Gazete Vatan Logo
FutbolNe yönetimin ne de hocanın suçu var!

Ne yönetimin ne de hocanın suçu var!

"Geçen yıl Beşiktaş yıpratıldı. Bunda F.Bahçe ve G.Saray'ın sistematik olarak ortak çalışmasının payı büyük. Yaraları sarmak için transfer yapıldı. Şimdi zaman lazım."

Beşiktaş'ı 100. yılında şampiyonluğa taşıyan Romen teknik direktör Mircea Lucescu, siyah-beyazlıların bu sezonki çöküşünü 'normal' olarak değerlendirdi. Başarılı hoca Beşiktaş'ın geçen sene planlı şekilde yürütülen bir kampanya sonucu yıpratıldığını ve ağır hasar aldığını söyleyerek "Bu durum kolay geçmez. Hasar ağırdı. Yeni yönetim havayı değiştirmek için takımı revize edip birçok transfer yaptı. Beşiktaş zamanla oturup, hedeflerine yürüyecektir. Hem yönetimin hem de Del Bosque'nin zamana ihtiyacı var" diye konuştu

'Ben mi almadım?'
Geçen yıl kaçan şampiyonluğun suçunun kendi üstüne yıkıldığını belirten Lucescu şöyle konuştu: "Bana 'Santrfor almadı' dediler. İlhan'ı sattılar. Ahmet Dursun'u yolladılar. Necati ile anlaştım. Özhan Canaydın'ın bir telefonu ile vazgeçtiler. Hasan Özer'i 200 bin dolar için almadılar. Di Napoli diye bir futbolcu getirdik. 300 bin Euro için onu da almadılar. Geçen sene Messina'yı Serie A'ya çıkarttı. Bu sene Messina ligde ikinci; Di Napoli neler yapıyor, lütfen baksınlar. Bize karşı yürütülen kampanyaya ses çıkartmadılar. Suçu bana ve takımıma yıktılar

'Malzeme kaliteli'
Yeni yönetim doğal olarak bu havayı dağıtmak için bir çok transfer yaptı. Del Bosque'yi getirdi. Fakat yeni takını kurmak zordur. Zaman ister. Beşiktaş taraftarı takımına sahip çıkmak zorunda. Onları destekleyerek takıma güven aşılamalılar. Son maçlarını seyrettim. Ne Bodo ne de Trabzon karşısında kötü oynadılar. İlk maçlara göre çok daha iyiler. Kaliteli malzemeden her zaman kaliteli bir yemek çıkar. Onun için sabır lazım. Türkiye'de bu şansı pek vermiyorlar. Ama gerçekten başka bir çare de yok. Beşiktaşlılar sabretmeli

'Kariyerimin yenilgisi'
Kariyerimin en büyük üzüntüsünü geçen yıl yaşadım. Ben daha önce böyle bir mağlubiyet almamıştım. Ama kimse ne olduğunu anlamadı. Ben çıkıp neler yaşandığını anlatınca fatura bana kesildi. Dönen oyunları, yapılan yanlışları söyledim. Fakat bu bazılarına ağır geldi. Veya kimse duymak istemedi. Kendimi oranın bir insanı olarak gördüğüm için böyle konuştum. Çünkü bu yanlışlar sürekli tekrarlanıyordu. Artık birinin 'dur' demesi lazımdı. Konuştum ve suçlu oldum. Ama yine olsa yine konuşurum. Pişman değilim."

Haberin Devamı