Spor Toto Süper Lig’den düşen ve mali açıdan tarihinin en kötü dönemini yaşanan Mersin İdman Yurdu, bu kez de otobüs skandalıyla gündeme oturdu. Eski başkan Ali Kahramanlı, iddiaya göre icralardan korumak için üstüne aldığı kulübün otobüsünü şirketinin garajına çektirdi. İddiayı doğrulayan Başkan Hüseyin Çalışkan, “Bu şık olmadı, bu tavır sayın başkana hiç yakışmadı” dedi.
Süper Lige veda eden, yaşanan mali kriz nedeniyle transfer tahtası kapalı olan, yönetimi alacak başkan bulamayan 80 milyon lira borcu bulunan Mersin İdmanyurdu, şimdi de takım otobüsünü kaybetti. İddiaya göre 2012- 2013 sezonunda külübün parasıyla alınan otobüs, yaşanan maddi kriz nedeniyle icralardan korunmak amacıyla Başkan Ali Kahramanlı’ya devredildi. Ali Kahramanlı geçen hafta da otobüsün üstündeki giydirmeleri söktürerek , kendine ait olan şirketinin garajına çektirdi.
KALECİ ŞAHİN İCRA KOYDURMUŞTU
Eski başkan Kahramanlı’nın el koyduğu otobüse sezon içinde eski kaleci Ahmet Şahin iki kez icra işlemi yaptırmış ancak başarılı olamamıştı. İlk olarak Kayseri’ye giden kırmızı lacivertli takımı, buradaki otelde icra memurları karşıladı. Memurlar, polis nezaretinde Mersin İdman Yurdu’nun 33 SY 033 plakalı takım otobüsüne haciz işlemi uyguladı. Tespit tutanağı düzenleyen icra memurları, kulüp yetkililerinden ödeme taahhüdü alarak otelden ayrıldı. Sivas’ta 24 Nisan’da da oynanan Medicana Sivasspor karşılaşmasından önce de kulübün malzemeleri ve otobüsüne yine Ahmet Şahin’in alacaklarına karşılık haciz konuldu. İki kez icradan dönen otobüse bu kez eski Başkan Ali Kahramanlı el koydu.
‘KULÜBÜN OTOBÜSÜ’
Gelişmeleri değerlendiren Başkan Hüseyin Çalışkan, otobüsün Mersin İdmanyurdu Kulübü’nün malı olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Bu durumu Mersin’de bilmeyen yok. Eski Başkan Ali Kahramanlı, icralardan korumak üzere otobüsü şirketinin üzerine devrini yapmış. 2010 model eski bir otobüs. 8 yıl başkanlık yapıp, ‘Tarihe süper lige çıkartan başkan’ olarak geçtiğini ifade eden Sayın Kahramanlı’nın bu hareketi hakikaten hiç şık olmadı. Bu durumu herkesin vicdanına ve adaletine bırakıyorum. Kulüp bu durumda iken, tüm gelirimizi kendisinin alacaklarına öderken, bu tavrı göstermesine üzülmemek elde değil.”
