Tarık Göçmen: Aile ortamı zaferi getirdi

İstanbul'a ilk defa şampiyonluğu getiren Buz Korsanları'nın antrenörü Tarık Göçmen, şampiyonluk sonrası ilk kez konuştu. Göçmen zor şartlar altında kazandıkları kupayı mucize olarak değerlendirirken, aile ortamının kazandıkları şampiyonluğu getirdiğinin altını çizdi.

Buz Korsanları'nın antrenörü Tarık Göçmen, Karar'a konuştu. İşte o açıklamalar;

Buz hokeyi sporu ülkemizde çok yaygın olmadığı için ne gibi zorluklar yaşıyorsunuz?

Bütün amatör branşların çektiği sıkıntılardan çok daha fazlasını çekiyoruz çünkü buz hokeyi çok daha farklı bir spor. Buz hokeyi için mutlaka buza ihtiyacınız var ve bu da fazlasıyla zor olabiliyor. Hiç durmayan, sürekli elektrik harcayan devasa bir buzdolabı. Bu olmazsa yoksunuz. Biz birde özel bir kulüp olduğumuz için bulunduğumuz tesise kira parası ödüyoruz. 1 saati 400 lira olması lazım yanlış hatırlamıyorsam kulübe. Antrenman saatlerine daha geç vakte veriyorlar, öncelik kurum takımlarında oluyor. Bayanlar açısından gece 10-11’de yapılan antrenmanlar başka bir handikap. Bizim ekip baya genç, 15 yaşında da sporcumuz da var. Sorunlardan bahsedersek dağ gibi ama zorun olduğu yerde güzel bir şeyler çıkıyor. Burada ikinci sezonum. İlk sezon play-offlara çıktık mütevazi bir kadroyla. Bronz madalyayı final serisinde kaybettik. İkinci sezonda şampiyonluğa ulaştık, tabi transferlerimiz oldu.

‘MUCİZEYİ GERÇEKLEŞTİRDİK’

İstanbul Buz Korsanları mucizeyi gerçekleştirdi. 15 yıllık kariyerimde birçok madalya gördüm ama bu madalyanın anlamı çok farklı. Bu kadar zorluğun arasında oyuncuları pozitif tutabilmek çok zor. Aileler şampiyonluğa inanılmaz kenetlenmişti.

Kulüpten tesis anlamında bir atılım gerçekleşecek mi sonuçta bir şampiyonlukta geldi?

Bir futbol sahasının bile çok büyük maliyeti varken, buz pistini özel bir kulübün tek başına kaldırması mümkün değil. Bizim için çok zor ama sponsorlar kovalanıyor. Ama çok kolay değil tesisleşmek.

Seyirci anlamında destek nasıl?

İstanbul’daki maçlarımızda tüm aileler tribünleri dolduruyor. Burada bahsettiğim mucize bayan takımı ama bütün kategorilerin sahiplendiği bir oluşum oldu. Dolayısıyla o negatif problemler unutuluyor.

‘AİLE ORTAMI ŞAMPİYONLUĞU GETİRDİ’

Antrenman saatlerimiz haftada 2 gün ve saatleri de gece 10-11 gibi. Bu saatler arasında bütün takım çalışıyor bayan ve genç takım. En büyük rakibimiz Erzurum Narmanspor tesis anlamında çok avantajlı ve belediyenin orada çok büyük desteğine sahipler. Böyle bir dağa karşı aile ortamı yokluktan şampiyonluğu getirdi. İstanbul’da uzatmalarda bir maçı kaybettik ve Erzurum’a sadece 1 antrenman yaparak gittik 2. maç için, o da gece 11.30’ta. Final maçını böyle kazandık.

Buz Korsanları isim olarak biraz farklı. Nereden çıktı bu isim?

Kulüp başkanı Umut Çelik’in bir arkadaşı Kanada’da bunun bir örneğini görüyor ve ismini böyle yapalım diye öneride bulunuyor. Aileler ve çocuklarda bu ismi benimsiyor. Fotoğraf çekilirken takım tek gözlerini kapatıyorlar. Bende bu teklifi kabul ederken isme takılmıştım. Yurtdışında buna benzer isimler fazlasıyla mevcut. Örneğin Amerika ve Kanada’da böyle sıra dışı isimler kullanılıyor. Ancak akılda kalan bir isim ve dikkat çekici olduğu kesin.

İstanbul’a şampiyonluğu getiren ilk bayan takımın hocası olarak duygu ve düşünceleriniz nedir?

Bayan takımını çalıştırmak gerçekten çok zor ve çok farklı. Hep yaptığım bir espri var; bana ‘Saçlarımın ne zaman döküldüğünü’ sorduklarında, ‘Bayan takımını çalıştırmaya başladığım zaman’ diye cevap veririm. Bir erkek takımı çalıştırır gibi bakarsanız olaya yapamazsınız. Erkek takımı soyunma odasında bağırıp çağırıp fırça atarsınız ama bayan takımında böyle bir şey yaptığınızda kızların ağlamasına neden olabilir. Turgay Biçer hocamın felsefesiyle hareket ediyorum. Kitapları hep yanımdadır. Çok tecrübeli bir oyuncu bile bir oyuncu ağladığında hemen arkasından ağlayabiliyor.

Bir yaş kısıtlaması var mı?

Yok. 15 yaşında aktif oynayan bir oyuncumuz var. Ankara’dan maça gelen oyuncumuz var. Bütün bilimsel bakışlara aykırı bu olay. Antrenmana bile çıkamadan maça çıkıyor oynuyor ve gidiyor. Kadromuzun eksik olmasından dolayı çok daha uzun süre buzda kalmak zorunda olan oyuncularımız oldu. Bizi böylesine birleştiren ne? Turgay hocamla da paylaşmak istiyorum bunu, belki bir tez konusu bile olabilir. Kaptanımız Seda Demir'in son maçlarımızda vertigo problemi çıktı. Buzun üzerinde denge problemi yaşayarak oynayamazsınız. Erzurum’a giderken çift görüyordu ve bütün gece bunu düşündüm. Maça çıktı, kendi gibi oynamadı ama sahada olması takıma büyük katkı verdi. Bu takımın başarısı mutlaka incelenmeli çok büyük bir iş çıkardılar.

'İNANILMAZI BAŞARDIK'

Soyunma odasında ya da maç öncesi yaptığınız bir konuşma ya da bir duanız, uğurunuz var mı?

Dua hayatımda eksik olmayan bir şey. Kendime özgü bazı uygulamalarım var. 5-1 yenik olup şampiyon olduğum maçlar var geçmişe baktığımda. Onların her şeyi bildiklerine ve en iyi olduklarını zannetmelerini sağlıyorum. Bu çok önemli bir faktör. Spordaki gizli güç onların bu işi yapacaklarını zannettirmek önemli. Kondisyon yok, bir sürü olumsuzluk var ama takımda inanılmaz bir birliktelikle şampiyonluk geldi. İnanın siz kendi kendinize o motivasyonu verseniz başaramayacağınız hiçbir şey yok. Takım inanılmazı bu şekilde başardı.

Şampiyon oldunuz peki şu andaki hedef ne?

Normal şartlarda kendi liglerinde şampiyon olan takımlar, Uluslararası Hokey Federasyonu'nun organize ettiği Continental Cup adı altında Avrupa Şampiyonlar Ligi gibi bir turnuva. Bu yıl gerçekleşirse hedefimiz Continental Cup'ta oynamak. İstanbul'a bu kupayı ilk defa getiren bir kulüp olarak ülkemizi temsil etmek çok önemli. Çıta artık yükseldi, çalışma olanaklarımızı arttırabilir miyiz bunun üzerine konuşuyoruz. Öte yandan şampiyon olmuş bir takımın Milli Takım'da sadece 1 tane oyuncusu var o da kaptan Seda Demir. Milli Takım antrenörlerinin tercihlerine hiçbir zaman karışamam ama şu eleştiriyi yapmak zorundayım; bu takımda böyle oyuncular varsa en azından kamplarda izlenmeli. Oyuncuyu televizyondan izleyerek anlayamazsınız.

'BEN BÖYLE BİR TAKIM GÖRMEDİM'

Bilmeyenler için Buz Korsanları'nı sizden dinleyebilir miyiz?

Buz Korsanları bir aile kulübü. Hatice-Umut Çelik çiftinin kurduğu bir kulüp. Koşturmacaları sonuç veriyor ve çok iyi bir yere getiriyorlar. Amatörce olmasına rağmen şuan geldiğimiz nokta; Türkiye Ligi Bayanlar Şampiyonu. Ben buraya geldiğimde kulübe bu kadar bağlanacağımı bilmiyordum. Ben müthiş bütçelere sahip takımları yönettim ama böylesine bir takım görmedim. Aileler bize sürpriz karşılamalar yapıyor.

Bu sporu yapmak isteyenlere tavsiyeleriniz neler?

İstanbul 18 milyonu aştı ama 1 tane olimpik buz pisti var. Tabiki tesis lazım ama bana göre sadece tesisle olmuyor. Tesisi yönetmekte çok önemli çünkü özel bir tesis. Antrenör eksiğimiz zaten var; deneyimli antrenör ve yönetici de lazım. Ya yabancı antrenörlerle çalışmak gerekiyor ya da mevcut antrenörler geliştirilmeli. Yeni tesisler yolda, ama yeni buz pistleri açılmadan idareci ve yönetici açığı giderilmeli. Bu çocukları kim branşlara ayıracak? Kim paten öğretecek? Eğer uzman kadrolarla çalışmazsanız elinizdeki gençlerden verimli yararlanamazsınız.

Buz hokeyi antrenörü olmak için ne gibi eğitimlere sahip olmak gerekiyor?

Çeşitli dönemlerde antrenörlük kursları açılıyor ve oradan belge alıyorsunuz ama kimse kusura bakmasın 1 haftalık eğitim kimseye yetmeyecektir. Bunun formatları var yurtdışında, onu ülkemizde de uygulamalıyız. Ben spor bölümü mezunuyum, benim 4 yıl gördüğüm eğitimi siz 1 haftada görüyorsunuz ve ondan sonrada aynı belgeyi alıyorsunuz. Bu sistem yanlış. Kimin mantığı alıyorsa tebrik ediyorum. Sıkıştırılmış programa da saygı duymuyorum. Resmiyete baktığınızda belgeli yüzlerce antrenör var ama uygulama alanında nasılız ona iyi bakmak lazım.

'EN AZ SAKATLIK BUZ HOKEYİNDE'

Buz hokeyi yapmak isteyip de cesaret edemeyenlere tavsiyeleriniz nedir?

Uluslararası Hokey Federasyonu her sene sakatlık istatistiği yapar ve sakatlık riskinin en az olduğu sporun buz hokeyi olduğu ortaya çıkıyor. Futbolda ayak kırılabiliyor ama bizde bu tür durumlar çok zor yaşanır. Çünkü ayak parmaklarınızdan saç diplerinize kadar koruyucu bir malzeme giyiyorsunuz. Spor teknolojisi de geliştikçe sizin korunmanız daha da artıyor. O yüzden aileler çocuklarını bu spora yönlendirmek istediğinde hiç endişe duymamaları lazım. Ayrıca paten kaymak vücuttaki denge probleminin de çözülmesine yardımcı oluyor.

(Hakan Akar / Karar)