Gazete Vatan Logo
BeşiktaşŞenol Güneş resti çekti! "Mücadeleyi severim..."

Şenol Güneş resti çekti! "Mücadeleyi severim..."

Beşiktaş'la birlikte son 2,5 yılda tarih yazan teknik direktör Şenol Güneş tüm hayatının futbol olduğunu söyledi ve ekledi: "Önümde 10-15 yıl var"

Şenol Güneş resti çekti! "Mücadeleyi severim..."

Siyah-beyazlı hoca, Demir Grup Sivasspor yenilgisinden sonra sosyal medyada başlatılan istifa kampanyasına sert çıktı, “Beni yemek isteyen karşıma gelsin. 50 senedir bu işin içindeyim. Bu kampanyalara baksam ilk gün bırakıp, giderdim. Ben mücadeleyi severim. Önümüzde daha 10-15 sene var” ifadelerini kullandı.

Beşiktaş’ı 114 yıllık tarihi boyunca üst üste iki sezon şampiyonluğa taşıyan ilk Türk teknik direktör oldu. Kartal’ı UEFA Avrupa Ligi’nde çeyrek finale uçaran ilk yerli hoca ve Şampiyonlar Ligi’nde gruptan çıkaran ilk isim olmayı da yine o başardı. Kulübe ayak bastığı günden itibaren, siyah-beyazlılara “Güneşli” günler yaşatan ve ismi zaferlerle, tarihi başarılarla özdeşleşen Şenol Güneş yeni yılda ilk röportajını Milliyet’e verirken, birçok konuda yine ses getirecek açıklamalar yaptı...
Bize Şenol Güneş’i nasıl tarif edersiniz?
Herhangi bir vatandaş neyse ben de oyum. Aynaya baktığımda artist gibi birini görüyorum (Gülüyor). Türkiye’de ortalama bir insanda ne görüyorsan bende de onu görebilirsin. Ben çocukluğunda yokluklar içinde büyüyen, ama şikayet etmeyip onlarla mücadele eden, bugün de varlıklı olsam da aynı düşüncelerle yaşayan bir insanım. Her şeye sahip olmanın rehaveti içinde yaşayan bir insan hiç olmadım. Bir birey olarak dürüst, işini seven, mütevazı yaşayan biriyim. Lüks yaşamayı seven değil, ailesiyle mutlu olmayı bilen biriyim.
‘Yıkmak olmaz’
Sahada çok sinirli bir Şenol Güneş var...
Sinirli bir adam değilim. Öfke kontrolüm her zaman vardır. İnsanların kabul etmeyeceği düşünceleri sindirip içimde bastırmaya çalışırım. Kabul edemeyeceğim konularda patlarım. Saha içinde hırsım vardır. Fenerbahçe maçında (Kjaer) tokatlama falan yoktu. Temas olmadığı halde işlenmek istendi. Yardımcımı bırakın kimseye vurmayı düşünmem. Tokat atılır mı birisine, yakışır mı? Agresif bir adam değilim asla. Kabul etmediğim şeylerde saldırgan görünebilirim. Yıkmak, dökmek olmaz. Yaptığım işin karşılığını almak isterim. Herkesten de isterim. Emeğimin karşılığını alamadığım zaman söylemlerim olur.
‘Wenger uzattı’
Bu kadar başarıya rağmen, Sivas maçının ardından gelen tepkiler için ne düşünüyorsunuz?
Sosyal medyayı takip etmiyorum. Bana yansıyan ifadelerde bir istifa kampanyası başladığı ardından da taraftar tepki gösterdikten sonra bunun kapandığını duydum. Birisini yemek ya da yedirmek değil olay. Yemek isteyen karşıma gelsin. Yapılan tepkileri doğru bulmayabilirsin. Ama Türkiye burası. Sadece benim üzerime yapılan bir şey değil bu. Tudor geçen sene geldi. Alınması ile bırakılmasını değerlendirin. Hangisi daha yanlış? Bir işin gerçeği var. Biz gittiğimizde bile anlaşılamadığımız şeyler olacak. Wenger için gitsin dendi sözleşme uzattı.
Dortmund, Köln’ün hocasını aldı. Ne zaman aldı? En alt takımdan hoca aldı. 3-0 önde olan maçı 4-3 kaybediyor ve hocayı alıyor. Adamlar sonuca bakmıyor. Doğrular varsa kim ne derse desin önemli değil. Medyanın eleştirisi yok değil tabii ki. Biz doğru olan eleştirileri de alırız. Ben başkasının izinde gidersem onun istediklerini yaparım. Kendi inandıklarımı yaparsam kendi izimden giderim. 50 senedir bu işin içindeyim. Bu kampanyalara baksam ilk gün bırakıp giderdim. Ben mücadeleyi severim. Önümüzde daha 10-15 sene var.
Peki oyuncular maç ayırıyor mu?
Buraya girerken farklı, Cumhurbaşkanı’nın odasına girerken farklı girersin. Kayseri maçında rakip 10 kişiyken az pozisyon ürettik. Bunu kabul ediyorum. Sivas maçında da pozisyon ürettik ama değerlendiremedik. Avrupa maçının heyecanı kimse aynı için olmaz. Senin için bile olmaz. Bu oyuncu maç seçti anlamına gelmez. Oyuncu işini iyi yapmaya çalışacak. Sivas maçında fiziksel olarak düştük biraz. Rakibin direncini de artırdık. Bu eleştirilebilir ama genel olarak isteksizlik diye bir şey yok. Leipzig maçında iyi direndik ama adamlar bir sürü pozisyon buldu. Cenk, Porto maçındaki golü kaç metreden attı. Sivas maçında kaç tane şut attı ama olmadı. Bazen hak ettiğin maçı kazanamıyorsun.
‘Coşkumuz yoktu’
Her zaman iyi futbola vurgu yapıyorsunuz. Kötü oynadığınız maç yok mu?
Ligin ilk yarısında kaybettiğimiz hiçbir maçta mağlubiyeti hak etmedik. Bu kadar kolay puan kayıpları olmamalı. Rakibe bakıyorsun hepsi ‘Beşiktaş iyi’ diyor. Ama daha iyi olmamız lazım ki kazanalım. Önceki halimizle bu sonuçları aldık demek ki daha iyi olmalıyız. Barcelona da üstün oynuyor ama kaybedebiliyor. Sadece bunun sık sık olmaması lazım. Takımımızın fiziksel düşüşü olabilir. Sivas maçında oyun coşkusu yoktu.
‘Terim’in katkısını göreceğiz’
“Dört büyüklerde çalışan bir hocanın hedefi ne olabilir! Fatih Terim, Galatasaray’ın hocasıdır, o camianın içinden çıkmıştır. Ne kadar katkı yapacağı zamanla görülecek. Aykut hoca da var. Dört büyükleri yarışa sokan bütçeleri, oyuncuları, yönetimidir.”
Şenol Güneş’e, Fatih Terim’in 4. kez Galatasaray’ın başına geçmesini ve ligin zirvesindeki yarışla ilgili düşüncelerini de sorduk. İkinci devre Kayseri ve Göztepe dahil birçok takımın zirve yarışında var olmaya çalışacağına vurgu yapan Güneş yine çarpıcı tespitlerde bulundu:
Rakiplerin hepsi iyi. İkinci yarı Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe, Trabzonspor, Başakşehir, Göztepe ve Kayseri yarışacak. Herkes iddialı. Konum itibariyle 4 büyükler ve Başakşehir daha ön planda. Burada en iyi çıkışı yapan ise Göztepe ve Kayserispor oldu. Bir tek Kayseri’nin hocası yabancı şu anda. Bu yüzden Türk hocaların şampiyon olma şansı daha yüksek. Biz kendimizi şampiyon görüyoruz. Bunun için çalışıyoruz. Ben ‘hedefiniz ne’ sorusunu bile anlamıyorum. Dört büyüklerde çalışan bir hocanın hedefi ne olabilir! Fatih hoca, Galatasaray’ın hocasıdır, o camianın içinden çıkmıştır. Ne kadar katkı yapacağı zamanla görülecek. Aykut hoca da var. Dört büyükleri yarışa sokan şeyler bütçeleri, oyuncuları, yönetimi. Kısacası her şeyi. Birini ayıramazsın. Beşiktaş camiasının da katkısı çok büyük başarıda. Başarısızlık da hep beraber olabilecek bir şey. Camialar güçlüdür. Tabii dört büyüklerin tecrübesi de var. Galatasaray kötü gitmiyor. Bizim için ilk yarıda hayal kırıklığı yaratan puan kayıpları var. Sivas’ı yensek çok iyi olacaktı. Şimdiyse her maçı kazanmaya talibiz. Bu gücümüz var. Durum bu kadar basit.
‘Ricardo topu çekince kızıyorum’
“Quaresma, Sivas’ta ortalarını yine yaptı ama bu kez topla buluşamadılar. Neye kızıyorum? Orta açacağı zaman bazen topu çekiyor ikincisinde atıyor. Talisca da toplar getirdi, frikik attı, kafa vurdu fakat etkinliğinde azalma var.”
Quaresma ve Talisca’nın takım oyunundan zaman zaman uzaklaştığını düşünüyor musunuz?
Kopma şeklinde değil. Tartışmalar her zaman saha içinde olabilir. Etkinliğin azaldığı zamanlar olur. Quaresma, Osmanlı maçında iyiydi. Sivas maçında neleri yapamadı? Ortasını yine yaptı ama Sivas’ta buluşamadılar. Onları gol yapsalar asist yaptı diyecektik. Ricardo’yu dışarı alırken Lens’i koydum. Negredo’nun yerine Cenk’i daha hareketli diye aldım. Şutlar attı, gol olsa ‘oh ne güzel değişiklik’ denecekti. Neye kızıyorum? Orta açacağı zaman bazen topu çekiyor ikincisinde atıyor. O da bazen gollük pas olabiliyor. Adam gol attığı zaman bravo. Pas verip gol olmadığı zaman olmadı. Ricardo işini seven birisi. Gayret gösteriyor. En çok çalışan oyuncu. Eleştiri tamam. Ama kötü sonuçtan sonra bu iki ismi suçlamak doğru değil. Talisca da toplar getirdi, frikik attı, kafa vurdu. Bunlar gol olsa, yine bravo. Talisca’nın etkinliğinde azalma var.
Yeniler golleri neye bağlıyorsunuz peki?
Sivas maçı bizim için kötü değil, sadece sonuç alamadığımız bir maç. İlk gollerini hatırlayın. Bizim kornerler olmadı, adamlar ilk kornerde gol attı. Kazanma gayretiğimiz vardı, ama becerilerini daha iyi kullanmamız lazımdı. Rakibe uzak kaldık. Biz savunma anlayışında rakibe uzak kalınca olmuyor. Sivas maçında iki tane gol yenir mi? Bu da hata. Ama o kadar pozisyonu kaçırmak da hata. Daha iyi olmak için gayret göstermemiz lazım.
‘Hırsım asla kaybolmaz’
İşini yapmaya devam eden bir Şenol Güneş olmalı. Hırsım asla kaybolmaz. Bundan taviz vermem. Gece gündüz bir şeye emek veriyorum. Bunu engelleyen bir şey olsa tavsiyede bulunurum. Dışarıya atıldım bir maçta. O zamana kadar hakemin yanlışlarını konuşmadım. O hakemin bir kaç hatası vardı bize karşı. Rahatsız olduğum konu oyuncu kendisini yere bıraktı benim de ‘buna da mı faul veriyorsun’ diye tepkim oldu. Bu tepkim el kol hareketi ile oldu. Dönerken söylenerek gittim. Ne söylediğimi hatırlamıyorum. Eleştirilere bir şey demem. Dönerken söylenmemi doğru bulmam. Ama herkes yapıyor bunu. Her zaman yapsam insan eleştirebilir.
‘Sivas’ta Pepe, Fabri hatalıydı’
Takımda ilk yarının en iyileri kimlerdi?
Pepe iyiydi. Genelde iyi oyuncularımız vardı. Ama daha üstüne koyabilecek oyuncularımız da var. Pepe iyiydi genel olarak ama Sivas maçında o da hatalar yaptı. Fabri de iyi değildi.
‘En sevdiğim oyuncu Aras ama oynamıyor!’
Soyunma odalarında oyuncuların tabii ki esprili yaklaştıkları olmuştur bana karşı. Ben ciddi şaka yaparım. Ama oyuncu yakalar onu. Her oyuncuya espri yapabilirim tabii ki. Oyuncu ayıramam. En çok sevdiğim oyuncu Aras o da oynamıyor (Gülüyor). Yetenekli bir oyuncu fakat sıra gelmedi ona. Pepe, Atiba, Tosic, Babel çok profesyonel oyuncular. Onlar iyiyse ben onlardan uzak dururum. Sorun varsa konuşurum. İyi yapana dokunma. Asıl şımarana, içinde sorun olana bak!
İlk 5 hafta çok önemli’
İkinci yarıda üst üste zorlu maçlara çıkacaksınız. Neler söylersiniz?
Biz her maça aynı ciddiyetle hazırlanıyoruz. Rakibimiz de ciddi hazırlanırsa iyi olur. Bayern maçını ayrı bir yere koyuyorum. Şu anda ligde oynayacağımız maçlar çok önemli. Bayern ayrı bir statü. Türkiye ligi ile ayrı kulvar. Şu anda benim hedefim ilk 5 hafta... Biz ligde kendi düşündüğümüzü yaparsak ivmeyi kazanırız. Bu maçlardan alınacak sonuçlar Bayern maçını da etkileyebilir. Ligde iyi oynamazsak tartışılırız. Biz de kendi kendimize tartışırız. İlk beş haftadaki takımlar çok zor takımlar. Bu seneyi başarılı olarak görmüyoruz. 30 puan bizim için iyi değil.
‘Korkuyoruz diyorlar’
Aslında ben hep aynıyım. Yüzümdeki ifade farklı anlaşılabilir. Genelde sert bir görüntüm olabilir ama beni tanıyan ‘ne kadar iyi insansın’ der. Sululuğu sevmem, bu yüzden ciddi dururum. Bu da sert bir görüntü ortaya çıkarabilir. Oyuncu ile samimi olursun mesela. Sonra durum değişebiliyor. Oyuncular bazen, ‘korkuyoruz’ diyorlar. Ben de onlara ‘sıkıştığınızda gerekeni söylemiyor musunuz’ diyorum...
Bayern'den korkmuyorum
“Ben hiçbir takımdan korkmam. Bizim için daha önce ‘gruptan çıkamaz’ demişlerdi. Bayern Münih maçında benim oynayacağım futbol önemli. Evet rakibimiz güçlü. Onların da bizim de dönemimiz önemli olacaktır. Grupta her zaman kendi futbolumuzu oynamaya çalıştık. Bayern’e karşı da aynı şeyi yapacağız.”
Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş’le yaptığımız röportajın ikinci bölümünde Bayern Münih eşleşmesinden, transfere kadar birçok konuyu gündeme getirdik...
Bayern Münih sizi korkutuyor mu?
Ben hiçbir takımdan korkmam. Herkesin yorumuna saygı duyuyorum. ‘Gruptan çıkamaz’ da demişlerdi. Bayern maçında benim oynayacağım futbol önemli. Rakibimiz evet güçlü. Onların da bizim de dönemimiz önemli. Grupta her zaman kendi futbolumuzu oynamaya çalıştık. Bayern’de de aynı şeyi yapacağız. Monaco’nun da iyi oyuncuları vardı. Ama biz günümüzdeydik. Ben oyunumda başarılıysam, bunun içinde başarısız olan oyuncuları değiştiririm. Ben Bayern maçına olumsuz bakmıyorum. Ben olumsuzlukları yenerek geldim bugünlere. Beşiktaş da sıkıntılardan buralara geldi. Sivas maçında benim geldiğim zamandan kadroda ilk 11’de olan bir tek Atiba vardı. Biz hem başarılıyız hem değişiklik yapıyoruz. Ben futbol oynamak istiyorum. ‘Bu kadro ile başarılı olacağım’ diyorum. Ama gitmek isteyen futbolcu da gidebilir. Teknik adam fikir verir. Pahalı bir oyuncu alamam, kulübün durumunu biliyorum. Yönetim ‘paraya ihtiyacım var, satacağım’ diyor. Demba Ba, Ersan, Marcelo öyle gitti. Kulübün kasasını başkan düşünüyor. PSG’de Neymar’ı başkan aldı. Transferi yönetim yapar. Ben ‘golcü lazım’ diyorum ve Suarez’i istiyorum! Böyle bir şey olur mu? Bu kulüpte herkes gelip geçici, camia kalıcı. Biz bilgileri veririz, ekonomik yönüne başkan karar verir.
‘Her şey doğru mu?’
25 tane farklı karakteri kontrol etmek kolay olmasa gerek...
Kolay... Oyuncuların hepsi özünde iyi. Ricardo tartışılıyor, işini seviyor ama. Caner ayrı. Tolga’nın sorunu olabilir. Tosic çok hırslı. Kırılma anları olabilir. Ben medyayı seviyorum. Onlarla anlaşamasam nasıl yaşayabilirim onlarla beraber? Elli sene de yavaş yavaş anlaşmaya başladık, 60’ta tamamlarız. (Gülüyor) Beşiktaş gruptan çıktı. Hadi kupayı da aldık. Her şeyi doğru mu yaptık. Bizim öyle bir planımız yok ki. Kayserispor mesela ‘şampiyonluğa oynuyorum’ diyebilir. Sezon başında öyle bir düşüncesi var mıydı? Bir milyon alan oyuncu şampiyon olunca aynı parayı mı istiyor? Planlı ilerlemek lazım. Trabzonspor ikisini aynı anda yapamadığı için bu durumda. Bütçe dengesini her oyuncu yakalamalı.
Avrupa’da önemli örnekler var...
Mesela Monaco satıştan 370 milyon euro kazandı... 100 milyon euro da harcadı. Beş golcüsü var. İkisini oynatıyor. Diğerlerini bekletiyor. Bizde iki golcü var. Bizim güzel şeylerimiz var. Yapabiliriz ama biraz samimiyet. 1-2 maç kazandığınızda en iyi takım biziz. Yok böyle bir şey. Futbolcunun fiyatı sana uygun değilse niye konuşuyorsun. Sen günü kurtarmaya çalışıyorsun. Avrupa’da öyle bir şey yok. Uzun vadeli düşünüyor. Ülkelerin yapısı bu. Transfer dönemine bak. ‘Al al’ diye baskı yapılıyor. Sonra oyuncu kötü çıkınca ‘kim aldı bunları!’ deniliyor. Batıyor kulüp... Başkanımızın iyi özelliği bu. Her şeyin hesabını yapıyor. Ben her zaman söylüyorum. Bana bir şey dediysen yapacaksın. Benim doğrularım bu. İşime sarılıyorsam herkes sarılacak.
‘Emre Mor olmadı’
İkinci yarı için bir mesaj vermek ister misiniz?
Geldiğimiz günden itibaren ne yapıyorsak, onu yapmaya devam edeceğiz. Türk futbolu bugünkü şartlara göre iyi durumda. Yeniden dizayn edilmesi lazım. Alt yapıya nasıl önem verebilirsin? Bugün nasıl çıkar oyuncu? Yapısal reform lazım. Kurumların değişmesi lazım. Çalışanların buna uygun olması lazım. Leipzig, Bruma’yı, Atınç’ı aldı, Balde’yi aldı. Adamın oynattığı genç oyuncu 30 milyon euro... Elimizdeki Fatih yetenekli ama eksikleri var. Genç oyuncu olarak alacağımız isim direkt milli takımda oynamalı. Emre Mor’u Dortmund aldı. A Milli Takım oyuncusuydu. Milli Takım’da yıldız diyorduk. Dortmund’da olmadı. Kerim çok iyi bir oyuncuydu ama olmadı. Eksikleri var. Orkan çok iyi oyuncu ama eksikleri var. Lens’i tartışıyoruz. Orkan sürekli oynasa ne olacak? Hep o eleştirilecek.
‘Lens’i kazanacağız’
Lens için özel bir planınız var mı?
Lens’i kazanacağız. Başka çaresi yok. İçine kapanık bir oyuncu. Dışa dönük değil. Oyuncu çıkarken üzülür. Sevinenini gördün mü hiç! Bir oyuncunun kenara alınması kötü olduğunu göstermez. Kötü oyuncu düşünülmeyen oyuncudur. Buradaki bütün oyuncular benim için önemli. İsteyen gidebilir. Ama kaldıysa susacak. Belki 10 maçta bir kere oynatırım. Hazır olacak, şans gelince çıkıp oynayacak.
‘Memnun olmayan durmasın, gitsin’
“Cenk Tosun’un gitmesini tabii ki istemem. Ama giderse buna çözüm üretmek benim görevim. Ben genel olarak
her oyuncudan memnunum. Fakat oynamamaktan ya da takımdan memnun olmayan varsa durmasın hemen gitsin.”
Şenol Güneş’e, İngiliz kulüplerinin gözdesi Cenk Tosun başta olmak üzere bazı oyuncuların takımdan ayrılmaları halinde yönetimden transfer isteyip, istemeyeceğini de sorduk, çarpıcı yanıtlar aldık...
“Cenk’in gitmesini tabii ki istemem. Ama giderse buna çözüm üretmek benim görevim. Gomez nasıl gitti? Sosa gitti. Hem şampiyon olup hem paranı kurtarıyorsun. Biz şu anda kendimizi zayıf görmüyoruz. ‘Yine şampiyon olacağız’ diyoruz. Ben kampa bir sürü genç aldım. Daha sonra da çok farklı bir kadro oldu. Şartlar öyle gelişti. Şu anda bir kadro var elimizde. Buradan gitmek isteyen oyuncu varsa gidecek. Rapor belli. Yirmi oyuncu, üç kaleci... Fabri hep oynadı devam etti. Tolga’dan da memnunum. Leipzig maçında her şeyin karşılığını verdi. Fabri oyuna girmek istiyor. Ama bazen risk alması kötü. Talisca beğendiğim bir oyuncu. Ama mali tarafını başkan bilir. Ben her oyuncudan memnunum. Fakat oynamamaktan ya da takımdan memnun olmayan varsa durmasın hemen gitsin.”
Yönetim ‘Arda gelmek istiyor’ derse ne cevap verirsiniz?
Tekrar söylüyorum. Elimde bir oyuncu grubu var. Bana bu kadro yeterli. Stoper Vida geldi. Tosic ve Pepe’den memnunum. Ama Vida da geldi. Mitrovic daha iyi oynayacak bir oyuncu. Defansif oynayan bir takımda daha iyi oynar. Hücum ettiğiniz zaman bire birde sıkıntı yaratabiliyor. Vida’yı aldık. Şu anda stoper ihtiyacımız da kalmadı. Medel de hem orta saha hem stoper olarak alındı. Kanatlarda da iyi isimlerimiz var. Yani basit olarak bu kadro dan kimse gitmezse her bölgede elimde yeterli oyuncu var. Bu yüzden transfer yapmaya da gerek yok başka.
‘Aboubakar bizde olsa...’
Niye çift santrfor oynamıyorsunuz?
Oynadık... Ama çift forvetle ortada sıkıntı yaşıyoruz. Eto’o’nun tarzı ile Negredo’nun tarzı bir değil. Negredo pivot santrfor. Cenk-Aboubakar daha uygundu. Aboubakar bizde kalsa Cenk, Babel o ve Demba Ba yeterdi. Negredo gayret ediyor. Bu bir üretme işi. Bazen istersin olmaz. Cenk de bazen duruyor. Santrfor durmaz. Onlar durursa, Babel’i Talisca’yı koyuyorum. Ama golcü kalırsa ortada olmuyor. Türk futbolu bu sorunları aşar. Yeter ki biz yeni yılda bir olalım. Sevgilerimizi negatife çevirmeyelim.
‘Oğuzhan’ın eksikleri var’
“Zaman zaman maçlara yedek çıkması Oğuzhan’ın kötü olduğunu göstermez. Onun da iyi maçları var. Sivas maçı onun için bir ölçü değil. Tolgay da çok yetenekli. Oğuzhan hücumdaki katkısıyla, Tolgay da defansa yardımıyla iyi bir oyuncu. Kötü değil ama eksik kaldığı yönler var bunu kabul edebilirim.”
‘Final oynamak isterdim’
Dünya üçüncüsü Şenol Güneş’in yeni hedefi ne?
Şampiyonlar Ligi finalini oynamak isterdim, ama şu anda hazır değiliz. Sonra da benim sürem yeter mi onu bilmiyorum! Benim hayatımda her şey oldu. Benim için kupa, ödül önemli değil. Ben bir işi yapıp karşılığını alırsam bu bana keyif veriyor. Milli takımda İtalya maçını sen de hatırlarsın çok keyif almıştım. İdmanda bile keyif almalıyız. Herkesi şaşırtmalıyız. Halk da bunu yakalıyor. ‘Beşiktaş top oynamak istiyor’ diyor. Ben geride kalmama rağmen bunu söylüyorum. Beşiktaş’ın bana verdiği bu görev gerçekten gurur verici.
‘Taraftar mükemmel’
“Taraftarı her zaman mükemmel buluyorum. Ben geldiğimden beri kucak açtılar. Sıcak bakmayabilirlerdi. Bazen oyunculara bile yapıyorlar bunu. Hem seviyorlar hem tepki gösterebiliyorlar. Bunlar olabilecek şeyler. Taraftarın desteği çok önemli. Trabzonspor’da da bu hırs vardı. Oradaki daha dağınık agresif sevgi boğuyor. Ama Beşiktaş’ta destek oluyor.”
Kaynak: Milliyet

Haberin Devamı