Sosa, Diego'yu solladı
Jose Sosa, Beşiktaş'a gelerek çok isabetli bir karar verdiğini söyledi.
Siyah-beyazlı forma altındaki perfomansıyla herkesin alkışını toplayan Arjantinli yıldız, “İyi ki Beşiktaş’a gelmişim. Bugüne kadar hiçbir kulüp beni böylesine sahiplenmedi. Kendimi artık buraya ait hissediyorum. Ben de bu takımın bir parçası oldum. Sanırım doğru zamanda doğru yerdeyim” diye konuştu.
Transferin son günlerinde Beşiktaş ile ismi anılmaya başlamıştı. Ukrayna basınına göre Jose Sosa’nın yolu birkaç güne siyah-beyazlı takımla kesişecekti...
Metalist Kharkiv Kulübü ile yapılan uzun pazarlıkların ardından Beşiktaş’a gelen Arjantinli yıldız oynadığı futbolla bugünlerde taraflı tarafsız herkesin alkışını topluyor. Yaz döneminde Ukrayna’dan ayrılmaya karar verdikten sonra Kartal’ı tercih etmesinin haklı mutluluğunu yaşayan Jose Sosa yakın çevresine çarpıcı yorumlar yaptı.
Carrusca’dan bilgi aldı
Siyah-beyazlı takımda çok güzel bir ortam bulduğunu kaydeden başarılı futbolcunun, “İyi ki Beşiktaş’a gelmişim. Bugüne kadar hiçbir kulüp beni böylesine sahiplenmedi. Kendimi artık buraya ait hissediyorum. Ben de bu takımın bir parçası oldum” dediği belirlendi. Sosa’nın, Beşiktaş’a gelmeden önce bir dönem Galatasaray’da oynayan yakın arkadaşı Carrusca’dan Türkiye hakkında bilgi aldığı ortaya çıktı.
Carrusca’nın kendisine pozitif bilgiler aktardığını kaydeden Sosa’nın, “Carrusca bana mutlaka Türkiye’ye gitmemi tavsiye etmişti. Onu dinlediğim için çok mutluyum. Slaven Bilic benim gelmemi çok istedi. Bu kadar kısa sürede takıma uyum sağlayacağımı düşünmüyordum. Tribünler ise çok ateşli. Sanırım doğru zamanda doğru yere geldim” ifadelerini kullandığı öğrenildi.
‘Daha önce atmalıydım’
Türkiye’deki ilk golünü Akhisar Belediyespor’a atan Beşiktaşlı futbolcu maçtan sonra duygularını takım arkadaşlarıyla paylaştı. Arjantinli yıldız, “Aslında buradaki ilk golümü daha erken atmalıydım. Çok yoğun bir maç trafiği var ve doğal olarak hepimiz yorgunuz. Bu gol beni biraz daha ileriye taşıyacaktır” yorumunu yaptı.
Lakabı ‘Küçük Prens’
Kariyerine ülkesinin ünlü kulübü Estudiantes’te başlayan Jose Sosa’ya “El Principito” (Küçük Prens) lakabı verilmiş. Kısa sürede Arjantin’in en çok sevilen oyuncularından biri olan ve yurt dışına açılan Sosa başta Bayern Münih olmak üzere Napoli ve Atletico Madrid gibi önemli kulüplerin formasını da giydi.
Diego’yu solladı
Beşiktaş forması altında ilk golünü Akhisar’a atan Jose Sosa Atletico Madrid’de beraber oynadığı Diego Ribas’ı geçmeyi de başardı. 10 lig maçında 1 gol atan ve 5 asist yapan Sosa, F.Bahçe’de 8 maçta sıfır çeken Diego’yu gölgede bıraktı. Demba Ba ile birlikte Süper Lig’de sezonun en iyi transferlerinden biri ol arak gösterilen Arjantinli 695 dakika sahada kaldı. Diego ise 467 dakika forma giydi.
Sezon sonu düğün var
- Jose Sosa, Türk yemeklerine bayılıyor. Özellikle İstanbul’un en iyi kebap restoranlarına gitmeye çalışıyor.
- Özel yaşamında çok dikkat ediyor. Sezon sonunda önce Süper Lig’de şampiyonluk kupasını kaldırmak ardından da tam 11 yıldır birlikte olduğu sevgilisiyle evlenmek istiyor.
- Futbolcuların çoğu gibi yi kazanmasına rağmen lüks düşkünü değil. Giyimdeki önceliği kaliteli olması.
- Kendini yıldız olarak görüyor ama aynı zamanda çok mütevazı bir kişiliğe sahip. Bu nedenle siyah-beyazlı takımda personel dahil, takımdaki herkesle çok iyi ilişkisi var.
- İstanbul’u yeni yeni keşfediyor. Kulübü zor durumda bırakmamak için gideceği mekanların ismini önce bildiriyor. Onay verilmeyen yerlere gitmiyor.
- İstanbul’u çok seviyor ama herkes gibi trafikten şikayetçi. Daha önce yaşadığı ülkelerde böylesine sıkışık trafik görmediğini söylüyor.
‘Avrupa’da mutluyum’
Jose Sosa, Arjantin basınına form durumunu ve geleceğini anlattı. Yetiştiği kulüp olan Estudiantes’e elbette geri dönmek istediğini ve günün birinde bu hayaline ulaşmayı amaçladığını aktaran siyah-beyazlı futbolcu şu an için Avrupa’da her şeyin yolunda gittiğini vurguladı. Performansından ve yaşantısından mutlu olduğunu belirten Sosa, “Bir dönem Estudiantes ile kontakt kurduğumuz doğru. Hem Veron hem de kulüp sekreteri Augustine beni aramıştı. Her zaman geri dönmek aklımın bir ucunda var. Ama önemli olan doğru zamanda bunu gerçekleştirmek. Şu anda halimden memnunum. Tabii ki oraya dönmek istiyorum. Sonuçta La Plata yetiştiğim yer” diye konuştu.
(Skorer)
