Şampiyonluk, görevde kalmayı garanti etmiyor

Leicester City'nin 2015-16 sezonunda tarihinin ilk İngiltere Premier Lig şampiyonluğuna ulaşmasını sağlayan ancak bu sezonki kötü gidişat nedeniyle görevine son verilen Claudio Ranieri, benzer akıbeti yaşayan teknik direktörleri akıllara getirdi.

1884 yılında kurulan Leicester City'yi, geçen sezon tarihinin ilk şampiyonluğuna taşıyan 65 yaşındaki Ranieri, FIFA yılın teknik direktörü ve İngiltere Premier Lig'de yılın teknik direktörü seçilmesi, yılın en iyi İtalyan teknik direktörüne verilen Enzo Bearzot Ödülü'nü alması, İtalya Cumhuriyeti Büyük Liyakat Nişanı'na layık görülmesinin üstünden fazla geçmeden işinden oldu.

Sözleşmesi, "peri masalı"nın gerçeği dönüştüğü 2015-16 sezonu sonrası 2020'ye kadar uzatılan İtalyan teknik adamın görevine, ligdeki son 10 maçında yalnızca 5 puan toplayan ve ligde 17. sırada bulunan Leicester City'nin UEFA Şampiyonlar Ligi son 16 turu ilk karşılaşmasında Sevilla'ya 2-1 yenilmesinin ardından son verildi.

Başarısızlıkta koltuğu ilk sallananın teknik direktörler olduğunu bir kez daha gözler önüne seren Ranieri ayrıca, şampiyonluk elde ettiği sezon sonrası görevden ayrılan teknik adamlar arasına girdi.

Zaferden zafere koştu, ilk sendelemesinde bileti kesildi

80'inci yaş gününden iki hafta sonra, 31 Ocak 2015'te hayatını kaybeden Udo Lattek, ulaştığı başarılara bakıldığında belki de futbol tarihinin en az sabır gösterilen teknik direktörüydü.

Lattek, Almanya Milli Takımı'nda 5 yıl üstlendiği yardımcı antrenörlük görevi sonrası 1970'de ülkesinin Bayern Münih kulübüyle anlaştı. Lattek, kariyerinin ilk teknik direktörlük deneyimini yaşadığı Bayern Münih'i, 1972'den 1974'e kadar üst üste 3 lig şampiyonluğuna taşıdı. Alman çalıştırıcı, 1974'te ayrıca kulübe tarihinin ilk UEFA Şampiyonlar Ligi kupasını kazandırdı. Bayern'in 1974-75 sezonuna kötü bir başlangıç yapmasının ardından yönetime, takımda değişiklik gerektiğini söyleyen Lattek, kısa süre sonra görevden alındı.

Borussia Mönchengladbach, Borussia Dortmund ve Barcelona'yı çalıştırdıktan sonra 1983'te Bayern'e geri dönen Lattek, 3 lig, 2 de Almanya Kupası kazandıktan sonra takımı 1987'de Şampiyonlar Ligi finaline çıkardı. Oyuncuların, öne geçtikleri final maçını 2-1 kaybetmelerinden sorumlu tuttuğu Lattek'in, Bayern Münih'teki 2. dönemi de böylece bitti.

Başarı çıtasının hep en yüksekte olduğu Bayern Münih ayrıca, Felix Magath ve Louis van Gaal'in de gözlerinin yaşına bakmadı.

Magath'a, 2005 ve 2006'daki lig şampiyonluklarına, van Gaal'a ise 2010'da ligi zirvede bitirip Şampiyonlar Ligi'nde de finale yükselmesine rağmen ertesi sezon kapı gösterildi.

Abramovich'in tahammülü yok

Chelsea'yi 2003'te satın alan Rus iş adamı Roman Abramovich, Avrupa futbolunun en başarılı teknik adamları arasındaki Jose Mourinho ve Carlo Ancelotti'nin yanı sıra İngiliz kulübüne, 2012'de tarihinin ilk Şampiyonlar Ligi kupasına kaldırtan Roberto Di Matteo'ya da kapıyı gösterdi.

2004'ten 2007'ye kadar 2 lig, 2 Lig Kupası ve bir Federasyon Kupası şampiyonluğu yaşadığı Chelsea'ye 2013'te geri dönen Mourinho, takımı, 2014-15 sezonunda en yakın rakibinin 8 puan önünde lig şampiyonluğuna taşıdı. Aynı kadroyla girdiği sonraki sezon, son 36 yılın en kötü başlangıcına imza atan Chelsea, küme düşme hattıyla arasında bir puan fark kaldığı 16. haftanın ardından Mourinho ile yollarının ayrıldığını açıkladı.

Şampiyonlukta büyük rol oynayan Eden Hazard ve Diego Costa'nın başı çektiği futbolcuları zaman zaman yedek kulübesinde oturtarak mesaj veren Portekizli teknik direktör, son alınan Leicester City yenilgisinin ardından ise oyuncularını suçladı ve "ihanete uğradığını" iddia etti.

Londra ekibinin başına getirildiği 2009-10 sezonunda Community Shield, Federasyon Kupası ve ligde mutlu sona ulaşan İtalyan çalıştırıcı Ancelotti'nin bileti, 2010-11 sezonunda ligi 2. bitirmeleri ve Avrupa'da beklenen başarıyı yakalayamamaları yüzünden kesildi.

Andre Villas-Boas'ın kovulmasının ardından 2011-12 sezonunun ortasında teknik direktörlüğüne getirilen Roberto Di Matteo yönetimindeki Chelsea, ilk maçı 3-1 kaybettikleri Şampiyonlar Ligi son 16 turunda Napoli'yi elemeyi başardı. Finale yürüyen Chelsea, Bayern Münih'i penaltı atışları sonunda yenerek tarihinin ilk Şampiyonlar Ligi kupasına ulaştı.

2011-12 sezonunda Di Matteo ile Federasyon Kupası'nı da alan Chelsea, sonraki sezon Şampiyonlar Ligi'ne grup aşamasında veda edince İtalyan teknik adamın 8 aydır sürdürdüğü görevine son verildi.

Avrupa'da başarı gelmeyince 11 kupa anlam ifade etmedi

Katarlı iş adamı Nasır el-Halifi'nin başkanlık koltuğuna geçtiği 2011'den itibaren yaptığı flaş transferlerle gündemden düşmeyen Paris Saint-Germain (PSG), Fransa ligindeki 19 yıllık şampiyonluk hasretini, 2012-13 sezonunda sonlandırdı.

Transfer harcaması konusunda oldukça bonkör davranan PSG yönetimi, Carlo Ancelotti'den boşalan teknik direktörlük görevine Laurent Blanc'ın getirilmesiyle başarı ölçüsünü, UEFA Şampiyonlar Ligi'nde zirveye oynamak olarak belirledi.

Zlatan Ibrahimovic önderliğindeki kadroyla 3 sezonda 11 kupa (3 lig, 2 Fransa Kupası, 3 Fransa Şampiyonlar Kupası, 3 Fransa Lig Kupası) kaldıran Blanc, Şampiyonlar Ligi'nde ise üst üste 3 kez çeyrek finalde elendi.

PSG yönetimi bunun üzerine Blanc ile yollarını ayırıp Sevilla'nın başında 3 yıldır UEFA Avrupa Ligi'nde zirveye çıkan Unai Emery'yi teknik direktörlüğe getirdi.

Real Madrid'i çalıştırmak zor iş

Kazandığı 11 kupayla UEFA Şampiyonlar Ligi'nin en başarılı kulübü olan Real Madrid'in teknik direktörlüğünü üstlenmenin ne kadar zor olduğunu, son yıllarda takımı çalıştıran Fabio Capello ve Bernd Schuster örnekleri gözler önüne serdi.

Vicente del Bosque yönetimindeki başarılı yılların ardından lig şampiyonluğunu 3 sezon boyunca Barcelona ve Valencia'ya kaptıran Real Madrid'de, 1996-1997 sezonunu şampiyon tamamlayan İtalyan Capello göreve getirildi.

Madrid ekibindeki 2. dönemi olan 2006-2007 sezonunda da lig şampiyonluğuna ulaşan Capello, ligin bitiminden 11 gün sonra görevden alındı.

Capello'nun halefi Alman teknik adam Schuster de, Real'in 2007-2008 sezonunda ligi şampiyon bitirmesini sağladı. Fakat Schuster de sonraki sezon ligdeki zirve yarışında, Barcelona'nın 9 puan arkasına düşmesinin ardından kovuldu.

Süper Lig'de gönderilenler

Türkiye liginin en fazla şampiyonluk elde eden takımları Galatasaray ve Fenerbahçe, özellikle son yıllarda, kupa kazandıktan sonra gönderdikleri teknik direktörlerle gündeme geldi.

Fatih Terim, 2011'de, daha önce bir UEFA Avrupa Ligi, 4 lig ve 2 Türkiye Kupası şampiyonluğu yaşadığı Galatasaray'daki 3. dönemine başladı. Sarı-kırmızılı takımla 2011-2012 ve 2012-2013 sezonlarında üst üste 2 lig şampiyonluğuna ulaşan Terim, sonraki sezonun ilk haftalarında kulüple yollarını ayırmak zorunda kaldı.

2014-2015 sezonunda Cesare Prandelli'nin yerine Galatasaray teknik direktörlüğüne getirildikten sonra lig, Türkiye Kupası ve Süper Kupa'da mutlu sona ulaşan Hamza Hamzaoğlu, sonraki sezon ligin 11. haftasının ardından yönetim tarafından gönderildi.

Fenerbahçe'ye 2000-2001 sezonunda şampiyonluk sevinci yaşatan Mustafa Denizli'nin görevi, 2001-02 sezonunda alınan başarısız sonuçların ardından ligin 17. haftasında son buldu.

Sarı-lacivertli ekibin 2013-2014 sezonunda ligi zirvede bitirmesini sağlayan Ersun Yanal, 2014-2015 sezonunun başında başkan Aziz Yıldırım ile yaşadığı anlaşmazlığın ardından kulüple yollarını ayırdı.