takıma geliyorum. Bu da beni heyecanlandırıyor.”
Çileğe şaşırdı
Otel görevlilerinden Drogba’ya çilek getirmelerini söyledim. Fildişi Sahilli futbolcu kendisine uzatılan çileğe şaşkınlıkla baktı. Oysa, Başkan Ünal Aysal’ın bahsettiği pastanın çileklerinden biri de oydu Sneijder’le beraber.
Menajerden garanti
Drogba’nın menajeri Tierno, “Galatasaray çok doğru bir seçim yaptı. Drogba da mutlu ve heyecanlı. Birkaç gün içinde sorun çözülecek ve Drogba Galatasaray forması giyecek” dedi.
Kavgası konuşuluyor
Cim-Bom’un yeni transferi Didier Drogba’nın, takım arkadaşı Yaya Toure ile kavga ettiği haberleri gündeme bomba gibi düştü. Fildişi Sahili’nin Afrika Uluslar Kupası’nda çeyrek finalde Nijerya’ya elendiği karşılaşmanın sonrasında soyunma odasında iki oyuncunun birbirine girdiği iddia edildi.
Organizasyonda yalnız bir şampiyonluğu bulunan ve 1992’deki tek zaferinin ardından bir daha şampiyonluk yüzü görmeyen Fildişi, bu seneki buluşmada kupayı kaldırmayı hedefliyordu.
Otoriteler tarafından turnuvanın 1 numaralı favorisi olarak gösterilen Fildişi’nin elenmesiyle takımda büyük bir hayalkırıklığı oluştuğu ve bu moral bozukluğunun etkisiyle Didier Drogba ile Yaya Toure’nin karşılaşmanın ardından birbirine girdiği ifade edildi. Drogba’nın bu olaydan dolayı moralinin oldukça bozulduğu kaydedildi.
Öte yandan takımın iki yıldızı hakkındaki kavga haberlerinin ayyuka çıkmasının ardından Fildişi Sahili Futbol Federasyonu iddiaları yalanlayan bir açıklama yaptı. (Nevzat Dindar / Milliyet)