Larsen'e dikkat

Danimarka ve Türk futbolunun bir dönemine imzasını koyan ünlü Alman teknik direktör Sepp Piontek, cumartesi günü oynanacak Türkiye-Danimarka maçını değerlendirdi. Zor ve gergin atmosferde oynanacak, önemi çok yüksek bir maç olacağını vurgulayan Piontek, VATAN'a şu açıklamaları yaptı: "Maçı kaybeden, Almanya 2006 rüyasından uyanacak Türkiye'yi ve Danimarka'yı çalıştırdım. Ülkenizde hâlâ çok dostum var. Bu ülkeyi çok seviyorum. Kalbim ikiye bölünmüş durumda ikisinin de kazanmasını istiyorum. Danimarka'nın hocası Morten Olsen, göze hoş gelen ve hücuma dönük bir futbol oynatmak istiyor. İngiltere maçında bunu tam olarak gerçekleştiremediyse de, skor olarak tatmin etti. Ama o tecrübeli bir teknik adam ve bu dostluk maçının fazla önem taşımadığının farkında. 2. yarıya zaten İngiltere yedek kadrosuyla çıktı, skoru abartmamak gerek. Danimarka, Türkiye deplasmanında kontrollü oynayacak Ama hücumu da hep düşünecek takımın genel yapısı hızlı oynamaya endeksli olduğu için, ofansif yönü ihmal edemez. Bunu yaparsa orta sahada tıkanmalar olabilir. Danimarka, orta sahanın kendine ait bölgesinde topu kapıp, ara paslarla kanatlara aktarmaya çalışacak. Olsen öncelikle 3 puanı düşünecektir

'Baskı kalkmalı'
Türkiye, taktik disiplini güçlü bir takım. Dizilişi, saha içinde yer ve oyuncu paylaşımı çok iyi. Yardımlaşmayı da iyi yapıyorlar. Tek eksik, oyunun başları ve sonlarına doğru konsantrasyon kayıplarından doğan pas hataları. Bu nedenle başları geçmişte çok ağrıdı. Bu maçta bunu dikkate almalılar. Avrupa takımları, saha avantajlarını genelde hep pozitif kullanmayı bildiler. Performanslarını yükseltici bir biçimde kullandılar. Ama Türkiye, Milli Takım ve kulüp bazında bu artı motivasyonu sağlayamıyor. Artı güç genelde negatife dönüşüp, stres ve konsantrasyon kaybı getiriyor. Üzerlerinde büyük baskılar hisseden Türk futbolcular, gol geciktikçe kendilerini daha çok sıkıp, takım oyunu oynamaktan çıkarak, bireysel olarak maçı kurtarmaya çalışıyor. Bireysel yükü genelde yıldızlar üstleniyor ve fiziksel olarak 2. yarının ortasında tükeniyor. Taraftar baskısı bazı isimlerin ya oyundan kopmasına, ya da pasif bir tutum sergilemesine yol açıyor. İlk dakikalarda Türkler bir gol bulurlarsa, tüm bu gerçekler tersine dönebilir. Seyirci coşkusuyla bütünleşip, harika futbol oynayabilirler. Yine de Danimarka'ya 90 dakika dikkat etmeliler. Kesinlikle 'Biz bu maçı aldık' havasına girmemeliler. Türkiye daha önce bunu Ali Sami Yen'de İsveç'e karşı yaptı ve sonra ne olduğunu birlikte gördük

'Temkinli başlarlar'
Maça 2 takım da temkinli başlayıp, erken gol yemekten kaçınacaktır. Danimarka kanatlardan Gronkjaer ve Jorgensen'le gelmeyi hedefleyecektir. İkinci devrede Jorgensen yerini Rommedahl'a bırakabilir. Ancak oyunun kaderini asıl belirleyecek olan ise Olsen'in hücum kararı olacak. Herkes Tomasson üstünde duruyor. Ama bence Tomasson hücuma dönük orta saha olarak oynayamaz, Olsen de farkında. Süpriz isim olarak yerine Schalke'de yıdızı yeni parlayan Larsen'i sahaya sürebilir. Larsen genç hızlı fiziksel gücü üstün ve hava toplarına hakim bir isim. 'Danimarka için çok önemli bir maçta oynayabilir mi?' diye düşünenler var. Bence aklında bir kaygı olmaması, yani genç ve umursamaz bir yapıyla maça başlaması bir avantaj olabilir. Türk teknik ekibi Tomasson üstünde duracağı için Larsen süpriz isim olarak sıyrılabilir

'Maçın anahtarı orta saha'
Türkiye eski yardımcım Fatih Terim'e emanet. Bu iyi bir seçim. Milli Takım'ı bırakınca yerime onun gelmesini ben istemiştim. Kendisini çok geliştirdi ve başarılı bir teknik adam oldu. Türkiye'yi bu maça iyi hazırlayacağını düşünüyorum. Defansta lüzumsuz hatalar yapmamanız gerekiyor. Orta sahayı güçlü tutmalı. Almanya'daki Türk gençleri formda, onları kullanmalı. Örneğin Schalke'li Hamit Altıntop... Danimarka'daki Poulsen'i tanıyor. Takım arkadaşları. Almanya'da oynayan çok sayıda Danimarkalı ve Türk oyuncuları var. Bence maçın kaderini bu oyuncular belirleyecek

'Bu maçı Yunanistan kazanır'
Bu maçta kalbim her iki takım için de atacak. Ama ben beraberliği daha yüksek oranda görüyorum. Eşit ekipler, gergin bir atmosferde karşılaşacak. Kaybedenin şansının hiç kalmayacağı bir ortamda, kimsenin şansını zorlayıp tamamen risk alacağını düşünmüyorum. Çünkü '3 puan alamasam da, rakibim de alamayacak' mantığı ağır basacak. Aslında maçın gerçek galibi Yunanlılar olacak"