TÜRK tenisin gururu Çağla Büyükakçay, 24 Nisan’da İstanbul Cup’ta kazandığı şampiyonluğun ardından yeni yeni kendine geldiğini söyledi. WTA şampiyonluğu kazanan ilk Türk tenisçi olan Çağla’ya Seyhan Şaşko sordu, milli tenisçi yanıtladı.
Şampiyonluk sonrası eve gittin, ne hissettin?
“BUGÜNE kadar birçok güzel şey yaşadım ama bu çok başkaydı. Maçın içinde çok gerildim. Çünkü hem İstanbul Cup’ın benim için önemi hem de her kazandığım maç bir yere taşıyordu bunları düşünmemeye çalışıyordum.
YARI finale çıksam Wimbledon’ı, finale çıksam ilk 100’ü garantiliyordum. Şampiyonluk tabii ki güzel ama iki tarafta da mutlu olacağımı düşündüm. Her gün hem duygusal olarak kendimi tuttuğum hem bir şeylerle mücadele ettiğim bir hafta oldu. O yüzden de eve girince şoktaydım; ‘Ne yaşadık biz?’ diye düşündüm.
SABAH en yakın dostlarım 82 numara olduğum için, yurt dışından çocukluk arkadaşlarım hayâlimi başardığımla ilgili mesaj göndermişler. TV’de herkes benden bahsediyordu. ‘İlk 100’e giren ilk Türk olmak’ derken idrak edebildim. Sonra ağlamaya başladım. Buralara her şey çok güzel geçirilerek gelinmiyor. Bunu başardığımız için kendimi iyi hissederek, başarmış olmanın verdiği duyguyla ağladım. Bir Türk kızı olarak Türkiye’de yapılmamışı başarmak bana inanılmaz bir haz verdi. Daha fazla ilkleri kazandırmak isteyeceğimi biliyorum. Kendime yeni yeni geliyorum.”
‘BENİ BEĞENMEYEN ELBET OLACAK’
n Tenisin yarısından fazlası mental. Senin Türkiye’de oynaman bir yandan avantajın ancak diğer taraftan insanın içinde bir korku oluyor. Sen bu korkuyu yaşadın ve nasıl baş ettin?
“SAMİMİ olmak gerekirse bununla nasıl baş ettiğime ben de inanamıyorum. Çünkü seyircinin coşkusu beni daha iyisine itiyor ama bir yandan da oyuncuyu baskı altına alabiliyor. Ama ben bu hafta bu enerjiyi tamamıyla avantaja dönüştürdüm. Muhteşem atmosfer vardı ve beni çok motive etti.
ANCAK genel olarak konuşacak olursam geçen sene geçirdiğim zor dönemden sonra kendime sorduğum sorulardan bir tanesi ‘Ben bu işi seviyor muyum?’ oldu. Farkındalıklarım biraz daha arttı. ‘Ben bu işi seviyorum başarılı olsam da olmasam da bu zihniyette olmalıyım’ diye düşündüm. Çünkü hepimizin bildiği gibi başarısızlıklarda düşüşler oluyor. ‘Beni beğenen beğenmeyen insanlar olacak’ deyip bunları kabul ettim.
BEN çok iyi
tenis oynasam da beni beğenmeyenler elbet çıkacaktır. Ancak ben kendimi beğeniyor muyum, antrenörüm beni beğeniyor mu, kendimi geliştirebileceğim tenisi oynayabiliyor muyum, bunların üzerine yoğunlaştık ve bana çok faydası oldu. Çünkü biz aramızda konuşuyoruz günlük skorlar teniste pek faydalı olmuyor istikrara bakmak gerekiyor. Tenis seviyesinin iyi düzeyde olması gerekiyor. Biz hep neleri geliştirebiliyoruzu düşünüyoruz. Bu maçı bu şekilde oynayalım değil, korkunun bizi ele almasına izin vermeden geliştireceğimiz tenise odaklanıyoruz. Bu hafta bunu başarıp bu baskıları ittim.”
‘Sahiplenilmek beni çok mutlu etti’
“ÇOK fazla ilgi oldu. Basından, ünlülerden, beni tanıyanların dışında hiç tanımadığım ünlülerden de çok fazla paylaşım oldu. Sporculardan, yöneticilerden birçok mesaj aldım. ‘Hayatımda hiç tenis izlemedim ama 2.5 saat boyunca senin maçını izleyip sonunda ağladım’ diyenler çok oldu.
MÜTHİŞ mesajlar aldım ve çok duygulandım bu kadar sahiplenildiğim için. Çünkü teniste Türkiye’de birçok şeyi başardım ancak bu kadar ses getirmemişti. Bunu sahiplenmeleri beni çok mutlu etti.
TURNUVANIN Türkiye’de olması ve TV’den canlı verilmesi artı oldu. Yılda 25 hafta oynuyorum ama beni ülkem sadece bir hafta seyrediyor. Daha önce bu seviyeye kadar yükselmeme rağmen insanların haberi olmuyordu. Bunu insanların kendi gözleriyle görmesi benim için ayrıca güzel oldu.”
‘Tenisin Türkiye elçisi olabilsem...’
Bundan sonrası için kendini nerede görüyorsun, ne yapmak istiyorsun ?
“TABİİ ki birinci hedefim olimpiyatları oynamak, Türkiye’ye kazandırmak istediğim bir ilk. Onun dışında kendime bir limit koymak istemiyorum bu üst seviyede oynamayı sürdürmek, Grand Slam’de başarılı olmak istiyorum her tenisçi
gibi. Tenisin Türkiye elçisi gibi olabilirsem, insanları bu konuda motive edebirsem benim için muhteşem olur.
KENDİMİ motive edecek birçok şey var. Bu şampiyonluktan önce de vardı. Beni buraya taşıyan şeyleri korumaya devam edeceğim. Dünyada ilk 50’ye, 30’a, 20’ye neden gelmeyeyim. Teniste Türkiye’nin adını daha fazla duyurmak istiyorum, daha fazla bu kitlenin büyümesine yardımcı olmak istiyorum.”
‘Psikolojik yardım gelişimimi artırdı’
“2 yıldır psikolojik olarak profesyonel yardım alıyorum. Bu kişinin sporun içinde olmayışı belki bana bu kadar yardımcı oldu. Bana ‘Ben seni sadece sen başarılı olduğun zaman mutlu görüyordum’ dedi. Başka açıdan bakmasının gelişimimde çok katkısı oldu. En önemlilerden birisi negatif insanlardan uzak durmak, pozitif insanların etrafınızda olması.”
‘Marsel’e güvenmeliyiz’
“Marsel İlhan hâlâ çok başarılı olabilir. Dünya 70’lerine gelmiş bir oyuncu. Ülke olarak ona olan inancımızı kaybetmemeliyiz.”
“G.Saraylıyım, Eurocup finali için bir davetleri oldu. Oradaydım, tebrik ediyorum onları. Çok heyecanlıydım.”
“Sharapova benim hayranlık duyduğum birisi. Her spor gibi tenisin de temiz kalması gerekiyor. Bu yüzden açıklamalarına inanmak istiyorum.”