Luiz Gustavo'dan itiraf: Defalarca özür diledik
Fenerbahçe'nin yıldızı Luiz Gustavo "Ben de Almanya'ya 7-1 yenildiğimizde neler olduğunu bilemiyorum. Açıkçası bizim de pek açıklamamız yoktu. Tarihte bizim açımızdan maalesef diyebileceğimiz bir maç. Hepimiz çok üzüldük. Hem kendimiz hem de taraftarımız için üzülmüştük. Bize çok güveniyorlardı, hepsinden defalarca özür diledik. Allah'a şükürler olsun ki o zamanlar geçti" dedi.
Fenerbahçe'nin yeni transferlerinden Luiz Gustavo, beIN Sports'ta canlı yayına çıktı ve Güntekin Onay'ın sorularını yanıtladı.
"YÜZDE 50 ALMAN'IM"
Ben aslında 20 sene önce Brezilya'dan ayrıldım. Almanya gibi futbolun disiplinli olduğu bir ülkeye gittim. Bu bana karakter anlamında inanılmaz şeyler kattı. 11 yıl oradaydım ve bu benim Brezilyalı sıfatıma çok değerli şeyler kattı. Kendimi yüzde 50 Alman yüzde 50 Brezilyalı olarak tanımlayabilirim. Almanya'ya gitmem bana çok şey kattı. Brezilya'da ufak bir takımdan çıktım, Almanya'da Bayern Münih gibi büyük bir takımda kendimi buldum. İlk geldiğimde zordu, farklı bir dil ve kültür vardı. Bu farklılıklar bana çok şey kattı ve beni yükseltti.
Marsilya'da kaptanlık yaptım, orada da çok şey öğrendim. Hayatta bazen bazı yenilikler olması gerekiyor. bazı insanlar bundan korkar ama ben korkmadım. Fenerabhçe gişbi bir kulüğbün beni istediğinni duydyuğumda bu yeniliğe hazır olduğumu anladım. Fenerbahçe'nin teklifi kafamdaki projelere ve hedeflere çok uygundu ve buraya geldim. Fenerbahçe'nin büyüklüğünü görünce burayı tercih ettim. Tabii ki de bu kulüpten büyük Brezilyalılar geçmiş. Bunun duyulmaması söz konusu değil. Fenerbahçe, büyük ve gelenekleri olan bir kulüp. Gelmeden önce bazı futbolcularla, Diego ve Josef'le konuştum, şehri merak ediyordum. Kulüp ve İstanbul hakkında çok güzel şeyler söylediler. Bu süreci daha da hızlandırdılar. Burada olduğum için çok mutluyum. Burada yapılan her iş profesyonel şekilde yapılıyor. Bunların üst üste gelmesi kaliteyi oluşturuyor.
"UYUM SAĞLAMAK İÇİN ÇALIŞIYORUM"
Adaptasyon sürecinde çok zorlanmadım. Ben sakin hayat yaşayan bir futbolcuyum. Ailemle geçiriyorum vakitlerimi. Takıma uyum sağlamak için çok çalışıyorum. Günden güne çalışma ritmimi arttırıyorum. Her ülkenin kendine ait bir karakter yapısı var. Almanya'ya bakarsak daha sert daha aktif. burada biraz daha yavaş oynanıyor. Fransa'da taktik ve teknik var fizik biraz daha aşağıda. Türkiye'de ise hepsinden biraz var. Sadece oyun daha yavaş oynanıyor.
DERBİ İÇİN YORUMU...
Baktığınızda bu maçlar tarihi olan maçlar. Bütün futbolcular buna ayrı bir motivasyonla hazırlanıyor. Şüphesiz ki benim için çok güzeldi. Taraftarları geçtim bütün Türkiye bekliyordu bu maçı. Umarım burada derbi oynayabilirim. Bu maçlarda büyük oyuncularla karşılaşıyorsunuz ve bu da sizin motivasyonunuzu arttırıyor.
DEFALARCA ÖZÜR DİLEDİK
Ben de Almanya'ya 7-1 yenildiğimizde neler olduğunu bilemiyorum. Açıkçası bizim de pek açıklamamız yoktu. Tarihte bizim açımızdan maalesef diyebileceğimiz bir maç. Hepimiz çok üzüldük. Hem kendimiz hem de taraftarımız için üzülmüştük. Bize çok güveniyorlardı, hepsinden defalarca özür diledik. Allah'a şükürler olsun ki o zamanlar geçti.
"EN İYİSİ NEYMAR"
Messi, Ronaldo ve Neymar üçlüsüyle de oynadın. Hangisine karşı daha çok zorlandın?
Neymar'la birlikte daha fazla zaman geçirdim. Üçü de efsane futbolcular Benim için Neymar en iyisi. Çok teknik diyebilirim. Onunla daha çok vakit geçirdiğim için en iyisi Neymar.
"BEN SADECE TAKIMA ODAKLIYIM"
Benim için direkt şampiyonluk konuşmak şu anda anlamsız geliyor. Bir sonraki maçı düşünen bir futbolcuyum. Maçlara adım adım baktığımızda daha fazla konsantre oluruz. Takımımız çok iyi futbolculardan kurulu ve topla oynamayı seviyor. Bu grup olarak hedeflerimize ilerleyeceğiz. Hedeflerimize daha fazla inanarak şampiyonluk ipini göğüsleyeceğimizi düşünüyorum. Bana ahtapot dendiğini ilk defa duydum. Daha önce de bir-iki lakabım vardı ama hatırlamıyorum. Takma isimlerden çok takımın ilerlemesine yardımcı olmak istiyorum. İnsanlar konuşma hakkına sahipler, iyi de kötü de konuşabilirler. Ben sadece oyunuma ve takıma odaklıyım.
"KENDİME İYİ BAKIYORUM"
Belki de Allah'ın yardımıyla futbolcu oldum. Aslında diğer futbolcular da bunun önemini anlamalı. Şükrediyorum ki futbolu hak etmişim. Kendime iyi bakıyorum, erken uyuyorum, iyi olmaya çalışıyorum. Sahada olmak en çok istediğim şey. Dışarıda farklı bir karakterim var. Genelde aile insanıyım. Saha içerisine biraz değişiyorum. Saha içerisine bir grup insansınız, kulüp için, kulübün projeleri için siz savaşıyorsunuz. Üstünüze düşen sorumlulukları yerine getirmeniz gerekiyor. Futbol biraz değişti belki ama ben futbolu küçüklükten beri seviyorum. Bunun değerini biliyorum. Bu sorumlulukları yerine getirmek için daha agresif olabiliyorum.
"İKİ İDOÖLÜM VAR..."
Ben aslında futbola forvet olarak başladım forvet olarak başladığım için de idolüm Romario'ydu. Mevkim değişse de ikinci idolüm olarak da Ronaldo'yu tercih ettim. Sakatlıklar yaşadı ama her seferinde o Ronaldo olarak geri döndü. Bek olarak da defansta da oynadım. Ama genel olarak hep orta sahada oynadım. Orta sahada çok rahattım diyemem, her teknik adamın farklı planları vardır. Ben bana verilen görevi en iyi şekilde yapmaya çalışırım. Bayern Münih, bilinirliği çok fazla bir kulüp. Avrupa'da büyük başarılar elde eden çok büyük bir kulüp. Fenerbahçe'ye baktığımızda onların da çok büyük bir tarihi var. Avrupa'da büyük başarılar var. Taraftarlar olsun, tarihleri olsun daha da iyiye gidebilir. Kendi tanınılırlığını arttırabilir ancak bu burada başlıyor. Buradaki maçlarımızı kazanıp, ilerleyebiliriz. Taraftarların desteği çok fazla. Bu taraftarların desteğiyle birçok başarıyı elde edebilecek olan bir kulüp.
"EMRE VE VEDAT'A ŞAŞIRDIM"
Takım olarak iyi bir takımız. Vedat'ı tanımıyordum ancak tanıdıktan sonra çok iyi bir forvet olduğunu gördüm. Emre'ye ben de şaşırıyorum. Emre tarihte çok büyük kulüplerde yer almış, çok büyük bir futbolcu. Onu böyle görmek benim için de ayrı bir motivasyon oldu. O yaşta o istek ve arzuyla oynaması müthiş bir şey, tebriği hak eden bir oyuncu. Onun bu şekilde yaşaması insanların saygısını kazanıyor, benim de saygın kensisine karşı çok yüksek. Açıkçası ben trafiğe alıştım. beni şaşırtan şey, her gün her saat trafiğin olması oldu. Yemeklere gelirsek, kulüpte yapılan yemekler inanılmaz. Hepsini yiyemiyorum ama şu ana kadar yediklerim çok güzel.