'O maçı unutmayacağım'
Beşiktaş’ın Türk futboluna kazandırdığı son dönemdeki en başarılı isim Atınç Nukan, açıklamalarda bulundu.
Sezon başında Almanya İkinci Lig ekibi Red Bull Leipzig’e 6 milyon Euro (18 milyon TL) karşılığında transfer olan 22 yaşındaki futbolcu, Siyah-Beyazlı günleri ve gelecek için yaptığı kariyer planlarıyla ilgili olarak samimi sözler sarf etti.
‘O karşılaşmayı unutamayacağım’
“Beşiktaş A Takımı’na bir A2 maçı sayesinde çıktım. Fenerbahçe’yle oynuyorduk. O karşılaşmayı Mustafa Denizli de izliyordu. Sene 2010’du. Nisan ayıydı galiba. İyi de oynadım o maçta. Karşılaşmanın ardından hocamız Sarp Yiğit aradı. “Atınç, Mustafa hoca seni A Takım’a istiyor. Profesyonel sözleşme imzalayacaksın” dedi. Çok acayip mutlu olmuştum. Hiç unutamayacağım anlardan biriydi. İlk Manisaspor karşısında forma giydim. Unutamayacağım... Sonra Beşiktaş’ta oynadığım dönemler de oldu zor günler geçirdiğim dönemler de oldu. Ama ben hiçbir zaman vazgeçmedim. Çalışmayı bırakmadım. Hep Beşiktaş’ta oynayacağıma inandım.”
‘Daha fazla oynamayı hak ettim’
Geçen sezon Slaven Bilic yönetimindeki takımda yaptığı patlamanın kendisine Almanya macerasında yardımcı olduğunu belirten Atınç, “Kariyerimde buraya gelmemin etkenlerinden biri de Slaven Bilic’tir. Geçen sene bana güvendi. Ona oyuncu önerilmesine rağmen istemedi ve bana şans verdi. Ben de onun güvenini boşa çıkarmadım. Hazır tuttum kendimi... Zaman zaman daha fazla oynamayı hak ettiğim dönemler de oldu. Ama tabii ki hocanızın kararlarına saygı duymak zorundasınız. Bilic ve ekibinin bende yeri ayrıdır. Futbolcularıyla arasındaki ikili ilişkiler çok iyidir. Onun bana önemli şeyler kattığını düşünüyorum. Gayet iyi bir sezondu benim için” diye konuştu.
‘Bu başarıyı önceden yakalardım’
Siyah-Beyazlı formayla zaman zaman zor günler geçirdiğini de itiraf eden genç yıldız, “Beşiktaş kariyerimle ilgili hiçbir keşkem yok. Hata yaptığımı düşünmüyorum. Bazı durumlarda yaşadığım bazı problemler sırasında bana karşı daha iyi bir tutum sergilenseydi bu başarımı daha önceden yakalardım. Kadro dışında kaldığım dönemlerde hak etmediğim davranışlarda bulundular bana. Kişi ismi vermiyorum. Altyapıdan gelmişken 18-19 yaşındaki bir çocukken nedensiz bir anda hak etmediğim davranışlar gördüm Samet Aybaba döneminde... Feda’yı ben dedim o dönemde! Bol bol menemen yiyorum şimdi Almanya’da!” sözlerini sarf etti.
‘Geleceğime Ahmet Bulut karar verecek!’
Leipzig’le Bundesliga’ya çıkmayı hedeflediğini söyleyen 22 yaşındaki stoper, “Kariyer planlamamı menacerim Ahmet Bulut yapıyor. Onun benimle ilgili güzel planları var. Ben de ona inanılmaz güveniyorum. 6 milyon Euro’luk bir bonservis bedeline transfer olmama şaşırmıştım. Kulübüme para kazandırdığım için mutluyum. Şimdi hedefim Bundesliga’ya çıkmak ve ardından Avrupa arenasında oynamak. Euro 2016’da oynamak en büyük hedeflerimden biri. İnşallah orada ülkemi temsil etmek istiyorum. Leipzig’le Bundesliga’ya çıkıp sonrasında Euro 2016’ya gitmek istiyorum. Bu 2 hedefimin ardından geleceğime Ahmet Bulut karar verecek” sözlerini sarfetti.
‘Beşiktaş’ın öz evladıyım’
“Beşiktaş taraftarını özlüyorum. Onlarla benim özel bir bağım var. Bana karşı da hep destekleyici oldular. Hep arkamda durdular sağolsunlar. Evde bazen açıyorum onların videolarını izliyorum. Ya da takım arkadaşlarıma gösteriyorum. Takım arkadaşlarımın da hoşuna gidiyor. Onlara inanılmaz geliyor. Leipzig’in de çok taraftarı var ama Beşiktaş taraftarı gibi coşkulu değiller. Ben Beşiktaş’ı da temsil ediyorum. Beşiktaş’ın öz evladıyım. Bana her gün yüzlerce mesaj geliyor. Beni destekliyorlar. Onlar herkesten çok farklı.”
‘Adaptasyon sürecim 1 ay sürdü’
“Almanya ilk birkaç ay zor geçti. Özellikle antrenman temposu çok yüksekti. Ve oraya tek başıma gittim sonuçta. Arkadaşlarımı, ailemi, her şeyimi bırakıp gittim. Yeni takım, yeni çevre, yeni hoca... Yaklaşık 1 aylık bir adaptasyon süreci geçirdim. Ama çevremdeki herkes bana çok sıcak davrandı. Herşeyimde bana yardım ettiler. Evimi bulmamda, eşyalarımı almamda falan... Ailem sık sık beni ziyaret ediyor. Ben de fırsat buldukça geliyorum. Ailem İstanbul’da yaşıyor.”
‘6 sene oynadım 1 kupa gördüm’
“Evde olduğum sürece Türkiye Ligi’ni takip etmeye çalışıyorum. Eve hemen yayını bağlattım zaten. 6 yıl Beşiktaş’ta oynadım sadece 1 kupa gördüm. İnşallah onlar da bu sezon şampiyon olurlar. İyi futbol oynuyorlar ve liderler. Şampiyon olabilecek durumdalar. İnşallah Leipzig ve Beşiktaş sezon sonunda kendi liglerini şampiyon olarak tamamlar... Benim için çok güzel olur.”
‘Fatih Terim bana güvendi’
“Milli takıma seçilmeden Fatih Terim hoca bir maçıma geldi sağolsun. Beni izlemek için... Bana güvendiği için çok teşekkür ediyorum. Çağırıldığımda inanılmaz mutlu oldum. Çünkü en büyük hedeflerimden biriydi. Çok şükür bu hedefimi gerçekleştirdim. Ama önemli olan bu formayı daha uzun yıllar giyebilmek. İnşallah nasip olur.”
Ahmet Bulut: En pahalı futbolcu!
“Atınç’ı 2 sezon önce Türkiye İkinci Lig takımına kiralık olarak göndermek istiyorlardı. Sonra Soma Turnuvası’nda oynadı. Takımda kaldı. Beşiktaş tarihindeki en yüksek bonservis bedeline transfer olan ilk Türk futbolcu oldu Atınç. Hem de nakit para. Nihat 5,5 milyon Dolar’a gitmişti. John Carew 8 milyon Dolar’a gitti. Hemen hemen onunla aynı para... Hayatında ne kadar önemli bir karar aldığını sonradan fark etti. Giderken Swatch marka saat takıyordu şimdi Rolex takıyor! Aradaki fark bu (Gülüşmeler).”
‘Antrenmana ilk girip en son çıkarım’
“Leipzig’deki 5 aylık süreçte kendimi çok iyi geliştirdim. 1 aylık süreçte sakatlık yaşasam da... Kendimi artık daha dinamik hissediyorum. Taktik olarak çok daha geliştim. Sakat olduğum dönemde bile her gün tesise gidiyordum. Bu süreci video analizler izleyerek geçirdim. Boş kalmadım. Oyun sistemimiz çok taktiğe dayalı. Benim mevkiim için kuvvet çok önemli. Fitness yapıyorum. Zaten çalışmayı çok seviyorum. Bunu oraya gittiğimde de korudum. Sadece üst vücut değil bacaklarımı da geliştirdim. Biri benden daha fazla çalıştığında kendimi rahat hissetmiyorum. Benim yapım böyle. İdmanlara hep ilk önce girip hep en son çıkarım. Antrenmandan sonra yemekhaneye gittiğimde kimse olmaz. Her günüm böyle geçiyor. Bence çok iyi bir özellik bu.”
‘Şenol Hoca destek sözü verdi’
“Beşiktaş’ta kalsaydım oynayacağımı da düşünüyordum. Ama benim için böyle bir teklif gelmişken teklifi kabul etmeyi seçtim. Transferin son evrelerine doğru Şenol hocayla konuşup tanıştık. Onun fikrini de merak ediyordum. Kalsam da gitsem de bana destek olacağını söyledi. Kararı kendim vermem gerektiğini belirtti.”
‘Almanya’ya gittiğimde inanamadım’
“Türkiye’de alt yapıya pek önem verilmiyor. 1 sahada 4 takım antrenman yapıyordu. Soyunma odalarını söylemiyorum bile! Böyle bir ortamda büyüdüm. Hiç uygun şartlarımız yoktu açıkçası... Almanya’da Leipzig’in alt yapı tesislerine ilk gittiğimde inanamadım... Her şey ultralüks... Gerçekten orada futbolcu olma şansın çok daha yüksek.”
‘İyi ki transfer olmuşum’
“İlk teklif aldığımda sıcak bakmamıştım. Çünkü projeyi bilmiyordum. ‘Beşiktaş’tan İkinci Lig’deki bir takıma neden gideyim’ dedim. Ama proje ve hedefler bana anlatılınca ikna oldum. Takımın arkasında Red Bull gibi büyük bir güç var. Tesislerimiz, antrenman sahamız, otobüslerimiz, kaldığımız oteller... Her şeyimiz üst düzey. Özellikle Almanya’da büyüyen arkadaşlarım; Olcay Şahan, Tolgay Arslan ve Cenk Tosun, bana gitmemi söylediler. Uğur Boral abim de aynı fikire sahipti. Orada kendimi geliştirebileceği söyledi. İyi ki gitmişim.”
‘Şu andaki ortamımız Beşiktaş’takiyle benzer’
“Hocamla aram çok iyi. Beni çok istedi. Gelişimim için çok çaba sarf ediyor. Bu 6 aylık dönemde taktik ve fiziksel olarak bana çok yardımcı oldu. Zaten bir futbol dehası. Bizim Beşiktaş’taki arkadaşlık ortamımız çok iyiydi. Şimdiki takımım da benzer bir ekip. Beni çok iyi karşıladılar. Hatta beklediğimden çok daha iyi karşıladılar. Çok genç bir takımız. Ortamımız çok iyi sürekli bir şeyler yapıp paylaşıyoruz. O yüzden bir sıkıntı yaşamadım.”
'Kimseden korkum yok'
“Bundesliga’nın şu anda en önemli takımı Bayern Münih... Lewandowski başta olmak üzere birçok isimlere sahipler. İnşallah gelecek sezonda bu tarz üst düzey takımlara karşı mücadele edeceğim. Bir korkum yok. Zaten olsaydı bu teklifi kabul etmezdim. Hedefim İkinci Lig’de oynamak değil Bundesliga’ya çıkmaktı. O yüzden orada da başarılı olacağıma inanıyorum. Takımın arkasında çok büyük bir destek var. Avrupa Ligi’nde ya da Şampiyonlar Ligi’nde oynayabilecek kapasiteye sahibiz.”
‘Kulağımızdan kan alıp program hazırlıyorlar’
“Antrenmanlar çok daha ağır burada. Her idmana 1,5 saat erkenden gidiyoruz. Kulağımızdan kan alıyorlar. Kandaki yorgunluk seviyesine bakıyorlar. Antrenman programını ona göre ayarlıyorlar. Çok fazla taktik antrenmanı yapıyoruz. Hemen hemen her gün video analiz yapıyoruz. Beslenme için özel bir aşçımız var. Sadece bu spor için neye ihtiyacımız varsa onu pişiriyorlar. Çok lezzetli değil ama sağlıklı. Türk yemeklerini çok özlüyorum. Yaşadığım şehirde fazla Türk yok. Konumumuz biraz daha Doğu Almanya’da olduğu için... Ama tabii ki dönerciler var. Arada bir arkadaşlarımla gidiyoruz. Takım arkadaşlarım benden daha çok seviyor döneri.”
(Fanatik)