Olcan Adın: Beşiktaş'ta oynamak isterdim
Galatasaray'dan olaylı bir şekilde gönderilen ve Süper Lig ekiplerinden Akhisarspor forması giyen Olcan Adın, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
G.Saray'dan ayrılış hikayesinden 4. yıldıza kadar çok sayıda konuya değinen Olcan, şöyle AMK'ya konuştu; '2. yarıya taraftarın da vermiş olduğu motivasyonla iyi başlangıç yaptık. Biz Anadolu kulübüyüz. Sezon başında ligi orta sıralarda bitirmek veya üst sıralarda bitirmek. Ancak biz Türkiye Kupası'nda çok iyi gittik.
Beşiktaş'ta oynamak isterdim
Açıklamalarına devam eden Olcan; 'Pes etmeyeceğiz. Hem G.Saray'da Hem de F.Bahçe'de forma giydim. Ben G.Saray'a transfer olduğumda F.Bahçe'nin de bizim de üç yıldızımız vardı. Hangimiz şampiyon olursak 4. yıldızı alacaktı. O da bize nasip oldu. Bu yüzden G.Saray'daki şampiyonluğum çok daha değerli. Beşiktaş'ta da oynayıp koleksiyonu tamamlamak isterdim. Çünkü Burak Ağabey ve Sergen Yalçın'dan sonra ben de oynamak isterdim.
Şampiyonluk için iki takım çekişir!
Süper Lig'de çok enteresan sonuçlar oluyor. Baktığınızda G.Saray dış sahada istediği puanları alamadı. Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi'nden elendikten sonra kupa ve lige konsantre olacak. Bu yarışın G.Saray ve Beşiktaş'ın arasında geçeceğini düşünüyorum. Umarım G.Saray kazanır. Arda'nın Barça'dan sonra İngilitere'nin köklü kulüplerinde ya da İspanya veya İtalya'da devam etmesini isterdim. Avrupa'da kalmalıydı.
En özeli Zico, en kötüsü Riekerink
Kariyerimde çalıştığım en kariyerli isim Zico'ydu. Hem kariyer anlamında hem başarı anlamında Zico ile çalışmak benim için çok ayrıcalıklıydı. Ondan çok şey öğrendim. Kötü antrenörle çalışmadım ama G.Saray döneminde Riekerink diyebilirim. Çünkü G.Saray'ın tarihine bahtığınızda almış olduğu başarılara baktığınızda Riekerink'in orada olması saçma bir şeydi.
Yerliler çalışmıyor
Türkiye'de yabancılar beklentiyi veriyorlar. Bize söylüyorlar ya 'Türkler gerektiği gibi çalışmıyorlar' diye. Gerçekten biz de o var. Ekstra antrenman yapmaya salona gitmeye, beslenmeye ve uyku düzenimize pek önem vermeyiz. Yabancılara bakıyorsunuz durum farklı. Mesela Adebayor, Gomis, Eto'o, Vagner Lova'a bakın. Son demlerine geliyorlar ama yıldız olarak transfer oluyorlar.
Renklere değil şahışlara kırgınım
G.Saray'a asla kırgın değilim ama şahışlara kırgınlığım var. Sezon başı başladığında bazı arkadaşlarımıza 'kendinize kulüp bulun' demişler. Fakat bir şey gelmedi. Sezon başında yurtdışı kampına gittim. Döndükten bir süre sonra G.Saray'ın altyapıdan çıkardığı Riekerink'in yardımcısı Orhan Atik beni aradı ve takımda olmayacağımı söyledi. Şaşırdım. Transferin son gününde de sözleşmemi feshettiler. Kimseye saygısızlık yapmadım. Daha o formaya çok emek verecektim.
Davayı G.Saray'a değil kişilere açtım
Açtığım davayı kazandım. Çünkü haksız fesih vardı. Ve bu dava G.Saray'a açtığım bir dava değildi. Şahıslara açtığım davaydı. Bizi çok küçük düşürdüler. Resmen G.Saray taraftarının önüne attılar. Sevilmeyen bir adam gibi, yattığı yerden para kazanan biri olarak gösterdiler. Ben hiç yattığım yerden para kazanmadım. Kamp dışı, kadro dışı bıraktıklarında bile ben altyapıyla antrenman kaçırmadım.
Sneijder daha iyi
Wesley Sneijder'in futbolculuğunu tartışamam. İnanılmaz yetenekli ve teknik. Şut, pas ve orta çzelliği çok iyi. Bir iki sene önce sözleşme uzatıyorsunuz. Sonra sözleşmesi devam ederken gönderiyorsunuz. İyi bir Sneijder, Belhanda'dan daha iyi. Gol kralı Burak olabilirdi ama Gomis çıtayı çok yükseltti. İdolüm de tartışmasız Hagi'ydi.