Monza'yı satın alan Berlusconi'den 'Cavcav' kuralları!
İtalya'nın eski başbakanlarından Silvio Berlusconi, Milan'ı elinden çıkarmasının ardından satın aldığı Monza'yı katı kurallarla bir modele dönüştürmeye çalışıyor. İtalyan futbolunu yeniden canlandırmak için en fazla 3 yabancı sınırı koyan Berlusconi, oyunculara uzun saç, sakal, küpe ve vücutlarının dövmeyle dolu olmasını yasakladı. Bu sakal yasağı, İlhan Cavcav'ın Gençlerbirliği'ndeki kuralını anımsatıyor.
İtalya'nın eski başbakanlarından Silvio Berlusconi, Milan'ı elinden çıkarmasının ardından satın aldığı Monza'yı katı kurallarla bir modele dönüştürmeye çalışıyor. İtalyan futbolunu yeniden canlandırmak için en fazla 3 yabancı sınırı koyan Berlusconi, oyunculara uzun saç, uzun sakal, küpe ve vücutlarının dövmeyle dolu olmasını yasakladı. Bu sakal yasağı, İlhan Cavcav'ın Gençlerbirliği'ndeki kuralını anımsattı.
Ülkenin Milanolu ünlü işadamlarından, sayısız skandallara imza atmış ve hatta vergi kaçakçılığından mahkûmiyeti bulunan 82 yaşındaki Silvio Berlusconi, pes etmeyen bir girişimci.
1986'da edindiği, başkanlığı süresince pek çok başarıya imza atan Serie A'nın dev ekiplerinden AC Milan'ı, özellikle Arap yatırımcıların Avrupa kulüplerini satın alıp, futbolcu transferlerinde astronomik rakamları devreye sokması üzerine 2017'de Çinlilere satmak zorunda kaldı.
"Acı verici, ama gerekliydi. Dünya futbol piyasasında dönen bu büyük rakamlara direnmek mümkün değildi. Yıldız futbolcuları artık alamaz, dünya kulüpleriyle rekabet edemez olduk" ifadeleriyle bu tarihi satışı değerlendiren Berlusconi, futbol sektörüne olan tutkusundan yine de vazgeçmedi.
GENÇLERE ÖRNEK "İYİ ÇOCUKLAR"
İtalya üçüncü futbol ligi Serie C'de mücadele veren ve ekonomik sıkıntı içindeki 107 yıllık bir diğer kuzey kulübü olan Monza'yı bu sezon başında satın alan Berlusconi'nin tek hedefi, bir örneğe dönüştürmek istediği takımın Serie A'ya çıkmasını sağlamak.
Üstelik bunu, yeni jenerasyon futbolcuların ilgi çekici saç, sakal ve dövmelerle adeta tarz yarışına girdiği bir dönemde keskin, yazılı olmayan kurallarla gerçekleştirmek istiyor.
Berlusconi'nin "iyi çocuklar" diye nitelediği ve disiplinleriyle gençlere örnek olmasını amaçladığı Monza'da top koşturmayı kabul eden futbolcuların, küpe ve pirsing (piercing) gibi takılar takmamaları, saçlarını uzatmamaları ve iyi taramaları, kirli sakalın ötesine geçmemeleri ve hayranlarına imza dağıtırken ad-soyadlarını okunaklı yazmaları gerekiyor.
Öyle ki Berlusconi, Monza'da futbolcuların saçlarını bedava kesecek bir berber olacağını da söyledi.
TÜRKİYE'DE DE YABANCI SINIRI TARTIŞILIYOR
Cristiano Ronaldo gibi yıldızların forma giydiği, halihazırda yarısından fazlası yabancı futbolculardan oluşan Juventus'un üst üste 8 kez ligde şampiyonluğunu ilan etmesi üzerine, "İtalyan futbolu sıkıntıdan öldü" yorumlarının yapıldığı, koalisyon hükümetinin ağır topu, aşırı sağdaki göçmen karşıtı Lig partisinin lideri, İçişleri Bakanı Matteo Salvini'nin "Önce İtalyanlar" sloganıyla oylarını 1 yılda ikiye katladığı bir dönemde Berlusconi, "milliyetçilik" yapmaktan da geri durmuyor.
İtalyan gençleri daha fazla futbol dünyasına kazandırmayı ve ülke futbolunun eski parlak günlerine dönmesini arzulayan Silvio Berlusconi, Türkiye'de de tartışılmakta olan yabancı oyunculara sınırı Monza'da sert bir şekilde uyguluyor ve en fazla 3 yabancıya izin veriyor.
Berlusconi, kurallarını, "İtalyan futbolunda ilk 11'deki oyuncuların hepsinin yabancı olması kabul edilemez. Bizim geleneklerimizden uzaklar ve onların isimlerini bile telaffuz edemiyoruz. Öte yandan, görünüşü çirkin olan futbolcuların gençlere örnek olmasını istemiyorum. Futbolu değiştirmek için Monza bir model olacak" diyerek savunuyor.
"HER FAULDE RAKİPTEN ÖZÜR DİLİYORLAR"
Berlusconi ayrıca, sahada kibar futbolcular görmek istediğini ve oyuncularından her yaptıkları faulün ardından rakibinden özür dilemelerini, hakemlere de "efendice" davranmalarını rica ettiğini de ekliyor.
Berlusconi'nin sağ kolu Adriano Galliani, Monza'nın da CEO'luğunu üstlendi ve ocak ayında yaklaşık 2 milyon euro bedelle, 14 futbolcuyu göndererek, başkanın kriterlerine uygun 16 futbolcu transfer etti ve alışılmadık bir şekilde üçüncü ligin en pahalı takımını oluşturdu.
Bu yıl bir üst lige yükselmesi söz konusu olmasa da gelecek sezon beklentinin yüksek olduğu takımda Berlusconi'nin "ideal" oyuncusu Monza doğumlu, vücudunda tek dövme olmayan 26 yaşındaki Marco Fossati.
Antrenmanlarından birinin kapılarını Demirören Haber Ajansı'na (DHA) açan Monza'nın orta saha oyuncusu Fossati, futbola Inter ve Milan'ın genç takımlarında başladı ve İtalya liginden hiç ayrılmadı.
Berlusconi'nin kurallarını çok yerinde bulan Fossati, "Başkanın projesi bence çok gerçekçi ve bunun bir parçası olmaktan gurur duyuyorum. Takımdaki hiçbir futbolcu onun kurallarına karşı değil" şeklinde konuştu.
DA SILVA: İTALYANLARA ÖNCELİK VERMEK KÖTÜ BİR ŞEY DEĞİL
16 yaşında geldiği İtalya'da, daha sonra bu ülkenin pasaportunu da alan 35 yaşındaki Brezilyalı Reginaldo Ferreira Da Silva ise, takımdaki 3 yabancıdan biri.
Da Silva, baldırında bir dövme olduğunu, ama bunun başkanı rahatsız etmediğini belirterek, "Yeter ki kafama kadar dövme olmasın. Biz futbolcuların, Berlusconi'nin minik isteklerine uyarak disipline olmaları çok doğru. Normalde küpe takıyorum, ama başkanımızın ricasını kırmayarak, ne spor tesislerimizde ne de sahada küpe takıyorum. Yapmamız gereken tek şey oyunumuza konsantre olmak" dedi.
Neredeyse tüm futbol hayatını İtalya'da geçiren Da Silva ayrıca, "Ben de İtalyan sayılırım, çift vatandaşlığım var. Başkanımızın İtalyanlara öncelik vermesinin kötü bir şey olduğunu düşünmüyorum" ifadelerine yer verdi.
BROCCHI: YETENEKLİ DE OLSA DEĞERLERİMİZE UYMUYORSA ALMAYIZ
Berlusconi'nin felsefesini tartışmasız destekleyen teknik direktör Cristian Brocchi de, "Herkes kendi ülke gençlerini yetiştirmek konusunda Barcelona'dan bahsediyor. Oysa Belçika, Portekiz ve Hollanda'da da iyi iş çıkarıyorlar. Ajax'ın çok genç oyuncularıyla neler yaptığına bir bakın! Biz de neden kendi gençlerimizin önünü açmayalım, neden rüyalarını gerçekleştirmelerine yardımcı olmayalım ki?" diye konuştu.
Öte yandan Brocchi, yetenekli, takıma faydalı olabilecek, ama başkanın kurallarına uymayan bir futbolcuyu, başkanın değerlerine uymuyorsa asla takıma almayacaklarını da sözlerine ekledi.
Takımda bazı futbolcuların dövmeli olduğunun hatırlatılması üzerine de Brocchi, "Yeter ki (Radja) Nainggolan gibi tepeden tırnağa dövmeli olmasınlar. Öylesi çok çirkin. Kararında ve vücudun küçük bölümünde görülen dövmeye karşı değiliz" diyerek, Inter'in Belçikalı yıldızını örnek verdi.
Brocchi son olarak, Serie C İtalya Kupası'nda final oynayacaklarını da hatırlatarak, "Projenin meyvelerini almaya başladık" dedi.