Türkiye branş sporlarındaki kötü imajını dünyaya karşı düzeltti. 2015 yılı Ekim ayı verilerine göre Spor Bakanlığı ve Spor Genel Müdürlüğü, Haziran ayından bugüne kadar, dopinge "Sıfır Tolerans" ilkesinde % 99.0.37 başarılı oldu.
Tarihteki geçmişi kaynaklara göre bitkisel ilaçlarla 1865'lere dayanan doping ile ülkemiz, 1998 yılında tanıştı. 1999 yılında kurulan Dünya Anti Doping Merkezi (WADA) 2003 yılında resmileşti ve dünya sorunda yasaklı maddeler belirlenerek çalışmalarına başlamıştı.
TÜRK SPORU 1998 YILINDA İLK OLARAK DOPİNGLE TANIŞTI
Türkiye 1998 yılında yaşanan ve 2004 Atina Olimpiyatları'ndan diskalifiye edilen Şule Şahbaz ile başlayan doping sürecinde özellikle, branş sporlarında dopingle tanışmış oldu. 2004 ve 2014 kadar olan bölümde ülkemiz, uluslararası spor camiasında kara listede bulunuyordu. 1998 yılından sonra sayısız doping olayının yaşandığı Türk sporunda futbol, tekvando, bilek güreşi, boks, wushu, judo, basketbol ve güreşte dopinge az rastlansa da özellikle, ''vücut geliştirme, atletizm, halter ve yağlı güreş''te rekor düzeyde doping olayına rastlanmıştı.
2012 ve 2013 yıllarında doping, Türk sporunun ayrılmaz bir parçası ve kabusu olmuştu. Bu yıllar arasında ülkemizde toplam 320 sporcuda doping çıkmış ve bazıları aklanırken, bir çok sporcu ise ceza almıştı.
30 BİN NUMUNEDEN %12.33'Ü YASAKLI MADDE
2004 yılından beri bu güne kadar, futbol ve branş sporlarından yaklaşık olarak 30 bin civarında numune alınmış ve bu sayının %12.33'ü yasaklı madde kullandığı tespit edilmişti. Ancak, 2013 yılında dönemin Spor Bakanı Suat Kılıç zamanında yaşanan rekor doping olaylarına kendisi artık dur diyerek, dopingde 'sıfır' toleoans açıklaması yapmıştı. Kabine değişikliğinde görevi bir diğer Kılıç'a devreden Suat Kılıç'tan sonra yeni Spor Bakanı olan Akif Çağatay Kılıç'ta aynı ilkeden yola çıkarak, dopinge 'sıfır' tolerans demiş ve yaşanan olaylara çok sert tepki göstermişti.
DOPİNG'E 'SIFIR' TÖLERANS
26 Aralık 2013 tarihinde Gençlik ve Spor Bakanlığı görevine getirilen Akif Çağatay Kılıç, görevi Suat Kılıç'tan devralmıştı.
Geçmiş dönemlerden gelen doping olayları ile mücadele eden Spor Bakanlığı'nın dopinge pirim vermeyerek başarılı olduğu gözleniyor. Bakan Çağatay Kılıç döneminde Dünya Anti Doping Merkezi (WADA) ve Türkiye Anti-Doping Ajansı (TADA) tarafından yapılan kontrollerde, 2013 yılı sonunda ve 2014 yılı ilk altı ayında futbolda 2, branş sporlarında ise 69 dopingli sporcu çıktı. Toplam olarak futbolda, 1.370, branş sporlarından ise 2.837 test alınmış oldu. Geçmişe göre dopingle mücadelede, bakanlık %1.69 oranla doping oranını düşürmüş oldu.
BAKAN KILIÇ: ''DOPİNG HIRSIZLIKTIR
2014 yılı genelinde ise Spor Bakanlığı doping olaylarına çok daha sert açıklamalarla girdi. Bakan Kılıç, dopingin sadece Türkiye'ye has bir durum olmadığına dikkati çekerek, "Bunun küresel bir sportif ahlaksızlık olduğu teşhisini koyup kenara çekilmemiz söz konusu olamaz. Dopingi bir ahlaksızlık ve illet olarak nitelendiriyorum. Tüm spor camiamızın şunu net bir şekilde bilmesini isterim ki bu topraklarda kazanılan başarı, her şeyden önce ahlaklı bir başarı olacak. İllete bulaşan sporcuya da sporcusunun bu yanlış yolda ilerlemesine göz yuman yöneticilere de en ufak bir tavizimiz olmadı, olmayacak" demişti.
SON ALTI AYDA DOPİNG %0.63 OLDU
2015 yılı ilk altı ayına göre ise doping olaylarında 2010 yılı öncesi biyolojik pasaportlar hariç, Türk sporu doping sınavında başarılı oldu. WADA ve TADA futbolda 266, branş sporlarında ise 2.242 numune aldığı belirtildi. Futbolda doping olayına rastlanmazken, branş sporlarında ise 34 yasaklı madde çıktı. Türk sporu doping mücadelesini %1.52'ye düşürmüş oldu. 2015 Haziran ayı sonrasında ise futbolda 266, branş sporlarında ise 2.133 numune alındı. Futbolda doping çıkmazken, branş sporlarında 15 dopingli sporcu çıktı. Bu verilere göre Spor Bakanlığı aldığı sert kararlarla, doping oranını Türk sporunda %0.63'e düşürmüş oldu.
Dünya'nın bir çok ülkesinde ve özellikle Rusya'da patlayan doping olaylarından sonra Türkiye'nin 2015 yılı ilk altı ayı ile bugüne kadar olan sürede, sporumuz adeta imaj yeniledi.
Rusya'da yaşanan doping skandalının ardından, dünya genelinde alınan 6.280 numunenin %13.78'i yasaklı madde çıktı. Ülkemizde son altı ayda alınan toplam 2.399 numunede ise 15 dopingli sporcu çıktı ve %0.63 ile Türkiye karnesini pekiyiye çevirmiş oldu.