Karşıyaka heykelini Dixon

ABD’li yıldız bitime 9 saniye kala attığı 3’lükle skoru dengeleyip hemen ardından çaldığı topla Palacios’un serbest atış çizgisine gitmesini sağladı ve böylece galibiyetin mimarı oldu

ÖYLE bir seri ki, ilk iki maç sonunda bir takım 2-0 öne geçmiş olsa diğerine haksızlık olurdu. Sezonun en keyifli maçlarını izliyor olmaktan dolayı bu yarışı takip eden herkes çok şanslı. Gelelim maça, ilk maçta bıraktığımız yerden başlamak lazım bana göre tıpkı A.Efes ve P.Karşıyaka’nın yaptığı gibi.

YÜKSEK tempolu ilk çeyrekte Efes adına yine uzunların performansı fark yaratan etkendi. Konuk ekipte ise Dixon-Strawberry ikilisinin skorer oyunu dengeli bir sonuç ortaya çıkmasını sağladı. Mücadele seviyesinin her geçen an arrtığı maçın 2. çeyreğinde pek çok uygun pozisyondan yararlanamayan Karşıyaka, çemberini iyi savunmanın artısını gördü. Devreye 4:50 kala Dixon’la öne geçen İzmir ekibi fakı 6’ya çıkarsa da savunmada yaptığı hataları ev sahibi affetmedi ve devre 42-44 kapandı.

2. yarıya Kristic’le etkili başlayan ve art arda pota altından sayılar üreten Efes 7-0’lık seriyle öne geçse de, Palacios-Dixon ikilisiyle yanıt veren Karşıyaka farkı çift hanelere çıkardı. Doğuş’un erken faul problemine girip süre almadığı bölümde, Dixon’ı Heurtel’le savunan ya da savunamayan (!) lacivert-beyazlılar benzer bir yumuşak karın görüntüsünü de pota altında sergiledi. Ivkovic’in Lasme-Birkan müdahaleleriyle dengeye getirmeyi başardığı 3. çeyrekte skoru Strawberry’nin 3’lüğü belirledi (63-69). Son çeyrekte yine Perperoglou çıktı sahneye. Malum maçların son bölümüne saklamayı tercih ediyor kendisini!

ANCAK bu kez attıkları kazandırmaya yetmedi. Şapka çıkartılacak mücadelenin yaşandığı son bölümde Dixon, Heurtel’i, Karşıyaka da Efes’iyendi. Son topta Kristic’e müdahale itirazlarına gelince; unutmamak lazım ki ilk maç yalnızca 2 gün önceydi. Eleştirilerin haklılık payı olsa da eğrisi doğrusuna geldi.