Gazete Vatan Logo
FutbolMourinho Fenerbahçe'nin kapısından dönmüş

Mourinho Fenerbahçe'nin kapısından dönmüş

Real Madrid'in hocası Mourinho'nun Fenerbahçe'ye transferi son anda gerçekleşmedi

Mourinho Fenerbahçe'nin kapısından dönmüş

FIFA tarafından ‘Dünyanın En İyi Teknik Adamı’ seçilen Real Madrid’in teknik patronu Jose Mourinho'nun Türkiye'nin kapısından döndüğü ortaya çıktı.

Futbol dünyasının ünlü isimlerinin tercih ettiği saat markası Delacour’u yıllardır kullanan ve firmanın davetlisi olarak Cenevre’ye giden Mourinho burada Fanatik'e konuştu.

Dünyaca ünlü teknik direktör Türk futbolu, Fenerbahçe, Beşiktaş’ın flaş transferleri ve Real Madrid forması giyen öğrencisi Mesut Özil’le ilgili önemli açıklamalar yaptı.

İşte röportajın ayrıntıları:

Sizi daha önce menacer Bayram Tutumlu Fenerbahçe’ye önermişti? Türkiye macerasının kıyısından döndüğünüzü söyleyebilir miyiz?

Evet. Bu doğru. O zaman Porto’nun teknik direktörüydüm. UEFA Kupası’nı kazanmıştık. Ve Bayram Tutumlu bana inanmıştı. Benim ileride çok iyi bir teknik direktör olacağımı görmüştü. Bu yüzden Türkiye’nin İstanbul’daki büyük kulüplerinin bana talip olabileceğini belirtti ve benden yetki istedi. Ben de ona güvenip, yetki verdim. Ama sonrasını biliyorsunuz, Porto’yla Şampiyonlar Ligi’ni de kazandım ve marka değerim hızlı bir şekilde yükseldi. Transfer gerçekleşmedi.

Sürekli kendinizi geliştiriyorsunuz. Bunu nasıl başarıyorsunuz?

İnsan kendini geliştirmek için çaba sarfetmeli. Ben her zaman her şeyin en iyisini istiyorum. Bu gelişmeyi sağlamak için sürekli kendime sorular soruyorum. Bu soruların cevaplarını da kendim veriyorum. Özel bir hocam yok. Ama bu mesleği yapıyorsanız, kendinizi geliştirmeniz gerekir. Futbol global bir spor. Portekiz’de ülke şartlarıyla başarılı oldum. İngiltere’ye gittim, İngiltere’nin şartlarını öğrendim. İtalya’ya gittim, İtalya’nın şartlarıyla başarılı oldum. Ve çok iyi biliyorum ki, kendinize bir şeyler katmak için, sürekli kendinizi değiştirmeniz, gelişmeniz lazım.

Mesut Özil Real Madrid’e geldiğinde kısa süreli bir uyum sorunu yaşadı. Şimdi ise daha iyi durumda. Ona neler öğrettiniz?

Çok haklısınız. Mesut inanılmaz bir gelişme içinde. Geldiğinde bazı sorunlar vardı fakat onları aştı. Mükemmel bir oyun düzeyine geldi. Bence onun en büyük artısı, iki futbol ülkesinin meziyetlerine sahip olması. Bir Türk futbolcusu gibi teknik ve kabiliyetli. Bir Alman futbolcusu gibi disiplinli... İki ülkenin karışımıyla olağanüstü bir futbolcu ortaya çıkıyor. Son maçlarına bakın, topla daha süratli olduğu görülüyor. Aynı süratle de düşünebildiği görülüyor. Mesut’tan çok memnunum. 10 yıl boyunca Real Madrid’e büyük fayda sağlayacaktır.

Basın tarafından çok eleştiriliyorsunuz. Bazen meslektaşlarınız da sizi eleştiriyor. Size göre futbol bir psikolojik savaş mı?

Savaş diyemeyiz ama önemli bir maç öncesi yaptığınız basın toplantısında maç başlıyor demektir! Yani karşı tarafa basın yoluyla bazı mesajlar göndermelisiniz. Bu, takımınızın lehine olacak etik unsurlarsa, bundan çekinmemelisiniz ve inandıklarınızı söylemelisiniz. Ben kendi takımımı düşünerek, her açıklamayı yapabilirim. Çünkü her zaman zirvede olmak istiyorum. Bana ‘egosu şişkin’ diyorlar, demeye devam etsinler.

Bu sene Şampiyonlar Ligi’ni mi, La Liga’yı mı daha fazla önemsiyorsunuz?

Tabii ki Şampiyonlar Ligi’ni daha fazla önemsiyoruz. Çünkü daha önce de söyledim. Her zaman en iyisini yapmak istiyorum. Hayatımda hiç ikinci olmak istemedim ve bunda da başarılı oldum. Her şeyi kazandım, son olarak da dünyanın en iyi teknik direktörü seçildim. Real Madrid’in 9 Şampiyonlar Ligi kupası var, umarım 10’uncusunu bu sene kazanacağız.

Türkiye’de sizinle ilgili şu ilginç espri yapılıyor; “Beşiktaş, 4 Portekizli Quaresma, Almeida, Simao ve Fernandes’i aldı. Önümüzdeki sezon da Jose Mourinho geliyor.” Bu konuyla ilgili düşünceleriniz nedir?

(Gülüyor...) Tabii ki çok enteresan bir durum. Saydığınız bu oyuncular tek tek, bireysel olarak mükemmel oyuncular. Kaliteleri hakkında hiç kimse bir şey söyleyemez. Ama şu anda önemli olan, sorumluluklarının bilincinde olup, takım ruhu içinde Beşiktaş’a değer katmaları. Birlikte iyi bir takım ruhu yakalarlarsa, camia ve taraftar Bernd Schuster’e güvenirse, bence Beşiktaş başarılı olur.

Futboldan artan boş zamanınız var mı? Çok yoğun çalışıyorsunuz

Tabii ki futbola ayırdığım bu büyük zaman dışında, özel yaşantımın yok denecek kadar az olduğunu söyleyebilirim. Ama ben küçükken futbolcu olmak istiyordum. Futbolcu oldum ama iyi bir futbolcu olamadım. Sonra şansımı teknik adamlıkta denemek istedim. Ve herkes biliyor ki, çok başarılı oldum. Her şeyin bir karşılığı vardır. Bu hayatı seçtim, karşılığında da hiç özel hayatım kalmadı.

'SEZON SONUNDA REAL MADRİD'İ BIRAKABİLİR'

Real Madrid Kulübü, İspanya Futbol Federasyonu'nu (RFEF), teknik direktör Jose Mourinho karşıtı hakemleri kendi maçlarına vermekle suçladı.

RFEF, Kral Kupası çeyrek final rövanş maçlarının hakemleriyle ilgili internetteki resmi sitesinde yayınladığı yazısında, Atletico Madrid-Real Madrid maçına verilen hakem Delgado Ferreiro'nun sakatlığı dolayısıyla değiştirildiğini ve yerine Javier Turienzo'nun görev yapacağını bildirdi. Ancak RFEF, bunu duyururken, "Turienzo, son aylarda hakemler tarafından kendisine ön yargılı davranıldığını düşünen Mourinho'nun dikkatli bakışları altında düdük çalacak" ifadesini kullandı.

İspanyol basınının gündeme getirip, konunun büyümesi üzerine, Real Madrid Kulübü bugün yazılı bir açıklama yaparken, söz konusu ifadelerden "üzüntü ve büyük rahatsızlık" duyduğunu dile getirdi. RFEF'in "objektiflik, tarafsızlık, denge kurmaktan uzak olduğunu, Real Madrid kulübüne, teknik direktörüne ve taraftarına saygısızlık ettiğini" savunan Real Madrid, teknik direktörleri Mourinho'nun imajının bu şekilde kullanılmasına asla müsaade etmeyeceğini kaydetti.

Bu arada tüm bu polemiklerin ardında, La Liga'da son oynanan ve 1-1 berabere sona eren Almeria-Real Madrid maçı sonrasında, teknik direktör Jose Mourinho'nun, iki penaltıyı vermediği gerekçesiyle maçın hakemi Perez Lasa'yı suçlayan sözlerinin yattığı söyleniyor. Mourinho, bugün düzenlediği basın toplantısında, "İspanyol hakemlere karşı olduğum söylenemez. Ama eğer samimi biri varsa Almeria maçından sonra polemik olmadığını, ancak çalınmayan iki penaltı olduğunu söylemeli. Benim hakemlerin samimiyetlerinden şüphem yok ama açık şeyler var. Bu polemik değildir. Polemik, olmayan şeyler varmış gibi gösterildiğinde olur. Bir hakem alçak gönüllü olmalı: (İki penaltı oldu ve ben hata yaptım) diyebilmeli" diye konuştu.

"SEZON SONUNDA REAL MADRİD'İ BIRAKABİLİR'
İspanyol basını, Real Madrid kulüp yönetiminin henüz bir forvet oyuncusu almamasından dolayı Mourinho ile yöneticilerin arasının bozuk olduğunu savundu.

Portekizli teknik adam, Almeria maçı sonrasında Real Madrid Kulübü Spor Direktörü Jorge Valdano'nun basında yer alan ve takımın bir 9 numarasının (Benzema) olduğunu savunan sözleriyle ilgili 'Basın aracılığıyla mesaj yollanacak yaşı geçtim' değerlendirmesinde bulundu.

Hamburg takımının Ruud Van Nistelrooy'u bedavaya bırakmadığı ve bu yüzden Real Madrid'e gelemeyeceği yazılırken, Mourinho'nun ara transfer döneminde istediği isimlerin de alınamadığı kaydedildi. Mourinho'nun isteyip, Real Madrid yönetiminin gerçekleştiremediği öne sürülen talepler, Athletic Bilbao'dan Fernando Llorente ya da Werder Bremen'den Beşiktaş'a transfer olan Hugo Almeida'nın alınması ile defans oyuncusu Pepe'nin sözleşmesinin yenilenmesi olarak sıralanıyor.

As gazetesi, kulüp yönetimiyle sorunu çözememesi halinde Mourinho'nun sezon sonunda Real Madrid'den ayrılabileceğini, İnter, Manchester United ve Manchester City kulüplerinin Portekizli teknik adama talip olduklarını ileri sürdü.

Haberin Devamı