Sörtloth'un Türkiye açıklamaları olay yarattı! 'Saygısızlık...'
Trabzonspor'dan Leipzig'e transfer olan Sörtloth "Süper Lig'de çok fazla taktik yoktu" dedi.
Sezon başında Bundesliga ekiplerinden Leipzig'in yolunu tutan Alexander Sörloth, Almanya'daki tecrübelerini ve Türk ile Alman futbolu arasındaki farkları anlattı.
İşte Sörloth'un sözleri...
"Sahada çoğu zaman ciddi görünürüm. Çünkü, motiveyimdir. Ancak, saha dışında sürekli gülen biriyim. Kız arkadaşım, ailem ve arkadaşlarımla hep keyifli vakit geçiririm. Film seçecek olsam hep komedi filmleri ve stand-up gösterileri izlerim. Sonuç olarak günlük hayatımda gülmeyi çok seven biriyim."
"MAINZ MAÇINDA EKSİK OLAN ŞEY..."
"Açıkçası mağlubiyetler çok zor. Mainz maçında da böyleydi. Mainz maçında çok dersler çıkaracağız. Favori olduğumuz maçlarda sorun yaşamadan 3 puana ulaşabilmeliyiz. 1-0'dan sonra oyunu kontrol edip 2-0 yapmalıydık. Mainz maçında eksik olan şey 'öldürücü içgüdü'ye sahip olamamaıktı. Normalde mükemmel savunma yaparız. Ancak, Mainz maçı çok komplikeydi. Çünkü yorulmadan uzun top oynadılar. Bizim uzun toplarda başarı şansı vermememiz, ikinci topları almamız çok önemliydi. Mainz'a karşı bunu başaramadık."
"ARTIK TAKIMA DAHA FAZLA UYUM SAĞLADIM"
"Son iki maçta 90 dakika süre aldım. Bu çok iyiydi. 90 dakika boyunca sahada kalınca kendinizi daha iyi gösterme ve takım arkadaşlarını anlama şansınız oluyor. Bu benim için özellikle önemli. Orta saha oyuncuları ve kanat oyuncularıyla aramda daha iyi bir uyum olmaya başladı."
"MEDYAYA BAKMAMAYI TÜRKİYE'DE ÖĞRENDİM"
"Medyanın üstümdeki baskısından daha çok ben kendime baskı kurarım. Basını çok fazla okumam. Bunu Türkiye'de zor yoldan öğrendim. Trabzonspor'da gol atamadığım zaman doğal olarak iyi değildim. Ancak gol attığımda kraldım. Bu nedenle medyaya bakmamayı Türkiye'de öğrendim. Saygısızlık değil niyetim, sadece benim için bunun daha iyi olduğuna karar verdim. Çünkü, o haberleri okuyunca çok çabuk moralim bozuluyor. Yazılan eleştirilerden sonra kendimi paramparça hissediyorum."
"BAŞAKŞEHİR'E ATTIĞIM GOL ÇOK ÖZELDİ"
"Şampiyonlar Ligi'nde Başakşehir'e attığım gol benim için çok özledi. RB formasıyla attığım ilk gol olduğu için değil sadece, maçı kazandıran ve gruptan çıkmamızı sağlayan goldü aynı zamanda. Omuzlarımdan büyük bir yük kalktı gibi hissettim. Borussia Dortmund'a attığım gol de çok önemliydi. Çünkü, Bundesliga'da attığım ilk goldü. Ancak, o maçı kaybetiğimiz için maç sonrası ruh halim kötüydü."
"ERLING İLE KIYASLANMAM NORMAL"
"Sürekli Erling Haaland ile kıyaslanmak benim için sorun değil. Bir Norveçli olarak, başka bir Norveçli ile kıyaslanmayı kabul etmelisiniz. Erling harika futbol oynuyor. Bu kıyaslamalar için benim yapabileceğim bir şey yok. Ben sadece kendi oyunuma odaklanmış durumdayım."
"Ben hep kendime kısa hedefler koyarım. Şu an sistemde kendimi daha rahat hissetmeye başladım ve daha çok adapte oldum. Artık, daha çok gol atma zamanım geldi ve rakip ceza sahası içinde daha fazla tehlikeli olmalıyım. Geçen sezon Türkiye'de 30 golden fazla attım. Sürekli goller atmayı ve takımı coşturmayı çok özlediğimi söylemeliyim."
"NAGELSMANN ÇOK ENERJİK, ÇOK TUTKULU"
"Julian Nagelsmann'ın sürekli beni motive etmesi çok önemli. Onun beklentileri nedeniyle kendimden sürekli daha fazlasını istiyorum. Her 3 günde bir maça çıkıyor. Çok az antrenmana çıkıyoruz. Dolayısıyla, Nagelsmann'ın pozitif etkisi çok önemli. Çok enerjik biri ve sürekli kazanmak istiyor. Onun enerjisi oyunculara da geçiyor. Çok tutkulu biri. Nagelsmann hakında söyleyeceğim ilk şey bu olur. Sürekli daha fazla gelişmek ve geliştirmek istiyor."
"TÜRKİYE'DE TAKTİK YOKTU, ÇIKIP ATIYORDUM"
"Türkiye'de işim oynamak ve gol atmaktı. Sadece buydu. Çok fazla taktik yoktu. Almanya'da daha çok taktik var. Çünkü, Almanya'da rakipler çok daha iyi ve RB Leipzig'e karşı çok motiveler. Benim için çok büyük bir değişim oldu. 2 maçta 90 dakika oynaytıp, 3 hafta aralıksız antrenman yaptıktan sonra çok daha iyi bir Sörloth var diyebilirim."
"TÜRKİYE VE BUNDESLIGA ARASINDA FARKLAR..."
"Bundesliga ve Premier Lig'de oyun seviyesi bence aynı. Çok hızlı ve tempolu bir oyun, yüksek fizik ve çok fazla taktik. Kümede kalmak için savaşan takımlar bile çok organize, savunmaları çok iyi. Süper Lig'de kümede kalma savaşı veren takımlar genellikle sahalarına çekilir beklerdi. Gol atmak için bir boşluk bulurdum. Türkiye'de genelde bana bir stoper verirlerdi ve maç boyu onunla birebir oynardım. Sadece onu geçmem yeterli olurdu. Almanya'da ise Union veya Mainz'a karşı oynarken bile en az 3 savunmacıyla baş etmem gerekiyor."
"TRABZON VE LEIPZIG BENZER KULÜPLER"
"Bence Trabzonspor ve RB Leipzig çok benzer kulüpler. Başarı beklentileri aynı. Takım arkadaşlarım orada da iyiydi, burada da iyi. Savunma, hücum ve orta sahada çok fazla yetenek var. Ancak antrenman seviyeleri farklı. Burada Ibrahima Konate veya Dayot Upamecano'ya karşı antrenman yapıyorum. Maçlarda bile onlar kadar iyi stoperler yok. Dolayısıyla, maçlar antrenmanlardan daha kolay diyebilirim. Kendimi test etmem için de harika oluyorlar."
"TRABZON'DA GENÇ OYUNCU SAYILIRDIM"
"RB Leipzig'de takım içerisinde neşe var. Çok büyük bir uyum olduğunu söyleyebilirim. RB Leipzig'de yaş ortalaması 25 ve ilk defa takımın en yaşlı oyuncularından biriyim. Trabzonspor ve Crystal Palace'ta genç oyuncu sayılırdım."
"LEIPZIG, NORVEÇ GİBİ"
"Leipzig'e kız arkadaşımla beraber taşındım. Sanki 5 yıldır buradaymış gibi alıştım. Taşınma esnasında birçok şeyle kız arkadaşım başa çıktı. Evimizi o buldu, o taşıdı. Bana çok yardımcı oldu ve böylece futbola daha fazla odaklanabildim. Aynı zamanda öğrenci olmasına rağmen bunları yaptı. Leipzig'te herkes çok yardımsever ve çok nazik. Garip gelebilir ama Leipzig, bana Norveç'i hatırlatıyor. Tabii bizim oralarda daha fazla kar var."