Mustafa Cengiz'den Modeste açıklaması!

TRT Spor'da katıldığı programda gündemle ilgili değerlendirmelerde bulunan Cengiz, Galatasaray'ın menfaatleri için elinden geleni yaptığını dile getirerek, "Ben mücadelemi bırakmam. Asla siperi terk etmem ama eğer komutanımız olan genel kurul ve taraftar, siperi terk et derse bir saniye durmam, Galatasaray yönetiminden çekilirim. Taraftara çok önem veriyorum çünkü ben de taraftarım. Forvet alınmadığı için gösterilen tepkiyi anlayışla karşılıyorum. Hele Trabzonspor'dan da 4 gol yemişsen belki ben daha şiddetli tepki gösterirdim. Tepkinin büyüğünü de başkana saklardım. Başkan olarak hata bende. Topun ağzında olan benim. Davul benim boynumda." diye konuştu.

İşte Cengiz'in açıklamalarından satır başları:

- Benim en büyük silahım, en büyük güvencem, açıklık, samimiyet ve şeffaflık. Ben doğruları söylediğim sürece Galatasaray'ın başkanıyım. Yanlış söylediğim andan sonra Galatasaray başkanı değilim.

- İlk izlediğim maç 1967'deki Galatasaray-Fenerbahçe maçı. Mithat Paşa Stadı'nda. Metin Oktay'ın ne kadar büyük futbolcu olduğunu o maçta gördüm. Kaleci Özcan'dı. Panter gibi çok iyi bir kaleciydi.

- Ben asla tamamen başarılı olduğumu düşünmüyorum. Kendini beğenen, tamamen başarılı olduğunu düşünen bir insan bitmiştir.

- Bugün bana tepki de olabilir. Kendine göre beni yeterli görmeyebilir, yönetimi zayıf görebilir ama ben mücadeleyi bırakmam, asla siperi terk etmem. Ama komutanımız olan genel kurul ve taraftarlar, bırak derse siperden çekilirim.

- Döviz kurunu unuttuk, Amerika'nın üzerimize yaptığı presi unuttuk, forvet transferi 1. mesele haline geldi. Tepkileri anlayışla karşılıyorum. Bana destek veren taraftarın, bu konuda eleştirmesini de anlıyorum.

- Transfer, oyuncular, maça çıkış, diziliş... Hepsi teknik ekibe kalmış. Teknik ekibimiz Emre Akbaba'yı istedi. Futbolcu ile ben hiç görüşmedim, sadece imza töreninde tanıştım. Galatasaray'da başkan futbolcu transferine hiçbir zaman karışmaz.

- Alanyaspor başkanı sayın Çavuşoğlu ile görüştük, Emre Akbaba için kendisinin bize teklifi 7 milyon euroydu. Öyle olunca hayır dedik. Sonra riskleri göze alarak ve futbolcu satacağımıza inanarak, 2,5 milyon euro teklif ettik. Sayın başkan bozuldu tabii ki.

- Abdürrahim Albayrak görüşmeleri yürüttü. Sonra 3 milyon euro'ya çıktık fakat yine olmadı. Emre Akbaba ise bizi istediğini beyan etti.

- Emre Akbaba'nın çeşitli vesilelerle bizi istediğini hissettik. Açık açık bunu söyledi sosyal medyalarda da. Nagatomo'da da öyle oldu. Nagatomo'da da bir rakibimizin 4,5 milyon euroluk bir teklifi olduğu söyleniyor, ama biz görmedik.

- Taraftarımızın inanılmaz bir isteği oldu Emre Akbaba konusunda. Taraftarımızın isteğini de gözardı edemezdik. Bu nedenle teklifimizi 4 milyon euro'ya çıkardık.

- Rakibimiz bizim verdiğimizden 500 bin euro fazla maaş veriyordu. Orada olduğunu düşünün şu anda, taraftarın tepkisi ne olurdu? Forvet alamadığımız için bizi idam eden taraftar ne yapardı? Emre Akbaba'yı almak, bizim için bir prestij haline geldi.

- Gomis de bizden gitmek istiyordu. Teknik heyet özellikle Gomis'i göndermek istedi diye bir şey asla yok.

- Dursun Özbek yönetiminin Gomis'e zam sözü verdiğini bilmiyorum. Öyle bir şey olsaydı sözleşmesinde yazardı. Sözleşmesinde yazmıyordu.

-Gomis ile Muslera arasında tartışma yok, yanlış duyulmuş. Sadece kendisi gol kralı, talep etmekte haklı, bazılarını kıyas göstermekte haklı. Menajerler kendilerine göre ücretinin artmasını istedi. Biz Fatih hocanın dediklerine bakarız.

- Modeste Florya'ya gelmiş, biz o konularda yokuz. Bizim önümüze imzaya gelir, biz buna bakarız. Futbolcu ile görüş, menajerlerle görüş, biz o işlerin içinde değiliz.

- Modeste'yi duyunca ben de araştırıyorum. Olay nedir dedim, hukuki sorun olduğunu söylediler. Duyar duymaz müdahale ettim. Biz mülkiyeliyiz, yarı hukukçuyuz. Baktığımızda çok büyük tehlike gördük. Yaklaşık 20 ile 30 milyon euro."

- Daha önce Türkiye'den iki kulüple, Rusya'dan bir kulüple, Almanya'dan bir kulübün ilgilendiğini gördük. Bunlar imzalamamış. Aynı anda bize Çin kulübünden bir mail geldi. Modeste'yi idmana çıkardığınız anda sizi FIFA'ya şikayet edeceğiz deniyordu.

- Modeste olmuş TT. Topic Trend diyorlar. Onu da öğrendik. Diyorlar ki Mustafa Cengiz'in troll'leri varmış. Onu da öğrendik troll'ün ne olduğunu. Mustafa Cengiz'in ailesinin, oğlunun troll'ü var dediler. Bunu kanıtlarsanız bugün başkanlıktan istifa ederim.

- Maicon'un transferinde biz zamanında sisteme girdik, Arap kardeşlerimiz Al Hilal zamanında giremedi. Ahmet Çalık'ı zamanında girdik, İspanyol kardeşlerimiz giremedi. Her olayı Grosskreutz'a bağlamak olmaz.

- Trabzon'dan da 4 tane yemişsem, ben daha da şiddetli tepki gösterebilirdim. Tepkinin büyüğünü de başkana gösterirdim. Beceriksizlikle suçlardım. Çok samimiyetle söylüyorum, hata bende. Başkan benim.

- Taraftar diyor ya forvet yok, gruptan sıfır puanla çıkarsınız diye; biz iş adamıyız, planlarımızı en kötüye göre yaparız. Sıfır puanla bile 40 milyon euro gelirimiz oluyor Şampiyonlar Ligi'nde. Harika!

- UEFA'dan ayın 21'inde 10 milyon euro geliyor. Galatasaray camiası 1-1,5 yıl dayanırsa, salaha ulaşacaktır. Muhammed Salah değil, kurtuluşa ulaşacaktır.

- İbra deyince de Ibrahimovic anlaşılıyor. Onu da alalım ama sonra da hayaller Van Persie, hayatlar tam tersi olabiliyor.

- Kamera da dibimize kadar gelmiş bizi çekiyor. Abdurrahim göremedi, 'Ne oldu' diye sordu. D çıktı dedim. O da gülmeye başladı. Ben de çaktırmadan 'Gülme, gülme' dedim. Hala gülüyor.

- Uçakların kalkması için son saniyeye kadar mücadele ettik. Bir sorumlu aranıyorsa, o benim. Galatasaray'ın 100 milyonu da olsa, oyuncuyu transfer edip, Şampiyonlar Ligi'nde oynatma şansımız yoktu. Bir noktayı boşaltmadan, orayı dolduramıyorduk.

- Vagner Love'ın bize bedelsiz geleceği söylendi. Menajer tarafından önerildi. Ücretsiz geleceği belirtildi. Daha sonra makul bir bonservis ücreti istendi. Love'ın bonservisini karşılayamayacağımızı biliyorduk. Bu bonservisi menajer ve Love ödeyecekti. Yapamadılar.

- Beşiktaş haklı olarak Vagner Love'ı ücretsiz vermek istemedi. Bu konuda Beşiktaş ile hiçbir problem yaşamadık. Love'ı alsak lig artı Şampiyonlar Ligi'nde oynatabilecektik.

- 31 Ağustos itibariyle TFF'ye verilmesi gereken 28 kişilik kadro listesinde 8 tane genç oyuncu yer alıyor. U19'dan 5, U17'den 3 futbolcu. Yani altyapıdan 8 futbolcu. Bu bir devrimdir.

- Sevgili hocamı üzen iki Türk oyuncu vardı. Birisi Tolga'ydı. Kendisi ayrılmak istemiyordu. Menajeriyle birlikte çok uzun konuşmalar yaptık. Başta tüm ücretini istiyordu, sağ olsun kendisi bizi zor bir durumdan kurtardı. Darısı diğerlerine.

- Tarık Çamdal'ın futbolu bıraktığında haysiyetli, onurlu bir şekilde göğsünü gere gere futbolculuğunu anlatabileceği bir durumda olmasını diliyorum.