Mücize böyle gerçekleşti

Zayıf rakiplere kaybedilen puanların ardından ümitler Kaf Dağ'ının ardına kadar gerilemişti ama Terim ve oyuncuları finişi mükemmel bitirdi. Sonlara doğru yeşeren Play-Off ümidimiz, mucizevi bir şekilde direkt Fransa biletine dönüşüverdi.

FRANSA BİLETİ SADECE MİLLİ TAKIM'IN BAŞARISINA BAĞLI DEĞİLDİ

İlk üç maçı 1 puanla kapatan ve gruptaki ilk periyodu 13 puanlı İzlanda'nın arkasında 5 puanla kapatan Milli Takım'ın bundan sonraki işi mucizelere kalıyordu. Sadece mucizeyi Türkiye gerçekleştiremezdi. Öyle maçların Milli Takım lehine sonuçlanması gerekiyordu ki, biz Play-Off'a gidelim. Hollanda maçı ile başlayan, Çek Cumhuriyeti ile devam eden galibiyetler zinciri İzlanda maçına gelip dayanmıştı. Derken birdenbire en iyi üçüncü olmamız gündeme geldi ama bu da bizim elimizde değildi. Bir Olimpiyat halkası gibi üç maçın sonucu bizim lehimize neticelenecek ve biz de sahamızda oynayacağımız İzlanda maçını kazanacaktık.

İŞTE KADER MAÇLARI

13 Ekim Salı gününden önce oynanacak Yunanistan-Macaristan maçı aslında kaderimizin çizildiği karşılaşmaydı. Macaristan kazansa zaten bizim en iyi üçüncülük hayali de eriyip gidecekti. Grup sonuncusu Yunanistan maça galibiyetle başladı. Sonra peşi sıra karşılıklı goller geldi. Maç 3-3'tü. Macaristan'ın atacağı tek gol kendisini en iyi üçüncü olarak Fransa 2016'ya taşıyacaktı. Derken 86'ncı dakikada sahneye Panagiotis Kone çıktı ve çaktı: Yunanistan: 4 - Macaristan: 3. Aslında bu sonuç bile Macarlara en iyi üçüncülüğü taşıyacaktı, ama bizim İzlanda'yı yenmemiz olasılığına kadar.

11 EKİM PAZAR

Yunanistan: 4 - Macaristan: 3

Goller: 5'inci dakikada Konstantinos Stafylidis, 56. dakikada Panagiotis Tachtsidis, 79'uncu dakikada Kostas Mitroglou, 86'ncı dakikada Panagiotis Kone (Yunanistan) - 26'ncı dakikada Gergö Lovrencsics, 54 ve 75'nci dakikalarda Krisztian Nemeth (Macaristan)

12 EKİM PAZARTESİ

Türkiye'yi en iyi üçüncü olarak Fransa 2016'ya yollayacak bir diğer maç Ukrayna-İspanya arasındaydı. Beşiktaş'ta çalışan İspanyol Teknik Direktör Del Bosque, rakibin karşısına kimsenin ummadığı bir onbir çıkarmıştı. Yıldızlar yedekte, yedekler 11'deydi. Santra ile birlikte Manchester United kalecisi De Gea, Ukrayna hücumlarını tek başına önleyen eldiven olarak belki de tarihe geçiyordu. 10'un üzerinde yüzde yüz kurtarış yaptı. Derken ilk kez İspanya forması giyen Gaspar'ın kafa vuruşu filelere gitti ve karşılaşmayı İspanya 1-0 kazandı. Üstelik ispanya 1-0 önde iken takım kaptanı Fabregas bir de penaltı kaçırdı. Penaltıyı Shaktar Donetsk'te forma giyen Piatov çıkarmıştı.

Ukrayna: 0 - İspanya: 1

Gol: 21. dakika Mario Gaspar

ÇEK CUMHURİYETİ GALİBİYETİ FİTİLİ ATEŞLEYEN MAÇ OLDU

Türkiye son maça bir kala, İstanbul'da 2-1 mağlup olduğu Çek Cumhuriyeti'nin karşısına çıktı. Bu maçta kaybedilecek 1 puan dahi bizim Play-Off, hatta konuşulmaya başlanan en iyi üçüncülük ümidini söndürecekti. Sparta Prag'ın sahasında oynanan maça ilgi büyüktü. Çekler, beklemediğimiz bir onbir ile başladı. Fatih Terim merkez santrfora Cenk Tosun'u koyarak başladı. İlk devre golsüz sona erdi ve nihayet beklenen gol geldi. Serdar Aziz kolundan çekip indirilince, Selçuk penaltıdan cezayı kesti. Sonra Arda Turan'ın nefis pası ile Hakan Çalhanoğlu neredeyse fileleri deliyordu, 2-0 kazandık.

10 Ekim Cumartesi

Çek Cumhuriyeti: 0 - Türkiye: 2

Goller: 62. dakikada Selçuk İnan (Pen), 79. dakikada Hakan Çalhanoğlu

İŞTE NEFESLERİN TUTULDUĞU MAÇLAR

Milli Takım santrada iken iki maç da aynı saatte start aldı. Üç gün önce oynadığımız Cek Cumhuriyeti karşılaşma başlar başlamaz Hollanda'yı esir aldı. 2-0'la soyunma odasına girerken bir oyuncusu kaybetti ve son 45'te 10 kişi mücadele etmek zorunda kaldı. Fenerbahçe'de yedek kalan Van Persie, Teknik Direktör Blind tarafından daha ilk yarının ortasında oyuna dahil ediliyordu. Fenerbahçeli yıldızın oyuna girişi Portakallara hareket getirdi ama aynı Van Persie kafa golü ile önce kendi kalecisi Zoet'i avladı ve Hollanda'nın ümitlerini de bitirdi. Van Persie ve Huntelaar'ın golleri skoru 2-3'e getirse de Türkiye için tehlike yoktu. Artık Play-Off garanti idi.

Hollanda: 2 - Çek Cumhuriyeti: 3

Goller: 24. dakikada Pavel Kaderabek, 35. dakikada Josef Sural, 66. dakikada Robin van Persie (kendi kalesine) (Çek Cumhuriyeti) - 70. dakikada Klaas-Jan Huntelaar, 83. dakikada Robin van Persie.

KAZAKLAR TARİH YAZDI

Türkiye-İzlanda maçı golsüz devam ederken 65'inci dakikada mucizenin bir bacağı daha gerçekleşti. Hollanda'ya üç gün önce 90+1'de golü atan Islambek Kuat topu filelere gönderdi. Bu gol de anında Terim'e ulaştırıldı. Fakat hala İzlanda maçı berabere gidiyordu.

Letonya: 0 - Kazakistan 1

Gol: 65. dakikada İslambek Kuat

İŞTE O AN

Dakika 88'den, 89'a girmiştik. Frikik kazandı Milli Takım. Topun yanına inanmış bir halde Selçuk İnan geldi. Hemen Arda'da yanına gelip kulağına bir şey fısıldadı. Sağ aya içi bir plase, İzlanda kalecisi uçtu ama nafile, fileye yapışmıştı meşin yuvarlak. Ülke çıldırıyordu. O anda Macarlar da yerle bir olmuştu. Fransa 2016'da idik. Hem de doğrudan. Tam Play-Off'a kaldık derken, direkt uçtuk Paris'e.

13 Ekim Salı

Türkiye: 1 - İzlanda: 0

Gol: 89. dakikada Selçuk İnan

Aslında Selçuk İnan mucizenin son halkasını tamamlamıştı. 11 Ekim'de Yunanistan'ın, Macarlar'ı dize getirmesiyle başlayan ertesi gün İspanya'nın, Ukrayna'yı yenişiyle devam eden, Kazaklar'ın, Letonya'da tarih yazması ve Türkiye'nin noktayı koyuşuyla Türkiye'nin 2016 serüveni böyle taçlanıyordu. Üç takımla birlikte, Panagiotis Kone (Yunanistan), De Gea, Gaspar (İspanya), Pavel Kaderabek, Josef Sural, Robin Van Persie (kendi kalesine) (Çek Cumhuriyeti), İslambek Kuat (Kazakistan) ve Selçuk İnan, Milli Takım'ın doğrudan gidişine yol açan kramponlar olarak Türkiye'nin futbol arşivine girdi.